You are currently viewing ‘Din’ adına dini katledenler var.. Peki buna “Dur” diyecek iyi insanlar nerede?

‘Din’ adına dini katledenler var.. Peki buna “Dur” diyecek iyi insanlar nerede?

Yeni bir Amerikan dizisi varmış: ‘The Family’ (aile). Dizide Amerikan sistemine sızmaya çalışan bir dini grubun çevirdiği entrikalar anlatılıyormuş. Netflix’ten de ulaşılabiliyormuş diziye.

Bir süredir etraftan “İzle” telkinleri yapılıyor, ama nedense içimden bu diziyi izlemek bir türlü gelmiyor. Sonuçta benzer bir grup bizde de vahim yanlışlıklara bulaştı. Bizdeki de dini bir gruptu. Yaptıkları yanlışların etkileri hala kendisini her alanda gösteriyor; onların kolay kolay da silinemeyecek bir dizi yanlışlıkları yüzünden pek çok masum insanın hayatı kaydı.

En büyük kötülük de dine yapılmış oldu.

Amerikan dizisi kendi ülkelerinin özelinde benzer bir hikayeyi anlatıyordur.

Son günlerde raflarda yerini alan bir-iki kitap da medyada çok yer buluyor. Biri kendisini ‘hoca’, ‘şeyh’ olarak tanıtmış ve ‘kutsal biri’ olduğu iddiasına etraftan karşılık da bulmuş. Sonrası tam bir ‘porno’ romanı. Adama kendi eşini ikram eden mi istersiniz, türlü çeşitli kepazelikler…

Gazetelere yansıyan tanıtım yazılarını okumak bile yeterince kahredici; kitapları baştan sona okumanın kahrına katlanamadım. 

Birileri de dini bir kavram olan ‘fıkıh’ sözcüğünü de içinde barındıran ad taşıyan bir dernek kurmuş; dernekte küçük çocukların istismarı dahil her türlü densizlik yapılmaktaymış.

Fıkıh ile yan yana gelemeyecek bir kavram varsa o da cinsel istismardır; özellikle de iddia edilen türden olanı.

Geçmişte de kutsal kitabımızı yüzünden okuyamayan birilerinin tekke kurup kokan çorabını müritlerine hediye ettiklerine tanıklık edilmedi mi? O çorabın batırıldığı suyu içmek için sıraya giren müritler ordusu olduğunu da öğrenmiştik.

‘Din’ her toplumda kendisini kullanan birilerini bulabiliyor. En yaygın kullanım alanı siyaset. Son örneğini Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında ön plana çıkan Evanjelik gruplarda gördük. Trump’ın kendisi de bir büyük din savaşı için çalışıyor görüntüsünde. En olmayacak ittifaklar sanki bu amaçla kuruluyor Trump tarafından…

Siyasi hayatı etkilemeye çalışanlar yanında, kişisel zenginleşme veya en hayvani hislerini tatmin etme çabası gösteren ve ‘din’ kılıfının altında türlü çeşitli namussuzluklar yapanlardan da geçilmiyor. Bu tipler nasıl oluyorsa kendilerine ram olacak bir kitle bulmakta fazla zorlanmıyor. ‘Hoca’ kıyafeti bir mıknatıs gibi çekiyor bazılarını; o kıyafetin içindeki kişilerin gerçekten din ile bir irtibatının olması gerekmiyor.

Kıyafet yeterli. 

Cehalet diz boyundan da yukarıya çıktı

Cehalet, evet. ‘Din’ adına sergilenen türden kepazeliklerin gerçek din ile bir arada bulunmasının imkansızlığını bile fark edemeyecek kadar koyu bir cehalet söz konusu. İyi insan olmaya çalışacağına birinin peşine takılarak onun kendisini tanıtmak için kullandığı sahte kimliğin sağlayacağı kestirme yolu tercih eden, o yolla Cennet’e gidebileceğine kendisini inandıran saftirikler çok.

Ancak yine de insan cehaletin derinliğinden ürküyor.

‘Şeyh’ kılıklı birine kendisini ve aile fertlerini sunabilen birileri o karanlık alanda daha neler yapmaz. Şimdilik olayların ‘pornografik’ boyutu büyük ilgi çekiyor, oysa yarın bu cins tiplerin yönlendirmesiyle meydana gelebilecek çok daha vahim olaylara tanıklık edebiliriz.

Kendisini ve peşine düşenleri büründüğü kılık sayesinde ‘dindar’ gibi göstermeyi başaran tipler, bu özellikleri sayesinde resmi çevrelerden kolaylık görüyor olabilirler mi? Böyle bir iddia da var çünkü. Güvenlik güçleri bunlardan uzak durmayı, mahkemeler iddiaları ciddiye almamayı yeğliyor mudur?

Böyle bir durum söz konusuysa, olayı hafife alanların da cehaletinden söz edilebilir. Dine en büyük darbeyi, onu bir kılıf olarak kullanıp her türlü densizliği yapanlar vurur çünkü. O tiplerin kişisel istismarı, anlaşılabilir bir algı çalışmasıyla, öyle davranışlardan iğrenenleri bile kapsayan bir ithama dönüşebilir.

Dönüşüyor da.

Olana gözlerini kapatan, fırıldağı görmezden gelen, üzerine gidecek ve bir daha kimsenin benzer iğrençlikleri yapamayacağı bir zemin inşasını sağlaması gerekirken himayesine alanlar en büyük kötülüğü dine yapmış olur.

Yapıyorlar da.

Nerede o iyi insanlar, neredeler?

Din güzel ahlaktan ibarettir. Bu genel tanıma ters düşen bir din anlayışı asla tasvip edilemez.

Yanlış örnekleri bilmek için yerli-yabancı dizilere ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Din adına her gün birileri bizim ülkemizde de göz göre göre yeni yanlışlar yapıyor. 

Sağlıklı bir din anlayışına sahip iyi insanların “Artık yeter” demelerinin zamanı geldi.

Galiba her şeyden önce o iyi insanları bulmamız gerekiyor.

ΩΩΩΩ