Amerikalı yazarın romanı.. Leonardo da Vinci’nin resmi.. Akşener’in çıkışı.. Muharrem İnce’in “Adam kazandı” mesajı…

72
Leonardo da Vinci'nin Son Yemek tablosu..
Reklam

Bir dostum uzaktan “Dan Brown’ı dünyanın en zengin yazarı yapan ‘Da Vinci Şifresi’ adlı romanı hatırlar mısın?” demek üzere aradı.  

Hatırlamaz olur muyum? Hakkında birkaç yazı yazdığımı da eski okurlarım hatırlayacaktır. 

Dan Brown’dan önce, ona ilham verdiğine inandığım, üç yazarın imzasını taşıyan ‘Kutsal Kan ve Kutsal Çanak’ (‘The Holy Blood and the Holy Grail’) adlı bilimsel çalışmayı ülkeye ilk tanıtan da bendim.

Amerikalı yazar sonradan aynı adla sinemaya da uyarlanan romanında Hz. İsa figürüne Hıristiyan inancından farklı bir açıklama getirir. Hz. İsa ona göre bekar kalmamış, Maria Magdalene adlı kadınla evlenmiştir ve bu evlilikten bir de çocuğu olmuştur. Hz. İsa’nın soyu Avrupalı kraliyet ailelerinden birinden günümüze kadar gelmiştir.  

[Üç imzalı kitap, bu tezi, Hz. İsa’yı yalnızca peygamber sayan, onu Hıristiyanlıktaki gibi tanrısal kata çıkartmayan Kur’an-ı Kerim’deki tanımının desteklediğini yazar.]

Önemli bir ayrıntı şudur: 12 havariden biri olan Judas Iscariot tarafından ihanete uğramasından hemen önce, bütün havarileriyle birlikte yediği yemeği canlandıran Leonardo da Vinci’nin ‘Son Yemek’ adını verdiği ünlü tablosunda, Hz. İsa’nın hemen sağında oturan uzun saçlı sakalsız kişi havarilerden biri değil, Maria Magdalene’dir Dan Brown’a ve esinlendiği yazarlara göre…

[İslam kaynaklarında Judas Iscariot adı Yahuda, Maria Magdalene’in adı ise Mecdelli Meryem olarak olarak geçer.]

Judas onu tutuklamak üzere gelenlere 12 kişiden hangisinin o olduğunu açık etmek için, Hz. İsa’yı yanağından öpmüş ve ona ‘Efendim’ diye hitap etmiştir.

Reklam

Hıristiyanlık’ta Judas’ın ihaneti inancın tam merkezinde yer alır.

Uzaktan arayan dostumun, Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin birlikteliğinin ağır yara aldığı gün bana bu olayı hatırlatmasının, bir anlamı olmalı ama ne?

Bir yılı aşan süredir her ay düzenli bir araya gelen siyasi parti liderlerinin sayısı 12 değildi, 6’ydı.

Leonardo’nun son yemek tasvirindeki masa dikdörtgendir, liderler yuvarlak bir masada oturdular hep.

İddiaya göre resimdeki kadın figürü Maria’dır; ihanet eden Judas ise erkekti. 

Ayrıca hayal kırıklığı yaşatan fevkaladelikler politik arenada alışılmış bir şeydir.

Sözün kısası, bizdeki siyasi gündem konusu ile Hz. İsa’nın uğradığı ihanet arasında bire bir ilişki varsa da ben o ilişkiyi kuramadım.

Dostuma değer verdiğim için hatırlatmasını burada sizlerle paylaşmadan edemedim.

Reklam

Bilen biliyor, yazılarımı okuyanlar ise mutlaka haberdardır: Sürecin başından itibaren, 6’lı masada liderleri buluşan partiler arasında İYİ Parti’nin bulunmasını anlamakla birlikte, Meral Akşener’in varlığının bir risk taşıdığını hep kayda geçirdim.

Çok yakından izlediğim 2018 yılında yapılan son cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun benimsediği, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’na ait ‘çatı aday’ projesini, önce kabul eder göründüğü halde son dakikada “Ben de aday olacağım” çıkışıyla, vefa borcu olduğu için CHP ile birlikte hareket etmesi beklenen Akşener işlemez hale getirmişti.

O öyle davranmasaydı, ülke siyasetinin son beş yılda farklı gelişeceğine hep inandım.

Yine bir seçime gidilirken, onun bir kez daha benzer bir davranış göstereceğinden hep kuşku duydum.

Ne yalan söyleyeyim, dünkü çıkışı kadar acıtıcısına tevessül edeceğini ise hiç beklemiyordum. 

Bir gün önce yapılan son Millet İttifakı toplantısına katılmış, her toplantı sonrasında olduğu gibi bu sonuncusunda da altı liderin imzaladığı açıklamaya kendisi de imza koyarak aday belirlemede nihai aşamaya gelindiğini duyurmuş birinin, bir sonraki gün, hem de diğer liderleri en ağır ifadelerle suçlayan bir çıkış yapabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti.

Kimileri yaptığına ‘siyasi intihar’ sıfatını yakıştırıyorlar Akşener’in.

Yaptığını o sıfatın tam karşıladığından emin değilim.

Çıkışı bireysel bir kararın sonucu olsaydı o sıfat kullanılabilirdi; ancak çıkışın İYİ Parti’nin yetkili kurullarında kotarılmış olduğu anlaşılıyor.

Dostumun hatırlatmasından hareketle, Akşener’in dillendirdiği İYİ parti çıkışı, Güney Amerika ülkesi Guyana’da kurduğu komünde yüzlerce bağlısı topluca intihara yönlendirilen ‘Peoples Temple’ grubunun (1978) veya İsviçre’de kurduğu komünde 48 üyesini intihara sürükleyen ‘Solar Temple’ kültünün (1994) başına gelenleri düşündürdü.

‘Siyasi intihar’ sıfatı bizde olanı yeterince yansıtmıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan’ın çok daha kolay kazanmasını sağlayan 2018 yılındaki davranışı için ‘siyasi intihar’ belki denebilir; ama bu defa Akşener tarafından okunan zehir zemberek konuşma metni olayı örgütsel bir zemine oturtuyor.

Hele o davranış bu defa da benzer bir sonuç doğuracaksa…

Öyle bir ihtimal -yani Cumhur İttifakı adayının kazanması ihtimali- bu defa da mümkün çünkü.      

Arayan bir başka dost, “Kılıçdaroğlu’nun cevabındaki Akşener tarafından okunan metnin ‘Erdoğan dili’ olarak tanımlanması sana ne düşündürdü?” sorusunu yöneltti.

Soru üzerine düşündüm. Ne yani, metin AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubuna benziyor diye, onun konuşma metinlerini yazanla Akşener’in okuduğu metnin yazarı arasında ayniyet ilişkisi mi kurulmak isteniyor?

Kılıçdaroğlu mu bunu yapıyor, yoksa benzerliğe dikkat çekmek için arayan dost mu?

Bilemeyeceğim.

Herkesin merakı, bundan sonra neler yaşanacağı konusu…

Cumhur İttifakı’nın, ekonomi, dış politika ve deprem yüzünden adayını seçtirmede olağanüstü büyük zorluk yaşayacağı belliyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son zamanlardaki kendinden emin tavrı dikkat çekiyordu.

