Holokost bilinmiyordu, mazeret vardı; bugün İsrail, kitle kıyımını, herkesin gözü önünde yaşatıyor

27
Reklam

Bugünlerde Gazze’ye yönelik saldırılarından sonra çeşitli çevrelerde ‘Nazi’ benzetmesi yapılıyor…

Netanyahu’nun devleti adına Filistinlilere yaptığı, Naziler’in Almanya’da Yahudilere yaptığına benzetiliyor…

Fecaati yaşatanlar benzetmeye kızıyorlardır. Bana göre, bugünkü durum o benzetmeyi önemsiz kılacak fecaatte… 

Almanya’da Hitler döneminde Naziler ‘aryan’ ırkından olmayanlara karşı bir temizleme hareketi başlattı. Hitler, farklı ırklardan olanların Alman ırkını bozduğu görüşündeydi. Hitler’in ‘Kavgam’  (Almancası: Mein Kampf) adlı iktidara gelmeden çok önce yazılmış kitabında bu düşüncesinin ham hali bulunur. 

[Kitabın ilk cildi 1925, ikincisi 1926’da yayımlandı; Hitler 1938’de iktidara geldi.]

Yahudiler bu sebeple ateş hattındaydılar…

Toplama kampları zararlı unsurları tecrit etmek için kurulmuştu. Sayıları milyonlara varan Yahudi’nin oralarda hayatını kaybettiği biliniyor.

Sonradan biliniyor oldu ama bu olup bitenler yaşandığı sırada pek bilinmiyordu.

Reklam

Almanya’da Hitler Avrupa’yı hakimiyet altına alma kampanyasını topyekün savaş ile sürdürürken, Avrupa’nın önemli devletleri dikkatlerini kendilerini o kampanyadan korumaya vermişlerdi. 

Özellikle de Fransa Almanya’nın hakimiyeti altına düştükten sonra…

Kitleler halinde ölümler her şey olup bitene ve galip ülkeler toplama kamplarına girip oralarda yaşanmış olanları gözleriyle görebilene kadar, kampların ve insanlara uygulanan kötü muamelenin, kitle kıyımı yapıldığının tam farkında değillerdi.

Amerika sonunda savaşa girmeye ikna edilmişti ve onun müttefikler safında savaşa katılması Hitler’in ve Naziler’in sonunu getirdi; ancak Amerikalıların savaşa girme kararında, sanıldığı gibi Yahudilere yapılan kötü muameleyi ve kitle kıyımını durdurmanın herhangi bir rolü yoktu.

Sahipleri Musevi asıllı olduğu için bu konuyu ilk ele alması beklenebilecek New York Times ve Washington Post gazeteleri de dahil olmak üzere Amerikan basını, savaşı iyi yansıttıkları halde, Yahudilere yapılanları sayfalarına aktarmadılar.

En iyisi, konuyu, Amerikan basınının o günlerdeki durumuyla ilgili gerçeği bilimsel açıdan değerlendiren Alex Grobman’ın “Ne Biliyorlardı?” başlıklı makalesinin yazarı tarafından yapılmış özetine bir göz atalım:

“Amerikan Yahudi cemaatinin Avrupa’daki Yahudilerin yok edilmesine tepkileriyle ilgili pek çok şey yazılmış olduğu halde, Amerikan, Yiddiş ve Anglo-Yahudi basınının bu felaket hakkında onlara ne bilgi sunduğuyla ilgili sistematik bir çaba yoktur. Önemli Amerikalı-Yahudi liderler şahsa özel örgütsel raporlardan ve bazen Dışişleri Bakanlığı’nın mahrem raporlarından haberdar olsalar bile, sıradan Amerikan Yahudisinin haber kaynağı basındı. O dönemin pek çok Yahudisi Holokost sırasında Avrupa’da neler olduğunu ya çok az bildiğini ya da hiç bilmediğini söyler. Çünkü ABD’de basın bu olaylara ya yer vermedi veya veremiyordu.”

Demek ki neymiş? Amerikan basını sonradan ‘holokost’ adını alacak kitle kıyımını okurlarına ulaştırmamış veya ulaştıramıyormuş…

Reklam

New York Times ve Washington Post bu yüzden bugün bile suçlanır.

Bugün ise her şey herkesin gözü önünde oluyor.

En son Netanyahu’nun Gazze’de bir hastaneyi patlatarak içindeki hastaları ve hastalarla ilgilenenleri öldürtmesi, anında görüntülü olarak evlerde izleniyor. Camilerin üzerine düşen bombalar cami cemaatini öldürüyor ve bu da herkesin bilgisi dahilinde.

