Ya yine ‘‘Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluverir’’ ise, bu, iktidar için iyi bir şey olur mu?

23
Reklam

İktidar cephesinin hazırlayıp Meclis’e sunduğu yeni seçim yasasının komisyonda görüşülmesini uzaktan izlerken bir süredir zihnimi kurcalayıp duran bir merakımı giderme fırsatını da buldum: Ali İhsan Yavuz hala AK Parti genel başkan yardımcısı sıfatını taşımaya devam ediyormuş…

Kendisini, o sıfatıyla günde birkaç kez görüp dinleme imkanı bulduğumuz İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı için yapılan tekrar seçim öncesinde ağzından çıkan ve sonrasında ‘vecize’ değeri kazanan ‘‘Hiçbir şey olmadıysa bile bir şey oldu’’ cümlesi sayesinde tanımıştık. Yasa teklifinin Meclis anayasa komisyonu önündeki görüşmelerinde bir kez daha ortaya çıktı Ali İhsan Yavuz ve ‘vecize’ değerindeki o dokundurmasını biraz daha zenginleştirerek tekrarladı.

Şimdi dediği şu: “Hiçbir şey olmadıysa bile bir şey oldu, bana da sıra geldi. (..) Hiçbir şey olmasa bile yine bir şey olacak ve AK Parti yine birinci olacak, CHP yine yerinde sayacak…”

Bu sözü AK Parti’nin en yetkili ağızlarından biri tarafından telaffuz edildiği için önemsemekte yarar var.

Ayrıca, iktidar cephesinin yasa teklifinin amacını dışa vurması açısından da…

O teklif, AK Parti yine birinci parti olsun, CHP yerinde saysın diye getirilmiş bulunuyor…

Teklife yakından bakan herkesin rahatlıkla görebildiği bu gerçeği bir de AK Parti’nin önemli konumdaki bir isminin ağzından duymak zaten var olan bu yoldaki kanaatimi pekiştirmekte.

Yine de naçizane bir uyarım olacak: O amacın yerine gelebilmesinin, yani AK Parti’nin yapılacak seçimde sandıktan yeniden birinci parti olarak çıkabilmesinin önünde ciddi bir engel var: Zamanında yapılacak bir seçimde AK Parti genel başkanı olan ve iktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri tarafından dün bir kez daha kendilerinin de adayı olarak ilan edilen Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimine aday olarak katılamayabilir.

Reklam

Anayasa bir kişinin ancak iki kez cumhurbaşkanı olabileceğini amir çünkü. Tayyip Erdoğan 2014 ve 2018 yıllarında yapılan iki seçimde de ‘yüzde 50+1’ şartını ilk turda yerine getirerek seçilmeyi başarmıştı. Zamanında -yani 2023 Haziran ayında- yapıldığı takdirde, o seçimde, AK Parti’nin bir başkasını aday göstermesi gerekecek.

Önemli mi?

Evet önemli.

Yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında Tayyip Erdoğan’ın kişisel oyu genel başkanı olduğu AK Parti’nin hayli önünde görünüyor. AK Parti’nin tahmin edilebilecek sebeplerle düşmekte olan oylarının beklendiği kadar aşağıya düşmemesinin sebebi de Tayyip Erdoğan

Tayyip Erdoğan’ın aday olamadığı bir seçimde AK Parti sandıktan birinci parti olarak çıkamayabilir.

Kamuoyu yoklamalarının uyarısı bu.

[Tayyip Erdoğan’ın desteğini partisinden ileride gösteren aynı kamuoyu yoklamaları, onun aday olabilmesi durumunda seçilebilmesinin hayli zor -neredeyse imkansız- olduğuna da işaret ediyor. AK Parti o durumda seçimden birinci parti olarak çıkabilir, fakat ‘yüzde 50+1 şartı’ yerine gelmediği için Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilemeyebilir. Dikkat edildiyse, partisinin seçimden birinci çıkacağını iddia etmekte tereddüt yaşamayan Ali İhsan Yavuz da cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili suskun kalmayı yeğlemiş görünüyor.] 

