HDP’nin kapatılması bir başlangıç.. Seçime kadar yapılacak daha başka ‘güzellikler’ var…

45
Arab News gazetesinin dünkü manşeti..
Reklam

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılmasını ilk ve en ısrarcı biçimde MHP lideri Devlet Bahçeli istemiş olabilir; ancak AK Parti’nin ve genel başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda hakkını yememek gerekiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan da HDP ile PKK’yı aynı kefeye koyup kapatılmasını ‘terörle mücadele’ kapsamında görenlerden…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı iddianameyi hazırlayarak kapatma sürecini başlatmış oldu.

Henüz 9 ay önce o makama atanmış olan Başsavcı’nın koltuğunda vaktiyle oturan, 28 Şubat döneminden (1997 sonrası) ve AK Parti’nin kendi içinden birini cumhurbaşkanı seçeceği günlerden (2007) tanınan, bugün de ismi önünde ‘Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’ unvanı bulunan Sabih Kanadoğlu anayasaya göre HDP’nin kapatılamayacağı görüşünü açıklamış.

“Sanki bu dava sonuçlanabilir gibi kendilerini kandırıyorlar; HDP kapatılamaz” demiş Sabih Kanadoğlu.

Anayasa profesörü de olan Meclis Başkanı Mustafa Şentop ise farklı görüşte. Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanunu’na göre parti kapatma davaları açılabileceğini hatırlatıyor TBMM Başkanı.

Hangi görüş hakim çıkar, HDP kapatılır mı, kapatılmaz mı?

“HDP kapatılsın” kampanyasını ilk başlatan MHP lideri Bahçeli ile ona katılan AK Parti lideri Erdoğan’ın görüşlerinin ağır basacağına inanıyorum.

Reklam

Nihai kararı verecek olan Anayasa Mahkemesi de geçmişteki benzer davaları öne sürüp HDP’yi kapatma yönünde tavır almakta zorlanmayacaktır.

Zaten HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun partisiyle ilgili davanın açıldığı gün dokunulmazlığı kaldırılarak milletvekili sıfatının düşürülmesi de bu yoldaki kararlılığı gösteriyor.

İktidarın hesabını iyi okumak şart

Bazıları kısa süre önce bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ‘İnsan Hakları Eylem Planı’na atıf yapıp iktidarın ‘yargı reformu’ vaadini hatırlatıyor ve o niyet ile bugün yapılanlar arasında çelişki buluyor. 

Oysa temelde bir çelişki yok. Eylem Planı ile reform vaatleri AK Parti’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’nın bir sonraki seçimi göz önünde tutarak yaptığı birer hamleydi; HDP’nin kapatılmasıyla sonuçlanabilecek süreç de aynı yolda atılmış yeni bir adım.

İktidar cephesi için önemli olan, bir dört yıl daha -hatta her zaman- iktidardaki varlığını sürdürebilmektir. Şu günlerde yapılan her şey bunu sağlayacağı düşünülerek yapılıyor; önümüzdeki dönemde atılabilecek yeni adımlar da aynı amaca yönelik olacaktır.

Siyasi Partiler Kanunu’nu muhalefet cephesini yeniden dizayn etmeye yarayacak biçimde yenileme girişimi bekleyebiliriz.

Malum, sistem değişikliği sebebiyle iktidar olmak için cumhurbaşkanlığı makamının da hükümeti kuracak partilerin adayı tarafından doldurulması gerekiyor. Bunun için de ‘yüzde 50+1’ formülü geçerli. Cumhurbaşkanı seçilecek adayın seçmenlerin yarıdan 1 fazlasının oyunu alması şart.

Reklam

İktidar cephesinin oylarında düşüş gözleniyor.

Anayasa değiştirecek bir çoğunluğa erişilecek kadar siyasi zeminde kaymalar yaşatılabilse -mesela İYİ Parti iktidar cephesine katılsa veya oradan yeterli sayıda milletvekili devşirilebilse- bir aralar temenni mahiyetinde telaffuz edilmiş ‘yüzde 40+1’ formulüyle seçime gidilmesinin yolu da aranabilir.

HDP’nin kapatılmasıyla sahipsiz kalacak o partinin seçmenlerine şirin görünme yöntemi mi, yoksa onları sandıktan uzak tutmaya yarayacak bir başka yöntem mi tercih edilir?

Sanıyorum o konu üzerinde de yeterince durulmuş ve bir sonuca varılmıştır.

Eh, bu durumda ilk seçimde oylar çantada keklik demektir; artık o seçim ne zaman yapılacaksa…

Hesap bu.

Acaba bu hesap tutar mı?

Tutar mı dersiniz?

Geçmişte yaşananlar örnek alınırsa

Siyaset mühendisliği bir noktaya kadar tutuyor, ama şartlar fazla zorlanırsa tam tersi sonuçlarla da karşılaşılabiliyor.

Demokrat Parti (DP) döneminde iktidara tutunma tutkusu yüzünden sürekli bir muhalifi Meclis’e gönderen bir il ilçeye dönüştürülmüştü. 27 Mayısçılar DP’yi kapattılar (1960). 12 Eylülcüler (1980) CHP dahil bütün partilerin kapısına kilit vurdular. 28 Şubat’ta (1997 ve sonrası) kendini çirkin yüzüyle belli etmiş vesayetçi yaklaşım, 1970’li yıllardan başlayarak, bugünkü Saadet Partisi’nin öncülerini teker teker kapattı. HDP’den önce aynı zeminde kurulmuş sekiz partinin başına da aynı akıbet geldi; kapatıldılar.

O kadar parti kapatıldı da ne oldu?

Kapatılanların yerini alsın diye kurdurulmuş yapay partilerin bugün hiçbiri ortada yok; geçmişten bu yana varlığını sürdürenler gerçek birer zemine oturan, hakiki çizgilerin devamı olan partiler…

Biri kapatılsa bile yerine kurulanla yola devam ediliyor.

