Millet İttifakı’nın dünkü son toplantısının ardından düşünceler…

39
Reklam

Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin genel başkanları dün bir kez daha bir araya geldiler. Toplantıları tam 9 saat sürdü. Toplantının sonrasında altı liderin imzalarını taşıyan bir ortak açıklama metni yayımlandı. Metinde, liderler, bir sonraki cumhurbaşkanının Millet İttifakı’nın göstereceği aday olacağını vurguluyorlar.

Zahmete katlanmadığım için iddialı olamıyorum, ancak adım gibi emin olduğum bir gerçek var: Daha önceki buluşmaların sonrasında yazdığım yazılara da yukarıdaki girişe benzer cümlelerle başlamış olabilirim.

Bugün başkalarının konuya ilişkin yazıları da yine aynı cümlelerle başlıyor olabilir.

Oysa ki, dün yapılan toplantı 6 liderin 11. buluşmasıydı.

Her biri önemli bir partinin genel başkanı olduğu için bir günün tam 9 saatini bir arada bulunmaya ayırmaları liderlerin başka programlarını mutlaka aksatmıştır.

İçlerinden bazısı daha önemli işlerini bırakıp diğer liderlerle buluşmayı tercih etmiş olduğu için hayıflanmış bile olabilir.

Öyle de olsa 15 gün sonra -13 Şubat 2023 tarihinde- yapılacak bir sonraki buluşmalarına da gideceklerdir.

Muhtemelen o toplantıdan sonra da kamuoyunun onlardan beklediği açıklama yine gelmeyecek.

Reklam

Cumhurbaşkanı adaylarının ilanı bu gidişle herhalde birkaç toplantı sonrasına kalacak.

Neden acaba?

Beklenti içerisinde bulunan geniş kitleleri gerilim halinde tutarak son ana kadar heyecanı düşürmemek bir sebep olabilir mi?

Sanmıyorum.

Açıklayacakları aday içlerinden hangisi olursa olsun hafif de olsa hayal kırıklığı yaşatacaktır da ondan…

Dolaylı olarak duyurulan sebep, seçim uzaktayken açıklanacak isme rakip cepheden gelebilecek tezviratlardan duyulan tedirginlik; ancak bu gerekçe de bana inandırıcı gelmiyor.

Yıkıcı tezvirat yolu açılırsa bundan en fazla Cumhur İttifakı ve adayı zarar görür de ondan…

Hala bir isim üzerinde uzlaşamamaları veya isim telaffuz etmeye başladıkları takdirde aralarında niza çıkabileceği ihtimali mi konuyu görüşmelerini geciktirmelerine yol açıyor?

Reklam

Bu soruda formüle ettiğim sebep bana daha makul geliyor.

Toplantının yapılacağı güne, partilerden birinin önemli bir şahsiyetinin, düne kadar muhtemel aday gözüyle bakılan ‘6’lı masa’nın en fazla oya sahip partisinin liderini içlerine sindiremediklerini belli eden bir açıklamayla uyandı liderler. Aynı açıklamada, muhtemel aday gözüyle bakılan ama içlerine sindiremedikleri liderin “Aday olamaz” çıkışıyla adaylığının önünü kestiği bir üyesinin tercihleri olduğu bilgisi de vardı.

Açıklamayı yapan parti yetkilisi toplantı başlamadan az önce görevinden istifa etti.

Yine de mesaj muhtemel adaya ulaşmış oldu.

İsim üzerinde uzlaşma olabileceğini düşünseler, liderler, dünkü toplantıda konuyu görüşür ve adaylarını duyururlardı gibime geliyor.

Sonunda uzlaşırlar mı?

Bilmiyorum.

Fakat bildiğim bir şey var: Şimdiye kadar izledikleri yöntemle gösterecekleri aday, son açıklamalarında da tekrarladıkları iddialarının -yani seçilecek cumhurbaşkanının kendi adayları olacağı iddiasının- gerçekleşmesi açısından tam tatmin edici bir isim olmayabilir.