Bazılarının ‘‘Tayyip Erdoğan aday olamaz’’ yolundaki görüşlere ‘‘O konuda kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek, onlar da ‘Olur’ diyeceklerdir’’ itirazında bulunduklarını biliyorum elbette; ancak hukukçulardan oluşan bir kurulun üyelerinin anayasanın ilgili maddesi hiçbir tevile mahal bırakmayacak kadar açık iken, ‘‘Olur’’ görüşünü rahatça ifade edebileceklerini sanmıyorum.

Reklam

Zorlanacaklardır.

Kuruldan aksine bir karar çıksa bile patlak verecek anayasal tartışmalar iktidarın aleyhine bir hava oluşturmaktan başka bir işe yaramaz.

Ali İhsan Yavuz’un takviyeli ‘vecizesi’ ile ifadesini bulan‘‘Hiçbir şey olmasa bile yine bir şey olacak ve AK Parti yine birinci olacak, CHP yine yerinde sayacak…” beklentisinin yerine gelebilmesinin asgari şartı, Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olabilmesine, onun yerine gelebilmesi de iktidar cephesinin seçim tarihini erkene almasına bağlıdır.

Sözün kısası şu: Anayasa bir kişinin üçüncü kez aday olabilmesini TBMM’den çıkacak erken seçim kararına bağlıyor. Seçim tarihinin erkene alınmasına muhalefet de destek vereceği için, istenirse, Meclis’ten bu yönde bir karar kolayca çıkartılabilir.

O durumda da bir başka sorun yaşanabilir: Anayasa Meclis genel kuruluna önümüzdeki hafta gelecek yasanın hükümlerinin ancak bir yıl sonra yapılabilecek bir seçimde kullanılabileceğini söylüyor.

Bugün süreç başlatılsa ve Meclis’ten erken seçim kararı acil olarak çıkartılsa bile, muhalefetin de desteği gerektiği ve muhalefet partilerinin ‘‘Evet’’ diyecekleri erken seçim tarihi mümkün olduğu kadar erken bir tarih olacağı için, yasayla sıkılaştırılmak istenen şartların ilk seçimde geçerlilik kazanması pek mümkün görünmüyor. 

Peki bu durumda ne olacak?

Galiba AK Parti’nin, zamanında yapılması halinde, ilk seçime genel başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak gösteremeyeceği bir ortamda gitmesi gerekecek.

Konu fark edileceği gibi hayli çetrefil.

AK Parti genel başkan yardımcısı sıfatıyla Ali İhsan Yavuz İstanbul seçiminin tekrarlanmasını sağlamada en belirgin rolü oynamış ve o yüzden ilk seçimde az bir oy farkıyla kaybetmiş AK Parti adayı tekrarlanan seçimde rakibinin 800 bin küsur oyla öne geçtiği gerçeğiyle yüz yüze kalmıştı.

Hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ikinci seçim öncesinde, ‘‘Ona değil bana oy vereceksiniz’’ iddiasıyla oy istediği halde… 

Ali İhsan Yavuz’un aylar sonra yeniden ve seçimle ilgili bir konuda ortada görünmesini AK Parti için iyiye alamet sayabilir miyiz, doğrusu bilemiyorum.

ΩΩΩΩ

Reklam

23 YORUMLAR

  1. Sen ne kadar rahat dursanda kefere rahat dururmu?
    Koca dünya savaşı bir Sırp gencinin elindeki tabancadan çıkan bir kurşunla başlamadımı?
    Seksen ihtilali öncesi yüzlerce genç ölmedimi?
    Binlerce metre karelik Sovyetler çarı maaile ham etti doymadı beyaz ne gördüyse kovmadımı?
    Onca Bulgar Suriye vatandaşı kendi doğup büyüdüğü topraklardan edilmedimi?
    Yavuz midilli midilli yavuz olup denizde seyahate çıkmadımı?
    Yüzlerce mayın Çanakkale’de tonlarca gemileri batırmadımı?
    Bu mayın toprağa doymadı üstüne su içesimi geldide kurumuş boğazını bir rahatlatmak biraz ıslatmak için taa Rusya’dan Ukrayna’dan koşa koşa denizin üstünde yürüyerek (pardon uçarak) boğazın serin sularına geldi acaba?🤔

