Yollar araç dolu, binlerce insan 50 bin TL’lik telefon peşinde.. Biri bana bunun nasıl olabildiğini anlatabilir mi?

32
Reklam

Ne zaman üç kişi bir araya gelse hangi konu hiç gecikmeden gündeme taşınıyor?

Evet, bildiniz: Hayat pahalılığı…

Dünden itibaren hararet daha da arttı. Yılbaşlarında gelmesine alıştığımız iğneden ipliğe zamlara, şimdi yıl ortası zamları da eklendi.

En çok da yurtdışından getirilen cep telefonunu kullanabilmek için ödenen harçın bir çırpıda 6 bin TL’den 20 bin TL’ye fırlaması çeneleri düşürdü. Dün gece yürürlüğe girecek zamdan etkilenmemek için Gürcistan başta olmak üzere yakın ülkelere akın olmuş. Bu arada, harç başvurusu için internet de kullanılıyordu; yoğunluk yüzünden site ulaşılamaz olmuş…

“Vah, vah” dedim içimden…

Gülerek…

Beni güldüren ülkemiz insanının inanılmaz çelişkisi. Cep telefonu için yurtdışındaki mağazalara bin küsur dolar ödeniyor; bu arada tabii o telefonu almak için çıkılan yolculuğun da bir bedeli var. Yani, tek bir telefon, alıcısına, zaten yaklaşık 40 bin TL’ye mal oluyordu. Buna şimdi bir de 20 bin TL eklenince ortaya 60 bin TL gibi bir meblağ çıkıyor.

Cep telefonuna 60 bin TL ödemek…

Reklam

Allah hepimize akıl fikir ihsan etsin.

O değerli cep telefonlarını üreten firmanın ülkemizde de mağazaları var ve orada da aynı telefon yaklaşık 60 bin TL’ye satılıyor.

“Yok, öyle değil, yine de 6-7 bin TL yurtdışı daha ucuz” dedi bir dost.

Dün Ankara’dan İstanbul’a karayoluyla intikal ettim. Yollar müthiş kalabalıktı. İki taraflı trafik hayli yoğundu. Bir dinlenme tesisinde aracımızı park edecek yer bulamadık.

Hem de benzine litre başına 2 TL’den fazla zam olduğu gün, onbinlerce kişi, aracıyla, şehirler arasında fink atıyordu.

Bunu bana birisinin anlatması gerekiyor.

En düşük memur maaşı 22 bin TL olacak diye şaşıran biriyim ben; bu nasıl olabilecek, para nereden bulunabilecek şaşkınlığı bu.

Memurumuz 22 bin TL maaş alsa bile hangi parayla 1 milyon TL’nin üzerindeki araçlardan satın alabilecek, aldığı aracın karnına bin küsur TL tutan benzini dolduracak ve seyahate çıkacak. Olacak şey mi bu?

Reklam

Ama oluyor işte. 

Olmasın mı? Olsun olsun da, benim bütün istediğim bunun nasıl olduğunu birisinin açıklaması…

Benim gördüğüm şu: AK Parti yeni dönemde en fazla şikayet edilen bir konuyu ekonomik kararlarla çözüme kavuşturuyor.

Neydi en fazla şikayet edilen konu? Gelir uçurumu değil mi? Bazıları çok kazanıyor, bazıları ise çok az. AK Parti bu konuda memurlar ve öteki çalışanlarda arayı kapatacak kararlar alıyor. Asgari ücret 12 bin TL’ye yakın oldu, en düşük memur maaşı ise 22 bin TL. Yüksek ücretliler ile maaşı yüksek olanlara asgari ücret veya en düşük maaş alanlar kadar zam yok, onların ücret ve maaşları yerinde sayıyor gibi bir şey.

Böylece, en fazla ile en az arasındaki fark, en az ücret ve maaş alanların lehine daralıyor.

Gelir uçurumu ortadan kalkıyor.

Emekliler?