Sebebini dün burada açıkladım.

Demokratik sayılmayacak bir yöntem de ondan…

Cumhur İttifakı’nın adayını tek kişi belirledi: Devlet Bahçeli

Önünde anayasa açısından apaçık bir engel bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı üçüncü kez aday olarak ilan eden ilk kişi, iktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri Bahçeli’ydi.  

AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı -ve belki de Yüksek Seçim Kurulu’nun üyelerini- anayasanın öngördüğü engeli tanımamaya zorlamış oldu MHP ve lideri Bahçeli.

Millet İttifakı’ndan beklenen -hiç değilse benim beklediğim-, rakibin tek kişi tarafından belirlenmiş adayının karşısına, daha geniş katılımlı ve halkın gözü önünde yürütülmüş bir süreç sonucu öne çıkmış bir ismi aday olarak belirlemeleriydi.

Örneği ABD ve İngiltere’den verdim.

Gönlünde adaylık yatan veya aday olması istenebilecek isimlerin, canlı da yayınlanacak platformlarda görüşlerini açıklamaları sonucunda belirlenecek bir isimle seçime gidebilirdi Millet İttifakı.

Kamuoyu yoklamalarının aynı işlevi karşılayacağını düşünenler var. Sorulduğunda, ‘6’lı masa’da buluşan liderlere yakın kişiler, adayın belirlenmesinde anketlerin yol gösterici olacağını söylüyorlar.

O durumda ağzından anlamlı tek bir cümle çıkmayan bir isim üzerinde uzlaşılması gerekir; çünkü kamuoyu yoklamalarında öyle biri diğerlerinin önünde görülüyor.

Sonunda ya CHP lideri ya da hiç konuşmayarak anketlerde önde gitmeyi başaran isimden biri üzerinde uzlaşabilir liderler.

Eminim, iktidar cephesi de onlardan birinin rakip olması beklentisinde.

Liderlerin altına imzalarını koyduğu açıklama metninin en sonunda şu kesin beklentiye yer veriliyor:

“Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, ‘Yeter! Söz Milletindir’ diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır.”

Ne kadar keskin bir iddia, görüyorsunuz.

Herhalde benim bilmediğim, onların ise çok iyi bildiği bir şeyler var ki, bu denli iddialı cümleler yazabiliyorlar.

ΩΩΩΩ

Reklam

39 YORUMLAR

  1. Ümit Özdağ’dan Meral Akşener hakkında yenilir yutulur olmayan bir iddaa.
    https://youtu.be/TIe9vDLPpQ4
    Daha neler duyacağız. Olay üç kişi arasında geçiyor. 2018 kampanyası yürüten kişi, Meral Akşener ve Ümit Özdağ.

  2. Levent Gültekin, Halk tv programında:
    “Kemal Bey’in adaylığını organize eden kişi iki ay önce İstanbuldaki bir belediye başkanın evinde ” Kemal beyi aday yapıyoruz, muhtemelen Türkiyeyi kurtarmayacağız ama partiyi kurtaracağız.” demişti.
    Halk tv Murat Sabuncu ve Gültekini kovdu. Geçenlerde kovduğu Enver Aysever gibi.
    Kim ki Kemal Kılıçtaroğlunun organizatörü.
    Sizi gidi demokratik diktatörler sizi.
    Habertürk de karne hediyesi et yalanı haberi yapan muhabiri kovmuş. vay .be

  3. Cihan Paçacı, Meral Akşener’le birlikte 6lı ekibi karşılıyorlar, sonra toplantı sırasında Habertürk ten Nagehan Alçının yazısı piyasaya sürülüyor, Aylardır Meral Akşenerin söylediği kazanacak aday vurgusunu yapıyor Paçacı, Apar topar toplantı esnasında Paçacı istifa ettiriliyor.
    Sizi gidi demokratik diktatörler sizi.

