‘Ekonomiye giriş’ bilgisiyle çözemediğim KKM konusuna sonunda vakıf oldum ama…

19
Reklam

Ekonomi artık günlük gıdamız gibi. Öğrenim hayatında bir saat bile ‘ekonomi 101’ dersine girmemiş olanlar, günümüzün şartlarında, ders verir gibi ekonomi konuşuyorlar. Kulak veriyorum, söyledikleri pek de mantıksızmış gibi gelmiyor.

Benim biraz ekonomi bilgim var; en azından ‘ekonomiye giriş’ düzeyinde bilgim var. Konu açıldığında mahçup olmayacak kadar görüş açıklamakta zorlanmam. Üstelik zorlandığımda başvuracağım bilgisine güvendiğim dostlarım ve kitaplarım var.

Şimdi itiraf zamanı: Kur korumalı mevduat (KKM) uygulaması çıktığında okuduklarım ve işittiklerim bu yeni mevduat türünü anlamama yetmedi. Uzunca bir süre KKM’yi sadece kurla irtibatlı özelliğiyle tanımladım zihnimde.

Uygulamanın gerçek yüzünü öğrenmem için, kredi kartıyla ilgili bir konuda yardım talep etmek amacıyla bankaya uğramam gerekti

O da doğrudan bankadaki muhatabım görevliden aldığım bilgiyle olmadı.

Görüştüğüm banka görevlisi, bir ara yerini terk ettiğinde, işgal ettiği küçük bölmede yalnız başıma kaldım. İster istemez yan bölmedeki bir başka görevlinin müşteriyle konuşmasına kulak vermeden edemedim.

Yaşlı müşteri bankacıya KKM’ye çevrilmiş hesabıyla ilgili bir soru soruyor, kadının verdiği açık seçik cevaba rağmen, tam anlayamamış olmalı ki, aynı soruyu tekrarlayıp duruyordu. Görevli de hep aynı cevabı veriyordu.

KKM’nin gerçekte ne olduğunu o sayede öğrendim.

Reklam

Bankada yabancı para olarak mevduatı olan müşteriler, KKM’yi tercih edince, hesaplarındaki yabancı para TL’ye çevriliyor ve o sayede bankanın TL’ye verdiği faizi aldıkları gibi, dönem sonunda yabancı paranın -mesela doların- kur değerindeki artışı kadar bir miktarı da getiri olarak elde ediyorlar. Dönem sonunda -her üç ayda bir- geçici olarak TL’de duran paraları eski miktarda yabancı para olarak hesaplarına yatırılıyor.

Yani?

Ne kadar dolarınız veya euronuz var idiyse yatırdığınız para üç ay sonra yine o kadar dolar veya euro olarak size döndüğü gibi, o arada hem TL faizinden hem de kurdaki artıştan yararlanıyorsunuz.

Tabii üç ayda bir aynı işlemi devam ettirebiliyorsunuz da…

Kaymaklı ekmek tatlısı…

Galiba teşvik daha etkili olsun diye, bazı bankalar, KKM’de bu yolla para tutan müşterilerinin hesaplarına, üç aylık TL faizini en baştan ödeyebiliyorlarmış da…

KKM’ye TL hesabından geçmek de mümkünmüş, ama ekonomi bilgisi asgaride olanlar dahi, o paralarıyla önce dolar veya euro alıp yabancı para hesabı açtırıyor, ondan sonra o hesaptaki yabancı paralarıyla KKM hesabı açtırıyorlarmış…

Ne kadarlık toplam mevduattan söz ediyoruz?

Reklam

Bu sorunun cevabını, 21 Ağustos tarihli Dünya gazetesinde Bilal Bozkurt imzasıyla yayımlanan haberden aktarıyorum:

“KKM’nin toplam büyüklüğü 11 Ağustos haftası itibarıyla 75,3 milyar TL artışla 3,35 trilyon TL olarak kaydedildi. Dolar cinsinden bakıldığında ise toplam büyüklük 124,3 milyar dolar oldu.”

TL mevduatlarının toplam büyüklüğü 7.4 trilyon TL imiş; KKM’de TL olarak yatanın yarısından birazcık daha az. “KKM için uygulamanın başından bu yana yapılan toplam kur farkı ödemesi ise temmuz sonu itibarıyla 152 milyar lira oldu. Bu rakamın yıl sonunda 300 milyar TL’yi bulabileceği konuşuluyor” deniliyor haberde.