En çarpıcı örnek yine HDP’nin kendisi. Kapatılan öncülerinden hemen sonra yenisi kurularak veya var olan bir çatı altında buluşularak -gerektiğinde yeni isimlerle- sekiz parti eskitti en son HDP’de buluşmuş olan seçmen.

Her kapatılan parti sonrası kurulana yeni seçmenler eklenerek…    

Yeni partiler eskilerin birikimini muhafaza ederken kurulduğu günün şartlarına uymayı da başardı.

Bu durumu elbette siyaset mühendisleri de biliyor. Bildikleri için de, HDP’nin kapatılmasıyla sonuçlanması muhtemel olan sürecin yargı safhasının süresini hesaplarına katmışlardır. 

Aslında hepimiz, ben de sizler de, bu konu üzerinde yoğun bir mesai versek, ülkemiz siyasetinde bundan sonra ne tür gelişmeler yaşanabileceğini hesap edebiliriz. Bir-iki noktada yanlışa düşsek bile tahminlerimizin meydana geleceklerle büyük çapta doğrulanacağına eminim.

Düşünelim bakalım.

ΩΩΩΩ 

Reklam

45 YORUMLAR

  1. SORU BİR: Doğrudur… Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. İyi ama dağa çıkmış birtakım silahlı adamlarla arasına mesafe koyma konusunda sorunlu siyasi partiler de demokrasinin vazgeçilmez unsurları mıdır?

    *

    SORU İKİ: Doğrudur… Her partinin kendine göre siyasi, toplumsal, ekonomik görüşleri vardır. İyi ama bazı partilerin, sırtını dağlardaki silahlı adamlara dayama hak ve özgürlükleri olabilir mi?

    *

    SORU ÜÇ: Doğrudur… Halkın desteğini alan parti yaşar. İyi ama Avrupa’nın birçok ülkesinde halkın desteğini aldıkları halde kapatılan, iktidara getirilmeyen partiler var. Onlara ne buyurulur?

    *

    SORU DÖRT: Doğrudur… Siyasi partileri kapatmaktan vazgeçmeliyiz. İyi ama bazı siyasi partilerin de dağlara yaslanarak siyaset yapmaktan vazgeçmesi gerekmez mi? Vazgeçmezlerse ne yapacağız?

    SEN NE RİYAKÂR BİR ÂLEMSİN BE HEY MEDENİ ÂLEM

    REFAH ve Fazilet’in kapatılmasıyla HDP ve öncüllerinin kapatılması arasında bir fark yok mu?

    *

    Tabii ki var.

    Hem de devasa bir fark var.

    Kemal Kılıçdaroğlu’na hak vererek sorduğum dört soru

    Refah ve Fazilet için hazırlanan iddianamelerin içinde…

    Bir tane bile terör, bir tane bile silah, bir tane bile örgüt, bir tane bile şiddet, bir tane bile bomba, bir tane bile cinayet kelimesi geçmiyordu.

    *

    Buna rağmen…

    Amerika’sından Avrupa’sına bütün medeni âlem…

    “Demokrasinin kendini savunma hakkı vardır” falan diye…

    Refah ve Fazilet’in kapatılmasına destek çıkmıştı.

    *

    Aynı medeni âlem…

    HDP konusunda ise…

    “Olmaz böyle şey” diyor.

    *

    Sen ne riyakâr, sen ne çifte standartçı, sen ne ilkesiz bir âlemmişsin be hey medeni âlem!

    • Soru 1. 40, 50, bilmem kaç yıldır bir terör örgütü neden bitmiyor? Sürekli bu bahar bitiriyoruz diyor güvenlik güçleri. Ama mantar gibi devam. Acaba bitirilmek istenmiyor mu? Çünkü rakam da veriliyor. 300 gitti, 500 kaldı gibi. Ama sonuç yok. Kimseye hesap da sorulamıyor. Meclis devre dışı zaten. Soru soranı da içeri atıyorlar teröre destekten.

      Soru 2. Akp, PKK ve Öcalan ile masaya oturdu. Bir barış süreci yürütüldü. Ne olduğu anlaşılmadığı gibi masa da devrildi sonra, o da neden oldu anlaşılmadı. Neden oturuldu, neden kalkıldı, neden mutabakatlar çöpe atıldı. Hangi konuda mutabakata varamadı Akp terör örgütü ile pazarlıkta?

      Soru 3. HDP’nin seçime girilmesine izin veriliyor, ama seçimlerden sonra, sonuçlar beğenilmediği için olsa gerek, belediye başkanlıkları ellerinden alınıyor, milletvekillikleri düşürülüyor. İyi de onlar seçilmiş, oy verenlerin oyu ne olacak. Onları hiç hesaba katan yok. Üstelik sonraki seçimlerde yine aynı partilerden seçiliyorlar insanlar. Bu yasakların, iptallerin demokratik süreçlere zararı düşünülmüyor mu? Demokratik süreçlerden sonuç alamayan insanlara dağ yolu gösterilmiş olmuyor mu? Üçüncü bir seçenek var mı?

      Soru 4. Kürt meselesi var ve bunu çözmek için hiç bir şey yapılmaması tercih ediliyor. Mevcut kısır döngüde devam ediliyor. Bunun birilerine faydası olduğu kesin, güvenlikçi ve baskıcı politikaları devam ettirmek isteyenler, bu işten ekmek yiyenler, bu işin kaymağını yiyenler, vs. Acaba bu işten zarar görenlere, bölge halkına ve tüm ülke halkına, nasıl çözüm isteniyor, neden sorulmuyor? Aklıma gelen seçenekler, ayrı bir devlet mi istiyorlar, bir federasyon mu olmak istiyorlar, yada başka bir seçenek var mı?

      Maalesef konuşmadan, bu sorulara cevap aramadan, sonuç da, çözüm de, barış da olmayacak görünüyor.

