Raptiye rap rap.. Geççek geççek elbette bu da geççek.. Şarkılarla mutluluk turu…

34
Reklam

Geçenlerde bir dost meclisinde, yıllar önce Londra’ya yerleşmiş ve İngiliz vatandaşlığını da almış iyi eğitimli genç bir çiftle karşılaştım. Çoluk çocuk yeni bir ülkeye gidip yerleşmeye hazırlanıyorlardı. 

Finlandiya’ya…

Yeni ülkenin adını duyanlardan ciddi itirazlar geldi.

Kimi orada kışları aylar boyu doğmayan güneşi, kimi yazın bir türlü kararmayan geceleri, kimi soğuğunu hatırlattı.

Öyle bir ülke Finlandiya.

Bizde Cumhuriyet’in ilk yıllarında dilimize çevrilmiş Grigory Petrov adlı yazara ait ‘Beyaz Zambaklar Ülkesi’ adlı kitapla ‘ideal ülke’ halinde sunulmuştur Finlandiya. Benim iyice gençliğimde, okullarda öğretmenler, Atatürk’ün de okuduğunda etkilendiği bilinen o kitabı hararetle tavsiye ederler, bazıları derslerde kitaptan bölümler okuturlardı.

Okunduğunun tanığı olduğum gibi, geçer not alabilmek için kitabı elde edip okumuştum da…

Gençlerin Londra gibi bir kentten kalkıp yerleşmek üzere Helsinki’ye gidecek olmasına itiraz edenlerimizin bazısının zihninde o kitabın etkisi bile olabilir. 

Reklam

Kitap yoksulluk çekmekte olan bir halkın öne düşen aydınları eliyle yeniden dirilişini anlatır.

Son yıllarda ise, Finlandiya, ülke çocuklarına verdiği üstün nitelikli eğitim ile gündemde. Batılı ülkelerde bile eğitim sistemi konusunda “Bir Finlandiya kadar olamadık” yakınması yaygındır.   

Genç çift çocuklarına en iyi eğitimi orada sağlayabilecekleri düşüncesiyle nakl-i mekan etmek istemişlerse şaşırmam.

Muhtemeldir…

Ancak günümüzde kendisini ‘ideal ülke’ konumuna getiren bir başka özelliği daha var Finlandiya’nın…

Dünyanın en mutlu insanları orada yaşıyor.

Kışları kışa, yazları yaza benzemeyen, üç-dört ay 24 saat karanlık bir ülkede bile mutlu olmayı başarıyor Finlandiyalılar…

Birleşmiş Milletler’in bir birimi –United Nations Sustainable Development Solutions Network– tarafından her yıl yapılan, 149 dünya ülkesi arasında vatandaşlarına en fazla mutluluk verenleri belirleme amaçlı araştırmada, son dört yılda sürekli Finlandiya ilk sırada çıkıyor. 

Reklam

[Araştırmanın 2021 yılında açıklanan sonuncusunda İngiltere 14., Almanya 15., ABD ise 20. sırada yer almakta. Bizim ülkemizin, Türkiye’nin, kaçıncı sırada olduğunu hiç sormayın. Yine de yazayım: 70. Bir ay sonra -18 Mart günü- açıklanacak yeni raporda biraz daha gerilere düşebiliriz gibime geliyor.]

Konu nereden aklıma geldi?

Tarkan’ın yeni şarkısı ‘Geççek’ten…

Dinlemişsinizdir, bir de girişini benden okuyun:

“Hep köşeye sıkıştırmadı mı?
Daha önce de sanki
Sırtımızdan vurmadı mı?
Bu kaçıncı darbe ilk değil ki
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini
Biz neleri atlatmadık ki

Geççek geççek elbet bu da geççek
Gör bak umudun gününü gün etçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan”

Umuda hasret insanlara birazcık da olsa umut vaat ediyor bu şarkı.

Zaten o sebeple, sözleriyle de müziğiyle de, bir çırpıda genç-yaşlı herkesin diline düştü.…    

Yüzlerde o şarkı sayesinde hafif bir gülümseme…

Sanat -özellikle müzik sanatı- böyle bir şey işte.

Tarkan’ı dinlerken zihnime kazınmış bir başka şarkıyı hatırladım.