Onlara da yüzde 25 zam yapılacağı açıklandı dün. Emeklinin şikayet edecek hali yok ya…

AK Parti seçimlerde oyu kimlerden, hangi kitlelerden alıyorsa onları kollayıcı bir ücret ve maaş politikası izliyor.

Öyle de olsa, asgari ücretle çalışan kesim eline geçecek para 11 bin küsur lira oldu, en düşük ücretli memurun maaşı 22 bin TL’ye çıktı diye sevinedursun, yeni ücret ve maaş ellerine geçtiğinde o paraların alım gücü, ücret ve maaşlarının zamdan önceki durumundan farklı olmayacak ki?

Asgari ücretle geçmişte ne alabiliyorsa bir işçi, ondan daha fazla şey satın alamayacak yeni almaya başlayacağı ücretle; en düşük maaşlı memur için de durum aynı olacak.

Daha önce ücret skalası yüksek olan işçiler veya iyi maaş alan memurların durumu ise eskisinden daha kötü olacak.

Emeklilerin halini ise hiç sormamak gerekiyor.

İyi de dün şehirler arası trafikte gördüğüm araçlar ile 50-60 bin TL’ye tırmanan cep telefonları alanları bu genel tablo içerisinde nereye yerleştireceğiz?

Hiçbir yere yerleştiremiyorum ben.

Aklım almıyor.

Zaten, biri bana anlatsın diye beklediğim de bu konunun açıklaması.

Bizim millet gerçekten de işini biliyor ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bizim milleti çok iyi tanıyor galiba.

ΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Bende bir katkıda bulunayım. Şu an çok lüks bir oteldeyim antalyada. 5 yıl önce geldiğimde tek bir Türk aile vardı. Şu an 75% Türk. Otel görevlileride bu durumu anlamadıklarını söyluyorlar.

  2. Söyleyin Benim arabalarımı kim aldı,
    Sayın Fehmi hocamın ve bazı yorumculara göre benim en az birer milyonluk üç arabam olaması gerekir, benim arabalarım nerede kim aldı?
    Ne kadar komik değilimi, sanki bu ülkede her ailenin üç beş arabası var. Aslında konu o kadar basit ki, nasıl mı, bu ülkenin nüfusu belli trafiğe kayıtlı araç sayısı belli.
    Yollar araçtan geçilmiyor demekle her ailenin üçer beşer milyonluk arabası olmuyor. Yollardaki araçlara göre araba kalitesi ve sayısı belirleniyorsa beni üç elli bin liralık dışımdaki diğer araçlar nerede söyleyin kim aldı

  3. 80 milyonluk ülkede en zor ekonomik koşullarda bile paradan para kazanarak gül gibi yaşayan bir yüzde on-on beşlik kitle bulunur. Beyaz Türkler zaten biliniyor, bunlar dışında Ak Parti’nin oluşumuna zemin hazırladığı muhafazakar/”muhafazakar görünümlü” eskinin mücahitleri şimdinin müteahhitleri topluluğu da oluştu. Çocuklarımı gönderdiğim imam-hatibin veli toplantılarına lüks arabalarıyla iştirak edenlerin sayısındaki anormal artışı buraya yorabiliriz sanırım) Sözün özü şaşırtıcı değil yaşadığınız durum.

  4. Şirketler vergiden düşmek için her sene araba yenilerler. Ben esnafım Bize gelen toptancılar Şirketin özel aracı ile gelirler. Benzin, mazot giderinide vergiden düşürür.
    Bu şirketin pazarlamacıları ve kadın, erkek çalışan ev bireyleri nedeniyle lokantalarda popüler oldu
    Birde sosyal yapı değişiyor Evlilik yaşı 30-40 oldu bu bireylerde evine para getiriyor.

    İstanbulun ilk kazanıldığında Ekrem bey 1500-2000 araç kiralanmış demişti devletin ve belediyelerde iş için özel araba kiralıyor.

