Ara sıra göz gezdirdiğim Twitter’da “Bu mesaj silinmiştir” kaydıyla karşılaşıyor ve yazanın kendisinin onu sildiğini düşünüyordum.
Meğer gerçek farklıymış.
Twitter kendi kurallarına aykırı bulduğu mesajlara ‘yaptırım’ uygulamaktaymış. Hafif sakıncalı mesajlar uyarı içererek muhataplarına ulaştırılırken, ağır sakıncalı görülen mesajlar ise tamamen silinerek görülemez hale getirilmekteymiş…
İlginç.
Daha önce Twitter’ın ABD’nin artık ‘eskiler’ arasına katılmış olan başkanı Donald Trump’ın bazı mesajlarına ‘uyarı’ eklediğini biliyordum, ama bunun Trump’la sınırlı bir uygulama olduğunu sanmıştım. Meğer kuralsız gibi görünen Twitter bile kurallıymış…
Bu hafta ülkemizin iki önemli siyasetçisinin mesajlarına -birine uyarı, diğerine silme- yaptırımı uygulamış Twitter…
Mesajı kısıtlanan bakan “Terör örgütlerine ve sapkın LGBT’ye koruma kalkanı oluşturan Twitter, şahit oluyoruz ki, eline geçirdiği iletişim tekeliyle ülkelerin kimyasını, demokrasinin kimyasını, huzurun kimyasını bozmaya çalışmaktadır. Emperyalizmin bu oyuncağı, insanlığı teslim alamaz” tepkisini yine Twitter üzerinden verdi.
Genel başkanının “Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. Yasadışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir” mesajını sildiğinden, partisi, Twitter’a tepki gösterdi.
Twitter için “Emperyalizmin oyuncağı” denilmesi sizlerde nasıl bir etki bıraktı bilmemem elbette, ama beni gülümsettiğini söyleyebilirim. ‘Emperyalizm’ denilince kast edilen ABD olduğuna göre, ABD’nin başkanını sansürlediği bilinen bir sosyal medya uygulamasının öyle anılması bana çok tuhaf geldi de ondan gülümsedim.
Daha başka bir sıfat bulmak gerekiyor Twitter için…
Benim ilk aklıma gelen sıfatlar “Emperyalizmin oyuncağı” kadar afili ve fazla olumsuz olmadı.
[ABD’de Twitter kendisine sansür uyguladığında Trump da kızdı, öfkelendi, tepki verdi. 6 Ocak darbe girişimi sonrası başkanlığı hâlâ devam ederken Trump’ın hesabını tamamen ve sürekli olarak kapattı Twitter, mesaj vermek için kendi platformlarını kullanmasını engelledi. Bu defa Trump yanlılarından “Anayasamızın ek birinci maddesi ifade özgürlüğünün engellenemeyeceğini amir, bu yapılan anayasaya aykırı” çıkışı geldi. Anayasa uzmanları, “Özgürlükleri devlet engelleyemez, Twitter bir şirket, kendi kuralları var, onun sansürü ve hesap kapatması anayasaya aykırı olmaz” görüşünü açıkladılar.]
Devlet ifade özgürlüğünü kısıtlamaya kalkamaz, kural bu. Anayasalar bunun için var. Devlet ABD’de kısıtlama yoluna ne zaman başvursa, her defasında, Anayasa Mahkemesi (Supreme Court) Amerikan devleti aleyhinde kararlar vermiştir.
Twitter’ın sansürlediği ülkemizin önemli siyasetçilerinin kısıtlanan mesajları Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan yeni rektörü kendilerine yakıştıramadığı için tepki veren öğrenciler hakkındaydı. Öğrencilerin gösteri hakkını savunan, onlara karşı yapılan müdahaleleri orantısız güç kullanma olarak görüp kınayan yabancı kurumlar da oldu.
Birleşmiş Milletler’den, ABD dışişleri bakanlığından ve Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerinden üst düzey tepkiler geldi.