Bütçeye korkunç bir yük bu KKM denilen hesap…

Konunun siyasi boyutu da var. Reuters ajansı, TÜİK verilerine göre, Türkiye tüketici güven endeksinin ciddi biçimde düştüğünü duyurdu. Bir ay önce %80.1 olan indeks bu ay %68 olarak gerçekleşmiş. Yabancı ajans “Bu grafik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği yaklaşık 20 yıldan beri bir ilk” ayrıntısını da haberine eklemiş. [Yukarıdaki grafikte son kırmızı çizgilere bakınız.]

Geçen hafta sonu ekonominin yeni yönetimi KKM uygulamasından kademeli olarak vazgeçilmesini kararlaştırdı ve bu yoldaki görevi bankalara verdi. Bankalar KKM hesaplarının en azından yarısını TL hesabına çevirmekle görevli. Paralarını ısrarla yabancı dövizde tutan şahısların yüzde 5’ini de TL’ye geçmeye ikna etmeleri gerekiyor bankaların…

Eski ekonomi yönetiminin ‘bize özgü’ veya ‘yerli ve milli’ diye adlandırdığı ve bu haliyle bizdekine benzer sıkıntılara muhatap başka ülkelere de tavsiye ettiği KKM, yeni yönetim tarafından rafa kaldırılıyor.  

Bununla da yetinmedi yeni ekonomi yönetimi, yerli-yabancı bütün ekonomistlerin beklentilerinin çok ötesinde bir faiz artırımını da dün gerçekleştirdi.

Sorum şu: ‘Eski ekonomi yönetimi’ kalıbı ile ifade edilen kişiler de kendilerini ‘ekonomist’ olarak tanımlıyorlardı ve bu özellikleriyle göreve getirilmişlerdi; ‘yeni ekonomi yönetimi’nde yer alanlar da ‘ekonomist’ olarak biliniyor ve hiç kuşkusuz öyle oldukları için bu göreve getirildiler… Peki de, arada bütçeye akıl almaz bir mali yük getirecek olan ve yıl sonunda 300 milyar TL’yi bulacağına inanılan kur farkı ödemesine yol açan KKM uygulaması konusunda hangisi haklı?

Acaba bu soruyu kime veya kimlere yöneltebilirim?

Yoksa ben de bazı yorumcular gibi böyle bir soruyu hiç sormadan mı yola devam edeyim?

İyi de, o bazı yorumcular, KKM ile ilgili bu son karara kadar uygulamanın mükemmel olduğunu söyleyip duyorlardı, ben ise onlardan farklı düşüncelere sahiptim ve bunu bazen içten içe ve bazen de yazı ile dışarıya da belli ediyordum.

Soru sormamın -özellikle de bu soruyu sormamın- hakkım olduğuna inanıyorum.

ΩΩΩΩ  

Reklam

19 YORUMLAR

  1. Ekonomimizin temel sorunu cari açıktır. Cari açık sorununu kenara koyup denklem oluşturmak gayet imkânsızdır. Cari açığı düşürmek için farklı senaryolar oluşturulabilir. Bunun en kalıcı çözümü ithal ikame yoluyla ithal ettiğimiz veya etmek zorunda olduğumuz her ürün yerine yerli üretimi sağlamaktır. Ancak bu uzun, planlı, meşakkatli bir yoldur.
    Kısa vadeli, kolaycı çözüm ise faiz arttırmak veya yerel paranın değerini düşürmektir. Ancak bu işlem ilanihaye sürdürülemez!
    Esasen bunların hiçbiri tek başına uygulanamaz. Yani demem o ki “ekonomik düzen” veya daha anlaşılır bir ifadeyle “ticaret” dengeler manzumesi ve kıvam işidir.
    Örneğin; yerli üretimi ithalata karşı korumanın kısa vadeli çözümü değeri düşürülmüş yerel para düzeni ise de bunu uzun süre koruyamayacağınız hemen ardından gelecek yüksek enflasyon rakamları ile aşikardır.
    Diğer taraftan tasarruf sahiplerine verilecek enflasyonun üzerinde faiz oranı kişileri daha fazla tasarruf etmeye yöneltir, kısa vadeli yabancı girişini sağlar ve tüketim harcamalarını kısmaya zorlar. Ancak bunun da maliyeti daha düşük büyümedir. Fakat aksi durum da düşük veya negatif getirili faiz ortamı ise tasarruf sahiplerini yerli paradan soğutup dövize geçişi sağlar.
    Bu durum hem enflasyonu tetikleyecek yerel para değeri düşümü oluşturur hem de ilk etapta tüketimi arttırır. Bu noktada düşük faiz ile oluşan tüketim eğer yerli mallara harcanıyorsa sorun yok eğer ithal mallara yönelimi arttırıyorsa (bizde böyledir) cari açığı azdırıcı yani döviz talebi oluşturucu etki ortaya koymaktadır. Her adımın gerçek hayatta olduğu gibi ekonomide de avantajları ve dezavantajları vardır.

