Bugün karşıma çıkan üç haber beni 7.5 deprem şiddetinde çarptı

26
Reklam

Sabah olsun da birilerine internetin neden yavaşladığını sorayım diye düşünürken gazetelerde birbirine benzeyen üç haberle karşılaştım.

Ekşi Sözlük’e erişim engeli getirilmiş… İlk haber bu.

İkinci ve üçüncü haberler birer mahkeme kararıyla ilgili. Bir mahkeme, din alimi İhsan Eliaçık’ın özellikle gençlerin ilgi gösterdiği “Yaşayan Kur’an-Türkçe Meal Tefsir” adlı Kur’an-ı Kerim’i açıklayıcı eserine basım yasağı ve eserin basılmış nüshalarını toplatma kararı vermiş. Bir başka olayda ise, bir TV kanalına RTÜK’ün verdiği üç gün kapatma cezasını idare mahkemesi oy birliği ile iptal etmişken, bir başka mahkeme iptal kararını 1 oya karşı 2 oyla geçersiz kılmış.

TV kanalına verilen ceza da yine din konusunda. Bir milletvekili kanaldaki bir programda Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili görüş açıklamış; görüşü sakıncalı bulunduğu için kanal cezalandırılmış…

Oysa, milletvekillerinin, Meclis’e açıkladıkları görüşlerini her yerde tekrarlayabilmeleri için dokunulmazlıkları var.

Memleketimden hoş olmayan manzaralar bunlar…

Türkiye yasaklar konusunda evvel eski sabıkalı bir ülkedir. Bir zamanlar kimlerin hazırladığı bilinmez bir listede yer alan yabancı eserlerin ülkeye girişi engellenirdi. Herhangi bir sebeple gözaltına alınanların evlerinde sakıncalı kitap aranır, bulunan bazı kitaplar o kişi için ‘suç kanıtı’ olarak gazeteler ve televizyonlarda teşhir edilirdi.

Her askeri darbe sonrasında insanlar başlarına bir şey gelir endişesiyle kitaplıklarındaki ‘sakıncalı’ sayılabilecek eserleri ya toprağa gömer ya da yakarlardı.

Reklam

Solcular sol eserleri, sağcılar sağ eserleri…

Maalesef böyle bir ülkeydi bir zamanlar Türkiye…

SHP’li bir hükümette kültür bakanlığına getirilmiş Fikri Sağlar o zamana kadar ‘sakıncalı’ sayıldıkları için evlerde bulundurulduğu görüldüğünde insanların hapse atılmalarına sebep olan eserlerin de halk kütüphanelerine konulacağını açıkladığında, ülkenin önünde yeni bir dönem açıldığını düşünüp sevinmiştik.

AK Parti ‘yasakları yasaklayacağı’ vaadiyle iktidara gelebildi ve ardından yapılan seçimlerde oylarını artırabildiyse, bu, aslında çekirdek kadrosuyla aynı frekansta bulunmayan insanlardan oy alabildiği içindir de.  

Şimdi yine AK Parti iktidarda, ancak yukarıda sıraladığım türden haberlerle karşılaşılabiliyor.

Ne oldu da böyle oldu?

Herhalde en önemli sebep, bu tür olayların gündeme gelebildiği son birkaç yıl içerisinde AK Parti’nin iktidarı MHP ile paylaşıyor olmasıdır. MHP’nin fikir özgürlüğü konusuna yaklaşımı klasik AK Parti yaklaşımından farklıydı; iki partinin birlikteliği bu konuda AK Parti’yi MHP’ye yaklaştırmakla sonuçlanmışa benziyor.

Bir diğer sebep de, fikir özgürlüğü konusunda hassasiyetleri olduğu bilinen isimlerin artık AK Parti saflarında bulunmadıkları gerçeğidir. O tür siyasiler ya trenden inmeye zorlandılar ya da gelişmeleri beğenmedikleri için kendiliklerinden siyaset dışına çıktılar.

Reklam

Vaktiyle aynı hassasiyete sahip oldukları izlenimi alınan bazıları yok mu AK Parti’de bugün? Var tabii, ancak onlar için iktidarın devamı her şeyin önünde.