İnsanlar Nazilerin Avrupa’da Yahudilere ve aryan ırkından olmayan diğer insanlara neler yaptığını gazeteler yansıtmadığı için ancak çok sonraları öğrenebildiler. ‘Kitle kıyımı’ teşhisi sonradan öğrenilenler üzerine konulabildi.

Şimdi ise insanlar olup bitenden anında haberdar hale geliyorlar.

Benim ‘insanlar’ dediklerim içerisinde ülkelerin öndegelenleri de var.

Joe Biden de var, Emmanuel Macron da, Olaf Scholz da…

Kimse, özellikle de adlarını andıklarım, “Farkında değildik” diyebilecek durumda değiller…

‘Holokost’ olurken, Almanya dışındaki ülkelerin liderleri, muhtemelen kendilerine sunulan mahrem raporlardan Yahudi kıyımını öğrenmişlerdi ve suskun kalmayı tercih ettiler…

Günümüzde ise, liderler, mahrem raporlara bile ihtiyaç olmaksızın, Gazze’de Filistinli kıyımı yapıldığını görüyor ve biliyorlar, buna rağmen Netanyahu’yu ve yapılanları destekliyorlar…

Feci bir durum bu.

Ülkelerinin insanları gördükleri fecaattan irkilerek ayağa kalkan vicdanlarını dinleyip sokağa fırlıyor ve kıyımın durdurulmasını istiyorlar, liderler ise fecaati sürdürmesi için İsrail’e yardıma koşuyorlar…

Uçak gemileri, silahlar göndererek…

Vicdanlar askıda.

ΩΩΩΩ

Reklam

27 YORUMLAR

  1. İsrail’in Filistin topraklarını tam ve eksiksiz bir şekilde kontrol ve idare etmek istemi sırıtıyor adeta. Lakin, ABD başta olmak üzere batının karnındaki gurultuları kuşların gürültüsü olarak lanse etmesi (utanmasalar bülbüller şakıyor diyecekler😡) içinde bulunduğumuz tehlikenin!!!
    NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUN KANITI değil de nedir?
    (Bugün bana yarın sana!!🤔🤔🤔😡😡)
    Balkanlar yugoslavya olayları bir deneme miydi acaba???
    Ortadoğu yada Ukrayna hangi level ki?
    İşid pkk ypk ortada dururken, hamas yada hizbullahı kim yok edecek????
    Natan yahu (mu)???😡😡😡
    (Eminim sonrasında haması tamamen yok edeceğiizzz!..
    İran’ı vs yi burdan kovacağııızz !..
    Bile demiş olabilir mi?)
    Ne gibi bir garanti verdin ki!…

  2. Faşizm yani ırki veya dini fanatizmin ideolojik hali engellenemiyor. Bunun sebebi milli ve dini görünüm ile kitlelerin beyinlerinin sürekli yikanmasidir. İnsanoğlunun bunu aşması için belki yüzlerce yıl daha gerekli. Dinler ve İdeolojiler (Irk ve dini reddeden eşitlikçi kominizm) bunu basaramadi. Ama belki bin yıl sonraki nesil geçmişe bakıp hepsine maymun çağları diyecek.

  3. İsrail ve abisi, hamaside yanlarına alarak Gazzedan Arapları etrafdaki ülkelere gönderip boşaltarak, Gazayi israile verme pilanlarını şimdilik Arap liderler önledi.
    Biden kendini parçaladı. Ama sağ duyulu dürüst Yahudiler onlarda derslerini verdiler.
    Resmen Netanyahu Diktatörlüğü için binlerce Yahudi ve Arap katledildi.
    Benim israilli arkadaşım 7 yıl önce Netanyahunun nasıl bir şeytan olduğunu anlatmıştı..

  4. Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: ABD İsrail ittifakı nasıl durdurulacak?
    Dünyanın birçok ülkesinde, halklarda bir arayış var ama somut bir adım yok. Birleşmiş Milletler zaten etkisiz durumda. Acaba, “Dünya beşten büyüktür” diyen Başkan Erdoğan’ın şu sözleri yeni bir çıkışın işareti olabilir mi?
    “Bu bir savaş değil katliamdır. Sivil insanları öldürmek ancak örgüt refleksidir. Devlet gibi davranmazsa örgüt muamelesi görür!”
    Örgüt muamelesi yapılan İsrail’i dünyada yalnızlaştırmak için de çok değil, 40-50 ülke temsilciliğini çekse çok şey değişir.