    • Çoğu gördüğünüz şirket arabaları.
      Togg dışardan ithal ediliyor.
      Bayraktar siha falan bunlar maket uçak.
      Ülke bitti battı.
      Byby kemal %55;ile seçiliyor.
      Kazanan millet ittifakı.
      Hdp ile ittifak yapmıyoruz..
      Pkk kandil millet ittifakı için propaganda yapmadı.erdoganı desteklemek için açıklama yapiyor.
      Hdp seçmeni erdoğani destekleyecek.
      …………………………………

      Çoğu gördüğünüz şirket arabaları…bunu okuyunca birden gülerek aklıma gelen muhalefet POLİYANNALARI..
      Sizde ekleyebilirsiniz.😂😂😂

  5. Sn yazar az veya çok ücret alan memurlar dramatik fakirlesiyor ülkede. Evet araç alım sıraları var, evet oteller dolu, evet cep telefonu için sıralar var ancak bu kalabalık AKP iktidarında dramatik zenginleşen, özellikle ticaretle uğraşan, devlet rantı akıtılan kesim ve onların yakınları. Bir diğer konu da şu İstanbul’da konut fiyatları düşmüyor sürekli artıyor çünkü Lübnanlı gelip 10 daire alıyor sonra kiraya veriyor. Bu örnekler çoğaltılabilir. Sonuçta 86 Milyon ülkenin %10 nu zaten iyi durumda ve gördüğünüz kalabalıkların nedeni bu. Diğer %90’nı ise halinden memnun evinde. Bu ülkede helal para ile devlet memuru olanların ( en üst düzey maaş alanlar dahil) ev alması hayal, araba alması da zor. Ülkenin kaymağını kim yiyor derseniz zengin Araplar derim. Kendi ülkemizde ev alamıyor, kaliteli restoranlara gidemiyoruz ama ev alan çok o restoranlar hep dolu. Kendi ülkemizde bizler yabancı…

  6. Ülkemizde 15-20 milyon arasında bir nüfus İsviçre standardında hayat sürüyor. Gelirleri, imkanları bu seviyede. Bu nüfus bütün yolları, yüksek standartlı otelleri ve tatil beldelerini doldurmaya fazlasıyla yeter. Daha önce (içinde benim gibi ilave gelir imkanı olmayan emekli öğretim üyelerinin olduğu) bunun iki misli bir nüfus ise orta gelir seviyesinde idi ve onlar da gayet iyi bir hayat standardına sahiptiler. Biz de bir kaç sene öncesine kadar yollarda daha fazla araç kullanıyor, yazın iyi otellere ve tatil köylerine gidebiliyorduk. Bu orta gelir grubunun hayat standardı son 6-7 yılda tedrici ama düzenli bir şekilde geriledi. 35 senelik hizmetten sonra (yurt dışı üniversite görevleri sayesinde alabildiğimiz) bir dairemiz var, kiramız yok, yaşlılık (ve hastalık) günleri için bir kenara koyduğumuz döviz-altın ağırlıklı birikimler sürekli eriyor, son 4-5 senedir kültür-tarih turlarına katılamıyoruz. Yaz tatillerinin süresini kısaltıp standardını düşürdük. Benim çevremde bir tane bile AK Partili kalmadı, ben en son 2015 Kasım ayında AK Partiye oy verdim. Mükerrer oy kullanmayı engelleyecek bir sistem (en basiti tekrar parmak boyası) kurulmadığı takdirde Reis seçim kaybetmez.