Cem Karaca’nın 1990’lerin başlarında yaptığı ‘Raptiye rap rap’ şarkısını…

Bir bölümü şöyleydi o şarkının:

“Maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap

Bir de kitap okuyor bakın şu çatlağa rap rap

Liberal, miberal malı kap, götür al rap rap

Eriyor liralar, mark kap, dolar al rap rap

Bul bir kaşalot, toriğini işlet rap rap

Bir koy üç al, üçünü de beşlet rap rap

Raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap

N’aber nitekim gene geldi şapka rap rap

Üf baba bu ne be fotoğraf makinesi

Ua, ua, ua

Lambada markası mua

Ben sana hayran

Sen cama tırman

Yok içmeye bir şişe bile ayran

Nene gerek senin taht-ı revan

Şarkıyı burda yasaklasak da mı saklasak, oh george

Şarkıyı yoksa yasaklamasak da mı saklasak, oh george

Şarkıyı burda yasaklasak da mı saklasak, oh george

Şarkıyı yoksa yasaklamasak da mı saklasak, oh george”

“Rap rap” nakaratı askeri vesayete, ‘kitap okuyan çatlak’ ülkenin uzun yıllarına el koymuş bir asker yöneticiye, ‘bir koy üç al’ dokundurması Turgut Özal’a, ‘nitekim gene geldi şapka’ Süleyman Demirel’e telmih edilmişti.

Benim en çok hoşuma giden de “Şarkıyı burda yasaklasak da mı saklasak, oh george” diye biten bölümü.

Arada günümüz için de geçerli ‘dolarlar, marklar’ da geçiyor…

‘George’ dediği de herhalde dönemin ABD başkanı George Bush olsa gerek…

Tarkan’ın ‘Geççek’ umudunu yaygınlaştırmayı amaçlayan şarkısını da “Yasaklasak da mı saklasak, yoksa yasaklamasak da mı saklasak?”

[TRT, kimini siyasi açıdan, kimini farklı sebeplerle sakıncalı bulduğu 208 şarkının yayınını kanallarında yasaklamış.]

Finlandiya ve BM’nin ‘Mutluluk Raporu’nda ilk sıralarda yer alan ülkelerin hiçbirinde, bırakın şarkıları, herhangi bir yazılı metnin, parlamentoda veya dışında sarf edilen cümlelerin yasaklandığı, söyleyenlerin başına iş açıldığı görülmüş değil.

Belki de oralarda yaşayan insanlar bu sebeple de mutlular.

“Darısı başımıza” diyeyim.

ΩΩΩΩ 

Reklam

34 YORUMLAR

  1. Sayın Koru ,
    Sanat ne salt sanat olsun diye yapılır , ne de toplum için. Sanatçı iştigal konusu sanatı ile bizzatihi kendini ortaya koyar, sanatında kendi düşünce ve duygularını yansıtır. Bunu benimseyenler olur ya da olmaz buna da toplumsal reaksiyon diyoruz. Herkes özgür bu konularda ..TRT yıllarca arabeski yok saymıştı da nolmuştu? Kantarın topuzunun kaçtığı yer bu durumu siyasi ranta alet etmek.
    Gelelim dünyanın en mutlu ülkesi teranesine , o kadar mutlular ki dünya intihar listesinde 100.000 de 15 ile 17. sıradalar.
    2012 yılında ötenaziyi yasallaştırdılar ve bu durumda lider Hollan da dan sonra ikinci sıradalar . İntiharlar buna dahil mi değil mi orası net değil.
    Çocukluğumda imamhatip orta okulundaki ögretmenimin torunu ile oğlum aynı okulda sınıf arkadaşı olunca , liseden sınıf arkadaşımın oğlu ile aynı sırayı paylaşınca ,yıllar önce yurt dışına egitim için gitmek isteyipde gidemediğim için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha hatırlayıp halime şükrettim. Gurbet ellerde nesiller kayboluyor. Keşke o genç çifte bu konunun artısı eksisini bahsetse idiniz.

    Hatasız kul olmaz !
    Hatamla sev beni diyen , Orhan babayı da hatırlayalım !

    • bir de burdan bakın hayata istarseniz; Seçil ve Alper Alkan çifti İstanbul’da kurumsal firmada beyaz yakalı olarak çalışırken 60 m2’lik bir hobi bahçesi kiralayarak modern tarım yapmaya heves ediyorlar. Kimya mühendisi olan Seçil hanım ve Alper bey bu hayallerini gerçekleştirmek için tarım eğitimi almaya karar veriyorlar ve ders çalışarak ziraat fakültesine kayıt yaptırıyorlar. okula devam ederken o da ne, kendilerine lazım olan bilgiyi üniversiteden elde edemeyeceklerine kanaat getiriyorlar. ve İzmir Torbalı’da bir köyden 20 dönüm arazi kiralayarak hop ilkel çağlara geri gidip kendi kendilerine tarım öğrenmeye karar veriyorlar.

      hikayeyi kendilerinden dinleyin isterseniz:

      Watch “Şehirden kaçanlar: Plazadan tarlaya | “Modern ve doğaya saygılı tarım”” on YouTube
      https://youtu.be/QeVLPWT_zBE

      ilkellikler ülkesinde başka ne olacaktı ya!