  2. Seçim tartışmaları Habertürk’te Oylum Talu’nun konuğu Peker Açıkalın’ı izlerkenki hissi yaşatıyor bana:))

    Peker çok zorlu geçen kalp ameliyatı olduğundan bahsediyor. Oylum şimdi nasılsın diye sorunca “gayet iyiyim, içkim yok gece hayatım yok mutlu ve huzurluyum” diyor. Oylum, “peki kalp problemi nerden geliyor genetik mi” deyince Peker, “benim hiç bir sağlık sorunum yoktu, bir film çekimi sırasında zatürre sebebiyle kalp sorunu oluştu 16 saat süren ameliyat oldum 300 dikiş atıldı göğsüme. sonra tekrar nüksetti o zaman da pil takıldı.” Oylum, “iki kez mi kalp sorunu yaşadın” Peker, “hayır üç kez, ben öldüm geri döndüm” deyince Oylum ne dese iyi, “benim en çok merak ettiğim, o ışığı gördün mü” diye soruyor.

    Biz de şimdi toplanıp akpartinin ışığı görüp görmediğini merak ediyormuşuz gibi geliyor bana:)

    Peker o programda esprisini yapıyor, Oylum program bitti demesine rağmen Peker stüdyoyu terketmemekte direniyor ve gitmiyor. Bir sonraki programın konukları gelmiş Peker’in kalkmasını bekliyorlar ama Peker’in gitmeye hiç niyeti yok. “Siz devam edin programınıza ben olduğum yerde hiç konuşmadan otururum sadece izlerim sizi ama hiç bir yere gitmem” diyor. Gidersin gitmezsin tartışması sürerken kamera donuyor.
    *
    Önceki gün Ukrayna’dan tahliye edilen 3600 üniversite öğrencisinin öğrencilik durumlarının akıbetinin konuşulduğu Ukrayna’dan tahliye edilen bir grup öğrencinin savaş mağduru olduklarını bir de üstüne eğitim mağduru olmamak için yetkililere seslerini duyurabilmek için yaptıkları bir YouTube yayını izledim.

    Durumlarıyla ilgili YÖK’e müracaat eden öğrencilere YÖK şu cevabı vermiş;

    “Sizleri iki dönem ‘özel öğrenci’statüsünde okullarımızda misafir edeceğiz, bu sürede savaş bitmiş olacağı için tekrar Ukrayna’daki okullarınıza dönüp eğitiminizi orada tamamlayacaksınız”

    YÖK galiba bir sene içinde savaşın biteceği bilgisini ya da öngörüsünü herhalde ilgili bakanlığa sorup öğrenmiştir.

    Bu durumda akpartinin seçim planlarını yaparken savaşın seyrini de hesaba katacağını varsayarsak sanırım şu hükme rahatlıkla varabiliriz;

    Seçimden kaçış yok mutlaka olacak ama seçimlerin şeklini ve sanırım savaşın seyri belirleyecek.

    Siz ne dersiniz?

  3. Rusya ve Ukrayna arasında yüz yüze müzakereler 28-30 Mart’ta Türkiye’de yapılacak

    Türkiye ne yaptığını biliyor mu diyen kara propagandacılara duyurulur

  4. O koltuklarda oturanlar kanunların nasıl ne zaman çıkacağına akıl edip kafa yoruyor larsa, kimin aday olup nasıl olursa ne şekil oluşur, ne karar verirlerse ne sonuç çıkar onuda hesap ediyorlardır.
    Ben hiç merak etmiyorum, sandık gelirse önüme o zaman vereceğim kararımı🤗.

  5. Ekşi Sözlük ve CHP’nin skandal işbirliği: CHP’nin trol ağı ifşa edildi
    CHP’nin Ekşi Sözlük’teki trol ağı eski bir Ekşi Sözlük yazarı tarafından ifşa edildi. Ortaya çıkan bilgilere göre; 200 kişilik ekip sözlükteki başlıkları düzenleyerek kanal ataması yapabiliyor ve istedikleri başlıkları gündeme taşıyabildikleri gibi görünmesini istemedikleri başlıkları ise ortadan kaldırıyor.