      • Sorulara cevap vermeden sorular sormuşsun
        PKK ABD emrine girdi ve öcalan I dinlemedi
        Ve çözüö süreci ABD katkısı ile çöpe gitti
        Biz çmzüm derken çok önceden şehirlerin altı Hendek’lerle doldu

        Soru basit Avrupa da terörü kınamayan kapatılırken bizde katil sürülerine göz yumunu direk değil ama sorularla dikte ediyorlar
        Kısaca ABD nin sınır bilmelerine boğun ey diyorlar

        Neden mi 40 yıldır çözülmüyor PKK nın hamilerine ve hedeflerine bak anlarsın
        Maalesef uzun süredir de batı nın emrinde olan bir Türkiye de batının istediği skye picot sınırlarını yıkıp atamadı ve ABD. Tarafından korunan PKK yı tarihin çöplüğüne atamadı

        Sizlerde sözde sorularla Avrupa da anında kapatılan partilere göz yünün ki ABD nin terör devleti Irak ve Suriye de tamamlandı sıra bize gelsin diyorsunuz

        Kurtuluş savaşı ile nasıl planları yırtıp attırtsak Yok öyle yağma şimdi terör devletini de yırtıp atacağız

  2. Hakikatten,bu erdoğan! Savunuculari! Milleti aptalmi saniyor? Yoksa aynaya bakarakmi yaziyorlar.
    Efendim HDP ye açilan kapatma davasına neden kızdığımızı sorguluyorlar..
    Nedenmi kıziyoruz? HDP yi kapatmak isteyenler kimler’ise
    PKK’nin bitmesini istemiyenler’de onlar, olduğu için kızıyoruz.

    Kars Belediye başkanı kendi partisını tam bir Türkiye partısı yapmak için uğraşan ve kendi eksiklerini eleştirirken, baktılar HDP de Ömer Faruk Gergerliogulu gibilerinin sayısı artiyor hemen milletin oylari ile seçilmiş adami hapise attip görevden aldılar. Sanki gasp değilde zafar kazanmış gibi,
    hiç utanmadan birde Dinimizi kendi pis amellerine alet ederk şûkür namazi kaldılar.
    Nafile ibadetler gizli yapilir bunlar Dünyaya canlı yayın ile gösterek yaptılar.
    PKK bitse Erdoğan ve onun gibileri değil başkan olmak 1 oy dahi alamazlar.

    Gerçekten bunlarda hıç utanmak yok.
    Seçimlerde adamlar pkkdan yardım istediler! Bunlar gelmiş burada kendinden olmayanlar’a yazarda dahil saldırıyorlar.

  3. Nihayetinde 19 yıldır seçimlerde kazandığı başarılarla ülkeyi yönetme çabasında bir iktidar var…
    Bir de hangi gücün arkasında olduğunu bilmediğimiz köşelerinden sürekli atar yapan medya mensupları… hangisi daha şeffaf ve gerçekçi…

    Çok yazık ki.. pkk ve yandaşlarına bu kadar tepki göstermediniz.

    • Tepki gösteriyoruz ya!
      TRT de mektup okut

      an ve kardeş öcalani konuşturanlara kim tepki gösterdi.yoksa o mektubu PKK kurucularının maşası olan Öcalan değilde
      benmi yazip TRT de
      Okuttum? TRT’de konuşanda gene kardeş öcalan değilde Yazarın kardeşımıydı?

  4. Aşağiya aktardığım
    geçmişte yapılmış ve türkiyeye maddi manevi çok büyük zararlar vermiş hataları Abdullah Gül ve Babacan, gibi dişarıyı iyi bilenler hükümette olsidiler yapmaları şöyle dursun yapanlari cezalandırırlardı.
    Savaşın dahi kurarlari var.

    AKP hükümeti! Her yeri Türkiye zannederek yaptığı kanunsuzlukların cezasıni kendisi değįl millete ödetoyor
    Şu an bütçede para kalmadığı için bankada parasi olan vatandaşların parasının 10 % kanun çıkarark el koyacakmiş.

    Bir kopi yazısı daha
    ××××××
    “Michael Flynn’in eski ortağı İran kökenli işadamı Bijan Kian’a yönelik, Türkiye adına gizli şekilde lobi faaliyeti yaptığı suçlamasını aklayan kararı dün (18 Mart) bozdu. Virginia eyaletindeki davada büyük jüri Kian’ı suçlu bulmuş, fakat federal yargıç Anthony Trenga bu kararı bozarak Kian’ı aklamıştı.

    NE OLMUŞTU

    Savcılar iddianamede Flynn ve Kian’ın, Flynn Intel Group adıyla bilinen ortak şirket üzerinden ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in itibarsızlaştırılması için yüz binlerce dolar para aldıklarını, Flynn Intel adlı şirketin ödemeleri Türk işadamı Ekim Alptekin yönetimindeki Hollanda şirketi aracılığıyla aldığını ve Türkiye tarafıyla olan gayriresmi ve yasa dışı ilişkisini gizlediğini savunuyordu. Kian’ın avukatlarıysa Türkiye’den herhangi bir ödeme alınmadığını iddia ediyordu. Jüri heyeti Bijan Kian’ı, Gülen’in hedef alındığı bir proje sözleşmesi çerçevesinde ülkede işleyen düzeni bozarak Türkiye adına gizli şekilde lobi faaliyeti yaptığı gerekçesiyle suçlu bulmuştu. Davada hükümetin bir numaralı tanığı olması beklenen Flynn karar duruşmasına gelmemişti. Hakim Anthony Trenga jurinin kararını bozunca dava temyiz mahkemesine gitmişti.
    ××××××

  5. AKP atıni itini nallamış seçim kazanma oyunlarının peşine düşmüş.
    Bu sefer sahnede erdoğanın yerine kurtulmuşu göriyoruz.
    Nedenide, Erdoğan eyyy diye meydan okuyarak yüzüne gözüne bulaştırdığı diş politiksını düzeltmek için devletlerı ikna etmekle meşgul olmasi nedeni ile içerde Numan Kurtulmuş onun rolunu üstlemiş ve
    İşe yeni anayasa yapma çağrısı ile başlamış.