  4. Sözcü gazetesi bile umudunu kesmiş bunlardan. Bugünkü manşeti: ” Ey aday, gelsiysen 6 kere masaya vur.”

  5. Bu seçim, başkanlık sistemi mi? parlementer sitem mi tercihi ön plana çıkacak
    Bu seçimin sonucunu Adaylar değil,tencere tava belirleyecektir.
    Bu seçimi muhalefet kazanamayacak, iktidar kaybedecek.

    • Ahmed bey milletimiz başkanlık sistemine EVET diyeli yıllar oldu, uyanın artık?

  6. İslami çevre diye “Domuz yiyenlerin ” yağdanlığı oldular.

    Haçlısever haşhaileri anladık zaten onlar haçlısever himayesinde.

    Bebecan tayfası zaten “Görünür değil ama göbeğinde olabilecek” tıynette

    Davutoğu 15 yıl Yıl “Kutlu davanın lideri ” dediği adamı 1 yıl içinde tanıdı ve 3-5 eski tüfek solcu övdü mü aklı başından gidecek kadar kompleksi bir hayalperest

    Şu saadetçilerle seçimden sonra görüşeceğiz Saadet diye bir parti kalacak mı?.

    İnancından dolayı dediği için başörtüsü yasasına karşı çıktılar.

    Ayasoyfanın açılışına bile binbir kulp buldular.

    O domuzseverlerle beraber cenazelerini kaldıracağız.

    • Herkes farklı düşünüyor. Mesela Davutoğlu (ben sevmem!) gibi birini gün gelip bir kenarda bırakmaya kalkmak akıl alır şey değil.
      Saadet (yada Erbakan) ekolü daha geniş ve farklı bir mecraya pozisyona geçecek ve inanç mıknatısı gibi mütedeyyin cenahı çekecek gibi kendine.
      En önemlisi, inanç din hak hukuk ahlak edep saygı sevgi hatta yalansız bir dünya!!!!…
      Koşarak geliyor Serdar.

      • O dünyayı nerede gördün rüyanda mı ?
        6+1 benzemezin hiçbir şey söylememesinde mi?

        Yok yok çok kurnazsınız?
        Gerçekler,politikalar konuşulsa 6 benzemezin vaat edeceği hiçbirşey yok.
        O yüzden hayalleri satıyorsunuz.

        Tıpkı insanalara hizmet vaat edip ABD askeri yaptığınız gibi .
        ABD siz.Batıya başkaldıran,ayasofya yı açabilen ,siah üretebilen bir Türkiye yi gördüm ben .Sizin ABD askeri yapacak kandırmacalarınıza karnım tok.

        sonunda “Haçlılar namusunuza dokunmaz” noktasında kalırsınız

  7. Normal hayata dönebilmenin tuşu hangi renk?
    Çarşıdan pazardan alınır mı ki huzur?
    Mutluluk mu dedin o da ne olaki?
    kar da yağmadı yağmurda, kaldıkmı bu sene birde susuz!!

  8. Bu ülke koalisyonlardan çok çekti. Daha bir başkan adayını bile belirleyemeyen altılı koalisyon bir konuda kararname çıkarmak için en az 8-9 imza (bakan-başbakan- 5 veya 6 Cumhurbaşkanı yardımcısı-Cumhurbaşkanı) ile nasıl kararname çıkartacak??? Allah korusun ülkemiz bir saldırıya uğrasa orduya emir vermek için 8-9 kişinin imzası mı gerekecek? İletişim ve karar almanın son derece hızlandığı bir çağda 8-9 kişinin alacağı kararla işler yürür mü? Bunlar karar alana kadar ülke işgale uğrar. Geçmişte 3’lü kararnamelerde bile sorun yaşanmıyormuydu? 8 li 9 lu kararnamelerle devlet yönetilir mi? Batıda hangi ülkede böyle bir sistem var?
    Bir de karalama ve yalan haberlerle olumsuz algı oluşturmaya çalışan batılı medya organları iyice ülkemize saldırmaya başladı ama her nedense muhalefet bir tepki göstermiyor.

