Emekliler birkaç gün sonra maaşlarını aldıklarında nasıl sevinsinler?

30
Reklam

Emekliyseniz ve yalnızca maaşınıza bağlı bir hayat sürdürüyorsanız şu sıralarda aklınızda başka bir konu bulunması imkansız. 

Acaba bu aybaşında ne kadar maaş alacaksınız, aklınızda yalnızca bu düşünce bulunduğunu biliyorum.

Maalesef, devlet yönetiminde görev almışlar dışında kalan hiçbir emekli, maaşıyla ay sonunu kolayca getiremez. Hele en düşük aylıklılar yok mu, onların işi çok çok daha zor.

Bu hale nasıl gelindiğini anlamakta zorlanıyorum.

Bildiğim bir şey var: Türkiye emekliler cenneti. Eskiden çalışanlar istedikleri takdirde, günlerini doldurmaları şartıyla, erkenden çalışma hayatı dışına çıkabiliyordu.

Çoğu emekli, aldığı ikramiye ile, hayalini kurduğu bir evi alabilecek duruma bile gelebiliyordu.

Şimdi emekli ikramiyesi ile ele avuca sığan bir şey almak mümkün değil.

Yalnız emeklilik yaşı yükselmedi, emekliler eskiden olduğundan daha fazla yaşıyor. Ömürler uzuyor çünkü. Bu da devletin işini zorlaştırıyor.

Reklam

EYT ile gelen yeni kalabalık emekli kitlesi ile birlikte o zorluk daha da arttı.

Görüyorsunuz, hemen devleti yönetenleri suçlamıyorum.

Hemen suçlamasam da, bugünkü akıl almaz adaletsiz tablodan başka kimi suçlayabileceğimi de bilemiyorum.

Şu son duruma biraz daha yakından bakalım: Devlet doğrudan kendisi için çalışmış ve emekli olmuşlara SGK’lı ve Bağkurlu olanlardan farklı muamele etmeye başladı.

Memur emeklileri bu ay bir önceki aya göre %49,25 daha fazla maaş alacaklar; buna karşılık SGK ve Bağkur emeklilerinin maaşındaki artış yüzde 37.57 olarak kararlaştırıldı.

Neden acaba?

Herhalde maaşları ayarlayanların böyle bir ayrıma giderken dayandıkları bir mantık vardır; daha doğrusu olmalıdır diye düşünüyorum. Ancak, ne kadar düşünsem aklıma mantıklı bir açıklama gelmiyor.

Öyle bir ayrım için hadi mantıklı bir gerekçe vardı diyelim, pekiyi de, ayrımcılığı içine sindiremedikleri için şiddetli tepkilerini dışa vuran daha düşük artışa maruz bırakılmış emeklilere ekstra bir şeyler vererek gönüllerini kazanma niyetini neyle açıklayacağız?

Reklam

Mart ayında yerel seçim olmasıyla mı?

İyi de, iki tip emekliye birbirinden farklı maaş artışını kararlaştıranlar, kimlerse onlar, daha az artışa maruz bırakacakları kitlenin rahatsızlık duyacağını hiç mi hesaplayamadılar?

Kusura bakmasınlar ama bu görüntü, bir emekli olarak bana, ayrımcılığa maruz bırakılmaktan daha ağır geliyor.

Böylesine temel bir konuda hesapsızlık, bu hesapsızlığı yapanların daha da önemli iç veya dış konularda daha kim bilir ne gibi vahim yanlışlıklar yapabileceklerini -hatta yaptıklarını- düşündürüyor.

“Seyyanen” dedikleri yeni bir yöntem var ki, o da tad kaçırmaya bire bir.

Dünyada emeklisine ‘lütuf’ anlamına gelen böyle bir uygulamayı uygun gören bizdekinden başka bir yönetim olacağını da zannetmiyorum.

‘Kök maaş’ saçmalığını ise aklıma bile getirmek istemiyorum.

Ankara’daki dostlarım, emekli maaşları konusunu görüşürken, bana, “Emekliler bu kadarcık da olsa zam alabildiklerine dua etsinler” deyince şaşırdım. Meğer Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, zam hesapları yapılırken,  çok daha düşük oranlar için baskı yapmaktaymış; indire indire onu sonunda bu kadar zamma güç bela razı etmişler…

“Önümüzdeki zam döneminde bu kadar bile beklenmesin” dedi dostlarım.