Erdoğan da, benim gibi -hatta benden de daha isabetle- bu sonu bekliyormuş galiba.

Senaryo var da onu okumuş gibi hem de.

Millet İttifakı bu gelişmeyi öngörememiş, yaşanana hazırlıksız yakalanmış olabilir. Değişim bekleyenler hayal kırıklığına sürüklenebilir. Bu gelişmenin, öncesindeki şartları radikal biçimde farklılaştırdığı belli.

Eğer şimdi meydana gelen farklı dengeyi hesaba katan yeni bir senaryo Millet İttifakı tarafından yazılamazsa, 70 gün sonra yapılması beklenen seçimin sonucunu, beş yıl önce olduğu gibi bir kez daha, Meral Akşener belirleyecektir.

O zaman, yeniden aday olmaya hazırlanan Muharrem İnce, seçim akşamı paylaşacağı “Adam kazandı” mesajını, yeniden yazmak yerine, kopyalayıp yapıştırmak üzere, WhatsApp arşivinden bulup şimdiden hazırlasın.

ΩΩΩΩ 

Reklam

72 YORUMLAR

  1. Günün sonunda herkes (buradaki herkes devlet erkinde temsiliyeti olan gruplar yani klikler oluyor) kendi CB adayını çıkarır.

    1-Millet ittifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu

    2- Ülkücü-milliyetçi-ulusalcıların adayı “ekran şeysi” Ersan Şen

    3- akpartinin adayı Recep

    Ersan Şen derin devletin CB adayı olabilir mi, Nedim Şener kıskanmasın sonra:)

  2. Erdoğan göz kırpıp duruyordu. Artık Cumhur irtifakına katmalı Akşener’i bence. Devlet’le de barıştırmalı. Zaten hep devletle barışıktı Akşener. Devlet deyince akan sular duruyordu. Bu ayrışma bence siyasetin normal akışına oldukça uygun oldu. Akşener hiç bir zaman geniş “milletten” yana değildi. Sonuçta MHP’den geliyordu. Temsil ettiği “değerler” belliydi. Demokrasi konusunda görüşleri de şüpheliydi (var mıydı?). Ayrıca masada hep oyunbozanlık yapıyor, farklı bir ajandası var görüntüsü veriyordu. Ortaklığa ısınmamıştı, hiç bir zaman ortaklık da istemiyordu aslında. Baş olacağım diyordu. Sonuçta demokratik kriterlere ve değerlere oldukça uzaktı. Diğer partiler ise daha uyumlu, daha işbirlikçi ve daha kolay çalışabilirler görünüyor. Bu durumda saflar daha netleşmiş oldu. Hayırlı olsun. Demokrasi elbette kazanacak. Ayrılıkçı bölücüler, antidemokrat faşistler ve otokratlar da kaybedecek.

  3. “The Holy Blood and the Holy Grail” adlı bilimsel çalışmayı ülkeye ilk tanıtan da bendim.

    “The Holy Shit & The Holy Fool” adlı filimsel çalışmayı Türkiye’ye ilk tanıtan da bendim.

    Ne diyeyim bilmiyorum, bilemedim ki.

    Bekle, Bekle; gelemedi, gelemiyecek olan, gelemiyesice.

    Darı ambarı..

  4. Meral hanım iyi yaptı,kk kendini zorla aday kabul ettireceğim fikrindeymiş baştan beri

  5. Akşener yapacağını yaptı. Bekleniyordu. Samimi olmadığı her yaptığı falso harekette görülüyordu. O yüzden Erdoğan onu davet edip duruyordu. Böylesi çok iyi oldu. Artık 5’li masa daha demokratik, katılımcı ve gerçek bir siyaset yürütebilir. Oyunbozanlarla uğraşmak zorunda da kalmaz.

    Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında bir seçim olacak bu durumda. Üçüncü bir aday da olacak herhalde. Ama sonuçta millet yürütmenin başında hala Erdoğan’ı istiyor mu ona karar verecek.

    Erdoğan’ın karnesi iyi değil. Ekonomiden, şehirleşmeye, deprem yönetimine kadar her alanda ülkeyi geri götürmüş bir yönetici o. Millet bunu görmüyorsa ve hala kötü karneyi dış güçlere ve Allah’a yüklüyorsa haketmiş demektir Erdoğan’ı. Sürünmeye devam. Demokrasinin gereği değişim. Ama bunu akıl edemiyorsa elbette sürünecek.

    Demokratlar bu kadarını söyleyecekler. Ellerinde detaylı bir program da var. Dünyada başarılı olan her demokrasinin uyguladığı bir program bu. Yasaklar, yolsuzluk, ve hırsızlık olmayacak. Adaletli olunacak. Kuvvetler ayrılığı olacak. Hukuk kurumları bağımsız olacak. Gerisi kolay. Şimdi hareket etmenin zamanı.

  6. İsmail saymaz bir tvitinde “Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu 6’lı masanın dağılmaması için CHP’nin ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde Meral Akşener ile görüşecekler” diyor.

    İyi güzel de ne konuşacaklar, Meral akşenere ne anlatacaklar da onu ikna edecekler? Gitmeden önce keşke bilen birileriyle istişare yapsalar. Meseleyi perde arkasıyla birlikte geniş manada ele alıp iyice anlamadan ne konuşacaklar?

    Meral bacı sen niye böyle yaptın hele bi deyiver de biz de ikna olalım görüşmesi değilse ben de bir şey bilmiyorum!

    • Pardon Ekrem Yavaş yavaş..
      Yanıma usulca yaklaş.
      Bakın ne fısıldayacam kulağınıza
      “gel sizinle baraber bir…”
      Diyecek, ne diyecek?
      İkna yada geri dööönnnn… şarkısı bitti, şimdi başka şeyler söylenecek.
      Masa kendi içinde 3’lü 2’li ayrı alt kısımlara ayrılıp, bölünerek çoğalamazmı sizce?
      Meral hn hangi kesime hitap etmeye karar verdi ise, yanında bonusu da birlikte deva gibi ilacıyla birlikte gelecek belkide.
      Yetmez derseniz, çalıları dikti, çalılara takılan yünü toplayacak Meral bacı onları eğirip iplik kazak yapacak.
      Sonrası mı?…
      “Herşey daha güzel olacak”

  7. İhtimal; Cihat Yaycı bu aralar her gece kabus görüyormuş, uyanır uyanmaz da gördüğü kabusları hemen koşturup birilerine anlatıyormuş. Anlattığı kişiler yalnızca cumhur ittifakı mensuplarıymış. İddia odur ki son kabusunu iyi parti yöneticilerine de anlatmış. Nasıl bir kabus görüyorsa anlattığı herkes etkileniyormuş.

    Başka bir ihtimal de; komplolara yatkınlığı olan insanlar ki bunlar genelde cumhur ittifakında toplanmışlar, akla hayale sığmayacak komplolara sarılır olmuşlar.

    Yol bitince insan ne yapar? Halisünasyon görmeye başlar, artık kafasında olmadık akıl dışı kurgular canlandırır.

    Fani olan herkes kaçınılmaz sonu gördüğünde hemen kabullenivereceği mi bekleniyor yoksa.

    Fakat hiç endişeye gerek yok, fani olan hiç kimse o kaçınılmaz sondan kurtulamaz!

    Kalanların dikkat etmesi gereken en önemli husus Adolf Hitler’in bir günlük eşi olmamak için çaba göstermek!