  6. Yine 367 sabih ler iş başında
    Bunlar Türkiye de değil Biden tarafından pişirilip fonlanan medya tarafından köpürtülür
    Işıkkarı sabaha kadar taban kriptolar tarafından nakavt planları
    Ana bunlar RTE yi daha tanımdı
    Veya Einstein in meşhur “ Aynı yöntemleri deneyip farklı sonuç alma beklentisi “ teorisini bilmiyor

    • Haklısınız. Ayrıca

      Referandum öncesi Cumhurbaşkanı = parlementer sistem cumhurbaşkanı ( E)

      Referandum sonrası CumhurBAŞKANI =
      Başkanlık sistem cumhurbaşkanı (A)

      E= Elma
      A=Armut

      Elma ile armutu toplarsak Sayın Koru haklı olur.
      Hal böyleyken aday olamaz demek son kararı verecek hakimin matematik bilmemesi demektir.

      • Karar verecek Hakim de ,Bunu köpürten fondaş da matematiği de ,kanunu da senden benden iyi bilir.Bilir de işte Kış kışlığına yapacak.Boşuna Biden in dostları değiller.O yüzden bunlara haçlılar dokunmuyor

  7. “Bazılarının ‘‘Tayyip Erdoğan aday olamaz’’ yolundaki görüşlere ‘‘O konuda kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek, onlar da ‘Olur’ diyeceklerdir’’ itirazında bulunduklarını biliyorum elbette; ancak hukukçulardan oluşan bir kurulun üyelerinin anayasanın ilgili maddesi hiçbir tevile mahal bırakmayacak kadar açık iken, ‘‘Olur’’ görüşünü rahatça ifade edebileceklerini sanmıyorum.”
    Olmaz diyebileceklerini de ben sanmıyorum…

  8. Baran bu günün esprisi de şu olsun:

    “hasan tahsin
    26 Mart 2022 At 23:14

    Gelen Rus egitimlilerinden 100 kat fazla Türk egitimli kaçıyor.”

  9. medet ya tansu dendikten sonra,
    hiç bir şey olmasa da, bir şeyler oluverir denmez mi?

    son yerel seçimde sudan sebeplerle tekrar edildi, milletin parasını yine kendi çıkarları için çar-çur edildi, hem seçimi tekrarlamak için, hem de kendi lehlerine çevirmek için milletin parası su gibi harcandı tabii hazinenin başında sonrasında para kalmayan kasayı bırakıp, Allah sonumuzu hayreylesin diyerek affını isteyen ülkenin başkanının damadı vardı,
    peki ne oldu?
    sayın erdoğan ona değil bana oy vereceksiniz dedi, de ne oldu?
    sisiye mi oy vereceksiniz, binaliye mi dedi, de ne oldu?
    bugün şarlatan olanları saymazsanız saygın hiç bir ankette erdoğan CB seçimini kazanamıyor. sayın mansur yavaştan, sayın imamoğlundan hayli geride kalıyor üstelik.
    sayın yavaş neyse de bakın hizmet alması engellenme pahasına bunca uğraşılan, parası kısılan, gelirleri elinden alınan, karalamaya çalışılan, çalıştırmamak için ellerinden geleni yaptıkları imamoğlu bile ciddi fark açıyor.
    demek ki kara propaganda işe yaramıyor.
    efendim imamoğlu tatil yapıyormuş, duyan da milletin parasıyla marmarisin en güzel koylarından birini kapatıp, oraya ihtişamlı yazlık bir saray yaptırıp, önüne özel plaj yaptırdığını sanır. ailesine sevdiklerine vakit ayırmak herkesin hakkı değil mi?
    efendim, büyük proje yapmıyormuş, duyan da millet parasını ödedikten sonra üç beş müteahhide kapalı davet yapıp, finanslarına kefil olup, millete onyıllarca dövizle ödetip, 5-10 proje yapmak sonra da hizmet diye satmak zor bir şey sanır. ama gücün olmayan projeyi yapmamak, yapmaktan daha büyük bir vatanseverliktir, halkın omuzlarına taşımakta hayli zorluk çekeceği yada şimdi olduğu gibi taşıyamayacağı yükleri yüklememek te daha büyük bir milliyetçiliktir bence. bazen olanı korumak zamanıdır, almayı, satmayı, harcamayı herkes bilir. nitekim para vermeden hediye dağıtmadan gösterilen ilgi de kendisinin sisi olmadığını çok güzel ifade ettiğini ve milletinde bunu anladığını gösteriyor.
    gözlerini kapatmayı tercih etmeyen herkes, her şeyi görüyor.