    İlk baştan övdüğü
    Başarılı bulduğu ve ‘devrim niteliğinde’ gördüğü 1982 Anayasası’na aynı konuşmanın devamında bu kez de “darbeci” diyen Kurtulmuş şunları söyllemiş “Herkes ne düşünüyorsa eteğindeki taşları döksün. 82 anayasasının, bu darbeci anayasanın tortularından kurtulmak için bir imkandır. Sonrasına bakarız. Bundan sonra, ‘Meclis aritmetiği yeter mi yetmez mi?’ bu ortaya çıkarılacak olan ittifakla, uyumla konsensüsle ilgili bir şeydir. Gönlümüz ister ki en yüksek konsensüsle bir anayasa çıkaralım.”
    Sonunda lafi gediğine koyuyor! Muhalefet onların direttiğı anayasayi ister kabul etsin ister etmesin 360 çoğunlukla anayasa kabul edileceğini ifade etmiş.
    Kurtulmüş uzunca laf kalabalığından sonra niyetlerini açıklamış oldu! Yeni yapacakları anyasada 20 yıllık ihtidar darbesi anayasasi.
    AKP hem dışarda hem içerde yüzlerine gözlerine bulaştırdıklari beceriksizliklerini kapatabilmek için günah keçisi olarak HDP yi Özeliklede Gergerlioğlu gibi birisini seçtiler’ki ABD mahkemelerinde verdikleri rüşvetlerin yapilan yolsuzlukların teker teker karara bağlanma aşamasını kendi halkından gizlesinler.
    nitekim isdedikleri gibide oluyor.

  6. “Nihai kararı verecek olan Anayasa Mahkemesi de geçmişteki benzer davaları öne sürüp HDP’yi kapatma yönünde tavır almakta zorlanmayacaktır.”
    sayın yazar bu öngörüsünü yine kendisi değillemiş zaten:
    “Sanki bu dava sonuçlanabilir gibi kendilerini kandırıyorlar; HDP kapatılamaz” demiş Sabih Kanadoğlu.”
    Aym hemen bugünlerde ya da uygun görülen ilk fırsatta “kapatma işinin o kadar kolay olmadığını” belli edecektir(ihsası rey)
    Tavsiyem; hdp den önce bir darbe ürünü olan aym kapatılsın; yoksa daha çok işler gelir sağ olan başa!
    Bir de sayın koru “İktidar cephesi için önemli olan, bir dört yıl daha -hatta her zaman- iktidardaki varlığını sürdürebilmektir.” buyurmuş; hala eski türkiyenin gözlüklerini kullanan kimi zevatta olduğu gibi yazarımız da hala iktidar dönemini 4yıl zannediyor; hayır 5yıldır!
    Dersimli kemal de daha düne kadar başbakanlık kadrosunun iptal edildiğini bilmiyordu hatırlarsanız; onu anlayınca da zaten partili cb olmaz deyip kendisini geri çekmişti! Ondan sonra da “gel bakalım buraya sayın maarrem ince!” muappeti aldı yürüdü tabii…
    Bu kısım ise hepten evlere şenlik:
    “Malum, sistem değişikliği sebebiyle iktidar olmak için cumhurbaşkanlığı makamının da hükümeti kuracak partilerin adayı tarafından doldurulması gerekiyor. Bunun için de ‘yüzde 50+1’ formülü geçerli. Cumhurbaşkanı seçilecek adayın seçmenlerin yarıdan 1 fazlasının oyunu alması şart.”
    Birincisi artık hükümeti parti veya partiler kurmuyor, devletbaşkanı seçilen kişi kuruyor(partili veya partisiz aday farketmiyor)
    İkincisi de %50+1 oy sadece ilk(1’inci)tur için gereklidir, ikinci tura kalan bir seçimi ise tek oyla bile kazanabilirsiniz!

  7. Mevcut ekonomik tablo ve ruh haletimiz nedeniyle,
    “kaos” bir tercih değil, z o r u n l u l u k t u r.

    • Geçmiş olsun sayın yk, neyin kaosu bu, astrazeneca aşı yaptırdın da yan etkileriyle filan mı uğraşıyorsun? Tablo demişken, türkiye aşı tablosuna da bi gözat istersen; pek de öyle kaotik bir durum yok sanki ortada…

      • Bir ara yoktun , başımız ne kadar rahattı ! Sen resmen milletin başına bela oldun ! Yahu arkadaş inan ki sen burda heder olup gidiyorsun , en iyisi partine git , orda sözcülük yap , daha faydalı olursun !
        Herkesin ardında dolanıp nal toplamak sana neden bu kadar zevk veriyor ki !
        Yoksa kendini maydanoz mu zannediyorsun !

      • “sanki” demek ne demek?
        Yani “durum normal değil. Ancak dediğiniz kadar değil. Sizinki mübalağa ve abartı ” demek.
        Size şu kadarını söyleyeyim : Şu anda anayasal, ekonomik, sosyal ve siyasal krizin 4.(dördüncü) aşamasındayız.
        Yani ” eve götür” aşaması.
        Yani, ferman, derman, reçete, paket kâr eylemez aşaması.

  8. Alın size Erdoğan dostluğu nasıl olurmuş görün bakalım..!!! Yakında Müslüman kardeşleride terörist ilan ederek “bunlar bizi aldatmışlar Sisi ve Allahım bizi aff etsin derse hiç şaşımam.
    Haberin Türkçe tercümesinin özeti.
    İnterneten kopiledim
    ×××××××
    Erdoğan’dan İhvan’a şok: Sisi muhalifi yayınları durdurun!
    Suudi Al Arabiya medya gurubunun haberi.
    Ankara’nın Müslüman Kardeşler’e bağlı İstanbul merkezli TV kanallarına Mısır devletine yönelik eleştirileri yayınlamayı derhal durdurmalarını emretti.

    Söz konusu talimat, Tayyip Erdoğan’ın Mısır’la diplomatik ilişkileri düzelme girişimlerinin ardından geldi.

