Dışarıdan bakıldığında, CHP’de ‘değişim’ zamanı.
Son seçim üzerinden henüz bir ay bile geçmeden, sandıkta beklenen oyu alamayan, adayını cumhurbaşkanı seçtiremeyen CHP’de genel başkanı değiştirme niyeti dışa vurmaya başladı. Kendisini o konuma layık gören, lider olursa CHP’iyi sonraki seçimlerde daha başarılı kılacağına inanan birkaç isim var.
‘Değişim’ ile kast edilen liderin değişmesi…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifası isteniyor.
İstifa etmek yerine, yapılmasına karar verilen seçimli kurultayda her isteyenin karşısına aday olarak çıkmasını tavsiye ediyor Kılıçdaroğlu.
Delegelerin karşısına çıkacakların heveslerini kursaklarında bırakacaklarına güvenerek…
Sadece CHP’de değil hemen her partide liderleri kurultayda yenmek imkansız denilecek kadar zor.
Bir kere seçildi mi, lider, istediği sürece başta kalabileceği tedbirleri alıyor ve rakiplerine geçit vermiyor.
[Nadir istisnalardan biri, uzun yıllar önce, ülkenin ikinci cumhurbaşkanı da olan İsmet İnönü’ye karşı CHP genel başkanlığına adaylığını koyan ve kurultayda onu yenmeyi başaran Bülent Ecevit’tir (1972).]
İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu niyetli görünüyor. Kılıçdaroğlu tarafından TBMM’deki CHP grubuna başkan olması sağlanan Özgür Özel’in son açıklamalarından onun da zihninden böyle bir düşüncenin geçtiği anlaşılıyor.
Eminim, kurultay vakti yaklaştıkça başka adaylar da çıkacaktır.
Her muhtemel adayın ağzında aynı sihirli sözcük var: ‘Değişim’…
“Kılıçdaroğlu gitsin ben geleyim” diye düşündükleri çok açık.
Aslında değişmesi gereken CHP’nin kendisi…
Son seçimde de gördük, CHP sandıkta makus talihini aşmakta zorlanıyor. Oyları %20 ile %25 arasında kemikleşmiş durumda. İktidar 20 yıl içerisinde gidilen her seçimde diğer rakipleriyle birlikte CHP’yi de geride bırakabildi. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu 2010 yılı sonrasında 11 kez sandıktan yenik çıktı CHP.
Kılıçdaroğlu oy kısır döngüsünü aşmanın bir yolu olarak ittifak arayışına gittti ve önceki iki seçimde bunu İYİ Parti ile gerçekleştirdi. Son seçimde ise, muhafazakar kimlikli partilerle ittifakı genişletti.
CHP o arayışla önemli bir ‘değişimi’ gerçekleştirdi.
Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandıktan ilk turda çıkabilen AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, son seçimde bunu başaramadı. İkinci tura kalan seçimde, CHP lideri de olan aday Kılıçdaroğlu %48’e yakın oy (%47.82) alabilme başarısını gösterdi.
Seçilemedi ama oyu tahminlerin üzerine çıktı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Kılıçdaroğlu’nun az oy farkıyla seçimi kaybetmesi, belli etmek istemese de, AK Parti’yi şaşırtmışa benziyor.
Aksi halde, seçim sonrasında oluşturulan yeni kabine herhalde şimdiki gibi olmazdı.
Kimden oy aldı Kılıçdaroğlu?
Partisinin oyu %25.35’te kaldı. İYİ Parti’nin oyu da %10’un altında (%9.69). İkisinin toplamı eder %35. İkinci turda Kılıçdaroğlu’nun aldığı %48’e ulaşan oydaki %13 nereden geldi?
HDP’den?
İyi de, Yeşil Sol Parti olarak seçime katılan HDP’nin oyu %10’un altında kaldı (%8.82). Kaldı ki, Kılıçdaroğlu’nun iki tur arasında Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’la yakınlaşması, o kesimden bazılarının sandığa gitmemesi sonucunu getirdi.