  5. BATI DA AZ DA OLSA İNSAN ONURU TAŞIYANLAR VARMIŞ!!!
    ‘Üst düzey ABD’li yetkili ‘İsrail’e ölümcül yardım’ nedeniyle istifa etti’ .
    !!!!!Fakat ABD’nin işgal statükosuna verdiği desteğin, İsrail için yalnızca daha fazla ve daha derin acılara yol açacağına ruhumun derinliklerine inanıyorum. Bu, Filistin halkının ve uzun vadede ABD’nin çıkarına değil. Bir tarafa körü körüne destek vermek, uzun vadede her iki taraftaki insanların çıkarlarına zarar verir. Korkarım geçtiğimiz on yıllarda yaptığımız hataları tekrarlıyoruz ve bu sürecin bir parçası olmayı reddediyorum.””

    • DÜNYANIN YAS TUTMASI LAZIM
      Bu çağda gözümüzün önünde çocuklar öldürülüyor. Hastanelere bombalar yağıyor ve birileri hala buna gözlerini yumuyor. İnanılır gibi değil. Görüntüler insanı, insan olmaktan utanır hale getiriyor. Bir de yangına körükle giden ABD var. Türkiye milli yas ilan edecek. Başka ülkelerin de bu insanlık dramına gözlerini yummayıp Türkiye’nin bu adımını takip etmesi lazım. Bu çocukların ölümü, sadece Filistin’in, sadece Müslümanların değil; tüm dünyanın, insanlığın yas tutması gereken bir tablo çünkü.

  6. Hitlerin soyundan gelen ( artık kanaat getirdim ) bu soysuz zalim Netenyahu eceli gelen İT gibi cami duvarına işiyor.Peki buna bu cesarti kim veriyor.Kendilerini Müslüman olarak addeden bizler veriyoruz. 50 küsür ülkesiniz ne yapıyorsunuz hamaset nutukları atmaktan.
    bağırdık ,çağırdık,yas ilan ettik , bayrakları yarıya indirdik ne oldu .Adam kaale aldımı yok hayır peki ne yapmalı elimize silahı tankı topu alıp savaş mı açalım asla .
    İlk yapılacak Kendine İslam konferansı diyen cemiyet karar alın tüm üye ülkeler
    1 İsrailden derhal büyükelçilerini çeksinler
    2 Derhal ülkelerindeki buyukelçileri istenmeyen personel ilan etsinler
    3 BM denen hiçbir fonksiyonu olmayan cemiyetin toplantılarını boykot etsinler Bu cemiyet ne için var 5 tane Vandal devlet herşeyi kilitliyor.
    4 Tüm islam ülkeleri israil ile ticari ilişkileri minimuma indirsinler
    5 O ibrahim denen anlaşma derhal durdurulmamalı , iptal edilmeli .
    Eğer savaş dışında bunlar yapılmıyorsa o zaman ELİN NAMUSSUZ HİTLER yamağına neden kızıyoruz. .Başkaları da bu yapılan az bile diyerek kıs kıs gülüyordur.

    • Kimi kime şikayet ediyoruz!
      Bugün İsrail’in el koymaya, gasp etmeye çalıştığı Gazze’de ölenler sadece bebekler, siviller değil, insanlık ölüyor.
      Savaştan ancak 12 gün sonra kınama yayınlamayı başaran (!) İslam ülkelerinin tabeladan ibaret ‘teşkilatları’ ölüyor.
      9 milyonluk İsrail’e yüksek sesle bile seslenemeyen 400 milyonluk Arap alemi ölüyor.
      Terör propagandasına, Kur’an yakılmasını ifade özgürlüğü kılıfı uyduran, ancak, sıra Filistin’e gelince destek açıklamalarını bile yasaklayan, Filistin’i savunan sanatçının, sporcunun, karikatüristin işine son veren Avrupa demokrasisi ölüyor.
      Filistin’deki İsrail vahşetini sansürleyip tek taraflı ve sadece ‘mağdur İsrailli’yi gören Batı medyası ölüyor.
      Şu çağda, kundaktaki bebeklere kefen biçilen Gazze’de insanlık ölüyor.