    Al Arabiya ve aynı medya grubundan Al Hadat, Türkiye’nin Mısır’ı eleştiren siyasi televizyon programlarının derhal durdurulması ve yalnızca siyasi olmayan şov ve dizileri yayınlaması için üç Müslüman Kardeşler kanalı El Sharq TV, Watan TV ve Mekameleen’e talimat verd.

    talimata meydan okuyanlara cezalar verilecek; buna TV istasyonlarının kalıcı olarak kapatılması da dahil.

    Talimatın ardından El Sharq TV’nin resmi hesabından bir sosyal medya paylaşımında “Sevgili takipçilerimizden, bu akşamki “Mısır’ın sokakları” bölümünü yayınlamadığımız için özür dileriz.” denildi ancak ek bir bilgi verilmedi.
    ××××××××

  9. Hele önümüzdeki seçimi bir kazanalım,sonrasını sonra düşünelim mantığı işliyor zannımca.

    Hdp’nin kapatılması uzun vadede bu parti zihniyetinin daha da büyümesine yol açabilir elbette.Ancak yakın tarihte bir seçim olacağını farzedelim.Hdp kapatılma ihtimalini gözeterek bu seçime parti olarak girmeyi göze alabilir mi?Yine siyasi yasaklılık istenen 583 yönetici,kazanacakları milletvekilliklerinin çok yüksek ihtimalle düşürüleceklerini göze alarak bu seçimde aday olabilirler mi?Her halükarda buradan bir boşluk doğacağı ve Hdp’nin seçim bölgelerinden Akp’nin önemli ölçüde kazanımı olacağı düşünülüyor.

    Baran Bey’in -düşündüklerini doğru tahmin ediyorsam eğer- yazmak istemediğini ifade ettiği durumların ise -bir seçim ilanı olmadan- fiiliyata dökülmesini düşük görüyorum.

    • Baran beyin ne düşündüğünü anlamak istiyorsanız hemen en yakındaki hasan beyin yorumuna bi göz atmanız yeteri olur uğur bey;
      “evet hocam, ben de aynısını düşünüyorum, aynen” falan gibi şeyler işte; belki seni biraz aşar bunlar, bilemem…

    • Uğur hocam haklisiniz akla kötü şeyler getirmemek lazım ama işte kötü şeyleri defalarca göre göre ünsiyet oluşuyor siyasi söylemlerin kötülüğü de bu ünsiyeti pekiştiriyor.

      HDP bu sene Nevruz’u alanda kutlayacaklarını açıkladı. hükümet bu kutlamaları boş geçmez, siyasi söylemlerine haklılık payı çıkartmak için bundan güçlü malzeme çıkarmak isteyecektir. çünkü diğer muhalefetin güçlü adaylarını siyaset dışında bırakmak için de buna ihtiyacı var. ( böyle ihtiyaç mı olur, neyse.)

      önümüz, Nevruz bayramaydı 1 Mayıs dı…yani macera dolu Anadolu

  10. hdp mecliste olmayı haketmiyor, iddianamede geçen kapatma sebeplerine katılmamak mümkün değil, hiç bir milli meselede diğer partilerle bir araya gelmediler, terörle aralarına mesafe koymadılar, temsil ettikleri halka hizmet etmediler.
    her mv için aynı şeyi söyleyemesek bile bulundukları yerin yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez bu.
    öte yandan parti kapatmak ilkel bir yaklaşım, mağdur üretmeye ve antidemokratik bir resim vermeye yarıyor sadece. hdp yi kapatmaktan beter etmenin yolları vardı ama tercih edilmedi.
    niyet hayır, akıbet hayır derler.
    burada niyet seçim kurnazlığı yani hayır yok, çıkar var.
    bahçeli anket şirketlerine höykürüyor, mhp yi düşük gösteriyorlarmış. hainlikle suçladığı chp kendisinden 3-4 kat fazla oy alıyor, proje olmakla suçladığı dün kurulan iyi parti bugün neredeyse 2 katı oy alıyor demek ki halk kendisiyle pek aynı fikirde değil. oyları bu nedenle düşüyor.
    bahçeli ülkenin gerçekleriyle ne kadar ilgili zaten?
    ülkenin sorunlarıyla ilgili kaç açıklamasına şahit oldunuz?
    milli gelir 12000 dolardan 8000 bin dolara düştü, daha da hızla düşüyor bu konuyla ilgili herhangi bir açıklaması ya da eleştirisi var mı?
    tarım ve hayvancılık neden geriliyor, çifçinin sorunları üzerine bir yorumu var mı?
    hakkını yemeyelim bir kaç mhp li mv yeter artık bir şeyler yapın diye mecliste bir iki cılız çıkış yapmıştı. fazlasını yapamıyorlar biliyorsunuz fındık politikasını eleştirdiği için enginyurdu partiden atmıştı.
    pahallılık ya da geçim sıkıntısı üzerine bir yorumu var mı, bilakis inkar ediyor sadece değil mi? dış güçlerin algısı diyor.
    müteahhitlere ve yandaşlara giden ihalelerle bunların vatandaşa bindirdiği yüklerle, milletten kısılan paralarla yapılan akılalmaz kamu harcamalarındaki israflarla bir derdi var mı, yok.
    milliyetçiliği de bir alem türk yazısı her yerden kalkıyor rahatsız olmuyorlar, andımız gelene kadar ittifaka ara veriyoruz dedi andımızın gelmesini bırak tamamen gitti.
    sorunlara açıkladığı bir çözümü önerdiği bir politikası var mı, yok.
    nereye baksa sorun değil, düşman görüyor, görmese buluyor. chp düşman, ip proje, odalar hain, anket şirketleri ise kudurmuşlar…
    akp nin de mhp nin de oyları düşüyor.
    bir dönem daha kalalım mümkünse hiç gitmeyelim, kalan varsa o da bizim olsun niyetiyle şimdi oturup hesap kitap yaparak iktidarda kalmaya çalışacaklar. bunca hesap kitap kendi bekaları yerine milletin faydasına yapılsaydı 12,000 dolar gelir 25,000 dolara çıkar, hem vatandaş hem kendileri kazanır, istedikleri gibi ölene dek koltukta kalırlardı, forslu yaşayıp, forslu ölürlerdi, ama ah bu dış güçler…dış güçler işte, bunun böyle olmasını istemiyorlar.
    şimdi bakalım cumhur ittifakı bekaları adına ne işler düzenleyecekler, büyük ihtimalle yüzde beşlere düşecek olan mhp için seçim barajını düşürecekler. neden hdp kapatılıyor neden seçim barajı düşürülüyor,
    yani neden şimdi derseniz el cevap tabi ki;
    dış güçler.