    • İntihar, müslümanlığa aykırı bir eylem olduğu için İslam ülkelerinde elbette düşük yoksa mutluluk indeksi bu kadar düşük olmasına rağmen millet intihar etmiyor ise mutsuzluklarına sebep olanlara kahredip bazı alacaklarını ahirete bırakmalarındandır. Teemmel

  2. Trollere toplulaşın emri icbarisi geldiği gibi, beştepenin tekne oruçlu iftarcı sanatçılarına da üretken olun, milletin aklı ve asabı ile dalga geçen yarım simit saçmalıklarını bu bırakıp acilen şıkıdım şıkıdım, 7 birim indirim hemen arkasından bindirim, birdirbir mi? oynuyorsun a mübarek veya estetikli sitarın Amaaan petrol canım petrol benzeri yerli ve milli avaz yazmaları emri dahi verilmiş olabilir. Ancak beyhude yerli ve milli abanozlardan maalesef bir Tarkan çıkmaz belki bir Mirkelam, bir gece içinde ünlenen Mirkelam nereye koşuyor? Kimbilir?

  3. Bu muhalefetten bi cacik çikmayacaği için iktidara en buyuk muhalefet elektrik, dogalgaz,akaryakit zamlari,hayat pahaliliği derken birde pop şarkilar çikti.Valla bunca muhalefet partisi olacagina bi kaç boyle şarki yapilsa halka daha fazla etki eder bravo Tarkan

  4. Bu günkü yazının konusu galiba arkadaşların fazla ilgisini çekmedi ; oysa ülke ve köşe yazarlarının neredeyse ana gündemini oluşturmuşa benziyor !
    Tuhaf bir şekilde iktidar tepki gösteriyor , muhalefet sahip çıkıyor
    Bir zamanlar ; siyasi iktidara tek başına kök söktüren , dumanını atan bir muhalefet devi vardı , rahmetli Kamer Genç !
    Bu gidişle Tarkan herhalde Kamer Genç’in tahtına geççek !

    • Hem iktidar hem muhalefet beceriksizlikle rinden elin adamının şarkısına takmış durumdalar.Sanki yapacakları işler yokmuş gibi.

  5. Aslında iktidar o kadar zayıf ki bir şarkıdan ödleri kopuyor, ne kadar bindirilmiş kıtaları, hazır besleme kalemleri varsa hucüma geçiyorlar. Demek adam gibi bir muhalif parti yada hareket çıksa darmadağın olacaklar. Minik bir serçeden bile tırsdıklarına göre pek tabansızlar. Allah’tan korkmak yerine kullardan korkmak budur. Oy kaybedecekler diye hemen çark ediyorlar.

  6. Üretkenliği biten sanatçıların böyle bir şarkıyla gündemde olması şarkıcı tarafından iyi olsa gerek. Sonuçta para kazanması lazım. Yazın bol bol Chp -İp belediyelerinden konserleri şimdiden kapmıştır. Bol kazançlar. Tarkan da işi biliyor hani. Yakalarsam muck muck, kız hepsi senin mi arayada geççek geççek oh mis. Yandan yandan. Bence Ak parti de Tarkan a başvurabilir. Niye olmasın pandemi ekonomik kriz den sonra millete umut şarkısı olabilir.
    Geççek ,geççek herşey güzel olacak.

    • Birde AK parti döenminde alamadığı benzin istasyonu ruhsatını asrın tatilcisi Ekrme yalakalık yaparak alacak aklıyla.

  7. Isandinavya ülkelerini olanağı olan herkesin bir karavanla dolaṣmasını tavsiye ederim.

    Böyle bir geziyle insanların ülkelerini lafla değil iҫten sevmelerinin ne olduğunu gözlerimizle görebiliriz.