  7. YATIRIM ORTAMI OLMAYINCA
    Uzun vadeli yatırımın ve dışarıdan doğrudan yatırımın iki koşulu vardır.
    1–Başta vergi kanunları olmak üzere temel kanunların stabil olması.Bu kanunlar sabit olmaz ise kimse “kâr-zarar” hesabı yapamaz.Daha dün onlarca vergi kanunun değişti. Bu ortamda hangi kârı, hangi zararı hesap edeceksin?
    2–Hukuk güvenliği.
    Hukuk güvenliği de kârlılığın hesap edilebilmesi için gereklidir.
    Bunun da ölçüsü mahke kararlarının
    öngörülebilir-tahmin edilebilir olmasıdır.
    Dünyada hiçbir ülkede mahkeme karaları %100 tahmin edilemez. Ancak gelişmiş ülkelerde %90-80 öngörülebilir.
    Bir sabah uyandığında tüm malvarlığına el konuşmayacağım garantisinin olmadığı bir ülkeye kim yatırım yapar.
    Nitekim Avrupalı bir otomobil markası çoğunluğu mühendis 4000 kişinin çalışacağı fabrikanın yerini bile belirlemişken yatırımdan vazgeçti.
    Tuşlu telefonlar ile arama işini bile dosdoğru yapamıyorsun.
    Otomobilin yatırım aracı olması tam bir utanç kağnağı olması gerekmez mi?
    Utanç demişken aklıma geldi.
    Hiçbir şeyden utanmayan birinin neden bazılarıyla fotoğraf verirken yüzü kızarır, hatta “mosmor” olur?

  8. “telefon yaklaşık 60 bin TL’ye satılıyor.”
    yaklasik yarisi vergi; ozel tuketim vergisi “otv”

    avrupada uc bes kalemdeki otv ile temel amac birlige uye ulkeler arasinda uretime yonelik rekabet dengesi.. peki de hemen her yurt disi urunde yuzde 90 lara kadar varan otv ile amac ne turkiye de ?

    montaj sanayinin amigosu vestel veya koc gibi uc bes uyduruk sirketi mi desteklemek amac ?

    bana gore uc gurup var turkiyede; zengin, fakir ve sahtekar

    sonuncusu yukseliste!

    45 yasinda emeklilik herhalde turkiyeye mahsustur, gurcistan kuyrugundakilerin buyuk bir kismi da emekli ve ev sahiblerinden olusuyorsa hic sasirmam 🙂

    • Atif bey “45 yasinda emeklilik herhalde turkiyeye mahsustur,” diyorsunuz ama bu konu demirelin yadigarıdır, onun devrisaadetini de böyle eleştiriyor muydunuz yoksa eyt mağdurları sorunu bugün çözülünce mi aklınız başınıza geldi?

  9. yakınımda 40 binlik telefonlardan var.Ekranında bir çok uygulama indirilmiş.Ama onun konuşmak ve arasıra watsabı kullanmaktan dışında telefondan yararlandığını görmedim.
    google crome bile yok anlayın artık.
    yolların ve tatil yerlerinin dolu olmasına gelince bu ülkenin yüzde 20 si creme de la cerem nüfus.
    20-25 milyon kişi zaten yolları ve tatil yerlerini doldurmaya yeter.

  10. Bunun sebeplerinden biri de sizin kuşağın hayata bakış açısı ile gençlerin hayata bakış açısının farklı olması. Sizin için bir cep telefonuna 50 bin lira vermek mantıksız. Çünkü sizin kuşağınızın önceliği bir ev almak biraz birikim yapmak, şanslıysanız bir araba almak. Şimdiki gençler ise para harcamayı daha çok seviyor ve ev almak veya birikim yerine her sene çıkan yeni telefonu almayı tercih ediyorlar.

    • Yeni bir telefona ihtiyaç duyuluyorsa her defasında eskiyi niye almışki?
      Eskiyi tam randıman kullanıyor da,
      Tam PDF indirirken bilanço tetkik ederken son sayfayı okuyamıyormu genç adam🤔
      Ömründe hiç uçağa binmemiş ama anında cep telefonundan uçak bileti alıyon!😂mu?
      O kadar çok faal okadar aktif bu gençlik ki,
      Diyaloğu konferansları konserleri kitap okumaları yapmaktan boş vaktinde de telefonla oyun mu oynayacak??😯

    • Bence bu tamamen cep telefonunun bir yatırım aracına dönüştürüldüğü ülkeyle alakalı. Bunun yaşlı veya genç kuşakla bir alakası yok. Artık kendine özel yetenekleriyle yüksek gelir elde edenler bir kenara devlet nimetlerinden yararlanamayan kimsenin para biriktirmesi imkansız. Gençler de o değerli marka telefonu tamamen günlük kullanım avantajından da yararlanılabilir bir yatırım aracı olduğu için alıyorlar. Tıpkı arabada olduğu gibi, her an nakite çevrilebilir bir yatırım aracı. Satarken kar edemese de kullandığı süreyi kar olarak görüyor. Ayrıca satarken de enflasyon farkını mutlaka alıyor.