Katlanmak gerekecekmiş…

ΩΩΩΩ

Reklam

30 YORUMLAR

  1. “Bu hale nasıl gelindiğini anlamakta zorlanıyorum.” demiş sayın Koru. Sosyal Güvenlik özel ilgi alanı olan moruk bir mali müşavir olarak anlatmaya çalışayım. Geçmişte (50-60 yıl önce) sosyal güvenlik insanların ilgi alanında değildi. Yalnızca memurlar (Emekli Sandığı) yaşları epeyce ilerleyince emekli oluyorlar, memurlar bir bakıma ayrıcalıklı kişiler (ki yanılsamadır) varsayıldıkları için dikkate alınmıyordu. Küçük ve orta boy işletmelerin işini yapan biri olarak yasayı geçtim, adeta zorla Bağ-Kur’a kayıt ettirdiğim müşterilerimin önceleri şikayetlerinin çok sonraları hayır dualara dönüşmesi canlı örnektir. Sosyal Güvenlik sistemimizin içinden çıkılmaz bir soruna dönüşmesinin baş sorumluları eski ve yeni çapsız siyasetçilerdir. Yerli yersiz yaptıkları eklemeler, çıkarmalar, sözde reformlarla, oy kaygısıyla halkı yanıltmalarıdır. Bu ülke aynı aşağılık siyasetçiler yüzünden SÜPER EMEKLİ rezaleti yaşamıştır. İnsanlar emeklilikte rahat edelim amaçlı varlıklarını satmış, prim ödemişlerdir. Sonra çırak çıkarılmışlardır. KİM KAÇ GÜN PRİM ÖDEMİŞ, NE KADAR ÇOK PRİM ÖDEMİŞ BUNA UYGUN EMEKLİ MAAŞI ALIR genel ahlaki, vicdani, ekonomik kuralı hayata geçirilmeden bu muhabbetler hiç bitmeyecektir. Baş yandaş SABAH gazetesinde son 10-15 yıldır emeklilerle ilgili özellikle müjde başlıklı emeklilerle ilgili yazı çıkmadığı tek bir gün yoktur. Şimdilerde tüm medya benzer, masa başı üretilmiş yazılarla doludur. Kısaca EYT denilen, haksız bir tanımlama ile sorun edilen yasa 1999 da çıkmıştır. İnsanlar sosyal güvenliğin önemini, çağdaş dünyada olmazsa olmaz olduğunu anlamaya başladığı bir dönemde çıkmıştır. Oğlum veya kızım beni yaşlılığımda bakar diye fareler gibi çoğalan insanların başına saksının düşmeye başladığı yıllardır. (Şimdilerde 3-4 çocuk isteyenleri sizlerin takdirine bırakıyorum) Eskiden SSK’da kadın ise 20 yıl, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı olup toplam 5000 gün prim ödeyenler yaşına bakılmaksızın emekli olabiliyordu. 5000 gün 13,5 yıl prim ödemeye (14 yıl değil) denk gelmektedir. İnsanların şehirleşmeye başlamaları, sigortalı çalışmanın önemini anlamaya başlamaları, 14 yıl bile prim ödemeden 18+25 = 43 yaşında emekli olmaları dikkate alındığında hiç bir EMEKLİLİK SİSTEMİNİN 14 YIL PRİM ALIP BELKİ DE 44 YIL EMEKLİ MAAŞI ÖDEMESİ’nin (hele bizdeki gibi dıdının dıdısına geçerek) ayakta kalamayacağı matematik, ekonomik gerçeği ortaya çıktı. Kısmi bir düzenleme amacı ile 1999 yılında şimdilerde EYT diye özetlenen yasa çıktı. Çok çok yumuşak ve geniş bir yelpaze ile (Emekliliğine az zaman kalanlar az, çok zaman kalanlar daha çok etkilenerek) emekli olmak için yaş ve prim ödeme gün sayısı artırıldı. Yapılan yetersiz bile olsa doğruydu. Ama alayı çapsız ve aşağılık siyasiler, yalnızca oy için bu kısmi düzenlemeye bile kulp takıp kötülemeye başladılar. RTE bile ilk başlarda kişilerin ve devletin zararına uygulamalara yer yok diye EYT destekçisi idi. Tüm bu olanlarda vatandaşın suçu yoktur. Çıkan yasaların nelere mal olacağını düşünme, hesap etme gibi bir kaygılarının olmaması normaldir. İş yönetmeye talip olup yönetme yetkisini alanlarındır. Ve üzgünüm parti ayrımı yapılmaksızın yasaları çıkaranların alayı çapsızdır. İçlerinde tek tük gerçekleri anlatmaya çalışanlar dikkate alınmamaktadır. Yasa koyucuların daha çok çalışmaya, daha çok prim ödemeye, daha yüksek prim ödemeye teşvik etmeleri gerekirken; çapsızlıklarından yıllar içinde bunu yapanların cezalandırıldığı bir sistem ortaya çıkmıştır. En düşük emekli aylığı, seyyanen artış, bayram ikramiyesi gibi zevzeklikler iş bilmediklerinin göstergesidir. Emekli olanlarınız bilir; banka promosyon rezaletine bile çözüm bulamayan aşağılık yaratıklardır. Oysa “her emekli maaşı ödeyen banka emeklisine bir maaş promosyon verir” denilse iş biter, biterdi. Hala bunu bile diyemiyorlar. Daha fazla kazanç için olmadık yerlere para kaptıran zenginlerimiz (bilmemnefonu) gibi, yoksul çoğunluk üç kuruş için yukarıda anlattıklarımı dikkate almadan, haklı ya da haksız ne koparabilirim derdindedir. Bu anlamda siyasetçilerden farksızdırlar. Çözüm ki eninde sonunda şu noktaya gelinecektir; KİM NE KADAR ÇOK GÜN ÇALIŞIR/ÇALIŞTIYSA, NE KADAR ÇOK PRİM ÖDERSE/ÖDEDİYSE BUNA UYGUN EMEKLİ MAAŞI ALMALIDIR. Basit bir bilgisayar programı ile bunu gerçekleştirmek kolaydır. Bunun dışında edilen her söz palavradır, günü (aslı başka ama yazmayayım) kurtarma çabasıdır.