Bu hesaba göre, bazı CHP’lilerin hiç katkısı olmadığını iddia ettiği muhafazakar partilerden ciddi bir oy Kılıçdaroğlu’na gitmiş olmalı.
Muhtemelen genel seçimde %25.35 oy alan CHP’ye de gitti bir o kadar muhafazakar oy.
Yine muhtemelen, İyi Parti’den ona oy vermeye eli gitmeyenler olduğu gibi, Kılıçdaroğlu’nun ittifak yaklaşımını hoş görmeyen CHP tabanından azımsanmayacak bir grup da, genel seçimde kendi partilerine oy vermedi.
Eski CHP’yi isteyenler bunu ‘değişim’ sözcüğüyle ifade ediyorlar.
Başarılı olabilirler mi?
Elbette olabilirler.
Gerekli desteği de göreceklerdir.
Şunu bilmekte yarar var: ’Değişim’ sözcüğüyle anlatılmak istenen eski CHP’ye dönüştür.
Yani %20’lik CHP’ye.
ΩΩΩΩ
“Ender
13 Haziran 2023 De 07:00
Başkanlık sisteminin en başarılı olduğu Amerika’da iki parti var.”
neyim diyorsun da,
orada en çok oy alan değil en az oy alan aday kazanıyor, kaybeden aday ise darbeye kalkışıyor!
Başkanlık sisteminin en başarılı olduğu Türkiye’de birçok parti var.
vatandaş Yenilgiye odaklanmış Gerçekleri göremiyor. Yenilgi beyin devrelerini dumura uğratmış. Bütün medya Kılıçdaroğlunun elinde olsaydı %10 fark atardı. Bu seçimde Erdoğan ne yaptığını şaşırdı gördük korku her şeyi yaptırıyor Ortaklık yapmayacağı Partilerle ortaklık kurdu.
Su isteme olayı vardı Erdoğan stresten bayağı çökmüş gördük. Kılıçdaroğlunu partinin başında Görürse Stresi Çıkacağını Görüyorum.
degisim genc lider demektir. bu genclik degisimi chp ile basladi. ak parti ile devam.edecek etmek zorunda degisime karsi cikanlar mutlaka degistirilir. birakin gencler yol alsin. siyaset tede emekli var lutfen emekli olunuz. sinan ogan genclik atesiyle oy aldi. toplum genc lider istiyor. o kadar…
şehirlerde Erdoğana %51 ile %2 fark atmıştır Gelmekte olan Geliyor
Sayın yazar, CHP bu ülkede kötü bir mirasa sahiptir. Bu nedenle ülkenin sağduyulu insanları ne yapılırsa yapılsın altı oka oy vermeye ikna edemezsiniz. CHP li politikacılar gerçekten iktidara gelmek istiyorlarsa yapacakları tek yol var. Önce CHP sini kapatacaklar veya Atatürkçü Düşünce Derneği gibi bir derneğe dönüştüreceklerdir. CHP adı ve altı oku anımsatan hiçbir olguya sahip çıkmayacaklar ve yeniden halka dokunan, halkın örf ve adetine, geleneklerine, inancına ve özgürlüğüne saygı duyan ve içselleştirmiş yeni bir kadro ile yeni bir parti kurmalıdırlar. Son seçimde Sayın Kılıçdaroğlu nun almış olduğu % 48 oyun başarı gibi gösterilmesi ise tamamen yanılgıdır. Çünkü;
1-Kemal Kılıçdaroğlu 21 yıllık yıpranmış Akparti ile yarışmıştır.
2-Ülkede büyük bir enflasyon ve ekonomik sorunlar içerisinde seçim yapılmıştır.
3-Ülkede tarihi byunca yaşanmamış büyük iki deprem meydana gelmiştir.
4-Tayyip Erdoğan geçmiş seçimlerde yanında bulduğu ve kendisini destekleyen cemaat ve Kürtleri karşısına almıştır.
5-Tayyip Erdoğan nefreti ile yıllardır sosyolojileri zehirlenmş bir kitle var ve bu kitle aday kim olursa olsun Tayyip Erdoğan karşıtlığına oy verecek seçmenler oluşturulmuştur.