    yeni seçim yasasına muhalefet minnak itirazlarla yetindi, sadece kem küm etti, pek mutsuz görünmüyorlar hatta tam tersi bile denebilir. hatta bir avantaj gördükleri açık. özellikle tek liste blok seçime gidecek olurlarsa bu, bugünkü anket sonuçlarıyla mecliste rahat rahat çoğunluğu alacakları anlamına geliyor. inşeAllah.

    ben naçizane erdoğanın CB adaylığına da kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum,
    yasal sıkıntılar zaten erdoğanistan nasss cumhuriyetinde fazla kafaya takılacak engeller değil biliyorsunuz, “bürokrasiyi alaşağı ederiz” denen bir ülkede yaşıyoruz.
    muhalefette sesini fazla çıkarmaz diye düşünüyorum, kaybedeceği muhtemel bir adaya neden itiraz etsinler, seçim süresinin uzaması onların lehine gelişen bir durum, bugün seçim olsa kazanırlar, yarın olsa daha farkla kazanırlar.

    ülke yangın yeri.
    yüksek enflasyon hiper enflasyona evriliyor. paramız zaten pul.
    asgari ücrete ek zam yapılacağı konuşuluyor, bu asgari ücretlileri sevindirebilir, onlar adına bende sevinebilirim ama bir de dinamikler var. halkın büyük kesimi temel ihtiyaç ürünleri dışındaki alışverişlerini minimize etti, bu piyasadaki arz-talep dengesini zaten sarstı, şimdi malını satamayan ve ya satmakta zorlanan üreticiden satıcıya herkes için sıkıntı büyüyor demektir, bu onlarda ilk iş tasarrufa gidecekler ve işçi çıkaracaklar anlamına geliyor. hatta kepenk kapatacaklar. almanyada çalışan kesimin sadece % 14 ünü oluşturan asgari ücretliler bizim ülkemizde yarısından fazlasını oluşturuyor, yani askeri ücret çok ama çok önemli bir denge mekanizması. böyle zamanlarda devlet bazı sorumluluklar üstlenmeliydi ama ne yazık ki şu anda devletin kasasında sorumluk üstlenecek oara yok, dahası 5 cent yok, gelir parasını da dev projelere harcadı ve bu projeleri yapan şirketlere karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorunda, öncelikler var ve halk bu önceliklerden değil.
    olan zeka oy hesaplarına, tilkilik peşinde koşmaya harcanıyor, ballı börekli ihalelerden arta kalan zamanda. oysa geçtiğimiz 20 yılda neler yapılabilirdi, verilen fırsatın, gösterilen ilgi ve sevginin karşılığı biraz bile geri dönsün istenseydi neler olabilirdi…
    geldiğimiz noktaya bakılırsa yakınlara dönenin binde biri halka dönmedi,
    birileri zenginleşti- bu bir terazi meselesi sonuçta-
    doğal olarak halkın payına da sefalet düştü.

    yapılan seçim değişikliğinin muhalefete yaradığı anlaşılırsa
    bakarsınız seçim hesapları yeniden yapılır,
    bakarsınız bambaşka bir zaman ve bambaşka bir tabloyla karşılaşırız.
    bizim gibi ülkelerde 24 saat çoook uzun bir zaman.

  10. Fehmi bey in yine ısıtıp ısıtıp gündeme sokmaya çalıştığını Erdoğanın adaylığı konusu. Erdoğan için avantaj. Fehmi bey bol bol gündeme getirebilir.
    Yeni yeni Sabihçiler ortaya çıktı. 367 rezaletine rağmen Sabih Kanadoğlu hâlâ birileri için yol gösterici.
    Anayasa değişti, sistem değişti ama Sabih Kanadoğlu’nun fikirlerinde de milim değişiklik yok.
    ”İnsan hayret ediyor! Hâlâ neyi tartışıyorlar!” diyor. Ama hayret edilecek bir şey yok. Devir değişse de zihniyet değişmiyor.

    Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği 2014 tarihinde Parlamenter Sistem vardı. Cumhurbaşkanını halk seçmişti. O sisteme de Sabih Kanadoğlu, CHP, muhtıra veren asker ve Anayasa Mahkemesi’nin 367 dayatması üzerine gidilmişti.
    Erdoğan 10 Ağustos 2014’te ilk kez halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı oldu. O zaman Parlamenter Sistem vardı. 5678 sayılı kanuna göre yapılan seçimde “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer” deniliyor.
    17 Nisan 2017 referandumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. 5678 sayılı kanun yürürlükten kaldırıldı. Mülga olmuş kanun geriye doğru işlemez.
    Erdoğan’ın erken seçim olmazsa yeniden cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini savunanlar; Anayasa’nın 116. maddesinde, ”Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir”deniliyor. Erdoğan 2023 seçimlerinden sonra cumhurbaşkanı adayı olmak isterse o zaman erken seçim şartı gerekiyor.

  11. Ankara sokakları ”metaworst forum” adı altında akape sponsorluğunda billboard afişleri ile dolup taşıyor. Sanırsam bir şey yapamıyorsak bile yapıyormuş gibi yapalım diyen akape bilişimden sorumlu genel başkan yardımcısı marifeti ile bunlara oy vermem de vermem diye ayak direyen ”generation zet ” için yeni bir marifet peydahlayıp, onlar konuşur, akape yapar diyerek yaptıkları hizmetleri anlatma çabası içinde olabilirler. Beyhude uğraş, bu modellerin kafası dava, hizmet gibi 30-40 yıl öncenin safdilleri tarafından kapış kapış alınıp, hırzı can edilen metalar ile hiç alakalı değil. Hele hele istatistik veri ve grafikler ile araları hiç yok ancak dört işlem gerektiren ceplerinde ki para, otibis ücreti ve gelecek hayalleri, beklentileri açısından sizlerin hizmet diye adlandırdığınız, sılayı rahim havaalanları, işlemeyen müflis zafer ve tokat meydanları ile geçiş garantili, dolar ödemeli deli dumrul köprülerini bizzat yerinde görseler etkilenmezler. Siz metaworst ile beni etkilemeye kalkıyorsanız benim de yaşım müsait değil bakalım o forum ile kimleri kandıracaksınız sanal seçim yada sanal miting için kullansanız size yakışır. Çünkü son 5 senedir sanal algı dışında yaptığınız ne var? Allah için merak ediyorum.

  12. Ali Ihsan Yavuz , sapkadan tavşan çıkarmasını çok iyi bilir !
    Evvel Allah bu sefer de bir mucize neden olmasın!
    Adama galiba Allah söyletiyor; hadi hayırlısı bakalım!

  13. Fehmi Bey, Ergun Özbudun “Önerilen değişiklikte Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilgilendiren bir husus yoktur.” demiş. Yani kanun meclisten geçse bile, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 1 yıl beklenilmesi gerekmiyor. Milletvekilliği seçimi zamanında yapılabilir, Cumhurbaşkanlığı seçimi erkene alınabilir. Saygılar.

    • Yukarda fatih bey konuyu net olarak izah etmiş görünüyor:

      “17 Nisan 2017 referandumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. 5678 sayılı kanun yürürlükten kaldırıldı. Mülga olmuş kanun geriye doğru işlemez.
      Erdoğan’ın erken seçim olmazsa yeniden cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini savunanlar; Anayasa’nın 116. maddesinde, ”Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir”deniliyor. Erdoğan 2023 seçimlerinden sonra cumhurbaşkanı adayı olmak isterse o zaman erken seçim şartı gerekiyor.”