    • “Kimlere bu fiyatlardan kredi verilip hazineden servet transferi yapılıyor ona bakmak lazım.“
      Diye sormuş.
      Yastık altık altına atılan çil çil altınlar ile yeşil dolarlardan haberi yok galiba:)

  2. Fehmi bey Kkm hesapları hakkında yanlış bilgilendirildiğinizi düşünüyorum. Faiz anaparadan ayrı hesaplanarak ayrıca müşteri hesabına aktarılmıyor. Sistem şöyle işliyor:
    Müşteri kkm hesabına parasını yatırırken Usd, Euro ya da Gbp dövizlerinden birini tercih ederek 3 ay vadeli parasını yatırıyor. vade dolunca 2 ayrı senaryo mevcut.
    1- Kurdaki yükselme faiz oranından yüksek. Bu durumda banka kur farkını karşılayıp ayrıca faiz ödemiyor.
    2- Faiz oranı kur farkından yüksek. Bu durumda banka sadece faizi ödeyip kur farkı ödemiyor.
    Her iki senaryoda banka ( veya hazine) son derece kârlı.

    1. senaryoda banka sıfır faizli döviz cinsinden kredi almış oluyor. Dışarıdan temin etse yüzde 10 dan aşağı bulamaz. 2. senaryoda ise %100 enflasyon oryamında %25 le mevduat topluyor. sudan ucuz. Kkm hesapları para yatıran için karlı değil. bu yüzden ihracatçı kuruluşlar döviz gelirinin önemli bir kısmını kkm hesaplarına yatırmaya zorlanıyor.
    Sistem para toplarken değil kredi dağıtırken zarar ediyor. banka %25 ten topladığı parayı örneğin %30 la kredi olarak vermiş olsun. Alabilen için bedava para. nereye yatırsa bu enflasyonda 1 senede en az ikiye katlar. yüzde 30 unun verir 70 i kâr. Kimlere bu fiyatlardan kredi verilip hazineden servet transferi yapılıyor ona bakmak lazım.

  3. En önemli iki ürüne yapılan artış şöyle: buğday 7400 den 8200 oldu. Mısır geçen yıl 5700 iken bu yıl 6000 . Buğday % 10, mısır % 5 arttı. hakeza fındık 52 TL iken bu yıl 82 oldu. yani demek istediğim halk nasıl fakirlestiriliyor anlayın. neden çünkü kkm kara delik. halktan alıp zengine vermek için. Allah bu millete akıl fikir versin diyeceğim ama çaresiz kalıyorum aynı yazar gibi. Türkiye yüzyılı böyle mi olacaktı. hayaldi gerçek oldu

  4. BANA

    Dünyanın en basit konusunu dün topic olan pop ekonomistte haklı çıktım hezayanları ile çevirip duruyor.
    Pandemi döneminde faizler düşük tutularak yatırımların devam etmesi ve işsizliğin artmamasına çalışıldı. Şimdi de enflasyonun aşırı yükselmesi sonucu onu önlemeye çalışıyorlar.
    Ben demiştim benim dediğimi yaptınız diyen prof a sorun yatırımlar artacak mı, işsizlik azalacakmı bu ekonomik çözümle. İktisat seçenektir. Hangisini seçerseniz bir uçtan açık verirsiniz.