  7. Sayın Yazar, Al Ahli hastanesindeki patlamanın kaderin bir tecellisi olduğunu biliyordur umarım. zira öyle görünüyor ki gazzedeki hastaneye düşen roket parçaları ortada yok. bunları israil mi yok etti? belki burayı aydınlatmak, korodaki eş seslilikte ortaya tiz bir ses çıkaracak. ama öyle görünüyor ki patlama sanki gazzeden atılan roketin demir kubbe tarafından infilakı ve kalan parçaların hastane bahçesine düşmesi şeklinde cereyan etmiş. gazze, roketin delillerini neden ortadan kaldırır? neden kamuoyuna sunmaz? bir açıklama yaparlar mı sizce?

    • demirkubbenin vurduğu roketten düşen parçalar bir hastaneyi yıkacak kadar güçlü olabilir mi? Gazze’den fırlatılan roketlerin hacmi belli ağırlığı belli. İsrail’e bu roketlerden 2500 den fazlasi demir kubbeyi delip geçti, İsrail’de hiç bir bina yıkıldı mı?

    • Sayın yorumcu
      Bence bilginiz olmadığı bir konuda fikir üretmeye çalışmışsınız.

  8. Adı müslüman ülkeler gerçekten Filistin halkına yardım etmek istiyorsa onlara kapılarını açması gerekiyor. İsrail’e karşı çıkacak güçleri yok. Bu durumda yapılacak tek şey Filistin halkına mülteci olarak kapılarını açmak. Zor olmasa gerek, hepsi dolar petrol zengini. Bunu yapmayıp bir taraftan savaşı körüklemek bir taraftan da ah vah çekmek iki yüzlülük ve vurdumduymazlık. Filistin halkının yapabileceği tek şey var, o lanetli topraklardan uzaklaşmak ve gelecek nesilleri kurtarmak. Hadi bakalım petrol baronları, pamuk eller cebe, kapılarınızı açın ve bu mazlumlara yardım edin. Başta İran. Hamas’a terör desteği vermek yerine, Filistin halkına kapısını açsın, 1 milyon mülteci alsın. Ülkemiz zaten alışkın. Bir milyon da biz alalım (zaten petrol kaynaklarımız da patladı patlayacak). Bu iş temiz bitsin. Kavga da sona ersin. Birkaç yüz kilometre karelik alan için bu kadar insanın ölmesine göz yummak insanlık adına utanç verici. Evet ben de biliyorum, bu iktidar koltuğuna yapışanların derdi Filistin halkı değil. Onlar çatışmadan beslenen yamyamlar. Ama halkımız duyarlı olmalı ve kapıları açmaya zorlamalı, bu eziyete son vermeli. Savaşmak isteyenleri de gemiye bindirip Gazze açıklarına salalım. Savaşsınlar istedikleri gibi Hamas’la birlikte.

  9. Birzamanlar bir Muz cumhuriyeti vardı. Tıpkı Yazarın anlattığı süreç işliyor, ağzından salyalar akan bazı kesimler kemirgen sürüler gibi saldırıyordu herşeye😯☹️.
    Bir zamanlar ataları sandıkları kimselerin İmparatorluğu nu dirilteceklerdi sözde.
    Sezar ne’tmişti? AmonRa’dan neleri eksikti?
    Atatürk te kimmiş ki idi😯😯😯😯😯
    Hitler nasıl bir öpücükle gel gel yapabilmişti Yrampgillere? İslam birliği kurulamaz mıydı tıpkı haçlılar gibi; 1.haçlı seferi.. 12.haçlı seferi.. ve Kudüs 🤔. İşte onların değil miydi??? (Acaba böylesi konular nasıl işleniyordu İslamda? Bakan var mıydı ki?😡)
    Bakanlar neye bakıyordu acaba?
    Saatlerine?…
    Piyango miktarlarına?..
    Ayakkabılarının parlak cikasına???😡