  14. MUHALEFET VE ERKEN SEÇİME ZORLAMA
    Erdoğan sadece TBMM’nin erken seçim kararı alması halinde 3. kez aday olabiliyor.
    Şu anki anketlerde, muhalefet Ekrem İmamoğlu yada Mansur Yavaş’ı ortak aday gösterdiği taktirde aday olabilse bile Erdoğan açık farkla kaybediyor.
    Seçimin normal zamanı Haziran 2023.
    Yani TBMM kararıyla seçimler bir(1) hafta bile öne alınsa bu durumda Erdoğan aday olabiliyor.
    Erken seçim kararı da 400 milletvekilinin oyu ile mümkün. Yani muhalefetin desteği olmadan iktidar bu kararı TBMM’den çıkartamıyor.
    Seçimin normal tarihine çok yakın bir tarihte seçim için muhalefet neden evet desin?
    Örneğin 2023 Nisan yada Mayıs ayındaki bir erken seçime neden onay verip Erdoğan’ın adaylığına imkan versin?
    Zaten seçim zamanı gelmiş olacak.
    Demek istediğim şu:
    Muhalefet şu tarihe kadar, örneğin “2022 yılında bir tarih için erken seçime onay veririz.Daha sonraki tarihe onay vermeyiz” diyerek iktidarı “erken seçime zorlayacak ” bir tarihi neden belirleyip deklare etmiyor?

    • erken seçim halinde yeni yasa uygulanamaz, eski kurallarla seçim yapılır. muhalefet buna neden evet demesin.

  15. “Ona değil bana oy vereceksiniz” dediği kimdi diye düşündüm bir an. Evet Binali’ydi. 15 Temmuz’un isimsiz kahramanı. Tünelde mahsur kalmıştı. Kendi istihbarat şefine ulaşmaya çalışıyordu ama telefonlarına çıkmıyordu, hala da o koltukta oturuyor ilgili zat. Binali bu projeyi hiç sevmemişti, kurban gidiyordu az daha. Arkasından Meclis başkanlığından da istifa ettirilip İstanbul’a aday yapılmıştı. O da batık bir proje çıktı. Yani kabak hep onun başına patladı. Ama sesini de çıkarmadı pek. Garip geldi bana bu işler. Hep garip.

  16. Sadece Ali İhsan Yavuz değil, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali ve daha şimdiden binlerce insanın ölümü ve milyonların evinden ve yurdundan soğuk kış günlerinde ayrılmak durumunda bırakılması karşısında aşağıdaki sözleri izah sadedinde söyleyebilen bir İçişleri Bakanı başkanlığında seçime gireceğimizi de unutmayalım.

    “Birleşmiş Milletler ve NATO’nun ve dünyadaki küresel örgütlerin iflasını hep beraber görüyoruz. Hiçbir değerleri söz konusu değil. Ben bunu yıllardan beridir söylüyorum. Ben Avrupa’nın bir topluluk olarak bir anlam taşımadığını da düşünüyorum. Avrupa Soros kurallarıyla idare ediliyor. Onlar Soros kurallarına teslimler. Şunu çok açık söylüyorum, Soros’u artık dünyada hiçbir ülke kabul etmeyecek. Savaşta ölen bütün çocukların sorumlusu Soros’tur. Bizdeki Sorosçular, Kavala’nın peşine takılanlar. Kim Kavala’nın hukuk iğfal edilerek serbest bırakılmasını istiyorsa, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların katili de odur. Kimse başka yerde suçlu aramasın. Ukrayna meselesine bakın başından itibaren Soros var. Katiller onlardır.”

    Bu sözleri okuyanlar herhangi bir şekilde Rusya yani Putin Yönetimi tarafından Ukrayna’nın işgal edildiğini anlayamaz. Ayrıca Rusya’nın yaptığı hukuk dışılığa da bir kılıf hazırlanmış. Bizim gariban Osman Kavala bile Ukrayna’nın işgaline neden olmuş ve suçlu imiş ama Rusya değil.

    Bu sözler “Hiçbir şey olmasa da bir şeyler olmuştur” sözlerine tüy dikmiyor mu?

    Bu mantığın seçim sırasında da işleyeceğini düşünün. Neler olmaz?

      • Neden olacak. Siyadeten birazcık musluğun vanası açılmıştır, sonra kapanmıştır. Bileşik kaplar misali dengelenmiştir. Çok şey istiyor olabilir kendileri.
        Mesala 6 lı görüşmelerde Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Dp Millet ittifakından çok şey istiyordu. Yeni seçim yasasıyla orayı da dengeledik. Kılıçtaroğlu ve Akşenerin eli rahat artık. Değerini bilin.

Yoruma kapalı.