  9. SAAT 14.10

    “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, ‘Yeter! Söz Milletindir’ diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır.”
    demiş masa altı. Sayın yazar da bunu alıntılamış. Sayın kifayetsiz envere sorsalar ya şu anki sayın cumhurbaşkanını ingiliz milleti mi seçmiş yahut amerikalı Biden mı seçmiş. Yahut dergilerine kapak yapan batılı ülkeler mi seçmiş.
    Akpartiye karşı ak partinin eski başbakanını masaya almalarının nedeni de belli oldu. Açıklamaları yazdırıyorlarmış. Liyakat abidesi kemal yoksa nasıl yazacak neredeyse bir sayfa tutan metni.
    Kimse demiyor mu ey davudoğlu Erdoğan sana şans verdi ve sen seçimleri kaybettin. Gittin emaneti chp ye teslim edecekken reis dur dedi. Kendine gel!

  10. Demokratik kuralların bir parça iṣlediği ülkelerde cumhurbaṣkanlığı seçimine her parti kendi adayıyla katılır.

    Seçim ikinci tura kalırsa, az oy alan adaylar ikinci tura katılan iki adaydan birini destekler.

    Seçimin ikinci turunda kendiliğinden olanları Türkiye’de muhalefet seçimden önce yapmak zorunda bırakıldı…

    Dünyanın baṣka hangi ülkesinde 6 partiden oluṣan ve seçimden önce yapılan bir koalisyon var?

    Peki, bütün muhalefeti seçimden önce ittifak yapmaya zorlayan bu ucube seçim kanunundan sorumlu kim?

    Hiç seçim kaybetmedi diye çoğumuzun övdüğü Tek Adam…

    • Başka ülkelerde kooalisyona zorlanmıyor da burada niye zorlanıyorlar.

      Kifayetsizler beceremiyor diyememişsin bir türlü.

    • Almancı arkadaş “Dünyanın baṣka hangi ülkesinde 6 partiden oluṣan ve seçimden önce yapılan bir koalisyon var?” diye sormuş;
      dünyayı bırak hemen yanıbaşınızda fransada, italyada var, yetmezse israilde de var noolmuş?

      • H. Gayret verdiğin örnekler hep seçimden sonra oluṣan koalisyonlar.
        Türkiye‘deki ucube seçim sistemi koalisyonları seçimden önce yaptırıyor. Sorun burada.

        • Yapmasnlar yapsınlar diyen mi var.
          Günün sonunda 50+1 alan kazanır.
          ama 50+1 i alamayacağını bilen ABD amcasında hamburger yemeye koşuyor

  11. Millet partisini adayı nasıl belirleyeceğini Abdüllatif şener açıklıyor. Fehmi korunun sorularını cevaplıyor. Dün Babala tv’deydi