Dostumun itirazı
AK Parti adına konuşup yazanlar ile onların etkisi altındaki kişilerin anlamakta zorlandıkları bir nokta var. Dün kendisi de üniversite hocası olan bir dostum, öğrencilerin tepkisini yanlış bulurken şu görüşünü paylaştı:
“Tek kişinin atamayı yapmasına itiraz ediliyorsa, diğer bütün üniversitelere de aynı tek kişi atama yaptı, yapıyor. Atanan kişinin iktidar partisinden milletvekili aday adayı olması itiraz konusuysa, 10 üniversitenin başında iktidar partisinden daha önce milletvekilliği yapmış rektörler bulunuyor. Neden başka üniversitelerdeki atamalara itiraz edilmedi de sıra Boğaziçi’ne geldiğinde ortalık karıştı?”
Dostum, tepkileri siyasi buluyor.
Söyledikleri üzerinde düşündüm.
Boğaziçi Üniversitesi’ni diğerlerinden ayıran özellikler pek belirgin.
Yanlışlığı fazlasıyla göze batan bir kişi rektör olarak atandı Boğaziçi Üniversitesi’ne. Bir önceki rektör de, aday olmadığı halde, hocaların büyük çoğunluğunun oyunu almış rakibi dururken atanmıştı, ama Boğaziçi’nde öğretim üyesi olduğu ve atandığı sırada rektör yardımcısı görevinde bulunduğu için şimdiki kadar itiraz gelmemişti.
Galiba bu gerekçe bile dostumun sorusuna cevap olarak yeterli. Kaldı ki, düşününce hepsi de makul daha pek çok gerekçe bulmak mümkün.
Normalde atamayı yapanın veya atanan kişinin durumu yeniden değerlendirip yanlışlıktan vazgeçmesi gerekir.
Öyle yapmak yerine yanlışta ısrar edilmesi, hiçbiri hoş olmayan farklı sebepleri akla getirir çünkü.
Dünya çoktandır küçük bir köy
Yabancıların uzaktan konuya kendilerini dahil etmelerinden rahatsızlık duyulabilir. Ben de şahsen rahatsızım. Ancak, dünya artık küçük bir köy mesabesinde; bir ülkede olanlar başka ülkelerin de ilgisini çekiyor. Myanmar’da (Burma) askeri darbe oldu, dünyanın dört bir tarafından tepkiler yükseldi. Bizde nedense resmi ağızlar konuya hiç yaklaşmıyor, fakat Çin’in ‘Sincan Özerk Bölgesi’ adını verdiği, bizde Doğu Türkistan diye bilinen bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara reva görülen muameleyi ABD başta olmak üzere kınamayan ülke kalmadı. Sırf bu yüzden Çin’e yeni yaptırımlar düşünülüyor.
Böyle bir dünyada yaşıyoruz.
Eleştiri almak istemiyorsak, gösterilerin barışçı bir ortamda, müdahale olmaksızın, güç kullanılmaya kalkışılmadan yapılabilmesini sağlamak gerekiyor. Bırakın gençler itirazlarını yapsınlar. İtirazların gerekçesi yapılanın yanlışlığını belli ettiyse onun da gereği yerine getirilmeli. Sonuçta hepsi de bu ülkenin evlatları olan gençlerden ‘başı ezilmesi gereken yılanlar’ diye söz edilmesi, onların yaptıklarının bedelini ‘en acıklı şekilde’ ödemeleri gerektiği vurgusu bu ülkenin bütün evlatlarını yaralar.
AK Parti’ye oy veren evlatlarını da…
Twitter bir şirket ve ona kafa tutmak kolay. Trump kendisine uygulanan sansürü başka bir sosyal medya platformunu (Parler) kullanarak aşma yolunu tuttu. Bizde de Türkcell’e görev verilirse, nasıl Whatsapp’a karşı BİP devreye sokulduysa Twitter’a karşı da ‘yerli ve milli’ bir başka program kotarılır.
Yabancılar yerli ve milli bir platforma da sansür uygulayacak değiller ya…
ΩΩΩΩ
Bu bahçeli rüyalarında ne görüyor da böyle mesajlar veriyor bir türlü anlamıyorum. Adamın demeçleri sürekli fecaat.
Gazeteci Emre Erciş iki gün önce “Boğaziçi Üniversitesinde eylemleri kışkırtan ve organize eden öğretim üyelerini açıklayacağım” dedi ve sabaha karşı da Twitter hesabı askıya alındı.
Arkadaş bu nasıl bir bağlantıdır? Bu neyin hesabıdır? Bu net work nereden nereye uzanır, insan hayretler içinde kalıyor.