Ekşi Sözlük’le bir ilgim, ilişkim hiç olmadı. Baktığım, bilgilendiğim bir site değil. Orada neler yazılır, ne tür haber ve değerlendirmeler yapılır, bilgi sahibi değilim. Kişilerle ilgili de oraya notlar düşüldüğünden haberdarım, muhtemelen benimle ilgili kızmamı gerektirecek bir şeyler de yazılmış olabilir; merak edip bakmadım bile.

Herkes her şeyi hakarete başvurmadan yazabilir. Hakaret, yalan ve tezvirat için mahkemeler var bu ülkede. 

‘Erişim engeli’ hoş bir tedbir değil. Türkiye’de basının durumuyla ilgili sağda-solda çıkan yazı ve değerlendirmelerde pek çok siteye erişim engeli uygulanmakta olduğu şaşılacak yükseklikte sayı da verilerek mutlaka belirtiliyor.

O yazıları yabancı mecralarda okuyanların ülkemizle ilgili kanaatlerinin olumlu olamayacağını söylememe gerek yoktur sanırım.

Daha önceleri ülkemizle ilgili fikir özgürlüğü konusuna eğilen hiç hoşa gitmeyecek başyazılarıyla karşılaştığım Amerikan Washington Post gazetesinin dünkü nüshasında, bir siteye erişim yasağı getirilmesini kınayan yeni bir başyazı okudum.

Kınanan ülke bu kez Türkiye değildi. Kamboçya’ydı.

Geçen hafta -13 Şubat günü- ‘Demokrasinin Sesi’ (‘The Voice of Democracy’) adlı internet haber sitesini polisler basmış, yayın lisansı da iptal edilerek site erişme kapatılmış.  

Uzun başyazıda 1985 yılından beri ülkede iktidar olan ve birkaç ay sonra yapılacak seçim öncesinde zor durumda bulunduğu hissi alınan başbakan Hun Sen’in farklı görüşlere tahammülsüzlüğü örneklerle anlatılıyor. Ülke medyasının iktidarla içli dışlı bir grubun eline geçtiğini de Birleşmiş Milletler adına hazırlanan bir rapor vesilesiyle öğreniyoruz.

Pol Pot ve adı anılınca akla gelen..

Ülkemizden yoldan çevireceğimiz 10 kişiden dokuzunun Kamboçya’nın nerede olduğunu bileceğinden kuşkuluyum. Amerika’da ise 10 kişiden onu ülkenin adıyla ilk kez o başyazıda karşılaşmış olabilir. 

Belki, Pol Pot adlı birinin 1963-1981 yılları arasında iktidarı elinde tuttuğu dönemde bir kasırga gibi bütün görüş sahiplerini ortadan kaldırdığını işitmiş birileri varsa, onlar Kamboçya’nın ismini hatırlayabilir.

Tarih öylelerini unutturmuyor çünkü.

Kamboçya, o dönemde ve çok daha sonraları, iktidarı sırasında Pol Pot’un öldürttüğü kişileri temsil eden birbiri üzerine yığılmış kafatasları fotoğraflarıyla bilindi.

İlgisiz kimseleri dahi, sırf gözlüklü oldukları için ‘entelektüel’ sayarak öldürttüğü söylenir Pol Pot’un.

Bir Kamboçya gezimde, Angkor kentindeki dev mabede gittiğimde, mabedin içerisinde kurşuna dizilen insanları hatırlatan kurşun izlerini görmüştüm.

Türkiye ile mukayese edilemesi düşünülmeyecek bir ülke orası.

Ancak sitelere erişim engelleri, kitap toplatmalar, TV kanallarına verilen cezalar söz konusu olduğunda, kötü niyetliler, Türkiye’yi onunla aynı kategoriye yerleştirebiliyorlar.

Bugün gazetelerde karşıma çıkan üç haber ülkem adına içimi dağladı.

Korkarım, bir gün gelir de iktidar değişirse, yeni gelenler, açılan bu yolu şimdinin itibarlılarına karşı kullanmaya kalkarlar. 

Demokratik ülkelerde iktidarlar anayasal çizgilerin dışına çıkmıyorlarsa, bunun bir sebebi de, bizde eskilerin ‘etme bulma dünyası’ diye adlandırdıkları duruma düşme endişesidir.

Kamboçya demokratik bir ülke sayılmıyor zaten.