  2. Ülkeyi 19. yüzyıla geri gönderdiniz; Atlantik ötesindeki efendiniz dahil hepiniz ortaksınız, aranızdaki çıkar çatışması uğruna harcadınız bu toplumu…

  3. Bu hal geçicidir. Devlet bir süre sonra makul bir seviyede emeklisini gözetir. Ama Ak Parti iktidardan giderse memleketin şaftı kayar. Çünkü Türkiye demek Ak Parti demek olmuştur.
    Karşısında umut vaat eden bir lider ve bir parti yok çünkü. Altı ayaklı kazığı toprağa çalmak istediler ne olduğunu ve bugün ne hallere evrildiklerini hep birlikte görüyoruz.
    Eleştiri, bilimsel gelişmenin, devlet yönetiminin, hayatın bir itici gücüdür. Eleştiri, bilim adamının, devlet adamının yüzüne tutulan aynadır. Orada kendini yani kararlarını görür.

  4. Muhaliflerin hala anlayamadigi bir şey var..yeni bir birleştirici ve saygı diline ihtiyaç var…sen akp ye oy vereni küçümse cahil de …siyaseti bilmiyor lar ..din iman diyene oy veriyorlar de …ne olursa olsun bunların fikirleri değismez de😂…üstelik bunu diyende CHP önderligindeki muhalifler…CHP ne yaparsa yapsın isterse PKK sevicilerine kırmızı halı sersin yine atatürk ve türk milliyetciligi diyerek oy veren ve akp ye oy vereni hala küçümseyen bir zihniyet..kimse mazotu 40 liradan olan bir iktidara oy vermek istemez..emekli aylığı 7500 lira ..kiralar en kötüsü 1000 lira …et 400 TL…ama niye millet hala iktidara oy veriyor.cunki bu muhalefetle ORTAK BİR NOKTADA bulusamayız..insan hakları ..özgürlük….hukuk….saygı..bunlarda buluşmamız imkansız..adam özgürlük deyince lgbt yi anliyor..örnegin çarşafla birinin egitim alma özgürlüğü değil..hukuk deyince kendi sol PKK zihniyetteki insanların hukukunu anlıyor..herhangi haksızlıga ugramıs bir tarikatcı dindarı değil….herşeyde öyle..yani kimse 400 den et almak meraklısı değil…ama karşında ortak olabilecegin bir zihniyet yok..adam sana hala saygısız..bunlar dindar diye oy veriyorlar diye aşağıla küçümse..niye bu insanlar muhalefeti böyle görüyor diye empati yapma…😂sonuç…tütkiyede hiçbir şey değişmez…çunki muhalefetin zihniyeti değişmeyecegi için….