    İyi parti adolf hitlerin birlikte intihar ettiği bir günlük eşi olmayı tercih etti!

  8. Sayın yazar her seferinde yazdığım gibi yine yazıyorum seçim sabahı REİS büyük bir farkla galibiyetini ilan edecektir.
    6 masadan ayrılsa ne olur ayrılmasa ne yazar
    Halkın düşüncelerinden haberiniz yok
    Seçim sabahı hatırlatacam yine.

    • Evsiz kalan 1 milyondan fazla insan da halkımızın bir parçası. Onlara sormak lazım. Seçim sabahı ne olur bilmek zor ama akıllı olan bu yıkımı ve sorumlusunu görür zannediyorum.

  9. Deprem 6 masayı devirdi.enkaza dönderdi.burda depremden dolayı iktidarı enkaz altında kaldı..bu sefer gidici…falan filan gibi yorum yapanlar su ayeti unuttu.
    Hayır zannettigin şer,şer zanbettigin hayır olabilir.
    Yüzde 200 enflasyonun,ekonomik krizin oldugu ve enson depremle yıkılan ülkenin muhalefeti iktidara karşı SEÇİLECEK adam bulamıyor.burda ya büyük bir tiyatro oynanıyor yada bu muhalefet gerçekten cok …bay bay kemal diyordu ya kontrollu darbe diye ..ya kontrollu muhalefet yada bunlar tiyatro.
    Ama benim düşüncem AYASOFYA nın bereketi..

  10. Masanın en yüksek oy oranı olan partisi chp ve onun genel başkanı Kılıcdaroğlu’nun aday olması beklenilen ve doğal bir durumdu. Akşener mantıklı davranmadı

  11. Akṣener’in dünkü çıkıṣını kazanılmıṣ bir seçimden sonra yapmasını bekliyordum. Ama bekleyemedi…

    Erdoğan, Kürtlerle barıṣmanın kendisine beklediği seçmen desteğini getirmediğini görünce milliyetçilik kartını seçti ve aradığı desteği buldu.

    Sadece Bahçeli değil Metin Feyzioğlu’ gibileri de unutmamak lazım.

    Laik milliyetçiler arasında Kürt konusunda „mevzubahis vatansa gerisi teferruat“ diyen çok insan var.

    Esas soru, Erdoğan laik milliyetçilerle siyasi islamcıları nakadar zaman bir arada tutabilecek?

    Seçimden sonra Cumhur Ittifakında da siyaset doğru yolunu bulabilir ve taṣlar yerine oturur.

  12. İyi parti her ne karar almış olursa olsun, masanın aynen, hatta genişleyerek devam edip etmeyeceği dir önemli olan.
    Belediye başganları da başka parilerde “iyi olanın😊 kendi bildikleri doğru!” olduğunu tecrübe ettiler.
    Birileri harabelerden beton cumhuriyetine yol tarifi çizmiş olabilirler!
    Bir diğerleri herkesi kek yanında çay olarak görüp gelin yiyek diyebilir!
    Netice olarak,
    Büyük şehir belediye başkanlıklarını muhalefete veren seçmen,
    “NE DEDİĞİNİN ANLAŞILAMADIĞINI GÖRÜR!, Aptal yerine konduğunu da düşünürse eğer!”
    Faturayı da biletide TAM keser,
    Tek gidiş bileti faturaya ekler.🤗

  13. “SİYASİ REHİNE” İMİŞ
    Ak şener’in dünkü açıklamalarının özeti 6’lı masada “siyasi bir rehine” olduğudur.
    Yani 6’lı masanın diğer bileşenleri “hürriyeti tahdit” suçu işleyerek masada tutmuşlar.
    Hürriyeti tahdit suçlarının soruşturma ve davalarında en çok şu soru sorulur:
    “–Bulunduğun yerden kaçma fırsatın var mıydı?
    Başkalarına durumunu bildirmeye yarayan telefon yada başka araç var mıydı? Normal toplum içine çıktıktan sonra neden tahdit edildiğini iddia ettiğin yere gittin?”
    Ak şener dünkü açıklamalarında bir şeyi eksik bıraktı:
    –Kendisini hürriyeti tahdit suretiyle alıkoyup, siyasi rehine durumuna düşüren diğer 5 Parti’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunmadı.
    Hazır HDP nin kapatılması davalarıyla birleştirir.
    Bahsettiğim hürriyeti tahdit suçunun ceza maddesi TCK 109.
    Herşeye ragmen bakarsın millet ittifakı kazara kazanabilir.Erdoğan koltuğundan olabilir.Tövbe hâşâ.
    Ayak oyunlarıyla birlikte tarihin çöp tenekesine gidecekler.

  14. Hak şerleri hayreyler
    Zannetme ki gayreyler
    Ârif ânı seyreyler
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    Deme şu niçin şöyle
    Yerincedir o öyle
    Bak sonunu seyreyle
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    Hakk’ın olıcak işler
    Boşdur gâm u teşvişler
    Ol hikmetini işler
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    Bil elsine-i halkı
    Aklâm-ı Hak ey Hakkı
    Öğren edeb ü hulkı
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    (Erzurumlu İbrahim Hakkı k.s.)

      • bayram o bayram ola ile karistirdin galiba.
        Bu siir Erzurumlu Ismail Hakki efendinin Marifetname isimli eserinde var.

  15. Fehmi Bey, Cumhurbaşkanımıza bir sayın bile diyemiyorsunuz. Ayıptır ya hu. Bu muhalefet top yekün çapsızdır. Ahlaki olan Mansur ve Ekrem Beyler CHP den istifa etmeli ve İP e geçmelidir. Bu Başkanlar başarısızdır. 4 yıldır hiçbir başarı hikayesi yazamamışlardır. Meral Hanımın dili asgari nezaketten yoksundur. Sadece Cumhurbaşkanını indireceğiz argümanıyla siyaset olmuyor.

  16. Altılı masanın dağılmasına neden olan en önemli sebep, iki liderin karnından koşmasıdır. Taaa başından beri, birisi karnından ben adayım dedi, diğeri karnından ben senin adaylığını kabul etmem dedi. Ve sonunda ikisininde karnındakiler ortaya çıkınca ortalığın ne hale geldiğini hep birlikte gördük. Demek ki neymiş bir şeyi karnında uzun süre tutmak zararlıymış, birileri malum iki lidere hatırlatsa hiç fena olmaz.
    Altılı masadan kalkan hesabı öder diyen, hesabı ödemek üzere kalktı. Fakat ödenmesi gereken eski bir hesap daha var, 2018 seçimlerini cumhur ittifakına altın tepside sunmanın hesabını bu halk icra yoluyla 2023 seçimlerinde alacaktır. Bu Millet çabuk unutuyor bu da unutulur dense de, bir gün eski defterler ortaya dökülür. Milleti aynı delikten iki defa geçireni, bir filmi ikinci defa izletene o eski defterleri yüzüne çarpar.
    Gözden kaçırılan önemli bir husus var
    Altılı masayı deviren filmin kötü karakteri olarak lanse ediliyor hiç de ölye değil, asıl sorulması gereken altılı masaya verdiği zarar mı yoksa Cumhur ittifakına yaptığı katkı mı, Cumhur ittifakına yaptığı katkı çok açık farkla önde. Söyle düşünelim her iki tarafın da oyların eşit kabul edersek bir hamleyle bir tarafın 3/1 avantaj sağlıyorsa, yapılan hiç bir şey tesadüf olmadığının bir kanıtıdır.

