CHP ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı konusuna daha ciddi yaklaşmalı

19
Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti TÜİK binası önünde..
Reklam

Bugün yazıyı fazla uzatmak niyetinde değilim. 

Ülkede her an seçime gidilebilirmiş gibi bir hava var, bu sebeple kamuoyu yoklamalarında “Bu Pazar günü seçim yapılacak olsa” diye başlayan soruya verilen cevaplar bence hayati önem taşıyor.

Her konuda verecekleri nihai kararı belirlemede, partilerin, o soruya şimdilerde verilen cevabı dikkate almalarında yarar var.

Bugün verecekleri yanlış karar, ne zaman sandık ortaya konulursa, o yanlış yüzünden kendilerine vahim sonuçlar yaşatabilir çünkü…

CHP ileri gelenleri kendi tabanlarını cumhurbaşkanlığı seçiminde liderlerinin aday olacağına şartlandırmış durumdalar. Kemal Kılıçdaroğlu da, her ne kadar “Kararı ‘6’lı masa’ verecek” dese de, meydanlarda ve TV ekranlarında adaylığı kesinleşmiş gibi konuşuyor. Davranışları da öyle.

Etrafımdaki CHP’li tanıdıklarla konuştuğumda, onların da aynı görüşte olduklarını görüyorum. Liderlerinin ve partilerinin buna hakkı olduğunu düşünüyorlar.

Millet İttifakı’nın en büyük partisinin CHP olduğundan hareketle…

CHP’li medya da hep bir ağızdan, koro halinde, “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyor da başka bir şey demiyor; daha kötüsü, itirazları da kabul etmiyorlar. 

Reklam

Hiç kimse Kılıçdaroğlu’nun adaylığına, şahsına yönelik olumsuz değerlendirmelerle itiraz edemez; böyle bir itirazı hak edecek herhangi bir olumsuzluğundan söz edilebilecek bir siyasetçi değil CHP lideri. 

Zaten soru da şu: Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olursa seçilebilir mi? 

Kendi cevabımı veriyorum: Cumhur İttifakı Tayyip Erdoğan’ı yeniden aday gösterebilmeyi başarırsa, Kılıçdaroğlu karşısında yarışı o kazanabilir.

Gerekçem ne?

Kamuoyu yoklamalarına bakalım.

Liderinin kendini feda edercesine geceli-gündüzlü çalışmasına ve ‘helalleşme’ ile partisini daha önce oy vermemiş kitlelere sevimli hale getirebilme çabasına rağmen, CHP’nin oylarında göze çarpan bir artış görülmüyor.

Millet İttifakı‘nın oyunda artış var, fakat CHP’nin oyları nerededeyse sabit.

AK Parti’nin oyunda geçen seçimden bu yana büyük düşüşler fark ediliyor; ancak CHP ondan kaçan oylardan neredeyse hiç nasibini almıyor. 

Reklam

Güvendiğim anketlerde AK Parti yine ilk sırada, CHP onu takip ediyor.

CHP’nin oyunun %30 çıktığı tek bir araştırma görmedim, hepsinde yüzde 25 veya daha altında kalmış durumda CHP…

Hal böyle iken, milletin karşısına, “Bizim adayımız CHP’nin genel başkanı” diye çıkıldığında, seçmenlerin yarıdan fazlasının, oyunu onun için kullanacağından nasıl bu kadar emin olunabiliyor?

Aynı araştırmalarda “Sizce en güvenilir siyasi kişilik kim?” sorusuna verilen cevaplarda da durum CHP ve CHP’lilerin doğal adayı için pek iç açıcı değil. 

Bir yabancı müşteri için yapıldığı anlaşılan bir araştırmada, bu soru, 2017 yılından bu yana sorulmuş. Güven oranı o tarihten bu yana azalmış Tayyip Erdoğan’ın. 2017 Mayıs ayında %38 olan Erdoğan’a güven, 2022 Mart ayında %31’e düşmüş.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’na duyulan güvende de artış olmamış. 

Hatta tersi olmuş.