6-Tayyip Erdoğan yıllardır birlikte yol aldığı Deve Ve Gelecek Partilerinin kurucuları ile yollarını ayırmış ve bunlar Kılıçdaroğlu safında yer almışlardır.
Daha birçok neden sayılabilir. Bütün bu şartlara rağmen Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanamamış ise bundan sonrada seçim kazanma imkanlar yok demektir.
Kılıçtaroğlu’na bindirenlerin seçimde Bay Kemal’e oy da vermediklerini sanıyorum; bunların büyük bülümünün chp’li olup olmadıkları da şüphelidir!..
Proğramında Kılıçdaroğlunun çalışmalarını desteklediğini ayrıntılı şekilde anlatıyor. Eleştirenleri yanlış buluyor.
Diyelim ki Ekrem Başkanı CHP başına getirdiler. Ekrem Başkan az farkla kazandı. Ekrem yerine getireceğin bakalım AKP’yi geçecek mi İstanbul Elden Çıkabilir.
AKP son genel seçime göre ciddi sayılabilecek, 2004 yerel seçimlerine göre biraz “oy oranı” kaybetmesine rağmen… Artık kırkın altına yönelmiş, “hızlı treni fren yapmış parti”.
Bu durum Erdoğana kaygı veriyor ve Düşünüyor Erdoğan her zaman kaçak güreşti karşısına rakip çıkınca bir şekilde temizliyor yada dönüştürüyor.
Dönüştürülenler(Soylu ve Numan kurtulmuş) Hala youtube videoları var Erdoğana En çok saldıranlar.
“Irmak Geçerken At değiştirilmez.”
Irmaktan Geçerken At Değiştirilmez Atasözünün Anlamı (TDK) Nedir? Bir işe başladıktan sonra işin tam ortasında, bunu tehlikeye atacak bazı durumlara girmemek. Özellikle bazı araç gereç değişikliği yapılacaksa, bunun mutlaka doğru zamanı beklenmelidir.
Demokrasiyi öğrenemedik ve bir türlü benimseyemedik. Demokrasiyi hala sandık seçimi zannediyoruz. Halbuki demokrasi farklı görüşlerin birlikte çalışmasını sağlıyor. İş bölümünü ve görev değişimini getiriyor. Bunlara çok uzağız. Başta parti içi demokrasi asla hiç olmuyor bizde. Eğer aykırı sesler çıkarsa bunlar boğuluyor, en sonunda partiden atılıyor. Onlar da gidip yeni partiler kuruyorlar. İşte İyi Parti, Deva, Gelecek, Yeni Baştan Refah, Zafer, şu bu hep bu sistemin defolu ürünleri. Yok birbirlerinden farkları ama çok farklı olduklarını zannediyorlar. Çünkü birlikte çalışmaya, farklı görüşlerin aynı parti altında olmasına, parti içi görev değişimine ve nihayetinde iktidar değişimine inanmayan bir sürü siyasetçi. Bunları aşamadığımız için de bir türlü asıl konuya, yönetimi nasıl daha etkin yaparıza gelemiyoruz. Hep bir siyasi kavga var ama mesele hep koltuk kavgası. O yüzden elalem Mars’a gidiyor, biz burada hep yaya ve hep geriyiz.
Ender bey memleket partisini yazmayı unutmuşsunuz!
Arkadaş ,bu CeHaPe’den ne köy olur ne kasaba !
Hatta cacık da olmaz !
O nedenle aman iyi saatte olsunlar !
Chp bir parti degil bir tarikat bunu daha önce de aklı evveller dillendirmesine rağmen artık emin olduk.
KK nın da en olumlu imajlara sahip muhafazakar liderlerin d ebu yaraya dermanı yokmuş anladık.
Chp ile ayni fikir de olduğum nokta KK nın istifa etmesidir.
Seavan nişanyan da Chp nin yok edilip yeninden baska kimlik ike siyaset sahnesine cikmadan Turkiye ve ulkemizdeki demokrasi mucadelesinin basina bela olacagi dusuncesinde.