  12. PAÇAYI KAPTIRANLAR
    Ülkemizi ahtapot gibi saran ve işgal eden krminal yapının kollarını, her yayını ile pırasa gibi doğrayan sosyal medya fenomeninin bir yayınında, özellikle muhalefet cenahından, konumundan beklenmeyen açıklama yapanlar olduğu taktirde, çok büyük soru işareti yapıştırmamız gerektiği salık verilmişti.
    Bahsettiğim kriminal yapının Almanya menşeli illegal takip ve dinleme programı sayesinde elde ettiği verileri tamamen yasadışı olduğu için yasal işlem ve prosedüre koyamadığını ancak, kendi çıkar ve hedefleri doğrultusunda şantaj unsuru olarak kullanıldığını yada kullanılabileceğini açıklamıştı.
    Yasal kanıt olmasa da açığı olanlar, yarın-öbür gün yasal kanıt da bulunabileceği yada etik kaygı ve endişeleri bu şantaja muhatap olabileceğini beyan etmişti.
    Bu yasadışı programın mucidi şirketin ve bu şirkete bağlı şirketlerin Almanya’da hakkında açılan davalar nedeniyle iflas ettiğini daha sonra öğrendik.
    Neyse asıl konumuz, konumlarıyla açıkça çelişen açıklama ve davranışta bulunan kişiler.
    Tabii ki, herkes tekdüze ve homojen olamaz.
    Ve olmamalı da.
    Hatta özellikle liderlerinin absürt taleplerine boyun eğen, konumları gereği itiraz da etmesi beklenen kişiler hiçbir itirazda bulunmuyorsa, bu kişilerin de açıkları var mı diye şüphelenmek gerektiğini düşünüyorum.
    Yani “liderlerine neden bu kadar angaje?” sorusu sorulmalı.
    İtiraz olmalı, değişik düşünce ve ifade de olmalı.
    Benim bahsettiğim gerekçesiz olanlar.
    Bir de “ülkemizin ve partimizin çıkarı” diye başlayanlara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
    Tüm golleri buradan yedik.
    Vatan-millet edebiyatı ile ülkemizi uyuşturucu ve cinayet üssü haline getirdiler.
    Evet açıklar herkesin yumuşak karnıdır.
    Açıklarını bilirsen muhatabını istediğin gibi kullanabilirsin.
    İktidarda da, muhalefette de, içeride de dışarıda da maalesef hesaplar ve hamleler açıklar üzerine yapılıyor.
    Bakalım af konusunda da ipotek ve blokajı olanlar bundan vazgeçmek zorunda kalacak mı?
    Daha doğrusu kendileri talep edecek mi?

  13. İnanılacak gibi değil; 6’lı masadaki liderlerin basireti bağlanmış gibi. Siz isim vermeden yazmışsınız; ancak Kemal beyin aday gösterilmesi durumunda ne kadar riskli bir yola girileceğini sanırım liderler görmüyorlar. Şu soru önemli: Sayın Erdoğan kimin rakip olmasını istiyor acaba? Millet ittifakı Tayyip beyin aradığı adayı sunmamalı kendisine. Hesap bu kadar net aslında.

  14. Dün sokak anketini bırakmıştım.

    31 mart 2019 yerel seçimlerde ,

    AKP: %47,30
    CHP: %44,19 almış. İstanbulda üsküdar oy yakınnlığı ile burda yapılan Anket Türkiyeyi yansıtır.
    Üsküdarı açık ara Kemal Bey kazanıyor.

    Dikkat edin insanlara neden kemal bey diye sorulduğunda Dürüst diyorlar. İnsanlar siyaset için yapılan yalanları istemiyor, yalan bir yerde farkına varılıyor İnsanlar yalanı sevmiyor.

    “yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

    Yukarıda ki resme bakıyorumda yüzlerde Tebessüm gelecekten umutlu insanları görüyorum.

    Allah muhabbetlerini artırsın bana Eski Türkiyeyi arattı. Menfaat beklemeyen konu, komşunun olduğu eski birlikte olduğumuz insana insan olarak değer verdiğimiz eski günleri arattı.

    İşte paradan çok bu tabloyu özlüyorum. Komşunun komşuya güvenci olmadığı firavun zamanını istemiyorum.

    • İsmail bey komşuluk ilişkilerinizin çözümünü bari devletten beklemeyin, chpli bir semte taşının olsun bitsin!

    • İsmai bey, dün biz küçük dostlarınıza bıraktığınız sahipsiz sokak anketinin sonuçlarıyla bugünküler birbirini tutmuyor, ona göre:
      “31 mart 2019 şeçimlerinde Üsküdar AKP .30 ve CHP .14 Almış
      26 Ocak 2023 At 13:56
      Açık ara Kemal bey alıyor.”