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. HUKUKA DÖNME İHTİMALLERİ: SIFIR(0)
    TELE 1 televizyon kanalına üç(3)gün ekran karartma cezası vermişler.
    Deprem gerçeklerini dile getirdikleri için.
    Kabile Reisliği Hükümet Sisteminin kolonu da,
    kirişi de korkudur
    Korkuyu da sadece ve sadece hukuksuzluk ile oluşturabilirsin.
    Hukuka döndükleri an, yani insanlar korkmamaya başladıkları an, bir gün bile ayakta kalamazlar.

  2. Deprem psikolojisinin düzenlenecek yumuşak kurallarla bir noktada dondurulması kanatindeyim.
    -fay/faylar kırıldımı kırıldı
    -hastaneler hükümet binaları okullar ve birçok yer yıkıldı/ hasarlandımı? evet.
    -çadırlar konteynerler sahra hastane ve belkide çadır okullar…
    Ne yapılmalı?
    Tvlerde çözüm konuşma tartışma bilimsel bilgiler haricinde !!!
    resimler! videolar ! canlı yayınlar!!!..
    gerek var mı??????? yok.
    -40 bin insanı geri getirebilirmiyiz?
    -mütahitler izin verenler denetleyenler siyasetçi ler hepsini assak kessek 20bin kişi daha madur olsa yada canından olsa! (s.ahmet meydanında asabiliriz mesela😂😂😂😂 önce kimi asalim sorusuna katılımcı sayısı:%…. kaç olur acaba?)
    Not:kadınlar çocuklar depremde yakınını kaybedenler!…
    zannettiğiniz gibi dik duramaz!!! kaldıramaz! etkilenirler!!!!
    (benim bile 8 yakınım !.. Allah rahmet eylesin).

    • Seçmen olarak ben ne isteyebilirim:
      1)sorumlular bulundu yargılama başladı!
      2)bundan sonra!………………………………..
      3)bu felaketin vatandaşa maliyeti ne olacak?
      4)hangi ilde hangi kişiler kurumlar şirketler ticaretten men edildi?
      kimler yasaklı hale geldi?
      nereler bina yapılamaz buraya diye işaretlendi?
      5)dask vb sigortalar ne işe yaradı?
      6)Afad artık bu ülkenin Genel Hızır’ı mı? takım techizat giderler vb düzenlemeler kanunen ayarlanıp hesap verebilir hale getirildimi?
      7)millet bahçelerinin
      şehir hastanelerinin
      ulaşım sorununun
      iletişimin!!!! önemleri anlaşıldımı?
      anlamayanlara anlatılacakmı????

  3. Ne o bırakılsın istedikleri gibi yalan ve iftiralarına devam mı etsinler? Baraj yıkıldı diyeni, devlet yok diyeni ….Asker nerede diyecek kadar gözlerini kapatıp iftira edeni… Halkı isyana teşvik edeni.

    • Millete hakaret ve küfür ederek halkı isyana teşvik ettiği için kimin hakkında dava açıldı, tahmin bile edemezsin Ömer bey!

      • Bu twitleri 3 kollu troll ordusunun maniplasyon için atmadığı ne malum. Çok örnekleri var. Bilindigi üzere Trol algı için salgı yapan bir yapıdır. Trol’de para için her şeyi yapar.

  4. Geçen seneki yangın felaketinde ortalığı daha da yangın yerine çevirmişlerdi. Dezenformasyon yasası geliyor diye ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Depremde gördük ki sosyal medya fitnecileri fitnelerine aynen devam ediyorlar. Deprem bölgesindeki muhalif olsun, iktidar yanlısı olsun hemen hemen hepsi devletinin ve askerinin yaptığı iyiliği ve yardımı an be an yaşıyorlar.

    Sahada her türlü kardeşlik var. 
    Sosyal medyada her türlü kalleşlik var.
    Deprem bölgesinde samimi öfke var.
    Sosyal medyada samimiyetsiz öfke var.
    Bölgesinde sadece hakikatler var.
    Twitter’da genellikle dezenformasyon var.
    Bölgede soytarılığın zerresine geçit yok.
    Sosyal medyada soytarılık gırla.
    Bölgede koşuşturma var.
    Sosyal medyada bik bik etme var.
    Bölgede kutuplaşma falan yok,
    Soayal medyada kutuplaşma aynen devam.
    Sahada parti, meşrep farkı kalkmış.
    Sosyal medyada hiçbir şey değişmemiş durumda.
    Sahada Milli Mücadele ruhu var. 
    Sosyal medyada fitne ruhu çoğunlukta
    Sahada acı gerçekler var.
    Twitter’da sansasyon var.