      Gürcistan kuyruğu da tamamen ikinci el pazarıyla ilgili bir konu. Gürcistan’da aldığı telefonu orada kullanıma açıyor ve getirip 6 ay kullanıyor. Mesela 1000 dolar yaklaşık 27000 liraya aldığı telefonu 6 ay kullanıyor 6 ay sonra telefon iki üç ay da imei kaydı yaptırın uyarı mesajlarıyla açık kalıyor sonra kapanıyor. Bir iki ay da telefonu kapalı tutuyor, kullanım yasağı kalktıktan sonra götürüp 2. el olarak 40000 liraya satıyor ve 27 bin liraya 13 bin lira kar ediyor. Tabi 8 ay sonra telefona ne kadar zam gelmişse 2. el piyasaya da yansıyor. Dolayısıyla hem telefon ihtiyacını yeni cihaz konforuyla karşılarken hem de enflasyon farkıyla beraber en az yüzde 50 net para kazanıyor. Tabi bu ticari faaliyet için yaptığı 5-8 bin lira arasındaki masrafı da yurt dışı aktivitesi olarak değerlendiriyor ve rutin dışı aktiviteyi de yurt dışında değerlendirip müthiş bir hava değişimini sonunda kar ederek yapmış oluyor. Erdoğan da uyanık tokatladığını sanarak mutlu olsun. Yalan dünya!’

      Siz şimdi kurgu yaptığımı düşünüyor olabilirsiniz ama net ispatı çok basit.

      Uyarı!

      Benim bu yazdığımı bir yetkili okuyup da görüşmeye kapalı süresini bir kaç ay uzatabilirler ama asla kullanıma açmamazlık yapamazlar. Çünkü kendi telefonlarını kullanıma kapatmazlar da ondan biliyorum:))

  11. Bizim millet gerçekten de işini biliyor ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bizim milleti çok iyi tanıyor galiba.😊günaydın..
    Bence sayın yazar hala bu milleti tanımıyor.Geçmiş 20 yıllık icraatı ile erdogan oldugu müddetce erdoğan haricinde kimse kazanamaz.çunki erdoganın geçmiş 20 yılda neleri yaptığını bu milet görüyor siz görmüyormusunuz.Sağlikta ,ulaşimda ,ekonomide ,yaşamda,başörtüsü ve dini hayatın yaşanmasında,terör konusunda,siha iha milli ucak araba ve milli çıkarları koruma……….yaptığı onca güzel şeyleri bu millet görmedi mi..gördü.haa simdi biraz gerileme oldu..ama bunda sebep sadece iktidar degil dünyayi kavuran bir korona virüsü , savaşlar,dünyadaki ekonimik kriz ve siz inanmasanızda hertürlü noktada erdoganin başarısız olmasi için yapilan dış müdahele ve etkiler.millet bunları görüyor..ve bu kadar gercekten ekonomik krize ramen yine erdogan dedi..cunki bunu yine erdoganin düzeltecegine inaniyor.birde muhalefetin pkk kandil destek açıklamalı birlikteliği ve bence muhalefetin chp tandanslı birinin ve hic seçim kazanamamıs by by kemali baskan adayı yapmalarida secimi kaybettirdi..bana göre başkasıda olsa erdogan yine seçimi kazanırdı.çunki erdogan bu milletin kaderidir….