Canan kaftancioglu, KK daha demokrat sol nitelikte siyasi kimliklere benziyorlar. Deva ve Geleck parti akibeti yasarlar mi bilmiyorum ama yeni bir DSP nin onculeri olabilirler.
Ne yazik ki Erdogan bu secimle siyasl ve toplumsal muhalefete sonunda kibrit suyu doktugunu tescilledi
Gezi,Cemaat, Ak parti ici muhafazakar muhalefet ve sonunda chp ile kurt muhalefetini de paket halinde nakavt etti.
Turkiye artik karadelik gibi merkezilesmis cok kuvvetli bir cekim alanina girdi bakalim artik hayirlisi.
-Ö.Özel gibi biri bana meclis başganı gibi biri!.. hissi veriyor. (İyimi kötümü bilmem) meclisten herkes tanıyor..
-İmamoğlu bizzat mütahit kafalı değil! mütahitin ta kendisi🤗. B.düzün de tanınıyor..
-bir ihtimal daha var oda Sarıgül!.. (şimdilik sesi görüntüsü yok ama fakat, girinceye kadar CeHaPe ye😂..). Şişliden herkes biliyor..
İŞTE SORU:
SEÇMEN (sadece Chp li değil) hangisine oy verir? Hangisi partiyi büyütüp iktidar yapar?
~birisi partiyi ortada libero gibi idare eder
~öbürü godumu yumruğu..
~İmamoğlu da camiye götürür ..😂
Tabikibunlar şaka şaka😂😂😂😂
SON TAHLİLDE SON SÖZ:
Elleşmeyin uleynn…
İspat etsinler kendilerini rahat bırakın insanları!😡 davullar çalsın zurnalar ötsün horon mu teper kendini rezil mi ederler bırakın etsinler!
1.şık:bırakın yerel seçimlere kadar aynen öyle devam☹️
2.şık:yerel seçimde
“yeni seçilecek BAŞGAN” bir ışık göstersin kapı aralığından🤔
Not:yerel seçimde silme iktidar götürür ona göre (bilmezden gelmeyin bahanede üretmeyin seçmenim ben😡😡😡😡).
Yerel seçimin faturasını yesinde tümden kurtulalım şundan kafası kime ne kazandırır? (Partiye çok çok zarar verir!)
Dikkat, filan seçilsin demiyorum bak; TAM DEMOKRASİ İŞLESİN SEÇMEN İKNA OLSUN İSTERSE ODUN SEÇİLSİN!
Yazarın eskiye dönüş! Tespiti yanlış değilse “küllerinden yeniden doğacak” CeHaPe belkide🤗.
Ne ben bunu bilebilirim, nede..
Yankı odalarına hapsolmamak için uzunca süredir kendilerinin ‘süper bağımsız’ (!) olduğunu iddia eden TV kanallarını da izliyorum.
TELE1, Halk TV, Sözcü TV’nin, hepsi neredeyse aynı görüşte buluşan konukları, seçimlerden önce destek verme konusunda birbirleriyle yarıştıkları Kılıçdaroğlu’nu, şimdi de yerden yere çalma konusunda rekabet ediyorlar…
O günlerde Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda mutabıktılar… Şu anda da Bay Kemal’in adaylığının ne kadar yanlış olduğunu anlatıyorlar.
Millet İttifakı’nın ve 8’li Masa’nın (6’lı Masa, HDP ile anlaşılarak 7’liye; Özdağ’a İçişleri Bakanlığı’nı vererek yapılan pazarlıkla 8’li Masa’ya terfi etmişti) kazanmasının neden gerekli olduğunu upuzun tahlillerle anlatanlar, bugünlerde o ittifakın neden başarısızlığa mahkûm olduğunu izah etmeye çalışıyorlar.
Kılıçdaroğlu’nu destekleyen ‘iliştirilmiş’ (embedded) TV kanallarındaki heyecan ve hırs küpü kadrolu yorumcular, şimdi CHP Genel Başkanı’nı istifaya çağırmak için birbirleriyle yarışıyorlar.