  15. “..bir sonraki cumhurbaşkanının Millet İttifakı’nın göstereceği aday olacağını vurguluyorlar.”
    >Seçmenin işine karışmayın derim!
    “isim telaffuz etmeye başladıkları takdirde ..”
    >Masada alınan tüm kararlar depoya kaldırılır adeta ve tüm oklar! konuşmalar! tartışmalar! hatta saldırılar! aday ismine yoğunlaşır!!!!
    Malesef🤗.
    SON TAHLİLDE:
    Masaya “eğer kendileri/partileri resmen yazı ile müracaat eden olursa!” (bilinen şu da aday olmak isteyen vb kişiler) (sadece imamoğlu İnce Selocan Babacan olarak düşünmeyin! herkes!)
    Demokratik olarak (hatta camera kayıtlı😊) masada oylanması !….
    — şaşırtıcı puan ilgi heyecan yaratır!!!
    — demokratik bir kararlar masası olduğunu tesciller! (noter millet!).
    — skalayı otomatik +10 puanla başlatabilir!
    — seçimi daha 1.turda bitirebilir🤗
    Cesur olmak, yalan dolan palavra hırsız haksız hukuksuz adaletsiz hayırsız…
    anılmaktan daha iyidir.
    Bu halde de bu masa kaybederse;
    “bırakın oy VERMEYECEKLER İSE”
    “varsın versinler KİME İSTERLERSE”.

  16. Fehmi Koru isyan mı ediyor?

    Muhalif hukukçu Ersan Şen’in sözleri aşağı yukarı şöyleydi: “İktidar işini iyi yapıyor altılı masa kafasına göre takılıyor. Senin adayın belli değil her kafadan bir ses çıkıyor sen grup konuşmasında hala biz bu seçimi kazanacağız diyorsun. Bunun neresi tutarlı kardeşim, neyle seçim kazanacaksın?”

    Aslında hayal kırıklığı yaşayan kişi Ersan Şen. Altılı masayı bu kadar desteklemesine rağmen, seçime birkaç ay kala hala aday bile çıkaramamalarına isyan ediyor.

    Ersan Şen “ne yapıyorsunuz, kendinize gelin, seçimi kaybediyorsunuz” demek istiyor.

    Ama şizofrene bağlamış altılı masa fanatiklerini ikna etmek zor. Biraz eleştirdi diye Ersan Şen’i de “Erdoğan mı aramıza gönderdi” diye kuşkulanmaya başladılar. Oysa dönüp biraz altılı masanın içine düştüğü bu “sen ben” kavgasına baksalar, toplumsal muhalefetin umutlarının nasıl tüketildiğini, istismar edildiğini görecek ve ona hak verecekler. Ersan Şen, altılı masaya isyan etmekte bu yüzden son derece haklı!

  17. RTE nin adaylığını tek kişi ,yani MHP lideri belirlemiş.

    Yani RTE nin haberi olmadan kalkmış “adayımız sensin” demiş.Böylece hukuksuzluğa zorlamış.RTE nin de hiçbir fikri yok bu oldu bittiye “ne yaplım hukuksuz ama madem sen öyle dedin olsun artık” demiş.

    Yani aralarında bir mutabakat olmadan

    Sayın yazar buna inanınıyor mu ?

    Yoksa her türlü algı serbest mi?

  18. Yuvarlak 6’lı masanın “masada oturma usulü, yol haritası, iktidar paylaşımı usulü ve aday belirleme süreci” gibi süreçlere değer vermesini anlamsız bulmuyorum. Farklı ideolojik partiler ve onların yüksek egolu genel başkanları arasında tesis edilmek istenen uzlaşmanın yaman bir mühendislik süreci gerektirdiği de açık. Ancak 6’lı Masa süreç ve ortak belgelere o kadar zaman harcadı ki, adaylık çekişmesini kamuoyuna o denli açık etti ki, muhtemel ortak adayını parlatmak hayli çetin bir işe döndü. Seçmene umut vaat edecek profili oluşturmak için vakit azaldı. Hazırlanmasını “sürece yaymakta” başarılı oldukları politika ve söylemleri seçmene anlatmakta ne kadar başarılı olacaklar bakalım.