  5. İki hafta öncesine kadar, yüksek enflasyondan, hayat pahalılığından medet umuyorlardı.Şimdi yıkıntılar üzerinde yükselen acılardan medet umuyorlar. Acılarıyla, kayıplarıyla tepkiselleşen insanların iktidar yerine kendilerine oy vereceğini hesaplıyorlar. Kirli hayalleri bu.
    Gerçek ne, Açın bilgisayarlarınızı girin bakalım Geçen seçimlerden önce “Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm” diyerek afişler astırmışlar.Kentsel dönüşüme karşı çıkan, davalar açan, direnen yerel yöneticilerine engel olmak bir yana, desteklemişler.Kentsel dönüşümle, depreme dayanıklı yapılacak evlerin önünde dağ gibi durmuşlar.

  6. Turkiye de iktidarlari ve muktedirleri anlamak zor. oysa demokrasi ile daha cok kazanip daha cok guclenebilirler. ama nedense dogru olmayan zayif demokrasi ile yol almayi tercih ediyorlar. bunu anlamak gercekten ama gercekten zor… anlayan biri varsa izah etsin lutfen…

    • Turkiye de iktidarlari ve muktedirleri anlamak zor. oysa demokrasi ile daha cok kazanip daha cok guclenebilirler. ama nedense dogru olmayan zayif demokrasi ile yol almayi tercih ediyorlar. bunu anlamak gercekten ama gercekten zor… anlayan biri varsa izah etsin lutfen…

      Yolcu kardeşim…demokrasi ile niye güçlenemiyoruz…türkiye devletinin kuruluş felsefesini iyi anlarsan niye ülkemizde demokrasi ile güçlenemedigimizi anlarsın…

  7. Ekşi sözlükte açılan başlıklardan bazıları:

    Suriyelilerin 7 şubatta ülkeyi yağmalaması.
    Afad, Alevilere yardım dağıtmıyor.
    Hatay’da Baraj patladı
    11 şubat ülkede iç savaş çıkması
    Hiç biryere yardım gitmiyor.
    Hatay Chp li olduğu için yardım gitmiyor.
    Sadece Akp lileri kurtarıyorlar

    Herhalde Dezenformasyon Yasası bunlara geçerli değil.

    • ne derseniz deyin, doğrular yazıldıgı için ekşi sözlük engellenmiştir. yoksa bırakılırdı zaten yalanlar ortaya çıkardı.

  8. Özgürlükler ve yasaklamalar konusunda akp nin mhp ile birlikteligini sorun edenler, 1924den beri yasaklamaların mimarı ana unsuru olan chp ile iş tutmayıp onları desteklemese fikirde bir samimiyet bulacağım.şu fikrinize katılabilirim.mhp ve akp birlikteliginin demokratikleşme ve resmi ideoliji noktasında yine sanki vesayet gibi gözükmesine sebep olduguna…ve mhp nin akp yi frenledigine…ama bunu diyenler türkiyenin önündeki en büyük engel olan altı ok vesayeti ile birlikte olmasa 4 sağ parti birleşip chp yi iktidar yapmaya çalışmasa.. bunu dediğimizde chp eski chp degil diyorlar…unutmayalım ki chp başkanini değiştirmek bir kaset kadar kolay..

    • 21 yildir bu kuruluş felsefesini bu ulkeyi yonetenler neden degistirip demokrasiyi tesis etmediler. yoksa bu felsefe kullanisli bir felsefe mi mustafa kardesim? sanirim bu sorularin cevabini almak hakkimizdir.

  9. Artık paramız kalmadı Para varken reis istediği gibi At koşturuyordu.
    Dış ülkelerden Çadır Geliyor üstüne AFAD yazıyorlar. Bugün CHP’li milletvekili tv’de ağlıyordu bize yardım ettirmiyorlar Afad herşeye karışıyor.