    • Bu vakalar da türk kolundan yürüyen iyikliklerden olmasın.
      Başımıza ne geliyorsa iyiliğ mülk kednini tek melik görenlerden geliyo.
      Bi bitmedi bu kifayetsiz ihtiraslı ezik zihniyet.

      • sen hala orada mısın?
        bu vakalar iyilikten olmaz, cehaletten olur.
        bu kifayetsiz ihtiraslı ezik zihniyet hayran kaldığın cehaletinin eseri, hayran kaldıkça bitmez. hepimiz katlanıyoruz maalesef.

        • Bir şeyleri söyleyip söyleyip sonra, o şeyi söylememiş gibi yengeç yürüyüşlü cevaplar vermek de başka bir kabiliyet.
          isimiyle müsemma dedikleri bu olsa gerek.”Kuz” da kala kala görme duyarlılığı da yitiriliyor. Söylediği şeyleri çok yüksek anlaşılmayan hakikat zannetmek, söylediklerinin bir vechesine işaret edilince de kör numarası yapmak başka bir zavallılık. Biz bu söylediğine sahip çıkmayan laf ebeliklerine hep aşinayız. Bu son cevaptı vesselam.

          • yorumunda sorduğun bir soru mu var,
            açtığın bir tartışma mı var?
            sadece sataşma var.
            bu da cehalet değil de nedir?
            ne kadar hayran kalsan yeridir.

            uzun zamandır burada yorum yazıyorum, “bir şeyleri” geçmişte de söylemiştim, şimdi de söylüyorum, yeri geldikçe gelecekte de söylemeye devam edeceğim. bir yengeç yürüyüşü arıyor isen kendi yürüyüşüne bak derim.

            sade ve basit bir şeyi yüksek hakikat adlandırmak benim değil senin zannın, yüksek hakikatlerin bir siyasi platformda dile getirileceğini düşünmek hayran kalınası bir cehaletle açıklanabilir ancak.

            kuz soyadımın kısaltması,
            gölge severim, bir ağaç altı olursa çok, hafif bir esinti olursa daha çok severim.
            yorumlarına bakılırsa sana da biraz gölge iyi gelebilir, tavsiye ederim.
            fazla güneşte kalmış
            hatta güneş çarpmış bir halin var.

            yazık ki ben “bu son cevap” diyemiyorum,
            kaçtı gibi olmasın değil mi?

          • Sayın ke, hanımefendi nadide bir yorumcudur ve oldukça kıdemli/kıymetlidir de!
            Hayır, düşünce seviyesi ve kalitesi anlamında değil ama sıkı bir kalemi vardır, boş bulunmaya gelmez daldırır yani…
            Benzetmek gibi olmasın, bizim nurdan ablanın geç dönem bir versiyonu diyebiliriz ama ben severim kendisini(hayır nurdanı değil)

            Sizin kaleminiz ve ifade kabiliyetiniz de fena değil, sonuçta belli bir kalite söz konusu yani, allah utandırmasın, yazın yazabildiğiniz kadar, biz burda ne murdarlıklara katlanıyoruz…

  11. Siyasi partiler kanununda ciddi değişiklik yapılacak.Terör örgütüyle ilişki tespiti kolaylaştırılacak.Terör örgütüyle ilişki partilerin yöneticileri terör örgütü yöneticileri olarak kabul edilecek.üyeler terör örgütü üyesi,para verenler terör örgütü finansörü olacak.terör örgütü üyesi finansörü ve yöneticisi olmanın cezası arttırılacak ve bunlar uygulanacak.parti üyesi olmayanlar sandıkbaşı yada müşahit olamayacak.Fetö deki kayyum uygulaması PKK ilişkili partileri destekleyenlerede uygulanacak.yani Hdpnin kapatılması önceki 8 parti gibi olmayacak.Devlet beyin son grup konuşmasındaki “yenisinin kurulmasına izin verilmemeli”ifadesine dikkat ediniz.Devlet Hdp ye iki alternatif sunacak.PKK dan kop siyaset yap.yada PKK nın yanına git.ama PKK orda adam öldürsün sende Ankara’da Diyarbakır’da onun sözcülüğünü yap dönemi bitti.Yukarıdaki düzenlemeler yapıldığında Hdp ne üye ne yönetici nede finansör bulabilir.ilişkiyi keserse bulur kesemezse bulamaz.bu arada yeni düzenlemede terör ilişkisi nedeniyle kapatılan partilerden hazine yardımı geri istenecek ve yönetim kadrosuna rücu edilebilecek.

    • bu düzenleme ile bütün muhalefeti terörle ilişkilendirip siyasi hayatin dışına itebilirler.

      • Baran bütün muhalefetin terörle ilişkisini görebilmek için herhangi bir düzenleme yapmaya ihtiyaç yok; kimisi açıktan kimisi gizli kapaklı, değişik terör örgütleriyle sürekli bir alışveriş halinde değiller mi?
        Nitekim, türkiyeyi hedef alan tüm terör örgütlerine içerden destek veren bir zillet ittifakı söz konusudur ve bu odağın başı mutlaka ezilmelidir!
        İtirazı olan?