  5. Bu gün emeklileri kışkırtalım.

    Bu kadar basit meseleyi sayın yazar niçin dallandırıp budaklandırıyor acaba. Sadece emeklilerin 2002 öncesi aldıkları maaşın dolar karşığı ile bu gün alanların maaşının dolar karşılğını karşılaştırsın. Dolar bazında düşüş varsa tabii ki emekli haklı. Doların arşa çıkması ve paramızın pul olması da bunu bahane olamaz.

    • Kışkırtma k.yunları kurtlar kapsın hamm etsin dediğin kendini gösterecek mi bakalım dişlerini bu seçimde?
      7500 aylık alan karı koca ikiside olsa emekli,
      15 ooo eder eve giren!
      10oooden aşağı yok ev kirası.
      5ooo ilede elektrik su doğal gaz yol parası hatta üstüne birde aydabir kilo et alsa:((
      Ekmek yemesede olur zararlıymış zaten.
      Suyu çeşmeden içse..

    • 2003 yılında net aylık asgari ücret 226 lira idi. 4a en düşük emekli maaşı ise 332 liraydı. En düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 1,47’ydi.
      2013 YILI itibariyle birçok ürünün güncel artış oranları belirlenmiş günümüze eskale edilmiş.
      Ürünler 13 KAT
      ASAGARİ ÜCRET 13 KAT yaklaşık
      EMEKLİ MAAŞI 8 KAT artmış
      SENCE KİM HAKLI ?????

      • Üretim değil de ürünlerin fiyatı demek istendi herhalde. Bu durum 13 kat arttıysa bu artışın ne kadarı enflasyonla izah edilebilir ve ne kadarı ”Fırsat bu fırsat, ‘NESF’ arsızlığı”na bağlanabilir acaba. Birbirini tekikleyen suni faktörlerin müsebbipleri bulunup teşhir edilmeli, ibreti alem için. Bu niçin yapılmaz niçin? bunların “faiz lobisine” kıyasla ekonomiye/toplumun geçim sıkıntısına maliyeti, genel olarak enflasyon canavarını ne kadar beslediği araştırılıp ortaya konulmalı. Lise seviyesinde bir araştırma bile bu konuda epey aydınlatıcı olur. Üniversiteler, ekonomi/iktisat bölümleri nelerle uğraşıyor o da bir merak konusu!…

  6. Öngörülemez sosyal güvenlik hizmetleri, öngörülemez hukuk-ceza uygulamaları, öngörülemez milli eğitim sistemi, öngörülemez üniversiteler, öngörülemez güvenlik ve polis uygulamaları, öngörülemez maliye uygulamaları vs. vs. ler ile ölçülendirme ölçülerini yitirmiş bir ülke ve toplumla yaşamak mecburiyetinde kalıyoruz. Yeteneklerini her alanda buharlaştıran, yokeden bir sistem biz emeklilere ödeme yapamaz. 72 yaşına çıkardı hollanda emekliliği..Her 3 çalışan bir emekliye bakacak. Bizde bire bir..Titaniği yaşıyoruz görmek için göz lazımmış meğer.

  7. Ak parti ülke yönetiminde bir çok iyi işler yapmasına rağmen (örneğin enerji konusunda , savunma sanayi konusunda ) adalet konusunda sınıfta kalmış ve adalet duygusuna zarar vermiştir.Bu dönemde adaletin aldığı yaralar askeri dönemlerde bile olmamıştır. Suçsuz bir çok insan içeri alınmış suçlu bir çokları da ceza almamıştır. Maalesef buda ekonomiyi bugünkü hale getirmiştir. ADALETİN olmadığı yerde ne düzen ne kalkınma hiçbir şey olmaz.
    Yaşadığımız şu güne bakın mührü alanlar istedikleri gibi karar verebiliyorlar örneğin
    AK Parti’nin iktidar yıllarının başında 2003 yılında net aylık asgari ücret 226 lira idi. 4a en düşük emekli maaşı ise 332 liraydı. En düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 1,47’ydi.
    Bu ücretleri kim belirliyor bizim oy verdiğimiz yönetim nasıl bir adalet duygusu şimdi oran tam tersi peki neden ?
    Ülkeyi yöneten adil olmalı FIRATIN DOĞUSUNDA bir kuzu kaybolsa ondan sorulmalı ama sürü gitmiş kurtlar sürüyü bitirmiş karınlarını doyurmuş !!!!!

