Savaş yalnız alanda yapılmıyor, sandığa da artık savaş alanı gibi yaklaşılıyor

4
Obama ve Erdoğan aileleri New York'ta 2016
Reklam

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşmak üzere New York’ta iken sınırlarımızın ötesindeki savaşla ilgili temaslarda da bulundu.

Geziyi izleyen gazetecilerden Abdülkadir Selvi de doğal olarak ”Ne oluyor?” sorusuna cevap aramış; bugünkü yazısında ”Kulağıma ABD’deki seçim yarışına ilişkin değerlendirmeler geldi” diyor…

Kulağına gelen bir değerlendirme şu: ”ABD seçimlerinde Hillary ve Trump’ın durumu başabaş. Obama, DAEŞ’e karşı Rakka ve Musul operasyonunu birlikte başlatarak, Hillary’ye seçim kazandırmak istiyor.”

Bunu nasıl yapacak? Şöyle:

”Ekim ayında Rakka ve Musul operasyonunu birlikte başlatmak istiyor. ABD neden iki operasyonu birlikte başlatmak istiyor? (..) Obama, DAEŞ’e karşı Rakka ve Musul operasyonunu birlikte başlatarak, Hillary’ye seçim kazandırmak istiyor. Rakka ve Musul operasyonu için konuşulan tarih ise ekim ayının ortası. Yani seçimden hemen önce…”

”Donald Trump değil de Hillary Clinton kazansın” isteyenlerin en başında gelen Barack Obama, bunu sağlayabilmek için, daha önce geri durduğu bir savaşı başlatmayı düşünüyormuş…

Haydi bakalım, savaşa…

Seçimlerde son aya doğru...
Seçimlerde son aya doğru…
Trump yükseliyor da yükseliyor…

Sürekli beni okuyanlardansanız zaten biliyorsunuzdur; bilmeseniz de kulağınıza mutlaka çalınmıştır: Bütün dünyanın dikkatle izlediği ABD seçimlerinde Clinton rakibi Trump‘ın hayli önündeydi. Bir ara, ”Trump kaybedeceğini anladı, masraf etmeden seçim gününe kadar idare edeceğe benziyor” diyenler bile çıkmıştı.

Reklam

Şimdi durum öyle değil.

‘Clinton hasta’ görüntüsü her şeyi bozdu. Seçime yalnızca 5 hafta kaldığı şu günlerde yapılan bir kamuoyu araştırması Clinton‘un oyların yüzde 48’ini alacağını gösteriyor. Trump hemen ensesinde rakibinin; onun muhtemel oy oranı da yüzde 47. Bir ay önce Clinton 47 Trump 42 iken, bugün durum 48-47 ve yükselişte olan Trump

32 yıldır sonuç öngörüsünde yanılmamış Prof. ‘Trump kazanacak’ diyor

Daha da önemlisi, son 32 yıldır her seçim öncesinde bilimsel ölçüler uygulayarak kimin kazanacağını açıklayan tarih profesörü Allan Lichtman, daha mayıs ayında, seçimin sonucunu ilân etti…

Evet, Prof. Lichtman‘ın öngörüsüne göre ABD’nin gelecek başkanı, hayır Hillary Clinton değil, Donald Trump olacak… Aylardan beri ”Seçimi Trump kazanacak” deyip duruyor saygın profesör…

Lichtman hayır Trump‘ı sevmiyor, zerre kadar takdir de etmiyor, tam tersine onun ‘seri yalancı’ ve manipülatör olduğuna, başkalarının fakirleşmesi karşılığı kendi kasasını şişkinleştirdiğine inanıyor. Zaten seçimi ‘en iyi aday’ olduğu için değil, rakibinin durumu iç açıcı olmadığı için kazanacakmış…

”Yine de” diyor Lichtman, ”Şartlar öyle olgunlaşır ki, 150 yıl boyunca hiç değişmemiş ölçülerden hareketle yaptığım öngörüyü boşa çıkartan gelişmeler sonucu seçimi kaybedebilir, ben de ilk kez yanılabilirim de…”

Çok küçük bir ihtimal olarak görüyor bunu.

Burlington'dan Arda... Seçimin kaderini belirleyebileceklerden...
Burlington’dan Arcan… Seçimin kaderini belirleyebileceklerden…
Trump’ın kazanmasını isteyenler de var

Neden uzun uzadıya bu bilgileri sunuyorum?