  19. Geçmişte kimin ne zaman söylediğini bilmediğim bir söz vardı “Anadolu Türklere bırakılamayacak kadar değerli coğrafyadır ” Bir yılda havanda su döven altılı ganyan masası haberlerini okuyunca “Türkiye bu çapsız öngörüsüz yeteneksiz adamlara, onların seçeceği yöntem ve milletvekillerine bırakılamaz ” diyorum. Onların deyimi ile madem tarihi bir seçime gidiyoruz. “Aramızdaki ayrışmaları medya önünde yapmayalım, aynı dili kullanalım, birlikte yapmayı vaad ettiğimiz konulara odaklanalım ” bile diyemiyorlar. Onlara değil bize Türkiye ye yazık oluyor. Adeta kırk katır mı kırk satır mı durumundayız

  20. Tam bir CHP li olmuşsun, Erdoğan nefretin öyle vücudunu sarmış ki “Cumhur ittifakı adayını tek kişi Devlet Bahçeli belirledi” diye kinayeli laf ediyorsun emin ol kimseyi inandıramıyorsun, yani Bahçeli söylemese Erdoğan aday olmayacaktı öyle mi? yazdıkça batıyorsunuz, 6+1 benzemezin
    tiyatrosuna mazeretler üretmekle ömrün geçiyor, artık senin de Erdoğan’ın seçilmesinde hiç bir kanuni engel olmadığını, üstelik yeniden kazanacağına inanmaya başladığını görüyorum, engel var lafların acaba böylece onu lekeleyebilir miyiz diyorsun ancak Erdoğan leke tutmaz kumaşa sahip 25 yıldır iş başında ve geçmişi de politika ile geçmiş bir kişinin hiç bir açığını bulamıyorsunuz, üstelik bütün dünyayı arkanıza almanıza rağmen, bütün kirli oyunlara rağmen, en çok hoşuma giden CHP lilere “yeter söz milletindir” dedirttiğimiz için tarih bilmeyen gençler bu devirde bile gerçekleri bu vesile ile öğrenmiş oluyorlar.

    • A benim muhterem kardesim , yahu hem adamın çöplüğünde eşeleniyorsun, hem de ona horozlaniyorsun !
      Tam bir antika !

      • Mucib bey ağzından çıkanı kulağın duysun, burası çöplük değil!
        Senin gibi kimin arabasına binerse onun bayrağını sallayan omurgasızlara yer yok

  21. Yazınızın sonuna alıntıladığınız bildiriyi yazanlar, seçimin iki turlu olmasından hareketle bu iddialı cümleyi kurmuşlar. Erdoğanı’ın karşısında kül tablasını aday yapsalar, ikinci turda kül tablası kazanır.

  22. Bugüne dek Cumhurbaşkanımızın adaylığını tartışmaya açmadınız. “Erdoğan’ı yeneceğiz” dediniz. Seçim ve mağlubiyet yaklaştıkça korkmaya başladınız. Kendi aday çıkaramama beceriksizlikliğinizi perdelemeye çalışıyorsunuz. Anayasa ortada, yasa açık. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın adaylığının önünde hiçbir engel yok. Korkunun ecele faydası yok. En güçlü adayınızla gelin. Yine kazanacağız.