    Dün yine Reis Birilerine öfkeli Açıklama yaptı. Artık Reisde umudu tükenmiş oraya buraya saldırıyor hıncını Fatihden, hd ,Muzaffer severden … alacak diye duydum. 🙂

  10. Neo mesela!..
    “Kur’anı yasakladılar!” dedirtemezsiniz bize!
    Ben güccücük bir çocuk iken,
    Tvde Y.güneyin filmi ekrana yansımadan elektrikler kesilirdi (her ilçede merkez santral vardı 24’te komple elektrikler kesilirdi). ah ne günlerdi o günler😊
    Yıllaaarr yılları kovaladı ve,
    ülkenin bir (birkaç!!!) sahibi çıktı! türedi ortalıkta!!! Birde karşısına rakipleri🤔(rengi mor)!!!! ağaç var, Havvanın Ademe yedirdiği elma ağacı değildir herhalde?
    Biz yesek yesek ayvayı yeriz genelde!
    Binaaleyh gelelim kurufasulyenin faidelerine. Din konusunda fikir beyan edip!
    şu doğru dur bu yanlıştır!
    diyecek bir bilim kurulu varmı dünyada?
    Dikkat:kur’an din(islam) tek zamanlı!
    yoruma kapalı!
    anlaşılmaması mümkin!
    bir dinmidir islam?
    Biz bu gibi tanımlanmamış her konuda (ilim bilim uzay teknoloji yeni teknikler) halledebilecekmiyiz böyle herşeyi yasaklamakla???

  11. Ülkemiz, bir kıyamet gibi üzerimize çöken deprem felaketinden dolayı günlerden beri zaten kan ağlıyor , bahsi geçen yasaklar olsa ne olur olmasa ne olur !
    Hem bak Reyiz ne dedi ; ‘ Can kayıpları konusunda ihmali , kusuru veya kastı olanların gözünün yaşına bakmayacağız ‘ !
    Çok şükür bu bizim için en büyük teselli vesilesidir ; evet şimdilik müteahitlerden başladık, piramidin tepesine doğru çıkacağız inşallah !

    • Bir de şöyle olabilirdi:
      Et bulamıyorsan yeşil mercimek te et yerine geçer!
      Bu defa Tokat kebabı yerine etsiz çi küfte için başka bir ile gezme proğramı yapacaz. Et yemek sağlığa zararlı diyo profın biri!..
      Bak afrikalılar k.çı açıkta gökyüzünü seyrederek yatıyorlar! bir ev mi istiyorlar?
      Aslan ve kaplan sürüleri savunmasız ceylan yavrularını parçalıyor! haaaa!…
      (buda fetö paralel zamanı medyatiklerinden!)
      Ben şimdi Kılıçtaroğlu 1100 konut yapma sözü veriyorum diye ortaya çıkarsa bir de!!
      diye korkuyorum.
      Allah sonumuzu hayreyleye.
      Bilgi bilim akıl fikir doğru şeyler dostumuz olsun. Allah hepimize herşeyin hayırlısını versin.

  12. Hem o siteye girmedim diyorsun, hem hakaret olmadan her şey yazılabilir diyorsun. Bilgi sahibi olmamana rağmen ahkam kesiyorsun, insan Ekşi Sözlüğün nasıl bir site olduğunu öğrendikten sonra fikrini beyan eder. Böylece nerede durduğunuzu anlardık, bunu lafın gelişi söyledim, nerede durduğunuzu bütün Türkiye biliyor. Türkiye yalancılar, iftitracılar, din düşmanları ile doldu, bereket versin Anadolu insanının yüreği ümitlerimizi kırmıyor. Daha fazla yazmayayım kendimi kaybederim.