  10. İsrail’den daha fazla İsrailci, katilden daha fazla katil, zalimden daha zalim bir tür türedi. Bazı İsraillerin bile savunmak da güçlük çektiği katliamları meşrulaştırıyorlar.
    Bunların bir kısmı maalesef bizim adı milli kendisi milli olmayan eğitim sistemimizin üretimleri. İlkokuldan itibaren Arap düşmanlığı formunda İslam düşmanlığına maruz kaldıkları daha doğru bir ifadeyle İslam düşmanlığını içselleştirdikleri için;
    Gazze’deki sivilleri de bir devlet tarafından katliama maruz bırakılan siviller olarak göremeyip düşmanlık beslenecek Araplar olarak gördükleri için İsrail taraftarlığı yapıyorlar.
    Ancak daha şaşırtıcı olan bir grup daha var. Düne kadar cahil hayat tarzı kemalistinden başka bir şey olmadığını zannettiğimiz bir çok tip meğerse çifte vatandaşlık sahibi İsraillilermiş.
    Eğer bir yerlerde insaf sahibi ve tümden insanlıktan çıkmamış İsrail ordusu mensubu varsa onların bile vicdanlarını sızlatabilecek bu vahşete gönüllü yazılıyorlar. Türkiye’deki işlerine güçlerine hayatlarını bırakıp çifte vatandaş oldukları İsrail’in Gazze’de işlediği cinayetlere katkı vermek için orduya yazılıyorlar.
    İki ülkenin de vatandaşlığını taşıyan insanların olduğu bugün ortaya çıkmış bir sır değil. Kaldı ki Türkiye’nin mevzuatı buna izin veriyor. Hatta Türkiye yıllardan beri özellikle Avrupa’daki göçmen işçi nüfusunu çifte vatandaşlık konusunda teşvik ediyor. Ancak bu şartlar altında bile insanların masum sivilleri çocuklara kadınlara öldürmek için başka bir hayatlara ve alternatifleri varken İsrail’e gitmesi gerçekten akıl alır gibi değil. Eli kanlı katillerle beraber yaşadığımız gerçeği oldukça ürkütücü.
    Tam bu noktada -bu şartlar altında ne kadar mümkünse- serin kanlı bir muhasebe başlatmamız gerekiyor. Bu denklemin bir tarafına da ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıları koyarak düşünelim.
    Acaba modern ulus devletin vatandaşlık konsepti gerçekten sosyolojik olarak anlamlı bir toplum yaratmaya yeter mi? Ya da soruyu şöyle de sorabiliriz; Suriye’deki savaştan kaçıp gelmiş ancak vatandaşlığı olmayan Suriyeliler mi yoksa kanuni olarak bizimle eşit vatandaşlık haklarına sahip olan, İsrail ile birlikte sivilleri öldüren katiller mi daha çok bizdendir?

    • Türkiye Buraya Nasıl Geldi

      52 yıldır izlediğimiz dünyada neredeyse her hafta israil filistin çatışmasının büyük küçük haberi ile karşılaşırız. Ama tarihte ilk defa Türkiyede insanların bir kısmı hiç utanma ve sıkılma belirtisi göstermeden ve kendilerini gizlemeden bu soykırımda israilden tarafa olduklarını açıkladılar. Bir kısmı da filistin tarafından ölenler için oh olsun rahat dursalarda diyebildiler.

      Bu çok dalga geçilen büyük planın bir parçası sanki sanki. Biz sadece ümit özdağ gibilerin ırkçı, göçmen karşıtı falan sanıp seçimlerde akpartiye oy kaybettirmek için kurulduğunu zannediyorduk. Oysa oyun büyükmüş (replik: oyun büyük yeğen) göçmen karşıtlığından arap düşmanlığına oradanda israil karşısında direnmeye çalışan filistinli düşmanlığına taşınmış zihinler. Bu büyük psikolojik harp oyununu ümit özdağ gibi basit mahalle politikacısının oynadığını mı zannediyorsunuz. Önce zihnen koporilıyoruz öz topraklarımızdan, kardeşlerimizden. buraya nasıl geldik sorusu daha çok sorulmalı zira geldiğimiz yer yer değil.

      • İsrail hastaneyi vurdu, yüzlerce masumu katletti. İçimizdeki hayranları da aynı merkezden düğmelerine basılmışçasına çırpındılar. İsrail’i aklamaya kalkıştılar. Masum Filistinlilerin kanını onlar da ellerine bulaştırdılar.
        Yazık!