  12. Artık alıştık ama özgürlük ve demokrasi ufkumuzu karartan haberlerin de ardı arkası bir türlü kesilmiyor.

    Önce Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği beş yıl önce attığı bir tweet yüzenden parlamentoda düşürüldü. Çünkü Gergerlioğlu başörtülü kızların emniyette çıplak aranma iddiasını dillendirmişti. Çünkü haksızlığa uğrayanları ve özgürlükleri savunmuştu.
    Bunun bedeli ödetilmeliydi, öyle de yapıldı. Demokrasiye, özgürlüklere, insan haklarına darbe pahasına önce vekilliği düşürüldü, şimdi de cezaevine gönderilecek. Demek ki hiçbir iyilik cezasız kalmıyormuş!..

  13. HDP bin kapatılması bir fayda sağlar mı katiyen.
    Maalesef Türkiye burası benzerlerini çok gördük buda rutin bir işlem olarak tarihe geçecek.
    Kapatılmasın tamam ama onlarda PKK dan uzak dursunlar ne kardeşim birgün terörü lanetlediklerini gördünüz mü .Burada cozumu Kürt halkı yapacak.Terorle ilintili Parti’ye asla izin vermeyecek yoksa çok parti açılır kapanir

    • “Kapatılmasın tamam onlarda PKK dan uzak dursunlar”
      İmrali adasına özel elçiler gönderip öcalandan mektup getirten! TRT’de O
      mektub’u okutup kardeş Öcalanada oyunuzu erdoğana verin dedirten Halkların Demokırat Partisi’miydi?
      Adam Türkiyeyi batırdı nana muhtaç etti halen daha siz kalkmış suçu onun yalanlarını ortaya çıkaranlara atriyorsunuz.
      Sanki Öcalan ile poz veren erdoğanin ortaği perinçek değilde Demirtaş ve Gergerlioğluydu.Bin tane yüzünüz var fakat birtanesi dahı kızarmiyor.
      Araplar, ABD, ve AB,’ye yalvariyor! Onlar ellerinin tersi ile geri itekliyorlar vede
      Gaztecilerinden tutunda başkanlarına kadar söylemedikleri laf kalmadı.
      Siz kalkmış suçlarını gizlemek ićin Gergerlioğlu gibi İnsanlik abidesi birisine terörist diyenleri utanmadan halen daha savunuyorsunuz.
      Unutmayın o ülke ne sizin nede erdoğanın babasınının çiftliği, değil.

    • Ahmet devlet bahçeli seçim meydanlarında Apo’yu asın diye meydanlarda urgan atıyordu,
      Şimdi hükümet ortağı neden sözünde durmuyor.

  14. Aslında son zamanların güdülen kutuplaştırıcı siyaset anlayışı ile CHS’de bir siyaset mühendisliğinin neticesidir. Bununla çok partili sistem adeta lağvedilmiş, seçmene gidecek veya yükleneceği siyasi parti bırakılmamıştır; çok partili ittifak kurulumu da, yaşanan istikrarsız koalisyon tecrübelerinden sonra Türk seçmenine cazip gelmemektedir.

    Türkiye’nin seçmen yapısı (70’e/30 sağ-muhafazakar/sol) gereği, kuruluştan beri Türk siyasi hayatında varlığı hep korunmuş olan solun amiral partisi CHP -ki, bu da bir siyaset mühendisliğinin vazgeçilmez oluşumu/adresidir- ile baskın kesim muhafazakar cenah siyaset mühendisliğinin asıl çalışma alanıdır. İki kutuplu bir siyasi arena aslında yeni değil baştan beri var olan bir olgudur. Türk siyasi tarihinde siyaset mühendisliği varlığını, oluşturulan bu iki kutup üzerinden devam ettirmekte ve hesabını hep bu iki kutup üzerinden yapmaktadır.

    Vaktaki, hesabı bozan uç partiler; 2000’li yıllar öncesi merhum Erbakan’ın kurmuş olduğu partiler ile asıl 2000 sonrası ete kemiğe bürünen selefleriyle beraber HDP, hesap bozucu partiler olarak hep kapatılmaya maruz kalmışlardır.

    Muhafazakâr-dindar seçmenin partisi – siyasal İslamcı- Erbakan partileri AK Partiye evrildikten sonra ve AK Parti’nin de düzen partisi olmasını sağlayan siyaset mühendisliği, başarısını HDP’yi sistemine dahil etmekle taçlandırmak istiyor. Aslında Kürt siyasal yelpazede alternatif partilerin çıkmasına ne PKK izin veriyor ne de devlet o ortamı varediyor ki, bu bile HDP’nin siyaset mühendisliği açısından kullanışlı bir araç olmasını sağlıyor. Daha özgür ve devletin sağlayacağı demokratik bir düzende kurulacak yeni Kürt siyasi partileri HDP’yi, dolayısıyla PKK’yı nasıl olumsuz etkiler bir düşünelim!.

    Türk seçmeni siyasal bir bilince ulaşmadiktan sonra, bundan sonra siyaseten olacak olan, bugüne kadar yaşananların aşağı yukarı aynısı olacaktır. Bu bilincin önündeki en büyük engel de siyasi partilerimizdir.. çünkü seçmenine karşı “sadık” kalamamış, halkın devlette temsilini ve devleti yönetmekte, son kertede halka rağmen devlet (devlet bürokrasisi) ile iş tutmuşlardır.

    Siyasi partilerimiz hep sınıfta kalmışlar, seçmenimiz de siyasi davranışları sebebiyle hep zayıf not almışlardır.

    Eğitimde, ekonomide, sanayide, demokraside ve belki de tüm alanlarda geri kalmamızın sebepleri aşırı siyasallaşmadan olabilir mi?