  12. Son paragraf
    Konunun özeti ve açıklaması
    Ağlamalara bakmayın,
    Millet işini çok iyi biliyor ve
    Cumhurbaşkanı da bunu iyi biliyor
    Güle oynaya geçinip gidiyoruz…..
    Başka söze gerek yok

  13. Demek ki bizim dünkü yorumlar Ankara -İstanbul seyahati nedeniyle güme gitti , sağlık olsun !
    Vakti zamanında padişahın biri , boşalan hazineyi biraz canlandırmak için vergilere zam yapmaya karar vermiş, konuyla ilgili olarak da sadrazamına ferman buyurmuş.
    Muhtelif zaman aralıklaıyla bu vergi zammı arka arkaya üç kere uygulanmış, padişah hazretleri de bir yandan , el altından , halkın tepkisini takibediyormuş.
    Üçüncü zamdan sonra , halk davullar zurnalar eşliğinde sokaklara dökülmüş, şarkılarla , türkülerle adeta zil takıp oynamaya başlamış , halk sokaklarda kelimenin tam anlamıyla kendini eğlenceye vermiş !
    Durumun vahametini anlayan padişah sadrazamına şöyle emir buyurmuş,
    –Tamam atrık duralım , bu iş tehlikeli olmaya başladı , bundan sonra halk isyan eder, bundan sonra kesinlikle zam yapmak yok !
    Bizim halkımız henüz bu aşamaya gelmediğine yani zil takıp oynamadığına göre zam kazıklarına devam etmede bir sakınca yok !

  14. 200.000 Şehirli Küçük il bahsediyorum %30 halkın her zaman zengini olur; buda yaklaşık 60.000 zengin insan. Aileyi 4 kişi sayarsak 15000 aile demek 1 arabadan 15000 araç demek.

    Bunların Hanımları veya Büyümüş ev bireyleride aktif Ailede Çift araba var 5000 böyle gelir 20.000 araba eder.

    Bazı ailelerin durumu iyi olmasada 20.000 araç daha gelir. Evin bireyi Tek çalışıyor. Bazen hanımı 3-5 yıl Çocuk bakımı gibi çeşitli işler tutmuş yada Evin büyüyen bireyide eve katkıda bulunmuş böyle arabası olanda var.

    Şirketler Her sene araba alıyor bu genelde sanayi şehirlerinde çok. Arabayı vergi diliminden düşürdüğü için Her sene yenilerler Şirket arabalarıda Yoğunlukta.

    Bu hükümette olan önce Hükümetler düşürme tarafındaydı KDV %18 inden %20 ye çıktı. Dürüst çalışana oluyor Koç, Sabancı gibi Firmalar 50.000 tl’lik bir ürüne tam fatura kesiyor %20 eklersen Ürünü 70.000 oluyor Az fatura kesen 50.000tl ürün 55.000-60.000 Tl oluyor ürünü, Bu seferde Dürüst çalışan firmalar Batmamakk için direniyor.

    Zamanında Özal Benzin İstasyonları çoğalması için Düşük kredi verdi. Yol boyunda olanlar O zaman denetimler var İki üç arsaya parça yapıyorum diye Bi şeyler yerleştirip O parayı alıp Düşük faizli olduğu için bu parayı bankada veya altında değerlendirip ödeme zamanına kadar %30-40 kazanıyordu.

    Şimdi ki Hükümet denetim yapmıyor. AKP’ye kayıtlı olanlar özellikle Devlet bir şeyi desteklemek için Enflasyonun altında para veriyor (Nas işte buralarda işliyor) Bu parayı yandaş kolaylıkla Kendi hesabına çıkarıyor Bu parayı Bankalarda yada altında değerlendirip para kazanıyorlar.

    Yani Kısaca Çarklar Kurulmuş alan razı veren razı, Koca ülkede Dürüst insan Kalmamamış.

  15. Erdoğan ortalama bir vatandaşın zeka seviyesinde bile değil. Ortalama bir vatandaş zeka konusunda Erdoğan’a bir kaç tur bindirir. Erdoğan gemisini kendi zekasıyla yüzdürmüyor, onu Zeki gösterenlerin zekasıyla yüzdürebiliyor. IMEİ kaydı için bir iki aptal 20 bin lira ödüyordur belki ama kalan kimse bir lira bile ödemiyor.