    • Kılıçdaroğlu “genel başkanlar aday olmamalı” diyerek milletin ahlaki değerlerine uygun bir açıklama yaptı ve o açıklamasına da kendisi uydu, aday olmadı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösteren sırasıyla Devlet Bahçeli, Erdoğan ve DP genel başkanı olan acemi siyasetçi Gültekin Uysal’dır. Bu önemli bir noktadır.

      Diğer partiler ise madem öyle, gel böyle diyerek oynanan oyunu siyasi bir hamle olarak sürdürmüşlerdir.

      Öyle ya, sen muhalefetin adaylığında anlaştığı bir ismin evine helikopter indirerek tehdit ederek, başka bir isme de siyasi yasak getirerek muhalefetin iradesini belirlemeye kalkarsan o zaman ben de oyunu senen istediğin gibi oynarım hadi bakalım, hodri meydan! Şimdi sen kimi aday yapmamızı istiyorsun Kılıçdaroğlu’nu mu? Ananda adayımız Kılıçdaroğlu dediler. Bana göre en makul olanı yaptılar.

      Bunu eleştirmeye hiç birimizin hakkı yok, sen bizim oyun kurmamıza müsade etmiyorsan, tamam, o halde senin kurduğun oyunu devam ettirelim öz güveni ve meydan okumasıdır. Ben buna ancak saygı duyarım.

      Millet ittifakını kutluyorum ve destekliyorum!

  17. Bu ileriyi görememe ve ilkesizliği biz biliyorduk, Türkiyenin de vakitlice görmesi hayırlı oldu belki de.
    İktidara alternatif bir program oluşturamayan, iktidar yıprandığı için kendiliğinden iktidar olacaklarını düşünen
    tek ortak söylemi Erdoğan gitsin olan gayrı milli ittifak yumurta kapıya gelene dek milleti oyalayıp ortak Cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramadan dağıldı giti.

  18. BİRİ HAZIRLAMIŞ…
    BİRİ PİŞİRMİŞ…
    BİRİ SOFRAYI KURMUŞ…
    BİRİ YEMEĞİ SERVİS ETMİŞ…
    BİRİ SOFRAYI TOPLAMIŞ…
    BİRİ DE HANİ BANA HANİ BANA DEMEMİŞ BAŞLARIM SİZE DE SOFRANIZA DA DEYİP SOFRAYI YEMEĞİ OLDUĞU GİBİ BEŞİNİN BAŞINA GEÇİRMİŞ…
    MASALLAR MASALLAR………..

  19. Sayın yazar “Senaryo var da onu okumuş gibi hem de.” diyerek zillet ittifakında yaşananları son yıllardaki TİYATRO muappetine sardırdığına göre allah sonumuzu hayreylesin…
    Atpazarlığında böyle şeyler olur, birkaç güne uzlaşırlar, paranın yüzü sıcaktır:)
    Bir de “komün” kavramı tarikat ve müritleri için kullanılmaz(komüniteler komünizme özgüdür) bahsettiğiniz türden dini gruplara amish, köylerine de kibbutz denir, sapı samanı birbirine karıştırmayalım.

    • Büyük balik, kücük baligi.
      Kücük tiyatro, büyük tiyatronun tiyatro oldugunu gölgelemez, bilakis destekler.
      Aksener hanimin otuz yillik siysetine bakin yeter.

  20. Her şerde bir hayır vardır.

    Akşener Seçibelir aday İstemişti. Kürtlerin oyu olmayınca Hiç bir parti başa gelemez.

    İmamoğlu durumu riskli, Geriye Kılıçdaroğlu kalıyor.

    Akşener kendi aday olmayacak. Başka aday koysa partilerin seçme çoğunluğu yok.

    Millet Demeyecek mi hani seçilebilir aday?

    Akşenerin mantığı çalışmıyor. Ama Milletin kafa çalışıyor.

    Babacan Bazı anketlerde %5-6 oy alıyor; Davutoğluda %3-4 oy alıyor.

    İyi partiden kopuşlar olacak çünkü %55 oy Ne olursa olsun Erdoğana oy vermem diyor.

    Babacan %9 görürse %11 alabilir, Davutoğlunun oyuda artacak.

    Babacanın oyu artarsa AKP’den oy koparmaya başlayacak.

    Didem hanımın, kafa çalışan biri benim iyi partide ne işim var diyecek Ya babacanı yada kılıçdaroğlunu destekleyecektir.

    • Muhalefetin adayı İmamoğlu! Pazartesiye kadar bekleyin!
      CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ABD Başkanı Joe Biden’in “Türkiye’de muhalefeti desteklediğimizi açıkça göstermeliyiz” sözlerini akıllara getiren bir açıklamada bulundu. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin bir soruya yanıt veren Savaş, “Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar” dedi.

    • iyi partiyi eleştirebiliriz elbette ama partiyi tarihe gömdü gibi kesin bir yargı için henüz erken. gelişmeler çok ilginç olabilir.
      yeninin kavgası bu,
      eski için bu iş bitti.
      ülkenin geleceğinde akp yok,
      erdogan yok.
      başkanlık sistemi yok.
      kazanacağına ve faydalı olacağına inandığım muhalif adayı destekleyeceğim.

      • 6 benzemez vardı şimdi 6 beceriksiz ,çıktı.
        Allah aşkına daha bir aday belirlenemeyen bu capsizlardan ne bekleyeceğiz.Daha önce de yazdım biri Hanyaya biri Konya’ya gidiyordu.Yeni birileri lazım bunun için de
        dibi gormemiz lazım.
        Ancak o zaman bir ümidimiz olacak.Halen dibi göremedik.

        • 20 yıldır oy verdikleriniz sizi ve tabi hepimizi sefalet şampiyonu yaptı, paramız pul oldu. siz ne beklediniz?
          şimdi siz aday çıkaramamayı mı çapsızlık buluyorsunuz?
          aday çıkar ahmet bey,
          hatta bak tek değil, çok aday çıkacak.
          eninde aday çıkacak,
          sonunda aday çıkacak.

          ya sefaletimiz ne olacak?
          paramızın içler acısı hali?
          enflasyon nereye koşuyor?
          ekonomi???
          deprem???
          yolsuzluklar???
          yoksulluk???
          ahlaksızlık???
          sizin seçtiklerinizin de çapını görüyoruz işte!
          bize soru soracak haliniz mi var?
          geçiniz.

    • Masa degil, AKP’ye MHP’yi;CHP’ye IYI Parti’yi kayyım atamış olan paradigma çöktü.

  21. Chp nin ve bay bay kemalin iktidar olmasının engellenmesine yönelik meralin hareketine “siyasi intihar” deniliyor.ya bu insanlar chp nin hemde 4 tane sağ milliyetci ve muhafazakar parti tarafından iktidar yapılmasına engel olunmayı veya bu dogrultudaki bir gelişmeyi “siyasi intihar ” demeleri cok garibime gidiyor..sanki başka bir yol yok…chp olmazsa olmaz..
    Komedi gibi ..chp nin iktidarlıga konulan engel “siyasi intihar” bu bakıs açısı..buna şartlanma..başka bir açıdan gözlükten zaviyeden olaya bakamama değerlendirememe..hemde bunca yıl kendine sağ liberal demokrat muhafazakar diyen insanlarca..çok komik ve düşündürücü…

  22. CHP’nin yerinde ben olsam Kemal Kılıçdaroğlu yanında Ali Babacan’ı da aday gösterirdim.

    Ali Babacan’ın eğitim özgeçmişi:

    Ali Babacan, 4 Nisan 1967 tarihinde Ankara’da doğdu. Ailesi aslen Şereflikoçhisar ilçesine bağlı Değirmenyolu köyündendir. 1985’te TED Ankara Koleji’ni birincilikle bitirdi. 1989 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden birincilikle mezun oldu (4.00 üzerinden 4.00 ortalama).