Reklam

Şundan: Obama ne kadar Hillary Clinton kazansın diye daha önce kaçındığı bir yola başvurup Suriye’deki savaşı yaymayı düşünüyorsa, Donald Trump‘ın kazanmasını arzulayan birileri de o kazansın diye mutlaka bir şeyler yapıyordur…

Onlar uzak diyarlarda savaş çıkartamaz veya savaş bitiremezler, böyle bir güçleri olacağını sanmıyorum; ancak ABD’nin içinde seçmenlerin zihnini çelecek bir şeyler yapamazlar mı?

Meselâ?

Hafızanızı zorlamanızı isteyeceğim…

Naveed Haq

Alton Nolan

Rizvan Farooq ve Tashfeen Malik

Omar Mateen

Wasil Farooqui

Mohammad Abdulazeez

Dahir Adan

Ahmad Khan Rahami

Bu isimleri bir yerlerden hatırlıyor musunuz? 2014’ten başlayarak bugünlere kadar uzanan ve ABD’de meydana gelmesine rağmen bizleri de ilgilendiren bir dizi silâhlı ve kanlı eylemi gerçekleştirmiş kişilerin isimleri bu.

En sonuncu ismi, Seattle/Burlington’daki bir alış-veriş merkezine girerek önüne çıkanı silâhıyla öldürmüş Arcan Çetin bu listenin…

Nihayet bir de Türk katıldı listeye…

‘Müslüman’ ve ‘terörist’ sıfatlarının ikisini bir arada kullanamaya fırsat veren bu kişilerin yaklaşık 5 hafta sonra ABD’de sandık başına gidecek seçmenin oyunu belirleme İhtimali yüksek.

Adayların ekonomide, sosyal alanda, dış politikada ne düşündükleri veya ne yapacakları ön planda tutulur ABD seçimlerinde, seçmenler bu gibi konularda mukayesede bulunarak oylarını kullanır.

Bu defa ‘güvenlik’ ön planda geleceğe ve hangi adayın o konuda daha sert bir tavır sergileyeceğine bakarak oy verebilir Amerikan seçmeni…

Öyle davranırsa Trump‘ın seçilmesi kaçınılmaz…

Ya Mançuryalı ise bu adamlar?

Sorun şurada: Donald Trump‘ın seçimlerde aday olacağının açıklandığı günlerden bugüne artarak gerçekleşti ‘Müslüman’ sıfatlı birilerinin anlamsız görünen kanlı eylemleri; neden oluyor bu eylemler?

O alış-veriş merkezinde çalışan bir genç kız kendisine artık yüz vermiyor diye Arcan‘ın eline silâh alarak hesaplaşmaya gitmesi, akla ziyan değil mi?

”Kendisi de gey olabilir” denilen Omar Mateen adlı genç bir gey kulübü basıp 50 kişiyi neden öldürsün ki?

Ya da, Rizwan ve Tashfeen çifti, mutlu-mesut-bahtiyar yaşarlarken, yılbaşı kutlamasını yarıda bırakır, evlerine gider, ağır silâhlar kuşanır ve dönerek mesai arkadaşlarının üzerine ateş açıp neden öldürür?

Arcan için, eylemine tanık olanların ”Alış-veriş merkezinde Zombi gibi dolaşıyordu, birden ateş açmaya başladı” demelerinin sebebi ne olabilir?

Evet bildiniz: Bana ‘Mançuryalı aday’ işini hatırlatan olaylar bunlar…

1950’lerde CIA’in yaptığı açıklamış, 1975’te vazgeçildiği ilân edilmiş, zihinleri üzerinde oynanan insanların, uzaktan kumandayla, istemedikleri eylemlere zorlanmaları…

Kimse bu eylemlerle o deney arasında bir irtibat kurmuyor.

Oysa yıllardır filmlere, şimdilerde dizilere konu olan, yaşanılmış olaylarla desteklenen bir ihtimal olarak zikredilmesi gerekirdi.

Neyse…

Türkiye de Hillary’ci galiba

Barack Obama‘nın ‘Hillary kazansın diye’ savaşı genişletme niyetine karşı Türkiye’nin de planı olduğunu yine Abdülkadir Selvi‘nin bugünkü yazısından öğreniyoruz.