Kimsiniz ulan siz?
Evet, bu öğretim üyelerinin arasında başı çekenlerden biri de ilginçtir cezaevinde tutuklu bulunan Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra’dan başkası değildi. Anlıyorsunuz bağlantıyı…
Emre Erciş hesabı askıya alınınca Süper Haber’den Mevlüt Yüksel’e konuşarak Ayşe Buğra ile birlikte 33 ismi verdi ve onların ne yapmaya çalıştıklarını anlattı. Bunların hepsi de “Barış bildirisi” adı altında PKK’ya destek bildirisine imza atmış isimlerdi. Çeşitli uluslararası dernek ve vakıflarla bağlantıları vardı. Türkiye’de kaos çıkarmak isteyen İngiltere, Almanya ve Amerika’dan finanse edildiklerini söyledi.
Dün Emre ile konuştum, çok ilginç bilgiler aktardı bana.
Mesela bunlardan biri olan Ersan Demiralp’in ilginç bir özelliğini açıkladı.
Ersan Demiralp okulda 15 Temmuz şehitleri için Kur’ân okutulmasına karşı çıkıp izin vermemiş ama PKK’nın Rojova etkinliğini onaylamıştı.
https://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/13179/SonEk/0/Suleyman-Karagulle/SANSUR
İsmet Paşayı düşünüyorum. Evet tek adam iktidarını devraldı, bunu sürdürdü, paralara kendi resmini bastırdı. Ama sonra ne yaptı? Türkiye’yi Batı bloğuna, demokrasi bloğuna soktu. NATO üyesi yaptı, AB ile yakınlaştı. Demokrasiye ve çok partili sisteme geçti. Ben tek adamım demedi anahtarı bir sonraki seçilene teslim etti. Yani büyük bir başarı, dönüşüm ve tekamül görüyorum burada. Rahmetli Paşaya dua ediyorum, Allah taksiratını affetsin diyorum.
Bir de şimdikine gelelim. Demokrasiyle geldi, güya demokrasi önündeki tüm engelleri aşarak tepeye tırmandı. Sonra? Ülkeyi hırsızlara, arsızlara, mafyaya teslim etti. Demokrasinin D’sini bırakmadı. Milletin meclisinin denetim ve otoritesini ortadan kaldırdı. Dünyada kralların yapmadıkları kadar saray yaptı. Bir orduya yetecek uçak ve araba filosu kurdu. Bütün muhalefeti terörist ilan etti. Sokakta yürümeyi ve protestoyu toptan kaldırdı. Dünyanın en fazla hapishane inşa eden otoriter adamı oldu. Ne hazin bir perde kapatma ve gidiş. Arkasından kimse rahmet okumayacak.
Dost acı söyler.
24 saat haber dinliyorum! Dünya lideri ülke’nın başkanı, genelde KORONA salgını ve Trump’ın
çocukları’ını ellerinden alarak sınır dışı ettiği sığınmacıları bulmaları için yetkili kurumlara ile her gün toplantılar yapıyor ,ve alınan kararları açıkliyor. Açıkcası adamların başlarını kaşiyacak vakti yok iken Türkiye ne yapiyor ne ediyor diye beyanet verdiklerini okumadım ve duymadım.
Sadece dün Türk basınından S Soylu’nun 15 temmuz darbesıni ABD yaptı iftirasın’ı ABD tarafından yalanlanan bir yazı okudum…
Boğazici gösterilerı’de dahil ABD ve dünya bası’nı bu gibi olaylar Dünyanın neresinde olursa olasun nedenlerine dikat ederler ve yazarlar.
Ayrıca ABD basını! En acımasız haberleri’de kendi politikacıların açıklarını arar bulur, ve yazarlar.
Türkiye’deki troller bir anda sosyal medyadan sır olup uçtular. (Nihayet uçmalarının sırrını öğrenebildim)
Yalnız şimdilik yazmayi düşünmiyorum:nedenine gelin’ce kominst’ çine uşaklık yapanlar’ın
ABD’nin (A) sından dahi bey har olmalarına rağmen, bu sitede onların çaresilikleri ve cahaletlerini gõstermeleri ve nasıl yalanlara, ve iftiralara sarıldıkların’i görmek için yazmiyorum. Zaten yakında kokusu çıkar.