CHP’liler değişime, seçimlerde görevli atayamadıkları 22.000 civarında sandığa görevli atayabilecek şekilde bir teşkilatlanma yapısı kurmakla başlamalılar bence. Sonra seçim sonuçları almasını ve takibini ANKA gibi ajanslar üzerinden yapma gafletinden uyanmakla…yani doğru düzgün bir seçim veri takip sistemi kurmakla da ikinci bir değişim yapabilirler. Ama soracak olsan -hatta sormaya da gerek yok kendileri söylüyorlar-: Seçimlerde her türlü organizasyonu mükemmel yapmışlar ama buna rağmen kaybetmişler. Bana kalırsa bu değişimcilerin bir çoğu CHP’de değişim yapabilmek için KIlıçdaroğlu’ na oy bile vermemişlerdir; çünkü onlara göre önemli olan seçim kazanmak değil, CHP’yi değiştirmektir.
Kafalardaki değişim daha da önemli oluyor yani aslında.
Özgür Özel bence CHP’yi barajın altına sokmayı başarabilecek yeteneklere haiz bir adamdır. İmamoğlu ise yakın zamanda aldığı hapis cezasını ne yapacak acaba? Ben İmamoğlu’nun C. başkanlığı seçimine girseydi şu anki şartlarla kazanabileceğini de düşünmüyorum. Belki Kılıçdaroğlundan 1-2 puan daha fazla alırdı ama o da sadre şifa olmazdı. 22.000 sandıkta adamın yok hangi seçimi kazanmaktan bahsediyorsun. Geç bunları. Hepsi hikaye. Kılıçdaroğlu bence hepsinden daha iyi. İkinci turda değişimcilerin yani şimdi kendisini değiştirmek isteyenlerin “ulusalcı söylem değişikliği” iğfaline gelmeseydi daha da başarılı olurdu; her şeye rağmen.
Asla değişmez…
Bay Kemal TRT seyreden köylülerin kendisine oy vermediklerini tespit etmiş. Yani hem TRT’yi hem de köylüleri kendisine oy vermedikleri için mesul tutuyor…! Zaten CHP idare heyetinin hepsi istifa etti ama kendisi istifa etmedi, demek ki kendisinden başka herkes yenilgiden sorumlu…! CHP belli bir insan tipinin, belli bir zihniyetin partisidir.
Herkesçe bilinen malum zihniyetin ülkemizdeki adıdır. Kendisi gibi düşünmeyenlere eğitimsiz, cahil diyenlerin ve öyle muamele edenlerin partisidir. CHP’ye oy vermeyenlere makarnacı, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam diye hitap eden ve kendilerini de bu aziz ve asil Türk milletin efendisi, sahibi zanneden insanların partisidir.
Genel Başkanları kim olursa olsun mensupları işte bu insanlardır. Zaten Genel Başkanlarını da doğal olarak aynen kendileri gibi istemektedirler. Kendileri gibi düşünmeyenleri ve CHP’ye oy vermeyenleri düşman gibi denize dökmek isteyenlerin partisidir. Genlerinde ve kurulurken atılan temellerinde bütün bu yazdıklarım olduğundan, gelen de gitmesi istenen gibi olacaktır.
Rakamları da, tarihleri de tezinizi haklı çıkarmak için saptırıyorsunuz. Akparti+MHP+YRP+BBP=49.5 yapıyor. Tayyip bey ilk turda bu oyu aldı. CHP+ İyiparti+HDP+TİP= 45 yapıyor. KK ilk turda bu oyu aldı. İkinci turda Oğan’ın oyunun % 3’ü KK’ya gerisi Tayyip beye gitti.Dediğiniz gibi bir durum yok yani.Zaten cücük partlerin vehmettiğiniz gibi. bir oyu yok. Gül, Babacan ve Davutoğlu siyasi mevtadır. Ecevit 1972 yılında delegeye ve teşkilatlara hâkimdi. 1965-1971 arasında genel sekreterdi. Bu süreçte Gülek, Feyzoğlu, Satır ve Kırıkoğlu kliklerini tasfiye etmişti.İnönü sembolik bir kuklaydı. İfade ettiğim tasfyeyi küçümsemeyin.Güven Partisi 1969 seçimlerinde 3. oldu.