Mayıs 2017 araştırmasında %10 olan Kılıçdaroğlu’na güven, son araştırmada (Mart 2022) %8 görünüyor.

CHP’liler ve Millet İttifakı bileşenleri aday konusu üzerinde biraz daha ciddi durmalılar. 

Meclis’te çoğunluğa ulaşmayı başarsalar bile cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedebilirler.

ΩΩΩΩ

Reklam

19 YORUMLAR

  1. Demokrasimizin neden zayıf olduğunun birinci göstergesi meydan siyasetidir. Batı demokrasilerinde milyon kişiyi meydana topladım diye övünen bir tane siyasetçi bulmazsınız. Çünkü toplayamazlar, millet oralarda koyun değil. Adaylar medenice TV’de medya karşısına çıkar, sorulara karşılıklı cevap verir, fikirler yarıştırılır. Ülkemiz gibi geri kalmış ülkelerde ise liderler milleti otobüslerle meydana toplar ve onlara bağırır çağırırlar. Buna da demokrasi derler. Bu şovculuğun en büyük ustası son 20 yılda bir tane muhalefet liderinin karşısına çıkıp fikrini söyleyebilmiş ve savunabilmiş değil. Onu bırakın muhalif bir tane medya karşısına çıkamıyor. Kendi yandaşlarının karşısına çıkıp hazır sorulara prompterden cevap veriyor. Arkadaşlar bu demokrasi değil. Meydan siyaseti faşistlerden kalmış bir yöntem. Hayatımda bir kez böyle bir meydana gitmedim, sizler de koyun değilseniz gitmeyin ve göndermeyin kimseyi. Bu çağdışı siyaseti mezara gömelim artık.

    • Hayret yaa Ender! ne kadar sabit fikirlisin sen. Olaylara hep tek gözle bakış! Bu demorasi değilse tohumlarını atan CeHaPe değilmi? Bu durumun son 20 yıldamı çıktığını iddia ediyorsun? Şikayet eetiğin siyasi kültürün Türkiyede temellerini atanlar CeHaPe takımı. Batı yıllar önce ununu elemiş eleğini asmış sen neden bahsediyorsun. Seçimler önemli olmaktan çıkmış. Türkiyenin sorunları onlarda olsun o zaman görelim onları. Seninki bekara karı boşamak kolay gibi bir durum. Türkiyenin geçmişini boşaması kolaymı?

  2. Millet ittifakı hizaya gelmeli, kendini sorgulamalı ve üstün insan Abdullah Gül’ü aday göstermeli.

    • bu siyaset türü ve siyasetçisi birgün mutlaka bu duelloyu izleyecektir
      CB adayı yada kimin o makama oturacağından çok,
      TR ‘nin ve tüm dünyanın asıl merak ettiği konu, kim kimin ağır abisi acaba merakıdır bence
      malum bizim insanımız üçgün aç kalmış, açıkta yatmış kıçık açıktaymış, benzini 50 kuruş fazlaya içmiş, …
      kanıt mı:
      adamın cebinde çay parası yok!
      ama, duman çıkaran zararlı madde parası öbür cebinde saklamış😠.
      (devlet ne zaman bu gibi inatçıların tedavi masrafını artık devletten milketten gitmeyecek derse…
      sayın RTE gibi duman çıkaran zehirli maddelere yasak getirirse..
      hem vallah hem billah oyum ona olacak!)

    • Abdullah Gül’ü iyi bir siyasetçi olarak görmedim hiç bir zaman. Siyaset ülke yönetimi ile ilgili kafa yormayı gerektiriyor. Görüş açıklamayı, sıkça açıklamayı, görünür olmayı, eleştirilmeyi gerektiriyor. Abdullah Gül uzun süre önemli pozisyonlarda bulundu ama önemli konularda görüşlerini çok duymadık. Görüş açıklamadan siyaset yapılmaz. Hemen hiç TV, gazete röportajı vermiyor. Bana göre bilinmeyen bir kişi. Şu dönemde en çok konuşması gerekenlerden birisi kendisi. Demokrasi eksikliğini görüyor olması lazım. Konuşmamakla bu durumu kabul ettiğini yada korktuğunu varsaymak zorundayız. Daha cesaretli politikacılara ve demokratlara ihtiyacımız var.