(1) Para bitti, mamalarını kestiler trollerin. (2) ABD’de yönetim değişti, pozisyon belirlemeye çalışıyor reis. (3) Başka seçenek aklıma gelmiyor.
Yalnız Soylu reis rol çalmış büyük reisten ve posta koymuş ABD’ye. Onlar da direk cevap vermişler geriye. Buna şaşırdım. Amerika’ya posta konulacaksa bu bir bakana mı kaldı. Biz başkanlık sistemine geçmedik mi? Bu nasıl bir rezalet anlamadım. Tam bir keşmekeş. Bu küçük reis bir de istifa ediyorum numarası çekip rica minnet orada tutulmuştu. Demek ki var bir bildiği, vazgeçilmediğine ve en üst perdeden posta koyduğuna göre herkese. Damada da omuz atmıştı. Damat paldır küldür ortadan bir kayboldu ki izine rastlayan çıkmadı daha. Demek ki altyapı sağlam bu küçük reiste. Bakalım nereye koşuyor, yakında görürüz.
yazinin duzeltilicek bir tarafi yok maalesef .
yazar ve bi cogunun sakiz gibi cignedigi demokrasi, protesto hakki,ozgurluk,elestiri vs vs vs turu geyikler sirf sazan yemi..
bu tur tepkilere, homurdanmalara ve bogazicili teroristlere bakinca akp nin ne kadar yerinde bir hareket yaptigi ve ne kadar gec kalindigi da belli oluyor. universiteler teror fabrikalari islevinden kurtarilmali. ogretim uyesi kiligindaki partizan teroristler (bogazicinde belliki bol) bin an evvel temizlenmeli univ.den.
dun agac diye ortaligi yakan anarsistler bugun rektor diye ortaligi karistirma derdinde bunlarin devlet universitelerindeki baglantilari hemen kesilmeli . ama avrupada amerikada .. diye atip tutanlar evet sadece atip tutuyolar
Ee.. peki kardeşim , bu anarşistleri, bu teröristleri – 2si hariç , onların da nedeni belli değil ya – mahkemeler neden hepsini serbest bıraktı ! Lütfen böyle toplu suçlamalardan vaz geçin ; bana göre dolaylı olarak kul hakkı aldığınızı da belirtmek isterim !
İyi akşamlar
Boğaziçi rektörü ve daha pek çok ataması yapılmış rektörün scopus atıf sayısının düşüklüğüne bakınca, boğaziçi atamasında eleştiri konusu olan atıflarının düşüklüğünden atamalı rektörlerin neden haya etmedikleri anlaşılmıştır. Çünkü ak tribünden alınan kuvvetli trol atıfların, alınamayan bilimsel atıflara müreccah olduğu tebarüz etmiş ve trollerden atıf almanın liyakatte mümeyyiz vasıf olduğu anlaşılmıştır.
Erdoğan, Boğaziçi rektörünün istifası talebi ile ilgili olarak, yürekleri yetse kendisinin de istifasının talep edileceğini söylemiş.
Gerçek endişesini mi dile getirmiş ?
Herkes haddini bilecek. Cumhurbaşkanı yetkilerini kullanarak rektörü seçmiştir. Bazıları çatlasa da patlasa da iş bitmiştir. Herkes işine baksın. Atı alan üsküdar’ı geçti.
Bakalım o atın üzerinde ne kadar tutunabilecek Melih. Uzun sürmez gibi. Protestolar dinecek gibi görünmüyor. Rezalete bakın. Zorla orada oturacağım diyor. Bu kadar tepeden inmeci, tek adam zihniyetini CHP zamanında bile görmedik. Yaşım tutmuyor ama bana anlatılanlardan söylüyorum. CHP’den özür dilemek lazım, bunların ustalığını (!) gördükten sonra. Rahmet okuttular İsmet Paşaya. Nur içinde yat paşam.
Diğer 10 üniversitede herhangi bir tepkinin gösterilmemesi her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmez .Buna mukabil Boğaziçi’nin tepki göstermesi de diğer üniversitelerin tepkisizliği kriter alınarak haksız sayılamaz .Ancak ne var ki bu olayda maalesef doğrularla yanlışlar da iyice birbirine girdi yani klasik tabirle at izi it izine karıştı !