  11. Allahım , bu yeni Firavunların üzerine taş yağdırmak için Ebabil kuşlarını ne zaman göndereceksin!

    • burada eğri oturup doğru konuşmak lazım.
      Bütün kabahati, kendi uydurdukları dine göre hareket eden Siyonist Yahudilere yüklemeden önce, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi davranan İslam ümmetini de eleştirmek gerekiyor.
      Zira!.. Hayatını ümmetin selametine adayan ve sık sık Siyonist İsrail tehlikesine dikkat çeken merhum Necmettin Erbakan Hocamız… Filistin meselesinin çözümü için her zaman Müslümanların aksiyon almaları gerektiğini öğütlüyordu.
      “İslam dünyası Ebabil kuşlarını beklemesin. Ebabil kuşları gelirse 8 milyonluk İsrail’i değil ona tepki koyamayan bir buçuk milyarlık İslam Dünyasını taşlar’ diyordu.
      Tam da onun dediği gibi oldu.
      Biz, “Ebabil kuşları gelsin” diye beklerken, Hz. Ömer’in, Selahattin Eyyübi’nin ve Yavuz Sultan Selim’in emaneti Kudüs ve Filistin toprakları Siyonist Yahudilerin eline geçti. Buna rağmen hâlâ “slogan” atmakla, parasını verip aldığımız İsrail mallarını sözde boykot etmekle yetiniyoruz.
      Bu acınası halimizi gördükçe, bizleri taşlamaları pahasında da olsa;
      “Ebabillerini gönder Ya Rabbi” diye dua etmekten başka çaremiz kalmıyor!…

    • “Kahrolsun İsrail, Kahrolsun ABD” vs. diyoruz.
      Bizim buna gücümüz yetiyor ne yazık ki.
      Şu soykırımın yapıldığı Filistin’de dahi Müslümanlar bir bütün değil! Biz burada yapılan vahşetleri kınarken de birlik değiliz!
      “Ama şöyle de yapılmasaydı…” gibi suçlamalara gidiyoruz hâlâ!
      Oysa Rabbimiz şöyle buyuruyor:
      “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız yoldan sapan kimse size zarar veremez…”(Maide 105)
      Efendimiz de boşuna haber vermediler:
      “Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır…”
      “…o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin üzerindeki çer-çöp misali hiçbir ağırlığı olmayan kimseler gibi olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak, sizin kalplerinize dünya sevgisi ve ölüm korkusu atacak!” (Ebu Davud)

    • Ebabili kargayı bırakın da siha üreticimiz bayraktarı tebrik edin önce, eskiden bu dronları alabilmek için ona buna yalvarıyorduk, şimdi ise tüm dünya bizim sihalarımız için marşlar besteliyor:)

      • Doğruya doğru! Genç yaşta böyle kritik konularda müteşebbis üreticilerin çıkması tebrik edilecek bir durum. Sihalar tüm aksamı anlamında %100 yerli malı? pek sanmıyorum! Umarım başarılı kişilerin elinde bu tür çekirdek firmalar zamanla büyür, sivil mühendislik konularında da üretken olabilir. Çok çok eksiğimiz var! el alemin eline bakıyoruz, bağımlılığımız çok fazla. Doğruya doğru dedik bir de yanlışa yanlış diyelim. “..şimdi ise tüm dünya bizim sihalarımız için marşlar besteliyor” demişsin “tüm 3.dünya” desen daha doğru olur!

        Ebabil muhabbetine katkıda bulunayım. İran bu drone işlerinde Türkiyeden daha tecrübeli. Okuduğum bilgilere göre onların üretimleri 1980li yıllara gidiyor. Onlarınkinde yerlilik oranının da o ölçüde fazla olduğuna inanıyorum.Yaptıkları ilk modeller arasında yekten “Ebabil”ler var. Müslümanlara karşı kullanılmış olmasi kötü, ayrı mesele. Irak ile olan savaşlarında kullanıp istifade etmişler….

        • Sayın hb, ukrayna daha geçenlerde açıkladı, rusyanın irandan alıp kullandığı dronları düşürüyoruz diye, içinden çıkan parçaların%76sı da abd menşeiliymiş iyi mi? Üçüncü dünya dediğin norweçte, polonyada, litvanyada, ukraynada bütün kızlar üzerinde bayraktar yazan tişörtler giyiyor, ukraynalı çocuklar türk sihasına benzer uçurtmalar uçuruyor, sen de burda türkiyeyi mi küçümsüyorsun?

          • Yok, ben yanlış yönetile yönetile geri kalmışlığını dile getirmeğe çalışıyorum.. Soruma da cevap vermiş değilsin. Hiç değilse “bir fikrim yok, bu konuda cahilim” der insan…

  12. İsrail’in sivil katliâmına destek siyonist-evanjelist kültürün uygulamasıdır. Batı kültürü iblis yüzünü ortaya koymaktadır. İnsanlık, adalet, özgürlük, yaşama hakkı, uluslar arası hukuk…bunların hepsini Batı kendi evinin önünde çöpe atmıştır. Gladyatörlerin birbirini öldürmesini tiyatro anfisinde seyreden bir canavarlık ruhu Batı’da yeniden kudurmuştur.

Yoruma kapalı.