  3. Geri donusu olmayan bir secim olacak iyi dusunmek lazim. kaybeden her halukarda tarih onunde sorumlu olacak.

  4. O HALDE TERCİH BELLİ
    Ben millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayından bahsetmiyorum.
    Eylemleri söylemlerinin tam tersiyle ünlü bir siyasimiz buyurmuş:
    “–Özgürlüklerinizden taviz vermeyin”
    O halde tercih belli.
    Ülkemizi uzun yıllar “OHAL” ortamında yaşatanlar tercih edilmeyecek.
    Festivalleri bile yasaklayanlar tercih edilmeyecek.
    Kimin hangi şarkıcıyı ve şarkıyı dinleyeceğine müdahale edenler seçilmeyecek.
    Önümüzdeki yasama döneminin birinci gündemi “sosyal medya sansürü” olanlar seçilmeyecek.

  5. hep hükümet lehine çalışıyor taa ilk günden.
    lehe çalışmak hep onu övmek değildir zaten.
    başka türlüsü; karşısındakini çökerterek!
    birgün bir yem atarsın oltaya gelir,
    ertesi gün bir olay, onu savundurtursun.
    insan hakları… özgürlük… hakk…. adalet..
    derken, aylıklar erir!
    enflasyon fırlar!
    paralar suyunu çeker!
    düşkün muhtaç sayısında katlamalı artışlar olur!
    işsizlik, pahalılık, adil paylaşım adaletsizliği..
    derken..
    sen kavalcıyı sazcıyı şarkıcıyı savunuyorum zannederken!…
    bu savunduklarının ne yediklerini, ne giydiklerini, mahkemeye giderken kaç TL ‘lik benzin alındığını, benzinin kaç ₺olduğunu, elentrik yakıp parasını senden aldıklarını, ..
    🏃çocukların gereksiz yere okullarda dirsek çürütüp zamanlarını gençliklerini heba ettiklerini düşündündün mü hiç?
    👰meslek lisesinden mezunlar iş bulurken 5-6 yıl okuyan çocuğun niye yurtdışı rüyası gördüğünü araştırdınmı?
    🤖ittifak kurdun da, bakalım kaç MV çıkarabilecek masanın diğer ayakları senin yanında, hesabını yaptın mı?
    🙃onun sevdiği vekil adayını senin yanındakilerde sevebilecek mi araştırdın mı?
    Bunlar tamamsa CB adayı olmayı hakettin demektir.
    hayırlı olsun.

    • buna soylem ve eylem farkliligi deniliyor. beklentileri soylerim. istedigimi yaparim. 20 yil once kitleler buna inanirdi. simdi ziya pasa devri “ayinesi istir kisininin lafa bakilmaz.” dogru yazmamis olabilirim. mealini kabul ediniz.

  6. Kılıçdaroğlu her bakımdan iyi bir insan , kimse herhangi bir kötülüğünden bahsetmiyor .
    Ama iyi bir siyasetçi değil , belki de bu CHP ‘nin yüzündendir.
    O nedenle de bu güne kadarki genel seçimlerde hiç bir başarı gösteremedi ; son yapılan mahalli seçimlerdeki başarı bu konuda bir kriter olamaz .
    Eğer CHP camiası akılsızlık eder de inadından vazgeçmezse bir ‘ ekmek için ‘ vakasiyla daha hayal kırıklığı yaşamaları kesindir !
    Yani her iyi insan CB olabilir diye bir kural yok !
    Tabii bir de şu var ; adayın gecikmesi biz seçmenler için de hiç iyi olmuyor .

    • Kılıçdaroğlu, yalancı, başörtüsü serbest olmasın diye Anayasa Mahkemesinde dava açan, inançlara hakaret edenleri çevresinde toplayan, hergün farklı bir kimliğe bürünen klasik bir CHP lidir.