Herkese selamlar saygılar
Yerli ve milli olunca küfür etmek serbest mi olacak?
o twitleri silerek aslında twitter twitt sahiplerine iyilik yapmış oluyor.
gelecekte bu ülkeyi idare edenlerin düşünce yapılarının tesbiti ve tahlili için o twitlerin silinmemesi gerekir.
zaten belli bir zaman geçince twitlerinin beyanlarının unutulma hakkı gereği silinmesini mahkeme kararıyla isteyeceklerdir.
Sn koru içişleri bakan yardımcısı bir kişi beyanati şu ebabil kuşlarını zor zapt ediyoruz diyor lütfen bu konuda bir yazı yazarsanız sevinirm saygılar
liderlerdeki hareketliliğe bakarsak çok ta 2023 e kalamayacağının sinyallerinin verildiği olası bir erken seçime
“Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. ” sözü iyi bir yatırım oldu bence.
bu seçimde 7 milyon öğrenci ilk kez oy kullanacak.
dün de yazmıştım.
iktidar halkın protesto etmek hakkını kullanmasını sağlamak zorundadır. öğrencilere protesto etmek için yer sağlarsın, gösteri ve yürüyüş yapmaları için uygun zemin yaratırsın, oraya terör örgütlerinin ve provakatörlerin girişini engellersin. ama işine gelmezse önlem almazsan araya teröristlerde sızar, kutsalı çiğneyen de bulunur. suçu öğrencilere atan da.
herkes toptan terörist ilan edilir, bir de buradan nemalanmaye kalkılır.
buraya kadar tenezzül ediliyor artık.
zaten çocukların eğitim kalitesini, eğitim yatırımlarını, torunlarını bile borçlandırarak yarınlarını ellerinden alıyorlar bari iki çift söyleyecek sözleri olsun.
bunları söyleyecek ortamları olsun.
biliyorsunuz bu gençlerin torunları bile beşi bir yerde müteahhitlerimize dolar karşılığı tabii dolar kalırsa şimdilik bitcoin karşılığı diyelim ödemeye, onların şanslı torunlarını zengin etmeye devam edecekler, enteresan bir gelişme olmazsa.
sosyal medyanın sahipleri var.
nasıl şirketlerin sahipleri var, nasıl isterlerse mallarını mülklerini, şirketlerini öyle yönetirler, beğenirsen kalırsın, beğenmezsen gidersin, sosyal medya da öyle. bazı niyetlere hizmet eden bir alan burası. ve 2020 li yıllarda artık kim neye hizmet ediyor gizli saklı değil. amaçlar ve niyetler hiç olmadığı kadar ortada değil mi?
son derece enteresan bilgiler bile ulaşılabilir durumda artık.
başını kuma gömen devekuşları dışında kimsenin cahil kalma özürü yok, cehalet günümüzde bir tercih olabilir ancak.
öyleyse bu işin yerlisi yabancısı olmadığı gerçeğine de uyanmak yerinde olur.
whats up dışında hiç bir sosyal medya kullanmıyorum, onu da mümkün olduğunca az. lakin teknoloji kullanıyorsanız telefonlar, bilgisayarlar, tabletler, gelişmiş televizyonlar bu niyetlerden ve amaçlardan korunmanız mümkün değil, soyutlanmanın mümkün olmadığı gibi.
öyleyse mümkün mertebe tehlikeden haberdar olmak ve morfik alan için bir katma değer yaratmaya çalışmak dışında bir seçeneğimiz yok.
yani diyeceğim, ne söyleyeceğimize karar veriyorlarmış, sansür uyguluyorlarmış, işin tehlikelerinin yanında çerez tadında…
Didem Hanım ; dünkü eleştirime , lütfedip cevap verdiğiniz için teşekkür ederim . Herkesin söyledikleri ortadadır ; bu nedenle ben artık gerisini okuyuculara bırakmanın uygun olacağını düşünüyorum .
Selam ve saygılarımla
Cumhurbaşkanı öğrencilerden bir grubu kabul etse,rektör seçimini de adaylar arasından öğrencilere seçtirse sorun anında biter,tabi bitirilmesi istenirse!
Tamam, anladık, atanan rektörünüzü sevmediniz de bu ABD’ye ne oluyor arkadaşlar?