    50-60 bin liralık telefonu sadece 30-35 bin liraya sahip olabildikleri için sınırda kuyruk oluşturuyor insanlar.

    Araç trafiği de daha farklı yöntemlere dayanıyor, ben sadece bir yöntemini biliyorum ama vatandaş her yöntemi kullanıyor.

  16. Bunun tek açıklaması ayranı yok içmeye tahteravanla gider ……….
    Evet insanımız gösteriş meraklısı , olduğundan fazla görünmek ister ve
    hava atmayı sever.Avrupada station model mercedes kulanılır peki türkiyede
    hiç gördünüz mü hayır .Çünkü mercedes i alan hava atma ister.
    İşçi ve memur aldığı para belli neden IPhone veya samsung alır.
    Benzer 6-7 kat daha ucuz telefon vardır onu almaz neden hava atacak ya
    kendine yakıştırmaz. Ondan dolayı da kafa mız bok çukurundan çıkmaz .
    kendimize gelip boyumuza göre harcama yapmalıyız.

  17. Internette , ülkemiz gelir dağılımındaki uçurumu gösteren değişik bilgiler var ; onlardan yalancı TUIK’e göre durum şu: en yüksek gelir dilimine giren %20 lik grup , toplam gelirin %48 ni alıyor, en yoksul %20 lik kesim ise %6 sını ve geri kalan %60 lık orta kesim de ancak % 46 sını alıyor.
    Enflasyon zengini daha zengin , fakiri de daha fakir yapan bir çürümedir !

  18. Hayret etmemek, şaşmamak, şaşırmamak mümkün mü?
    Ya tüm bu yaşadıklarımız bir simülasyon olmalı ya da akıl şaşılığı, gerçi her iki durum birbirine benziyor.
    Yaşananların hangisi gerçek? Nasreddin Hocanın kedi ciğer meselesinde olduğu gibi; kedi buysa ciğer nerde? eğer ciğer buysa kedi nerde?

  19. VARLIKLI GÖRÜNMENİN DAYANILMAZ CAZİBESİ.
    Ülkemizde genel davranış şekli,bütün varlığını gösterecek eşyalara para harcamayı çok önemsiyor.
    Sebep çevrede ve dış dünyada sergilediği ve harcadığı para ile saygınlık göreceğine inanıyor.
    Bu herkes arasında bir yarışa dönüşüyor.
    Bütün kazancını gelirine göre lüks tüketim ve dayanikli lüks tüketime harcamak adeta mecburiyete dönüştü.
    Yatırım için kazancının bir kısmını harcaması gerekirken, gelir getirmeyen gösteriş yatırımlarına yönelmesi,sosyolojik bir olgudur.
    Eskiden,501 lewis kot pantolondu gençler için,şimdi pahalı cep telefonunu; ailesini zorlayarak
    aldırması.
    En pahalı cep telefonu olan genç ailesinin varlıklı olduğunun mesajini vermek istiyor.
    Orta yaşlılar pahalı kol saatleri ile orta ve ileri yaştakiler pahalı arabaları ile gösteriş yaparak
    ben sıradan biri değilim mesaji vermek istiyorlar.
    Kent hayatı buna imkan vermiyor.
    Herkes kişilerin beraberinde taşıyabildiği ve sergilediği varlıklarla tanınıyor.
    Gerçekte bu kişilerin sergiledikleri varlıklarla gelirleri arasında doğru orantı varmı şühelidir.
    Normal olan gerçek varlık ve gelirinin yüzde kaçını harcayarak bu (kendini pazarlama demek daha doğru olur)varlıklı ve güçlü görünme sağlanmalı.
    Aynı köyde veya kasabada herkes kimin ne olduğunu bildiğinden,bu davranış şekline güzel bir özlü sözle şitayişte bulunulur.
    Ayranı yok içmeye,tahterevallı ile gider s……… der.
    Tanınmayacak ortamlarda çevresine çaka satma veya prestij sağlama çabalarından başka birşey değil.
    Çevresinden pozitif etki gördükçe bu davranış şekli yeni ve pahalı sergilenebilir ürünlerle devam edecektir.