    1990–1992 yılları arasında Chicago’da bulunan Northwestern Üniversitesi bünyesindeki Kellogg School of Management’da işletme dalında yüksek lisans (MBA) yaptı.

    Madem seçim ikinci tura kalacak, böyle bir düzenle gitmek daha uygun gibime geliyor.

    Fehmi Beyin uzun yıllardır anlattığı lateral thinking belki de bunu gerektiriyor.

    • Her yıl her üniversiteyi birinciliklerle bitiren o kadar çok mezun var ki, çoğu işsiz:)

    • şöyle mi derdin:
      KK adaylıktan vazcayar,
      masayı şekil ve sayı ile sınırlamaktan vazgeçer,
      Demokrasi festivali babında toplantı ve anketler yapılır,
      Herkes “EŞİT” yani,
      A.Gül İnce Yavaş İmamoğlu …
      ankete yazılır….
      (bak iyi!’ nin ayrılması nelere hayr yol açabiliyor? açabilir?)
      Helva için herşey hazır!!!!

    • Kardeş bide şu Sihalara İhalara dokunacaz demese idi babacan pkk lı gibi sanki..
      Ne acip…ülke için önemli olan iha siha için ne dedigine degilde diplomasına bakıyon.bu masa bu yüzde enkaza döndü zaten.yoksa yüzde 150 enflasyon ve ekonomik kriz olan bir ülkede ve depreme ramen iktidar kalabilir mi.
      İktidarın en büyük şansı sizin kafadaki muhalifler…birde hayalperest ve sadece erdoģan düşmanlıgı yapan muhalif yazarlar…çunki muhalefete akılci elestiriler yapmadılar..mesela sağ muhafazakar partilere siz nasıl pkk cenazesine vekili katılan bir parti ile veya ermeni soykirimina evet diyen insanlarla ittifak yapabiliyonuz demediler ve erdogan yolcu gazını verdiler.chp nin hertürlü saçmalıklarına düzgün bir muhalefet yapmadılar.sessiz kaldılar.buda muhafazakar sağ seçmeni mecburen yine akp ye yitti..siyasi tarafgirlik ile bakarsan benim dedigimi anlamazsın.yoksa ne erdogan nede akp kimsenin babasının oglu degil partiside degil.

      • Ne yapsak ilah değiştirip, silah tüccarlarına mı tapmaya başlasak. O kadar çok övülüyor ki. Adam sıradan işini bilen bir silah tüccarı.

  23. Süleyman Demirel’in ünlü fıkralarından biri de şuydu: Gariban görünümlü adamın biri sigarasını yakmak için kerli felli adamın birinden ateş ister. Adam, gırgır geçmek için el fenerini yakarak garibana uzatır. O da uzun süre sigarasını yakmak için uğraşır. Sonunda arkadaşı dayanamaz ve “yahu hiç el feneriyle sigara yakılır mı” der. Gariban oralı olamaz biraz daha oyalanır. El feneri tutan sinsi sinsi güler, garibanla dalga geçtiğini sanır. Neyse gariban sigarasını çeker paketine geri koyar. Yolda giderken arkadaşına şöyle der: Ben de biliyorum el feneriyle sigara yakılmayacağını. Pili bitsin diye oyaladım onu.
    Muhalefet yaptığını iddia eden uşaklara bu milletin verdiği opsiyonun anlamı işte budur. Ve zaten onların da pili bitmiş durumdadır. Bırakın iktidar olmayı bundan böyle muhalefet yapmaya bile mecalleri kalmamıştır. Önümüzdeki seçim onlar için asla unutamayacakları siyasi bir şamar olacaktır.

      • Oysa Türkiye’de siyaset görünenden başka şekilde işler. Şimdi millet iyi partinin masadan ayrılmasına duygusal tepki veriyor da CB seçimlerinde iyipartililer Erdoğan’a oy verecek değiller her halde. Kendi gösterecekleri adaya oy verirler. Oylar bölüneceği için ilk turda Erdoğan seçilemez. İkinci turda bütün muhalif oylar millet ittifakının göstereceği adayda toplanır ve o seçilir. Bay bay Erdoğan olur o zaman Muzaffer severi bir daha buralarda ara ki bulasın:))

        Bu ihtimali bozacak tek makul olasılık Erdoğan’ın yerine iyi partililerin de oy verebileceği bir ismin Cumhur İttifakı adayı gösterilmesi ki her ihtimalde de bay bay Erdoğan olur!

  24. Madem bu yola girdiniz bari daha önce ideolojik ikizinin yaptığı gibi yapıp, Erdoğan’ın 360 üzerinde bir oyla aday gösterilmesini sağlayın da ‘yok aday olabilirdi’ ‘olamazdı’ tarzındaki tartışmaların da çıkmasının önüne geçin.
    Yaptınız bir hayır bari sonunu getirin.

  25. Bu aşamada yapılması gereken Mansur Yavaş’ı aday gösterip, İP’i de ittifaka almamaktır. Bu İP’i tarihe gömecektir. Ancak bu kurtarır, gerisi hikaye.

  26. Sonraki sahne: İP meclisten erken seçim kararı alınmasını sağlar. Adaylık düğümü de çözülür. Kasa kazanır.

  27. M.Aksener’in siyasi hayatında bir dengenin , bir istikrarın olmadığını herkes bilir .
    Masadan medeni bir insan gibi konuşarak, görüşerek, vedalaşarak değil de adeta firar edercesine kaçması , üstelik masayı suçlaması, çamur atması , hatta ağır sözlerle aşağılaması ; herşeyden önce kendi şahsiyetini , liderliğini , partisini küçük düşürür ve büyük itibar kaybettirir!
    Ben burada başka bir şey daha görüyorum; onun bu tutum ve davranışı , bizdeki siyasetin seviyesizligini , çağdaş ve demokratik değerlerden ne kadar uzak olduğunu, ne kadar basit ve çiğ olduğunu açık seçik bir şekilde ortaya koymaktadır!
    Ve nihayet bu durum bence başka bir açıdan hayra vesile olacaktır; artık HDP. ‘nın de doğal olarak millet ittifakına katılmasının önünde bir engel kalmamıştır, herhalde ilgililer harekete geçerler .
    Son olarak bir de şunu belirtmek istiyorum; Kılıçdaroğlu mademki aday olmak istiyordu daha önceleri aklı neredeydi, “ekmek için Ekmelettin” ve “gel bakalım Muharrem’den ” sonra şimdi de sıra “Gel bakalım Kemal ” e geldi , öyle mi !!!