Eylemlerle ilgili, emperyalizmin kalesinden gelen “Yanınızdayız” mesajı hiç mi midenizi bulandırmıyor?
Bana “Biden işbaşı yaptı, ABD artık demokrasinin beşiği” masalını anlatmayacaksınız değil mi?
Yoksa rektörümüzü kendimiz seçerek yönettiğimiz üniversite bizim olsun da ABD içişlerimize müdahale etsin, dert değil mi diyorsunuz?
FETÖ’cü Said Sefa gibi tipler, CHP’li tüm vekiller, İYİ Partili bazı vekiller, Türkiye İşçi Partili sözde komünistler, Nevşin Mengü gibi liberal gazeteciler, vb. Kısaca “Biden’cılar, sıralı tam liste” desek başımız ağrımaz.
Hepsi, ortağı firari ve hissedarı PKK iltisaklı Yol TV’nin önce uydurduğu, sonra da “Yalan söyledik ama hükümet sebep oldu” şeklindeki açıklamayla itiraf ettiği “Aşağı bak” iftirasının peşinden gittiler. Ne provokatörlerin rektörlük binasını üç kapıyı tutarak işgal etme girişimini ne de polise taşla saldırılmasını gördüler.
Velhasıl Gezi dönemi yalan ve provokasyonlarının bir yeni sürümüyle karşımızdalar. Unuttukları ise şu: Artık polisler, emniyet müdürü ve valinin FETÖ iltisaklı olduğu bir Türkiye yok. Ve en önemlisi bizler, Gezi’den tecrübeliyiz.
Dünya küçük köy
ABD ve twitter bizim oğlanlara yardım etmesinde bir sakınca yok.
Ama bu twieetr ABD başkanını sokağa çağırıyor diye yasaklarken
Bizde aksine sokağa çağırmayanı yasaklıyor
Burada Geziyi,Hendeği desteklemeleri açıktan gizliden sadece demokrasi için
Peki ABD darbeleri nasıl oluyor,yoluna sokuluyor sizce
Bu kadar çelişki sorun değil diyorsunuz.
Evet evet bu gözle ve kulaklar “Haçlılar namusunuza dokunmaz ” diyen din adamının (!) iç çamaşırlarını koklayanları süper okul mezunlarını gördü.
ABD nin artık çuvala sığmayan iç karıştırma ,turuncu devrim,darbe faaaliyetlerini masum işler gibi gösterilmesine şaşırmaz korkmayın açıkça yazın
Çırpındıkça batacak’lar. Boğaziçi üniversitesi gösterilerini! Yapanlara değil yaptıranlara bakmak lazım!
Yaptıranlar, aha başarıyoruz dedikleri an! Seçim anketleri ile, şoka giriyorlar.
Bundan sonra! Vatan, Millet, sakarya palavraların’ada kimseleri inandıramazlar..
Bu ülkede eğer bir fırsatını bulsa Twitter iş teklifi yapsa gidip çalışmayacak veya emperyalist amarika oturma izni verse gidip yerleşmeyecek bir safkan vatan evladı tanımıyor ve bilmiyorum. Matrix üzerinden yapılan tartışmalara bu yıl 4. seri filminin mayısta vizyona girebileceğini belirtip, Boğaziçi Üniversitesi yayınlarından baskısı kalmamış sahaf kitabı Stuart Firestein Cehalet kitabını okumalarını öneririm.
başka bir bahara,
2022 baharına ertelendi.
twitter yerine yerli bir uygulama öneriniz çok güzel, yerli ve milli duygularımızı da coşturan bir öneri bu.
iyi güzel de, o zaman Amerikayla nasıl kavga edeceğiz? biliyorsunuz bizim amerikayla malum sebeplerden ötürü kavga etmemiz lazım.
yani şimdi Süleyman Soylu Global tv de bir itirafta bulundu biliyorsunuz; “15 temmuz (alçak) darbesini ‘fetö mü yaptı zannediyorsunuz? 15 temmuz darbesini ‘fetö’ yapmadı” dedi. amerika yaptı demeye getirdi.
yerli ve milli unsurlarla her zaman kavga ediyoruz zaten…
ABD yaptı FETÖ ye yaptırdı dedi.
Sarhoşken namaza yaklaşmayını namaza yaklaşmayın algılamak gibi oldu bu iş
Yoruma kapalı.