    • Üstad, kuzuyu koyunu gören kim? Kimin umurunda?
      İki gün sonra; rahmetli Demirelin tabiri ile benim memurum, benim emeklim, benim köylüm dediler mi hiç bir dert keder kalmaz hepsi geçer gider, taaaa ki bir daha seçime kadar….

  8. SEFALET GARANTİLİ EDİLMEDİ Mİ?
    Dünya sefalet endeksinde hamdolsun! 10. olmuştuk.
    Ekonomik büyüklükteki hedefimiz 10.luk değilmiydi?
    Sefalet endeksi “enflasyon ve işsizlik” rakamlarının toplamı ile hesap ediliyor.
    Yargılanma garantili hırsızlık projelerinin sonucu budur:
    –Sefalet de garanti;
    –Gözyaşı da.

  9. -38 yaşında emekli edilenleri mi suçlayalım?
    Bunları emekliye sevk edenlerimi??
    -15-20 yıl önce işe girerken ki şartları, emekli olacağı zaman değiştirilen! (Hayır sen emekli olamazssın 5 yıl sonra belki!!😯)
    demek mi adildir?
    -EYT lileri emekli edip senin hakkından kıstım (normal emekliden) denilmesi mi??
    (Zamanından önce niye emekli ediyorsun? Çalışmasını teşvik etseneydin!!
    İlkaki emekli edecektin kademeli emekli niye etmedin???)

  10. bir de eskileri beğenmeyenler var,
    beğenmediğimiz yönetimler türkiye ekonomisini dünyada 17. sıraya taşırken, emekliler de emekli ikramiyeleri ile ev alabiliyorlarmış, şimdi araba bile alamıyorlar, bizler ise emekli olana kadar kutlamak için bir kilo baklava bile alamayacağız galiba.
    muhafazakar iddialı yöneticilerimiz iş lükse, şaşaaya ve konfora geldiğinde kendi itibarlarından hiç ödün vermezken iş emeklilerin itibarına gelince sürünmekten hallice bir yaşam neylerine yetmiyor diye düşünülüyor zannedersem.
    bu millete ucuz ekmek kuyruklarında beklemek yakıştırılıyor, mayorkaya tatile gitmek değil ne o öyle elin kafiri gibi.
    açlık sınırı 14.025 lira yoksulluk sınırı ise 45.686 lira, asgari ücret çalışanların büyük kısmını oluştururken, bu maaştan emekli olanlar emeklilerin büyük kesimini oluşturuyor, bu insanlar kaç tl emekli maaşı alıyor
    ve bu rakam sadece %37,5 arttı. kiradan gıdaya hayatın ne hale geldiği düşünülürse bu rakam %50 ye taşınsa ne olur? açlık ve yoksulluk sınırının altında bir yaşam nasıl olur? nasıl bir vicdan kendi ve yakınları ve çevresi milletin parasıyla lüks içinde yaşarken insanların bu şekilde yaşamasına razı olur?
    akıl almaz israflardan, birbirinden yanlış ekonomi politikalarından, ülkenin taşıyabileceğinin çok üstünde mega projelerle yakın şirketlere akan paralardan bize kalan yoksulluk ve yoksunluk.
    bugün dün aldığımızın yarısını alıyoruz,
    yarın bugün aldığımızın yarısını alabileceğiz.
    ahlak, etik, adalet, adil paylaşım talep etmezsek bugünleri de çok arayacağız.

    • Didem hanım eskilerin bıraktığı imf borçlarını kim ödedi? Demirelin 38 yaşında emekli ettiği memurları mı?