  8. Mizah günündeyiz galiba:))))
    “Finlandiya ve BM’nin ‘Mutluluk Raporu’nda ilk sıralarda yer alan ülkelerin hiçbirinde, bırakın şarkıları, herhangi bir yazılı metnin, parlamentoda veya dışında sarf edilen cümlelerin yasaklandığı, söyleyenlerin başına iş açıldığı görülmüş değil.”
    DAHA BİRKAÇ YIL OLMADI, GDANSK ŞEHRİNDE POLONYALI KATOLİK RAHİPLERİ ŞEHİR MEYDANINA YIĞDIKLARI HARRY POTTER KİTAPLARINI HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE TÖRENLE ATEŞE VERİP YAKMIŞLARDI!!!!
    GÖRMEK İSTEYENE MUTLULUK DİYARLARINDA DA DAHA NE YASAKLAR NE BASKILAR VAR…
    HİNDİSTANIN DERİNLERİNDE HEM ÖZGÜRCE DÜŞÜNEN HEM DE İNCİ GİBİ DİŞLERİYLE MÜTEMADİYEN SIRITAN İNSANLAR SİZCE MUTSUZLUKTAN KAFAYI MI YEMİŞLER, AĞZI KULAKLARINDA ÖYLECE SIRITIP DURUYORLAR???

  9. İnsanları kendi doğduğu büyüdüğü topraklardan bilmediği belkide istemeden gittiği yerlerde yaşamak zorunda bırakmak!! bırakılmak!!!
    Sudan geçerken tam da, “köprüden geçti de geliinn (yada geçemedi?)” türküsü çığırmak.
    Kimse zorda kalmadan doğduğu yeri terketmek istemez.
    Sen ve eşin istedi de, çocuklar (varsa) isterlermi acaba? Nine dede amca dayı .. nerde? O gittiğin ülkede yaşayanların akrabaları arkadaşları zaten orada!!! Fark! Burada?
    Bir ülkeden bir başka yere gitmek için ne masraflar ne zamanlar ne çileler çek!
    Oysa bizde, Van Hakkari Kars tan kalk ertesi gün Edirne İstanbul hatta Muğla’nın deniz kenarına yerleş?
    Nakilmi? İnternetten cızz hemen?
    (Vatanımızın toprağımızın, evimizin ailemizin anane gelenek görenek ve yaşantımızın değerini kıymetini bilelim!
    Kimseye bu değerleri yoketmesine meydan fırsat vermeyelim?)

    • Çok fazla kafası ecnebileşmiş .Kanada da boyacı olmaya razı tanıdğım var.
      Kafalar ecenbileşince ,kafa kağıdının bir önemi kalmıyor

  10. Etraflarındaki her rüzgarı kendi aleyhlerine sanıyorlar. Duyguları korku ve panik… Tarkan tam yaraya bastı. Onlar hiç geçmesin diye ne dümenler çevirmişlerdi.

    • Alın ikisini de tepe tepe kullanın.
      İmamı ABD ajanı olanın ,müezzini de LGBT Tarkan olur.Ne diyeyim Fetö mezhebinde hepsi mübah

  11. Halk ekmek kuyruğunda, Gözünden akan yaşı,
    Utanması gereken oymuş gibi,
    Nasırlı eliyle dökülen gözyaşını gizleyip, yönünü kameradan uzaklaştırmaya çalışan yaşlı vatandaşa ve tüm millete,

    buda geçceek demeye bile tahammül edemeyenler,
    Çiçek abbas filminde ki şener şen ile ilyas salman sahnesi misali,
    “Bana şakiiir demeeee” ne diyelim mahmut mu diyelim misali,
    Geçer demiş adam ne deseydi, geçmesin mi deseydi?

  12. Çetin Altan “Türkiye don lastiğine benzer, ilerliyor zannedersin; bir de bakarsın eski haline dönmüş” dermiş. Onca güzellemeden sonra oğulları hiç yok yere hapislerde senelerce yatırıldıktan sonra duydum bu sözlerini.

    Bir konferansa katılmıştım. Bir konuşmacının konusu “Ermeni romanında Türk İmajı” idi. Bir Ermeni yazarın Türklerin iğrenç bir itaat kültürüne sahip olduklarını; sırf itaat etmek adına birçok kötülüğe katlandıklarını söylediği bir romanı varmış. Konuşmacı bunu tenkit ediyordu. Halbuki adam doğru söylemiş. Ülkede kaç tane insan doğru bildikleri konularda konuşmaya cesaret ediyor. Mesela, ülke hukukçu kaynıyor ama yapılan yanlışlara işaret eden kaç kişi duyuyoruz?

    İnsan tabii ki ümitle yaşar ama gerçeklerden kopmak da kötü. Hastalık doğru teşhis edilemezse, doğru tedavi de uygulanamaz.