Başkanlık sisteminin en başarılı olduğu Amerika’da iki parti var. Orada iki parti yetersiz görülüyor ve başka partiler çıkarmaya çalışıyorlar. Ama hiç bir zaman başarılı olmuyor. İki partiyle devam ediyorlar. Bizde ise parti enflasyonu oldu. Başkanlık sistemi partileri azaltmak yerine artırdı. Hüdapar gibi artık marjinal ötesi marjinal partiler meclise girdi. Tam bir tezat. Yüzde elli + 1 oy alma zorunluluğu koalisyonları zorluyor ama partileri birleşmeye zorlamıyor. Bunu aşmak gerekiyor. Partiler marjinalliği aşmak istiyorlarsa birleşmek zorundalar. Ama siyasi partiler yasası bu imkanı vermiyor. Partilerin başına geçenler dikta kurup partiyi istedikleri gibi yönetiyorlar. Bu da birleşmeleri önlüyor. Neden birleşsinler ki. Amaç o parti başkanı koltuğunu kapmak. Koltuğu kapan kendi çapında kral çünkü. Ortada her açıdan bir kaos var. Yönetemeyen bir sistem var. Ortak akıldan uzak bir sistem var. Demokrasiden de çok uzağız. Ekonomi yönetimine bakın. Tam bir kaos. Piyasalar rasyonele dönmeye zorluyor. Ama başkan kendi egosu ve rasyonel ekonomiden çok uzak anlayışıyla, ve verilen sınırsız yetkiyle, ipleri bırakmıyor, ekonominin başına birbiri ile uyuşmaz bir sürü adamı ve kadını getiriyor. Bunların tutarlı bir politika geliştirmeleri, ekonomiyi düze çıkarmaları imkansız. Davul sende tokmak başkasında. Bu kaostan doğru bir sonuç çıkmasını beklemeyelim. Muhalefet birleşmeli, sözde değil özde. CHP geçmişini unutturamıyor, bunu aşmak için diğer partilerle birleşmeyi ve adını değiştirmeyi düşünmeli. Bu içindeki marjinalleri de eritecektir. İktidar koalisyonu karşısında daha güçlü tek bir partiye ihtiyaç var.
[…] *Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır. […]
Sayın yazar “Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandıktan ilk turda çıkabilen AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, son seçimde bunu başaramadı.” diyor ama
2 turlu seçim zaten daha önce 1(BİR) kez yapılmıştı, onu da adam kazandı, bunu da!
Noolmuş?
Son seçimdeki %25lik oyun %22-23ü chp ye aittir ama kalanı sayın korunun da dediği gibi yanaşmalarındır…
Enseyi karartmanın gereği yok,
chp nin yenisi de eskisi de %20lerde sürünüyor işte, daha ne olsun?
Milletin yüzde 80’i CHP’ye güvenmiyor ve istemiyor. Bu durumda 9 ay sonra yapılacak mahalli seçimlerde de kazanamayacaklar. Yeni bir muhalefet zihniyetine ihtiyaç var demek istedim.
Tayyip Erdoğan’ı bu topraklarda “silinmez izler bırakan” çok özel bir lider olarak görüyorum.
“Peki, hala istifa etmeyip fırsattan istifade eden Kemal Kılıçdaroğlu’nu nasıl görüyorsun?” diye soran olursa!
Resmini bile görmek istemiyorum!
[Nadir istisnalardan biri de Yıldırım Akbulut’a karşı ANAP genel başkanlığına adaylığını koyan ve kurultayda onu yenmeyi başaran Mesut Yılmaz’dır.]
Az önce konser düzenleyen belediyeleri eleştiren bir tivit gördüm. Tivitteki bir ifade ve aynı ifadeyi altına yorum yazan bir kullanıcıda da görünce dikkatimi çekti; “akpartili değilim, Erdoğan’cıyım” ifadesini..!
https://twitter.com/Abdquil/status/1666723537543938049
Erdoğan’ı islamın tek temsilcisi, tek savunucusu görüyorlar!
CHP’lilere apaçık bir uyarı bir hatırlatma, bir seçim tüyosu!
Yoruma kapalı.