    • Yeni bir düzenleme olarak Anayasa’daki hükümler görev süresinin 5 yıl, seçilme sayısının ise 2 yıl olduğunu belirten hükümlerdi. 101. maddedeki hükümler 6771 sayılı kanunla hem mecliste hem de halk tarafından oylanarak kabul edildi. Değişik hali bir bütün olarak kanunda kaldı. 101 madde bu değişiklikleri de içererek 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girdi. Dolayısıyla değişen 101. maddedeki 2 kez seçilme hakkı aynı şekilde kalmış olsa da bu değişiklikle yeniden yazıldı. 101. maddenin değişik hükümlerinin yeni eski metinleri tekrar eden hükümlerin eski olduğu iddiası geçersizdir. 101. madde bütün hükümleri ile yeni sisteme uygun yeni bir düzenleme olarak yürürlüğe girmiştir. Bunun anlamı yeni sistem ile 2 kez seçilme hakkının kanunun yürürlüğe girdiği günden itibaren geçerli olmasıdır.
      Eski siteme göre 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi 101. Maddenin tümden değiştirilen eski haline göre geçekleşti. 101. maddenin yeni hali ise sonra yapılan ve yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için geçerlilik kazandı. Nitekim 6771 sayılı kanunun 18 b hükmü yeni 101. maddenin birlikte yapılacak ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlüğe gireceğini düzenlemiştir. Bilindiği gibi 2014 Cumhurbaşkanı seçimi eski sistemin gereği olarak yapılan tek başına yapılan bir seçimdir. Birlikte Seçim ilk kez 24 Haziran 2018 tarihinde olmuştur. Dolayısıyla yeni 101. madde 2018 ve sonrasında yapılacak olan seçimleri kapsar.
      Geçmişte yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi yeni 101’in kapsamına girmez. Bir kanunun istisnai olarak geçmişe etkili olabilmesi için kanunda bu konuda açık hüküm olması gerekir. Öte yandan 101. maddenin yürürlüğe giren yeni haline ilişkin geçmişe etkili olacağı yönünde herhangi bir hüküm de yoktur. Buna göre yeniden seçilme hakkı 30 Nisan 2018’den sonraki dönemi kapsamaktadır.

  23. 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, bizi 90’ların karanlık tablodan kurtaran ve Yeni Türkiye’yi kuran Recep Tayyip Erdoğan’dan yana mı taraf olacağız yoksa Eski Türkiyecilerin dönmesine izin mi vereceğiz?

  24. Sayın yazar sizin 6 tılı kupon ilk ayaktan yatar.
    Kısraklarda sorun var. Safkan değiller. jokeylerde biraz kilolu.

  25. Altılı masa cb adayını açıklamış;
    erdoğan aday olamaz demişler:))))
    Olursa da farketmez gibisinden bir şeyler daha söylemişler ama orası pek anlaşılmıyor…
    Bu işin sonunda mutlaka bir ysk/aym “kalkışması” zorlanacaktır!
    Vaktiyle yeltsinin yaptığı gibi aym binasını kuşatabilecek kadar tankımız kalmıştır inşallah etimesgutta?
    Hamama giren terler:)

    • Siz bizim hafızamızla alay mı ediyorsunuz?
      “Aday ismini hiç konuşmadık” diyenler siz değil misiniz?
      Şimdi niye, “Konuşulmayan isim” olarak yüz binlerce isim var iken, onlardan bir tanesini alıp, bu açıklamaları yapıyorsunuz?
      Demek ki konuşmuşsunuz..
      Demek ki tartışmışsınız..
      Demek ki, başka isimleri de önermişsiniz..
      Demek ki diğer isimler kabul edilmemiş..
      Demek ki, İyi Parti’nin istememesine rağmen, bir isim (Ben hâlâ, o ismin Kemal Kılıçdaroğlu değil, Abdullah Gül olduğu, ama kamuoyundan gizlenerek, sanki Kemal beyin adaylığı tartışılıyormuş gibi izlenim verildiği iddiasındayım. Çünkü bakın, Kemal beyden ziyade, Abdullah Gül’ü ilk ortaya atan Temel bey, Ekrem İmamoğlu’na karşı çıkıyor.. Bunun arkasında şu yatıyor.. Kema bey için farketmiyor. Kendisi aday değil. Ha Ekrem, ha Abdullah.. Ama, Ekrem’e SP’yi ikna edemiyor. Tıpkı 2018’de olduğu gibi, İP’i ikna edemiyor.) konuşulmuş, ama bir türlü karar alınamamış..
      Haydi hayırlısı diyelim..
      Oynanan tiyatronun, bir an önce sonlanmasını bekleyelim..

Yoruma kapalı.