    • Mucib bey “M.Aksener’in siyasi hayatında bir dengenin , bir istikrarın olmadığını herkes bilir .” diyorsunuz ama anlattıklarınıza bakılırsa gayet de istikrarlı bir profil sergiliyor sanki kendisi:)

  28. Pardon İsa, resminin püf noktasını eeelliii yıl sonra ancak çözebildim;
    KK yani resimdeki isa niçin hedefte tek başına???? biri ona uzaktan ateş edecek miş ve hedef bu demiş kim yemiş kim içmiş??? Entrika 2000 yıl öncede aynı entrikaymış meğer🤗.
    -Adam egomu yapmış ki de orda öyle belirgin figür ortada! etrafında!…
    -Masa zamanının olaylarıda aynı bugünkü gibi mi idi ki acaba da…
    muktedirler yanındakiler sol gösterip sağ vur…

  29. Kim kime ihanet etmiş kim pişirmiş kim yer kimin boğazına takılır ben bilemem, seçmen bilecek! Baştan şunu söyleyeyim:
    Kimse kimseyi inek yerine koymasın.
    Hele ki aptal!..
    İyi partinin başındaki zat her kim olursa olsun, meclisi etkili yetkili bilgili tecrübeli bir meclis! (aldıkları karar onu gösterir).
    Masanın oluşum şekli bir ilkti, son olurmu TR siyasetinde bilemem.🤗
    5 sağ seçmene hitap eden partinin bir sol partiyi iktidar yapmak için biraraya geldiğini duyan hukuk, çeteden deliğe tıkar, 5li meşhur çete dışarda gezer, bunlar içerde çilingir sofrası kurar mazallah😊.
    Yani eşyanın tabiatına aykırı şeylerin sonu vinçle pencereden eşyaları kaçırmakla neticelene bilir!
    Canlı ne öğrendik?
    Alüvyon zemine, tarlaya çamura fayhattına ev yapılmazmış!
    Not:ilkbaştan kime kaç vekil nereden hangi kontenjandan kazıklarını çaksan bile,
    etrafını özel betonla sağlamlaştırmazsan o kule yıkılmaya mahkum🤔
    sonradan istediğin trenli yaylı sarkaçlı sistem ile yap, yine bina yıkılır!!!!

  30. Ülkenin çok kötü yönetildiği bir gerçek… Ama değişim ümidi Akşener’in masayı devirmesiyle suya düştü. Böylece seçim sonucu, iki ay öncesinden belli oldu. Bari boşuna seçim yapılmasın. Siyasi partilere verilecek seçim yardımı depremzedelere verilsin.

  31. Bu 6 katlı bina sakattı. Mimarı vardı, mütahiti vardı ama zemin yeterli değildi malzemeden çalmışlardı. Sonuç ortada. Siyasi depremle çöktü bina. Yurtdışına kaçmadan mütahiti yakalamak lazım.
    Ama insanlar aynı zemine yatırım yapmaktan çekinmiyor. Zemin sakat kardeşim yapma etme diyorsun. Burnundan kıl aldırmıyor. Yapacak birşey yok. Kendi düşen ağlamaz.

    Geliyüüüür gelmekte olan demişti.
    Geldi.
    12den vurdu.

  32. Türk tipi başkanlık sistemini yıkıp güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek için yola çıkan altılı masanın aksak ayağı dün kırılmıştır. Bu haliyle iyi parti kendinden müteharrik con ahmedin devridaim makinesi gibi içine dahil olmak değil asli unsuru gibi davrandığı altılı masa prensiplerini hiçe sayarak varlık sebebi de olan akape ve yancısı mehapeye muhalefet misyonunu boşa çıkaracak bu kamikaze dalışını yapmıştır. Bu dalışın sonunda her ne kadar parti genel merkezi çevresinde ” banzai banzai” bağırışları duyulsa bile bu çıkış varlık sebebini boşa çıkarmış ve bir müddet sonra derin devlet ile el sıkışıp cumhur ittifakı safında yer bile alsa artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Millet ittifakı pazartesi günü milleti güldürecek hamle ile Abdullah Gül için ortak adaylık açıklaması yapmadığı müddetçe bu hikayenin sonu hüsran gelecektir. Bu da biline! Teemmel

    • İki ay önce Temel Karamollaoğlu’nun yaptığı, “Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olursa, Tayyip Erdoğan ikisini de buldozer gibi ezer geçer” açıklamasını unutmadık.
      “Bayram değil seyran değil, adayı ismini hiç konuşmayan altılı masada bu iki isim Temel Bey tarafından niye dinlendirilerek aday olmamaları önerildi ki” demiştik.
      Şimdi arka plandaki tartışmaları öğrenmiş olduk
      “Adayın ismi hiç konuşulmadı, altılı masa her konuda ittifak ederek yoluna devam ediyor” diyorlardı ama..
      Meral Akşener de şimdi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi ilk defa masaya gelmiş gibi bir hava estiriyor ama..
      Gerçekte hepsinin açıklamaları, yalan dolanla dolu.
      İki ay önce Meral Akşener bu iki ismi dinlendirmiş ki… CHP’nin vermesi gereken cevabı, ipler kopmasın diye, Temel Karamollaoğlu vermiş.
      Bugün altılı masanın üzerine oturduğu çamuru daha iyi görüyoruz, daha iyi anlıyoruz.
      O gün çevrilen dolapları, bugün daha iyi fark ediyoruz.
      Bugünden sonra ne olur?
      İyi Parti’nin boşalttığı yeri, benzer oy oranına sahip HDP doldurur.
      Ama “Erdoğan düşmanlığı” üzerinden kurulan ittifak bozulmaz.
      PKK’ya alan açmak için, FETÖ’cüleri kurtarmak için yapılan planlar değişmez.

  33. fehmikoru.com/diyelim-bu-pazar-secim-oldu-sandiktan-hangi-ittifak-galip-cikar-dersiniz-yaniliyor-olabilirsiniz/

  34. Kemal Bey, CHP Adayı olarak seçime girecek.
    Bunun anlamı:
    Döndük dolaştık, çoklu aday sistemine razı olduk galiba.
    Yani ümitler ikinci tura kaldı.
    Bütün bu olup bitenleri AK Parti kurucuları, tebessümle izliyorlar.