  7. Bana göre Fehmi Koru yanlış yorumluyor millet ittifakında oy verecek olanlar Kemal Kılıçlaroğlunun adaylığında neden cumhur ittifakına oyunu versin bu eşyanın tabiatına aykırı

  8. Erdoğan kağıttan kaplan. Normal şartlarda demokratik bir seçimde kim karşısında olsa kazanır. Ancak Erdoğan demokratik yarıştan hep kaçıyor. Kendi taraftarlarını toplayıp onlar karşısında CHP ve liderine verip veriştiriyor. Fakat bir kere olsun Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkıp TV’de tartışma cesareti göstermiyor. Çünkü tüm foyasının ortaya çıkacağını biliyor. Kılıçdaroğlu kaç defa meydan okumasına rağmen bir kere dahi çıkma cesareti göstermedi. Böyle cesareti olmayan, er meydanına çıkamayan bir lider nasıl oluyor da hep birinci oluyor. Malum, göz boyama ve korkutma ile. Karneye bakınca ortada bir başarı yok. Herkes durumunu ölçünce düne göre fakirleştiğini görüyor olması lazım. Bu durumda nasıl oluyor da birinci oluyor. Çünkü hep kaçak güreşiyor. Cesareti de yok, gerçeklerle yüzleşme samimiyeti de yok.

      • 20 yıldır bir tane muhalefet liderinin karşısına çıkıp dürüstçe fikirlerini tartışabilmiş değil. Demokrasi, görüşlerin açıkça ve meydanda tartışılması demek. Oy verenlerin buna göre değerlendirmesi demek. Meydanlarda bağırmak kolay, çıksın bir rakibin karşısına da görelim. Öyle bir cesaret yok. Kendini saraylı zannediyor. Adaylardan birisi olarak görmüyor. Halkın içine de çıkamıyor. O yüzden pazarda görmüyoruz. Ancak Amerikan halkı ile bir araya gelebiliyor Central Park’da.

        • Hayret yaa! bir alemsin. Erdoğan pekala da halkın arasına giren bir liderdi. Internette geçmişe doğru bir araştırma yap görürsün. Şimdi niye giremiyorsa sebebi ne acaba. Bu durum konuşulmuyorsada sebep gayet açık değilmi? Tamam her siyasetçi gibi hataları olmuş olabilir ama iç siyasette CeHaPe ve radikal takımı Erdoğana hiç güvenmedi ilk günden beri kayıtsız şartsız yıkıcı muhalefetine bir kaşık suda fırtına koparıp Erdoğanı boğmağa çalıştı. Onun başarılı olduğu ilk yarıdada biraz olsun yapıcı muhalefet yerine hep yıkıcı muhalefet olmağa devap etti. Halkın arasına girdiği dönemlerde bile durumu sabote etti. Halkın arasına giren Turgut Özalada vaktiyle aynısı yapmıştı CeHaPe. O adama suikast düzenlediler ve askeri vesayetin etkilerinin büyük olduğu karanlık dönemlerde koruyamadaılar. Sürpriz denebilecek yaşta adam şüpheli bir şekilde öldü gitti. Bu defa Devlet Başkanı olarak Erdoğan Özala kıyasla daha iyi korunuyor. Siz bir elinize geçirseniz bu Erdoğanı Menderesi astığınız gibi yine asarsınız. Burada demokrasi kisvesi altında en yıkıcı yaygarayı yapan kim var dense büyük çoğunluk seni gösterir. Erdoğan Kılıçdaroğlu ile taştışmağa çıksa olay ister istemez geçmişin sorgulanmasına gider. Kılıçdaroğlu ne diyeceğini şaşırır bütün CeHaPe toplum önünde yargılanmış olur olay daha da büyür. İşte Devlet bunu göze alamaz. Siyasi sistemde bu karşılıklı tartışma işi ne zaman olmuştur ki şimdi olsun? Olmayacak duaya amin demeğe devam etmek sizin siyasi cingözlüğünüz…

Yoruma kapalı.