Okuyalım:

”Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda uçakta Rakka operasyonu için ABD’ye askeri bir teklif sunduğumuzu açıkladı. Teklifin özü şu: Türkiye ile ABD hava gücü olacak, ÖSO karadan girecek. Amerikalılar Musul ve Rakka için 25 bin kara gücü hesabını çıkarmış. O yüzden YPG’yi kara gücü olarak kullanmayı düşünüyorlar. Türkiye ise ÖSO’nun sayısının 65 bine ulaştığını belirterek, YPG olmadan ÖSO ile bunun sağlanabileceğini savunuyor.”

İlginç bir seçim ABD’de yapılacak olan; bizim için de sonuçlara yol açacağa benziyor…

ΩΩΩΩ

Reklam

4 YORUMLAR

  1. Şu canlı bomba işine uzun zamandır kafayı taktım. Ülkesini işgal eden düşman askerlerine karşı veya kendilerine köle muamelesi yapan rejimlere karşı yapılanları ve benzerlerini hariç tutuyorum. Fakat Dağıstanlı güzel bir genç kadının Sultanahmet Karakolu önünde veya 14 yaşında bir çocuğun Antep’teki bir sokak düğününde kendini patlatması açıklanabilir bir şey değil. Bunlar üzerinde kesinlikle ruhsal telkin ve ilaçlardan oluşan bilmediğimiz vahşi bir yöntem uygulanıyor. Benzer şekilde ABD’de görülen son olay da normal değil, bir insan eski sevgilisinin eskiden çalıştığı bir markete girip tanımadığı insanları neden öldürsün ki ?

    Bu konular ile ülkemizde yaşanan telefon dolandırıcılıkları arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Birisi sizi arıyor, ben komiser falanca PKK hesabınızı ele geçirmiş sizi kurtarabilmemiz için hesabınızdaki parayı çekip şu adrese getirin deniyor ve getirenler oluyor. Hatta evini arsasını satıp parayı istenilen yere bırakanlar bile oluyor. Bu örneklerde olay çok kısa sürede gerçekleşmiyor, saatlerce hatta bazıları günlerce sürüyor. Kurban en yakınlarına bile hiçbir şeyden bahsetmiyor, kendine saklıyor. Buradan yola çıkarak bazı insanların akıllarının devre dışı bırakılabildiği ve kişinin büyülenerek birisinin emrine girdiği sonucunu çıkartıyorum. Kimileri bunu daha da ileri götürerek canlı bomba veya zombi terörist yapabiliyor.

    Ben bunun yeni olmadığını, eskiden de bazı insanların ilmin karanlık tarafını kullanabildiğini sanıyorum. Ayrıca bir toplumda veya bir coğrafyada iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın ve haklı ile haksızın birbirine karışıp ahlaki bir çöküntü oluşması durumunda karanlık güç için uygun bir zemin oluştuğu kanaatindeyim.

  2. ABD seçimlerini Hillary Clintonun kazanması, ABD ve Türk Milletinin menfaatlerine olacaktır. Donald Trump‘ın kazanması halinde dünya savaşlara ekonomik sıkıntılara muhatap olacaktır. İnşallah kazanan Hillary Clinton olur. Dünya derin bir nefes alıp, oh çeker.

    • Muhterem hala anlamıyorsunuz değilmi Amerikanın başına kim gelirse gelsin ilk önce gider siyonizm İsrail için var gücüyle çalışacağına yemin eder, sonra görevine başlar hala siyonizm mikrobunu tanıyamadınız tavsiyem Erbakan hocanın kitaplarını veya videolarını bir oku veya dinle Türkiye ninde islam alemininde insanlığında menfaatine olan birşey yok tek kurtuluş adil bir düzende islam birliğindedir. selametle

  3. Fehmi bey,bu sefer müslüman terorist demiyorlar.Ben o malla 7 km uzaklikdayim burdaki haberlerde Arcan ve ailesi hakkinda pek bilgi vermiyorlar o katili taniyanlar normal birisi olmadigini anlatiyorlar sadece övey annesini gösterdiler (Afrikan Amerikan) Babasi hakkinda hiç bilgi vermediler ve gazetecilerde bu konuda soru sorarlarsa cevap veremiyeceklerini bildirdiler. Nedense öbūr olaylarala bunun arasinda baris bir sekilde farklilik var. Bakalim yarin ne açiklama yapacaklar. Türkiye saati ile bugün buranin saati ile yarin mahkemeye çikacak. Hosca kalin.

Yoruma kapalı.