    • Seçmenin bilinçlisi olsa ne yazar, bilinçsizi olsa ne. her ikisindende bolbol üretilmiş epey bir zaman yeter.
      içerde açtım kapattım, böldüm parçaladım. dışarda illegal maşalar da kullarak sakın ha.. ile.
      daha epey bir zamanda böyle geçer. atı alan da üsküdarı çoktan geçmiş olur.
      dün bir bugün 2. Altı ay meşgul edeceği söylenen bir yaratılmış problem ile,
      daha 6 ay (-) 2gün iyi bir kazanç.
      ..sizlik (iş..)
      ..iz (fa..)
      parti yada görüşler bölünemiyor belki ama, kelimelerin bir anlamı kalmasada,
      anlaşılabiliyor ne kadar uğraşılsada.
      bir bakmışsın pardon denmiş, bir bakmışsın gömleğiyle yataktan kalkmış gelmiş,
      amma velakin gömlekle beraber içindekinide eskitmişsin.
      Tıpkı tersine dönen dünya gibi, gömleği çıkartmadan gelen yada dünya haritasını ters çevirip asyayı batıya abdyi doğuya alan gibi,
      partileride baş koltuğa oturttuğun belkide sadece 1-2 kişi azınlık seçmenin temsilcisi ile, ahha da partiniz bu deyip ters yüz ediverdirirsin yorgan gibi. çoğunluğu azınlık içinde eritmeyi akletmek nasıl birşeyse.
      işsizlik olur: sizlik iş.
      parti olur:yüzde 1’den gelen yüzde yirmi.
      Net ice de olur hat ice, sağ çıkar 70’den seksene.

    • Hasan günay “Türk seçmeni siyasal bir bilince ulaşmadiktan sonra,” buyurmuşsunuz;
      Bilinç bir tek sizin köyde vardır tabii:)
      Her kökü sizin gibi “aşırı siyasallaşmamış” allameler biliyor, karahalk da karacahil zaten değil mi?

  15. Neticesinde değil dünyevi, uhrevi saadeti getireceği vaat edilse çamurlu bahçede oyun içinde oyun çeviren devletin aklı ile hareket etmem. Kırşehir ilçe yapılmış olmasına rağmen Bölükbaşı Osman susmuş mu? Elbette susturulamamış. Rahmetli Adnan Menderes’in bu aklı kendini ipe kadar götüren süreçte tuttuğu ihanet günlüğü ile sarsan hain devlet adamı Ethem Menderes’ten alıp almadığı bizce meşkuktur.

  16. Herkesin derdi farklı tabii. Benim derdim de şahıslarla ilgili değil. “Bizi kimin idare ettiği değil, nasıl idare ettiği önemli” sözüne inanıyorum.

    AKP ve MHP bizi çok iyi idare ediyorlarsa sonsuza dek iktidarda kalabilirler. Benim için sorun yok. Ama ülkeyi kötü idare ediyorlarsa gitmeyi de bilmeliler.

    Türkiye bugün artık özgür olmayan ülkeler arasına sınıflandırılıyor. Hukuk devleti sıralamasında da çok gerilerde. “Ceza Adaletinin Bağımsızlığı” sıralamasında Türkiye 128 ülke arasında 124’üncü sırada. Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen ceza bu tablonun bir sonucu değil mi?

    Dosyaların en az 3 yıl beklediği Yargıtay’da Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dosyası nasıl 1 yılda onandı? Hiç sormamamız mı gerekiyor? Biz sormasak tüm Dünya görmüyor mu?

    Neden kişi başına düşen milli gelir sürekli düşmeye başladı? Neden tüm iyi göstergelerde bir gerileme var? Neden gençler daha iyi bir gelecek için gözleri yurtdışında? Bir ülkenin insanından daha değerli varlığı mı var? İnsanların ülkelerini terk etmeleri de bir erozyon değil mi? Kolay mı yetişiyor bir insan?

    Siyasetçi sorunları çözemiyorsa gitmeyi bilmeli. Yenilere yerini bırakabilmeli. Prof. Mehmet Aydın’ın dediği gibi “Koltukta ölmek istemiyorum” diyebilmeli.

    • Müdür “Siyasetçi sorunları çözemiyorsa gitmeyi bilmeli.”demişsin de; ama çözebiliyorsa kalmalıdır değil mi?

      • H.Gayret Bey faizlerin %17’diden %19’a çıkması sorun değil mi? Uluslararası göstergelere Türkiye’nin kötü yerlere doğru gitmesi sorun değil mi? Enfelasyon göstergesini söyelemicem. AKP döneminde faizlerin en düşük olduğu zamanı sen benden iyi bilirsin ve bir bak bide şimdiki faizlere bak. Son bir şey daha söyleyeceğim bizim reisin 2002’den 2015′ yılına kadar yaptığı konuşmalara bir bak. Bir de 2021 yılındaki konuşmalara bak. Bence esas sorunu bur da fark edeceksin. Herkese saygılar.

        • Bahri bey, türkiye tarihinde ilk kez imf yi denize dökmüş bir iktidarın liderine faiz hesabı sormaya utanmıyor musunuz?
          Şimdi imf uygun faizli kredi veriyormuş deseler dört nala karşılamaya koşarsınız mutemetlerini!
          Allahtan korkun emi, iftiranın da bi sınırı olsun, reva mıdır bu yazdıklarınız?

  17. Dün gazetelerde çıkan İçişleri bakanının demecine bakarsanız “neler yaşanacak” sorusuna kolaylıkla cevap bulabilirsiniz.

  18. düşündüklerimizi buraya yazabiliyor muyuz? benim aklıma gelenler arasında tek iyi bir şey olmadığı gibi felaketlerin nerede duracağını kestirebilmek dahi mümkün değil çünkü. o yüzden ben şom ağzımı açmayacağım bu gün.

    • Düşünüp de ne yazıryorsun sanki baran; “aynen hocam, ben de sizin gibi düşünüyorum” demek bir düşünce midir? Daha dün burda hasan beyin yorumunun altına böyle bişeyler karalamıştın, hasan beyin buram buram kırsal ve köylüce kokan düşün kırıntıcıklarından bağımsız olarak söylüyorum; bunları yazsan ne olur yazmasan ne olur!

      • “bir seçim daha kazanmak için milleti yakmayın, ülkeyi karıştırmayın” cümlesi bir düşünce ifade eder. ama sen ne anlarsın düşünceden.

Yoruma kapalı.