    • Gerçekçi arkadaşım, dünyada itaat kültürünün dik alası ermeni kerdeşlerimizdedir, maalesef bu feodal kafaları kürtlerden bile çok daha gerilerdedir, ki kürt kardeşlerimiz çoğunluğu itibarıyla modern bir topluluktur bugün…

  13. TOPLUMSAL MUHALEFET
    Siyasal muhalefetten yani siyasi partilerden ümidini kesen vatandaş, toplumsal muhalefet arıyor.
    Vatandaşı mafya elemanlarından bile medet umar hale getirdiler.
    Yandaşıyla yancısıyla muhalefet te vatandaşı bezdirmiş durumda..
    Muhalefet iktidarı seçime zorlayacak hiçbir “eylem” yapmıyor.
    Son yuvarlak masa da, zamlarla ilgili gaz alma hamlesi.
    Sokağa bile gerek yok.
    Aynı zaman diliminde evlerin balkonlarında;
    –Bir gösteri yapılamaz mı?
    –Bir şarkı söylenemez mi
    Bu muhalefet partileriyle hiçbirşey yapılamaz.
    Toplumsal muhalefeti engellemesinler yeter.

    • Sayın yk balkondan şarkı türkü çığırarak tence tava çalarak muhalefet olayı biraz yaş gibi görünüyor, neye ve kime hangi yüzden karşı olunduğunun bile farkında olmayan bir divaneler zümresiyle ancak birbirini yağlama partileri filan düzenlersiniz, başka da bir cacık olmaz:)

  14. Önce amin diyeyim son sözünüze sonrada 70 şinden sonra tarkan şarkılarından medet umdunya sayın koru oda bana yeter birde şu abd, ingiliz hayranliğin varya gerisini kendiniz bilirsiniz.

    • Hain 15 temuz finansörü BAE’den medet umuyorsunuz ya bu olaya öyle bakmak lazım denize düşen yılana sarılırmış misali..

  15. Avrupa’nın çoğu ülkesi, küçücük Finlandiya bile (5,5 milyon) dünyanın en refah ülkeleri. Önümüzde böyle bir kıtaya katılma fırsatı varken, Türkiye’nin yolsuzları doğuya ve despotluğa dönme kararı verdiler. Halka da bunu sattılar. Hala uçacağız kaçacağız dünyaya meydan okuyacağız zannediyor bir kesim. Ortada ekonomik bir çöküntü, korkunç bir borç yükü, gelecekten umudunu kesmiş bir toplum kaldı. Ama geççek, hepsi geççek, herşey güzel olacak. Buna inanıyoruz.

    • Ölcek olcek her her şey güzel olacak .
      İDİ.
      Neticeyi gördük.
      Size birşey soyliyeyim mi
      Tüm partileri tasfiye edip yeni partiler gelmeli.

      • “H. Gayret
        18 Şubat 2022 At 11:44
        “HAYRETİ MÛCİP
        18 Şubat 2022 At 10:41
        Keşke siyasi taraftarlar da Fenerli taraftarlar gibi gerçekçi olabilseler ve yanlış yapıldığı zaman ıslıklayabilseler !”
        MUCİB BEY YILLARDIR BİZİM YORUMCU AHMET DE “FUTBOL TAKIMI TUTAR GİBİ PARTİ TUTULMAZ, OY DA VERİRİM SÖVERİM DE!” DEYİP DURUYOR, BUNA DİİCEKSİNİZ?

        Yorumu Cevapla”

  16. Ha Gayret şu şiiri cevap olarak yazmış Tarkan’a:

    “ Minareler süngü, kubbeler miğfer,
    Camiler kışlamız, müminler asker,”

    Zihniyet bu işte. 20 yıl önce de buydu, bir adım da ileri gitmedi. Ülkenin bu zihniyetle geldiği yer ise malum. Dünyanın en mutsuz insanlarının yaşadığı yerlerden birisi haline geldik. Millete verecek bir şey de kalmayınca, ver gazı noktasına geldiler. Gazı veriyorlar ama faturalar da malum. Zam üstüne zam.

  17. Cem Karaca rahmetliyi severim geçmiş solculuk zamanlarında da severdim ihtida edip iftarlarda boy gösterdiği zamanlarda da çünkü değerli fikir ve açılımlara sahipti. TR iyi okumuş yanlışları doğru tespit etmişti şarkısındaki zamanımıza temas eden bir satırda “bul bir kaşalot toriğini işlet” şimdilerde “bul bir ak kaşalot toriğini işlet” şeklinde kullanılırsa az bir inhiraf ile mana süreklilik arz eder.

Yoruma kapalı.