  20. gördüğünüz kalabalık bence zengin azınlık. işleri tıkırında esnaf, üst düzey memur tayfası, alamancı ve yabancılardan oluşuyor. Afyon’da Özdilek tatilcilerin önemli duraklarındandır. Park alanına baktığınızda araçların yüzde sekseni 34 ya da 06 plakalıdır ve bu yıllarca böyledir. Mesele asgari ücretli, emekli, dar gelirli memur sayısının ne kadarı yollarda

    • Üstadım, tam olarak durumu tespit etmişsiniz ama maalesef 85 milyon vatandaşın 15-16 milyonluk mutlu azınlığı işte o “Yollar araç dolu, binlerce insan 50 bin TL’lik telefon peşinde..” gözlemine sebep oluyor ve Fehmi bey dahil birçok kişi “demek ki Türk halkı ekonomik zorluk içinde değilmiş” gibi tamamen hatalı ve gerçeğe aykırı bir sonuç çıkartıyor. Aslında “aktrollerin her fırsatta yedirmeye çalıştığı bu herzeyi” hâlâ yiyenler olduğu müddetçe, bu “Tayyiban rejimi” devam eder.

    • Sadece bu 40 lira sigaraya verip dumanı havaya savuran kesim değil!
      (Düğünlerde havaya savrulan kağıt paralarla bir ilişkisi varmı?🤔)
      Birde sınırlarımız dışından gelen, gelirkende yanında güççük birer şişe elektronik bir alet vb getirip bundan vergisiz (ve vergiye zaiyat veren) kazanç sağlayan bir kesim de VAR!
      Bunlar Türkçe konuşuyor! sıradan bir vatandaş gibi geziyor aramızda!
      -ama abi avm de kasada kuyrukta!…
      dedi bir esnaf arkadaş!
      -onların %80’i yabancı! dedim inanmadı☹️
      -bak birazı da şunlar:kredi kartını kullanıp ödemeye gelince!…
      -anasının kardeşinin parasını!…
      -babasının parasını!…
      -devletin milletin parasını!…
      ………

    • Katılıyorum. 85 milyon ülkeyiz. O kadar zengin olacak. Ama halkın büyük çoğunluğu bırak benzin almayı araba alıp ilçesinden çıkamıyor

  21. Bizim millet gerçekten de işini biliyor ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bizim milleti çok iyi tanıyor galiba.
    olay bu zaten…

  22. Alıştıra alıştıra..
    Alıştık artık..
    Alışacağız..
    Neye? Pahalılığa! Az (taneyle) sebze meyve gıda almaya/alabilmeye.
    Az ücret maaş aylık almaya!
    “Az üretip çok tüketmeye” nin bedelini ödemeye😡!
    Nassı mı?
    Yüz yüze konuşmayıp (hatta aynı evin içinde!) yapay zekiye yi devreye sokup onunla konuşturmaya!!!..
    Aramıza başkalarının girmesine müsade etmeye!!!… (robot değil! Aklımızı okuyor!)
    YANİ İLETİŞİM KURAMIYORUZ!
    KENDİ EŞİMİZLE! AİLEMİZLE KARDEŞİMİZLE ANA BABA ARKADAŞIMIZLA!!!!
    ama fakat!…🤔
    iletişimi kullanarak yüksek bedeller ödeyerek, hayatımızı sürdürebileceğimizi sanıyor! YANILIYORUZ!
    hemde çook!😡.

  23. Açlık edebiyatı prim yapmıyor, tokluk için ne veriyorsun/öneriyorsun onu söyle? Sürekli ekonomi kötü denildiği zaman ekonomi düzelmiyor, milletimiz de kendi işine bakıyor, imf yi kim kovduysa onu destekliyor, noolmuş?

Yoruma kapalı.