      • onlar olamaz tabi,
        düşük faizle alınan borçları,
        yüksek faizlerle alınan borçlarla kapatmak zekasını onlar göstermiş olamazlar. ☹️

  11. Cumhuriyet tarihinde belki de ilk defa yaptığı hataların bedelini ödemeyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Gerçekçi konuşmak gerekirse bu hükümetin başarısı değil muhalefetin başarısızlığıdır. Maalesef sola oy vermekten imtina eden fakat sağda da hükümetin hiç alternatifinin olmadığı bir zamandayız. 2008 yılında emeklilik formülünü değiştirerek emekli maaşını çerez haline getirdi kimsenin sesi çıkmadı . Nas dedi doları 30 tl ye çıkardı sonra nassı nesh edip faizi yüzde altmışlara çıkardı kimsenin sesi çıkmadı. Şimdi de İstanbul’un kentsel dönüşüm rantında göz diktiler yine kimsenin sesi çıkmayacak . Ne hikmetse Maliye her yere para buluyor (Yap işlet devretlere, hava alanlarına, milletvekili maaşlarına, yüksek bürokratlarına bürokratların Audi araçlarına faiz ödemelerine vb.) ama emeklilere yok. Bizim yapacağımız sadece şikayet etmek ve VAKTİ GLDİĞİNDE DE OY KULLANMAK. KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN GELİR HESAP DÖNER. ” KİM ZERRE MİKTARI KÖTÜLÜK YAPARSA KARŞILIĞINI KİM ZERRE MİKTARI İYİLİK YAPARSA KARŞILIĞINI GÖRECEK” Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Zulüm ise büyük günahtır.

    • Masa yanlış kişiler tarafından! kurulmuş olabilir mi Mustafa kardeş?
      Yani,
      Meral abla masayı kurup buyrun maklube pardon mantı börülce börek buyrun sofraya ile başlayıp!..
      Şiş kebap tepsi tava yıda yerin inşallah meclis bahçesinde mi DEMELİYDİ!!!! acaba?

    • “mustafa
      15 Ocak 2024 De 10:02
      Cumhuriyet tarihinde belki de ilk defa yaptığı hataların bedelini ödemeyen bir hükümetle karşı karşıyayız.” diyor ama
      ben nedense sadece menderes ile asılan bakanlarını hatırlayabildim, ya siz?

  12. “Kusura bakmasınlar ama bu görüntü, bir emekli olarak bana, ayrımcılığa maruz bırakılmaktan daha ağır geliyor.” diyor sayın yazar, haklı mı sonuna kadar haklı, o halde bunu yapanlara ne demeli bana kalırsa onlarda haklı, niye mi ben olsam bende yaparım her halükarda bu iktidar emeklilerden oy alıyor mu elbette hatırı sayılır derecede alıyor. Aynı durum çiftçi için de geçerli buğday fiyatları geçen yılın altında seyretmesine rağmen aynı sonuç geçerli.
    Bu durumu 14 mayıs dan önce bir çok yazar ve kişi gibi bende söyledim seçimden sonra sonra sızlanmayalım diye ve ben hiç bir zaman sızlanmıyorum, 2024 de kullandığım sabit internet aynı tarife 150 den 400 e çıkmasına ev kirasının 1500de 2500e çıkmasına karşın(not ev kirasını eylül 2023 belirlendi şimdi olsa 4-5 bin ev sahibi yurt dışında sakın duymasın), insan her şeye alışıyor zamanla, hatta öyle ki seviniyor bazen bu 400 tl-2500 üç-beş ay sonra çok düşük olacağını düşündükçe seviniyor. Artık Türk dil kurumuna giren meşhur söz aklıma geldi. Bu gün için pahalı fakat gelecek hafta için çok ucuz. Yani Sevinçlerimiz dahi değişti. Sonuç olarak insanoğlunun alışamayacağı bir şey yoktur. yeter ki azmetsin………

  13. Emekliler mi erken ölmeli?
    Çalışanlar mı geç emekli edilmeli??
    Yada siyasetçi lere bir DUR! mu denmeli?
    -3-5-7 bin şeklinde aylıkların,
    -8-10 bin olarak asgari ücretin,
    -14-16-18 şeklinde eski bağkur ssk lı yada memur emeklisi aylıklarının farklılığını ANNARIM!!!🤔’da…
    15-25-35 yıl çalışmış emekliye 7500-15bin aylık bağlarken,
    Birilerine 50-80-150 Allah ne verdiyse!..😡
    İşte bu farkın farkını sebebini sorarım!

  14. Maliye bakanı , emeklilerle uğraşacağına saraylara , uçak ve lüks araba filolarina baksın!
    Belli ki onun da gücü bu gariplere yetiyor !
    Eskiden Ilhan Irem’in bir şarkısı vardı ; ‘ Sen bir garip beni buldun , çocuk gibi oynuyorsun’
    Ha bu arada emekliler ‘ ne de olsa dini bütün ‘ diye yine
    oylarını AKP. ye versin’ler!!!