    • Depremde Twitter’i bile kapatan bir zihniyetten bahsediyoruz. Kendine eleştiri gelmesin diye toptan yasaklamayı tercih ediyor. Yıllarca Wikipedia’yı bile yasaklamıştı. Milyonlarca makale içinde bir tanesi onun politikalarını açığa vuruyor ve eleştiriyor diye. Dolayısıyla okumadan da fikir sahibi olmak mümkün. Artık yaptığı doğrular varsa da yanlışa sayılan bir hükümet bu. Toplamda ekside, hem de çok ekside. 7.8 bunu iyice insanların gözüne soktu. Üstelik ayağını attığı yerde, yer yerinden oynuyor artık. Bunu da gördü millet. Başka ispata gerek var mı? Muhaliflerin ve millet koalisyonunun durduğu yer belli. Yasaklara, yolsuzluğa, ve yoksulluğa karşıyız. Yalanlara da karnımız tok. Aya dört şerit yol yapacağınız söylemine inanacak enayi bir millet de yok, ortadan tüyen damadınızın zannettiği gibi.

  13. Mahkeme kararlarını ciddiye almanın anlamı yok artık. Çünkü bağımsız karar yetkisi olmayan bir sistem bu. Mahkemeler bir kişinin emrinde. Hukuk sistemi adına yüz karası elbette.

    Ülkenin bu hale gelmesinde herkesin payı var elbette. Otokrasi bir günde gelmiyor. Böyle alıştıra alıştıra. Sonunda itiraz eden bir kişi bulamıyorsunuz 85 milyonluk ülkede. Herkes sinmiş oturmuş. Sarı ineği en başta teslim etmeyecektiniz.

  14. İktidara yapışanlar yasakçı olmak zorunda. Demokrasiden bir kez vazgeçince geri dönüş de zor. Mhp bahanesine sarılmaya gerek yok. Mhp bu hükümetin destekçisi evet, ama yapılanlar tamamen hükümetin kendi sorumluluğu. İktidarda kalmak için her türlü antidemokratik yaklaşımı benimsemiş bir hükümet bu. Ve gidecek elbette. Tarihteki diğer otokrat örnekleri gibi. Ülkenin tarihine kötü bir iz bırakarak. Depremle anılacak, beceriksizlikle, iş bilmezlikle, yasaklarla, despotlukla. Ve şunu da göreceğiz, AKP diye bir parti kalmayacak. Diğer benzerleri gibi. Kimse böyle bir tarihi sahiplenmek istemez çünkü. Adı sanı tarihten silinecek ve partiler çöplüğünde kendisini bulacak.

    Şunu da göreceğiz tabi. Aynı siyasi kadrolar hiç bir şey olmamış gibi bu geçmişe küfrederek yeni pozisyonlarını alacaklar. Bugün Akp içindeki en hızlı destekçilerin dün ona en çok küfredenler olduğuna bakarak bundan sonra ne yapacaklarını da tahmin edebilirsiniz.

    Sonuçta demokrasi olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Partiler geliyor geçiyor ama gerçek demokrasiye ulaşamıyoruz. Millet günü kurtarıyor. Kurtaramayanlar da enkaz altında kalıyor.

    • Millet, depremin ortasında iktidar hesapları yapan, ülkeye çökmeye çalışan, yalan ve dezenformasyonla kaos-kriz üretme peşinde koşan bu siyasi yağmacılara sandıkta boyunun ölçüsünü gösterecek.

      Havaya girmelerine aldanmayın; seçim tarihi ilan edildiğinde birbirlerini yemeye başlayacaklar. Asıp kesmeleri, bol keseden atıp tutmaları, tehdit savurmaları seçim akşamı son bulacak.

      İftiraları, yalanları kuşkusuz bitmeyecek. Çamur atmaya devam edecekler. Ama etkileri kalmayacak, bugünkü havalarını uçup gidecek.

      Yaşadığımız acı deprem, bu seçimleri son derece önemli kılıyor; zira seçmen ülkeyi düze çıkaracak yönetimi belirlerken altılı masa denen muhalefet cephesinin faydasızlığına da artık bir son verecek.

      Seçimlere kadar atıp tutmaları, üst perdeden konuşmaları, ahkâm kesmeleri, yalan ve iftiralarla ülkenin tadını kaçırmaları, her türlü istismarda bulunmaları maalesef kaçınılmaz; seçim akşamına kadar sabır…

  15. Yazarımız. Demokıratik ülke sayılmayan Kamboçya Cumhur Başkani’nın savuk tan ölenlere. Kufur ve hakaret ettiğine dair her hangi bir videosunu izledimi.

    Ben biraz araştırdım, fakat ona benzer herhangi bir bilgiye rastlamadım.

Yoruma kapalı.