  35. yaşanan acı bir deprem cumhurun hesaplarını değiştirdikten sonra iyi partinin ayrılması bu defa da milletin bazı hesaplarını değiştirdi.
    asıl şaşırtan iyi partinin altılı masadan ayrılması olmadı, seçime çok az kalmışken ayrılması ve oldukça sert bir tavır kullanarak ayrılması oldu. bunu kimsenin beklediğini sanmıyorum. aylar önce iyi partinin ayrılabileceğini, kendi adayını çıkarabileceğini, çoklu aday olabileceğini, seçim 2. tura kaldığında en yüksek adayın desteklenebileceğini konuşuyorduk, neden şimdi?
    artık ayrılmayacaklarını düşündüğümüz, bu saate ayrılmazlar dediğimiz bir zamanda.
    hanımefendi, bir dayatma olduğunu söylüyor ama bu haklı bir bahane değil çünkü aylar öncesinde chp, adaylarının kemal bey olduğunun, bu konuda ısrar edeceklerinin altını defalarca çizdi. sayın başkanların yerlerini koruması gerektiğini düşündüklerini defalarca söyledi, değil mi? 6 kişilik masada 5 kişi bir isimde uzlaşıyorsa bu nasıl dayatma olabilir? %50+1 kalan % 49 a dayatma olabilir mi? aksine, bir kişinin 5 kişinin isteğine karşı çıkması dayatma olabilir. aylardır kendinizi ve seçmeninizi neden oyaladınız? neden ayrılmadınız?
    bu başkanlar ne kadar kıymetliymiş?
    herkes onların peşinde,
    meral hanım onlara çağrı yaptı ve göreve çağırdı. son derece talihsiz bir tutum. halkın onları istediğini savunuyor iyi ama halk bir arada kalmanızı da istiyordu, bir isteğinin peşinde koşarken diğerini neden umursamadınız madem? iyi parti çatısı altından bir isim yerine chp’li isimleri çağırmak neyin kafası?
    şimdi ne olacak?
    taşlar yerine oturur.
    her şeyden önce masanın rahatladığını düşünüyorum, anlaşmazlık chp ve iyi parti arasında idi ve çözülmüş oldu. masa 5’li masa olarak devam eder, adayları belli. iyi partinin seçmeni en radikal anti akp ve anti erdoğancıdır, partinin nasıl bir yol çizdiğine bağlı olarak karar verecekler, toplumda karşılık bulacak bir isim çıkarırlarsa, seçmeni kalabilir, aksi halde masayı desteklerler. bu gelişmenin cumhuru sevindirmesi için henüz hayli erken, çünkü muhalif oylar kendi bloğu içinde yer değiştirir, cumhura gitmez. iyi partinin cumhura destek verebileceğini söyleyenler var ama bunun bir imkanı olmaz, en azından açıktan olmaz, olsa da oylarını taşıyamaz.
    bu gelişmenin meclis aritmetiğine bir etkisi yok,
    başkanlık seçimine olur mu?
    bakalım göreceğiz,
    burada hep bir açık kapı çeşitli nedenlerle bırakıyoruz zaten.

    • Allahtan lastik yola çıkmadan patladı da yolda mazallah şarampole yuvarlanabilirdik.!!!

    • Mustafa Veli Nazif 4 Mart 2023 At 10:03

      dünkü yorumlara şimdi bakabildim, bir geniş derdimi anlatayım.
      siyasi ayak oyunlarıyla toplumun oyalandığını düşünmüyorum, zor bir ülkede ve balta girmemiş orman misali anlayışta bir siyasette debeleniyoruz, bazı anlaşmazlıkların normal olduğunu zaten hep yazıyorum. iyi parti kantarın topunu kaçıran bir sertlikte pozisyon alıyor bunu da eleştirmeyen kalmadı zaten.
      cumhur ittifakı kurulmadan önce akp ve mhp nin bundan çok daha sert bir süreçten geçtiğini çok daha ağır ve galiz ifadelerle pay-laştıklarını hatırlatmaya gerek var mı?
      peki, onlar anlaştıktan sonra her şeyin mümkün olduğunu söylemeye gerek var mı?
      ülke enkaz üstüne enkaz altında değil mi?
      bugün geldiğimiz noktada aklı başında kim bunca saçıp savuran, ülkeyi yoksulluk ve yolsuzluk içinde bırakan iktidardan memnun olabilir? muhalefete bakıp içler acısı halimize bazı şartlanmalardan dolayı ehveni şer diyor.
      biz de anlaşamamalarına rağmen bagajlarına rağmen iktidara bakıp bazı şartlanmalarımızla daha iyi yöneteceklerini savunuyoruz ama sonuçta biz de ehveni şer diyoruz. nihayette ise elimizdeki kumaş bu. hangimiz güçlü çıkarsak yakın gelecekte iktidarı o belirleyecek. ama değişim kaçınılmaz.
      iktidar da ve dahi muhalefette değişecek.
      ama o zaman kadar elimizdekilerle yetineceğiz, mecburen.
      neyse ki çok uzak değil.

      bu dış destek meselesini makul bir paydada tartışacaksak itirazım yok ama altılı masayı batı yönetiyor yok, hainler yok ajanlar gibi abuk bir doğu arabeski üzerinden konuşacaksak bir müslüm linki paylaşıp konuyu bağlayayım.
      her ülkenin anlaşmak zorunda olduğu çevreler her zaman olur.
      macaristanın bizimle benzer dinamikleri var ama aynı şey değil, her iktidar iktidarı için destek almak zorunda, diğer ülkeler, hükümetler, derin devletler, sermaye, okült gruplarla türlü ilişki içindeler aksi halde ne iktidara gelebilirler, ne iktidarda ne de hayatta kalabilirler. akp de iktidara gelirken batının ve diğerlerinin desteğini aldı halen pazarlık ediyorlar. olmadığını düşünen varsa bu saflıkla açıklanabilir.
      ben analizi okudum, kimseyi rahatsız edecek bir beyan yok. muhalefetin daha iyi ilişki kurabileceği ihtimalinden bahsediyor bizim de buna bir itirazımız yok. bu ülkenin coğrafi konumundan dolayı doğuyla da batıyla da ve herkesle daha iyi ilişkiler kurması gerek zaten.
      suriyede, libyada karşımıza paramiliter güçlerle çıkan, askerlerimizi şehit eden ülkemizde kimbilir hangi amaçlarla insan doğrayan bir caninin uluslararası mahkemelere sunmak için dosyasını hazırlayalım, asla teslim etmeyeceğiz diyelim sonra şık bir kurdeleyle gönderelim -neyin karşılığı-
      yunan ortak adaları silahlandırılırken sesimizi çıkarmadık-neyin karşılığı-
      rusya seçim öncesi borçları erteliyor-neyin karşılığı-
      sonra bunlardan rahatsız olmayalım ama
      isveç ve finlandiyanın nato üyeliklerini onaylama ihtimalinden rahatsız olalım,
      oldu🙄

  36. Bu parti genel başkanlarıyla muhalefet iki adım öteye gidemez.
    Dedik ki, “Adayınız yok”, dediler ki “Saklıyoruz”. Dedik ki, “Açıklayın”, dediler ki “Yıpranmasın”. Dedik ki, “Elinize yüzüne bulaştıracaksınız”, dediler ki, “Fesat sokuyorsunuz”. Alın şimdi hayrını görün.
    Siyaseten bu zamana kadar yetersizliklerini her defasında kanıtlamış isimlerden başarı beklemek “olmayacak duaya amin” demekten ibarettir. Evet liyakat gerçekten önemliymiş. Ve kendini yönetemeyenlerden ülke yönetmesini beklememek gerekirmiş.

  37. Bu ve ya benzer sonu beklememek biraz saf dillik olur .Bu ya şimdi yada iktidara gelselerde
    çok kısa bir zamanda olacaktı ve bunu buradan bangır bangır bağırdık ama duyan olmadı
    ( SESİMİ DUYAN VARMIIIIII ) 1.5 YIL aynı masada otur geyik muhabbeti yap sonu hüsran .
    Allahtan seçimden önce oldu da es kaza seçilselerdi sonunu düşünemiyordum.
    6 benzemez vardı şimdi kaldı 5 benzemez.

    • Hangi samimiyetle 5 yıl ittifak yapmışlar?
      Hangi samimiyetle Altılı Masa’da bir yıl boyunca oturmuşlar?
      Seçim kampanyasında, seçmenlerine ne diyecekler?
      Hangi yüzle ‘uzlaşma’dan söz edecekler?
      Hangi ‘dayanışma’dan, hangi ‘ortak akıl’dan, hangi ‘iyi yönetim’den?