    • Ha bu arada emekliler ‘ ne de olsa dini bütün ‘ diye yine
      oylarını AKP. ye versin’ler!!!
      🙂 bu tepeden bakmacı aşağılayıcı ve küçümseyici bakışa İNAT yine vereceğiz elhamdülillah…bana ortaçağ diyene mi vereyim..sen ver…

    • Şu anki muhafazakar seçmen üzeride oynanan proje bu…milli manevi değerler üzerinden oy verme..patates soğan göre oy ver..dindar mış
      .geç bunu…senin değerlerine dinine saygılıymış..boş ver..köfteden haber ver sen🙂
      sen milli manevi değerler noktasından oy verme…ama CHP ve yandaşları ne olursa olsun milliyetçilik teraneleri atarak atatürkçülük diyerek bayrak vatan diyerek dem partiye kırmızi halı sermesine ramen yine kendi ideolojik partisine oy versin….hatta ittifaklar yapsınlar…ama bana gelince 🙂….
      ama bilmedikleri şu…Türk milleti zekidir…

  15. Memurlara seyyanen 8.000 TL zam verildi.Ocak ayında 12.000 TL olacak, katsayıya bağlandığı için.Fakat memur emeklisi cumhuriyet tarihinde ilk defa ,memura gelen zam yansır, hükmü olmasına rağmen ,seyyanen zam verilmedi.Fark o kadar açıldı ki artık biz emekliler, çalışan memurun üçte bir civarında maaşını alıyoruz.BÖL -PARÇALA- YÖNET.BU SİSTEMDE KİMSE EMEKLİ OLMAZ,OLAMAZ.İbrahim KAHVECİ bunu günlerce yazdı.Fakat emekliler SOĞANI seçti.Liderlerini yedirttirmediler.Soğanıda zor yerler artık…..

    • Hayret yaa! soğanı seçtiler diyorsun. seçimler olsa sarımsak seçilse nolcek yavv. hazineyi boş devir aldık sizde havanızı alın herkeze para yok diycekler. Kendi partidaşlarına öncelik vercekler
      değişen ne olcek. Kocaman bi hiç!

  16. Erken emekli olduğu zaman ideal ücreti alamayacak hem de ikinci bir iş aramak suretiyle ikinci iş ile işsizliğe öncü olacak. SGK sistemimizin çökmesini istemelerinin tek sebebi kaos ortamından kendilerine siyasi rant devşirme hesabıdır. Biz bunu yapmayacağız.

    “Arkadaşlarıma söylüyorum. Beni bu yola asla teşvik etmeyin. Milletimin zararına olan bir şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum. Bütün dünya bizim sistemimizi kendine uyarlamaya çalışıyor, bizdeki bazı köhne zihniyetler sistemi çökertmek için hinlik peşinde koşuyor.”

    • Siyasetçi nin işi sana 10 bana 90 uygun gördüm değildir Sn Engin.
      İşçinin haklarını tazminatını işsizlik durumlarını vb düzenler önce!
      Askerlik görevini yaparken vatanını senin evini barkını bağını bahçeni koruyup bırakıp Avrupa ya kaçmaya çalışmayasın diye görev yaparken şehit olan gençlerin YÜKSEK bedelle tazmin edilmesini sağlamak düzenlemektir! İşi.
      Emekli olunca parası yetmiyor ise, çalışırken kestiğin paraları çalıştıramıyorsun!! İç ediyorsun belkide!!!
      Peki ne’tmen gerek?
      Tabiki BES vb ek sigorta!!!!
      Düşük sabit taksitlerle konut arsa vb temini!
      Çocukları için ücretsiz yurt eğitimleri!!
      (Sen ne yapıyorsun? Üniversite açıp!..)

    • kılıçtaroğlu seçimde eyt lilere emeklilik sözü verince hatta son akşam telefon mesajı ile mevcut çalışanlara da eski sisteme göre emeklilik vaat edince akparti de mecbur kaldı. Sonuçta halkın oyları ile seçilliyor. Halk ne derse o. Halk bilinçlenip avrupadaki gibi emeklilik yaşı, emekli çalışan oranı istiyoruz demedikçe siyasiler ne yapsın.

Yoruma kapalı.