  38. Deprem acılarını bile siyasete tahvil etmeye kalkanlar işte böyle çarpılırlar..
    Hadi yine statlarda “hükümet istifa” diye amigoları bağırtsınlar bakalım…
    Kendi içinde kin, nefret, hakaret biriktirip ele güne rezil olanlar, acaba hangi yüzle Türkiye’yi yönetebileceklerini iddia edecekler?
    Birbirlerine güvenmedikleri halde aylardır sanki can ciğer kuzu sarması gibi davrananlar, halka ne diyecekler de güven verecekler?

    • Ne diyon, anlamıyorum ben, dün de tribünlerden hükümet istifa sesleri yükseldi, senin ekran bozuk galiba!

      Bir de iyi partiden istifa edenler e-devlet’i kilitledi, e-devlet yoğunluğa cevap veremedi. İyi parti artık tarihe gömülmüştür. Zafer partisinin seçmenlerine muhtaç hale gelmiştir.

  39. “Süt bozuk, kalanından da bir cacık olmaz!”..

    Sütün, yoğurt yapımı için pişirildiğinde, kıvamını yitirip yoğurt yapmaya elverişli olmadığı durumuna “süt çöktü” denir bizim buralarda…

    Evet, süt çöktü…

    Ama bu sütün hiçe çıktığı anlamına gelmez, anneler onu çökelek yaparak veya başka şekillerde değerlendirirler. Hoş, cacık ta sütün türevlerinden birisidir, peynir altı suyundan elde edenler de vardır, bilene.

    Süt çöktü.

    Sütün çöktüğü gibi siyaset kurumu da hepten çöktü. Adeta depremi yaşadı. Şiddeti çok büyük. Öyle ki geriye kalanı da bir enkaz.

    Siyaset kurumu çöktü. Artık kim siyasilerin neyine güvensin. Her şey aynıyla tekerrür ediyor. Bir dejavu da değil yaşananlar, ayniyle vaki. Biz bu filmi hep seyrediyoruz ve hep aynı senaryoyu yeniden yeniden yaşıyoruz.

    Bizi bize hiç bırakmıyorlar, tam dananın kuyruğu koptu denecek yerde “bir el” devreye giriyor ve herşeyi altüst ediyor. Şimdi millet siyasetin neresinde; hep karşısına konan, başkalarının seçtiğini seçmek zorunda mı bırakılacak?

    Hani cumhuriyet, nerede demokrasi?
    Hani kendi kendini yöneten millet? Nerede?

    Süt fena çöktü…

    Cacık ta olmaz.

    Siyaset kurumu çöktü…

    Geriye kalanından bir “cacık” olmaz.

  40. “İnsanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.”

    • Hayal kurmuyor yanlışın var.
      Yanlışlar üzerine yönlendiriyor.
      Yanlış olduğunu bile bile.
      RTE gidene kadar herşey mübah.
      Ülke batmış.ABD ülkeyi ele geçirmiş.Din yerlerde sürünmüş.Sancak düşmüş.Çokda tınnn.

      Müslüman diye bildiğimiz ,hayatları boyunca ayasofya ya özgürlük naraları atmış insanları ,ahir zamanda ayasofyaya bile kulp bulur durumuna getirdi.
      Haçlılar namusunuza dokunmaz diyenleri duymaz durumuna getirdi.
      Bundan daha büyük bir ders,bundan daha büyük zülüm olur mu ?.

      Artık bu insanlar ölürken selavat getirseler bile inanmam.Gözümüzün içine baka baka ,Allah ın yukarda olduğunu bile bile (belki de artık inanmıyorlardır) yalanları,algıları faş edip durdurlar.

      “Haçlılar namusunuza dokunmaz” demelerini bekliyorum.

      • Evvel refik badel tarik sözü, “önce yoldaş, sonra yol” manasına gelmektedir. Bu sözde anlatılmak istenen asıl konu kiminle yola çıkıldığıdır. Zorlu bir yola çıkıldığında kişinin yanında gözü kapalı güvendiği birinin olması oldukça önemlidir. Gerçek bir arkadaşla çıkılan yol engelli olsa dahi daha kolay kat edilebilir.

  41. 3 Mart 2023

    2018 seçiminde “seçilebilirim, ben de adayım” dedi ve seçilemedi; cumhurbaşkanlığını cumhur ittifakına altın tepside sundu da bir siyasi bedel mi ödedi Akşener, aksine gücünü artırdı ve halen 6’lı masa bileşenlerinin en etkili aktörü durumunda.

    Zaten Akşener’inde içinde bulunduğu, Kılıçdaroğlu’nun da Cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimi kazanamayacak millet ittifakı, – büyük ihtimal- Akşener’in kendi adayı -Yavaş- ile girdiği seçimi de hiç kazanamayacak.

    ‘Büyük ihtimal’ dediğim, Akşener, 2018 seçimini kazanamyacağını bildiği halde aday oldu, siyaseten kazançlı çıktı; 2023 seçiminde de aynı yolu tutar ve yine kazançlı çıkar…

    Sn. Yazarımızın; “Millet İttifakı’nı bozan, bunu hangi amaçla yapıyor olursa olsun, hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinde zaferi Cumhur İttifakı’na hediye etmenin sorumluluğunu da üstüne alacaktır.” tezi bu yüzden bence tutmayacaktır ve Akşener bildiğini okuyacaktır.

    2018 seçiminde Akşener’i o tutumuna sevk eden saik ne ise, 2023′ de de aynı saik onu bu yola itecektir. Bunu nereden mi biliyorum: “Kazanamayacak bir aday” olarak millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun olması istenmesinin o “saikin” sahiplerinin ısrarıdan. Bu “ısrarı” başından beri gündemden hiç düşürmüyorlar.

    Akşener için 2018 seçiminde olduğu gibi önümüzdeki seçimin de hiç önemi yok, hep kendine “yontmanın” derdinde o. O, meseleye hep vizyoner! bakış açısıyla baktığı için, 2023 sonrası onun vizyonuna takılmış; Erdoğan/Kılıçdaroğlu sonrası siyasetin lokomotifi ben olurum diye.

    Ben son kertede Akşener’in Cumhur ittifakının “ekmeğine yağ süreceği” kanaatini taşıyorum, 2018 seçimindeki tavrından ayrılabileceğini(!) hiç sanmıyorum.

    6’lı masanın diğer bileşenlerinden CHP dışındaki dördü, elini erkenden açık ettiğinden bu Akşener’in elini şu açıdan güçlendirdi: Akşener istediğini alamaz ise masadan ayrılır, kendi adayı ile seçime katılır ve bu durumda diğer “dörtlü”nün de gideceği başka kapı kalmadığından masa dağılmaz/devrilmez, belki sadece adı değişir.

    Her iki durumda da; 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu olduğu halde de,Akşener’in kendi partisiyle seçime girmesi durumunda da seçimi cumhur ittifakı alacaktır. Bu kanaatimi 6’lı masanın ya da ittifakın başlangıcından beri hep dillendirdim, dillendiriyorum.

    Hep bir sürpriz beklentisi içinde oldum, hala olur mu bilmem ama vakit çok daraldı.

    Masa, 6 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını bildirdi.

    Sürpriz bekliyor muyum?

    Ne diyeyim bilmiyorum!

Yoruma kapalı.