    • Yazından Hiç birşey anlamaz’samda bir şeyler anlamışımdır.
      KISACA AKP’ye Oy vermeyin diyon.

  5. Şu kuralı unutmayın Evren boşluğu sevmez.

    Türkiye dış ticaret açığı veriyormu 100-110 Milyar dolar Dolar basma maatbamız yok ki!
    Bu ödenecek, Dünya standart ekonomiden çıkmışsın. Heteroks diye bir Ekonomiye geçmişsin.
    Ticaret açığını, yabancılara faiz vererek aldığın dövizi dış Ticaretteki açığı kapatmak için kullanıyorsun.

    Ekonomi Değişince yabancılar senin Ekonomiye güvenmediği için artık döviz gelmiyor O zaman nasıl açığı ödeyeceksin Döviz biriktiren vatandaşın parasını kullanacaksın. Aynı zamanda KKM Ülkede ki döviz Açığını Gösteriyor.

    Bu ülkeye ne geliyorsa Reis gibi popülist Siyasilerden geliyor.

    Kardeşim zengin görünmeye ne gerek Dolar 50 Tl olacaksa olsun sen 1 milyon Tl alacağın Avrupa Arabası, 2 Milyon olacak o zaman alamayacaksın Dış Ticaret açığıda olmayacak.

    EEEEEE Türk vatandaşı Arabasızmı kalsın?

    Bak yukarda ki kuralı yeniden hatırlatıyım Evren boşluğu sevmez.

    O zaman ne olacak Koç diyecek ki Halk fakirleşti onlara yeniden Şu Yerli Kuş arabaları(Doğan, şahin , Kartal) arabaları Yeniden üretelim. Diğer firmalarda, Kuş arabalar Eskidi Türk halkına göre yeni bir araba üretelim diyecekler.

    Misal VOLTA Firması Örnek:

    https://www.youtube.com/watch?v=Sse9fdn2u4U

    Avrupa araçları neden pahalı Çünkü araba donanımlarına Patent parası ödendiği için Pahalı Misal ABS fren sistemi Bunların hepsi ÇİP içerisinde. Sen Klasik fren sistemi ile Fiyatı ucuzlatacaksın. Klasik Fren sistemide gelişti DİSK Frenler çıktı yada senin Mühendisde yazılımla yeni firen sistemini bulacak.

    • Şu aya duble yolcularını bir gönderebilsek!
      Ülke de rahatlayacak millet te🤗. En başta CeHaPe rahatlayacak😂, hatta cami önlerinde lokum dağıtmazlarsa ne derseniz deyin.😂🤣😂🤣🤣🤣 Kılıçtaroğlu hacca bile gider mi gider🤲.
      Arabayı faytonu bırak. Bunun çözümü koç boynuz vuracaktı, yılan sokacaktı, 5’li çetenin köprülerinden havalanlarından hastane pastanelerinden döviz akacaktı!..
      Bunlar UYUTMACA!!!!😡
      -ya AB’ne sende girersin (ki mümkün görünmüyor),
      -yada batı ile anlaşıp onun Asya distribütörü, temsilcisi, acentası..
      -Bir yol daha var tabii,
      Hırsızlığı yolsuzluğu kara para mafyacılığını kaçgınların taşeronluğunu bilimum işler yapılır tabelasını indirirsin!….
      SIFIRDAN BAŞLARSIN (istersen Japon gibi istersen Ergenekondan çıkan Türkler gibi)
      Not :tabii bunun için şu Kılıçtaroğlu nun masasına bir el koyup,
      Yeni deprem vergisi çıktı deyuu
      ELİNDEN MASAYI ALMAKLA BAŞLAMAK GEREK🤣🤣🤣🤣🤣

  6. EKONOMİYE BOMBA
    KKM için bütçeden ödenen rakamları net olarak biliyoruz.
    Ancak Merkez Bankasından ödenenler resmen açıklanmıyor.
    Yıl sonu blançosundan anlaşılmaya çalışılıyor.
    Baştan bankada TL var ise bunun KKM maliyeti bütçeden, döviz var ise Merkez Bankasından karşılanıyordu.
    Bildiğim kadarıyla daha sonra tüm yük MB’ye bırakıldı.
    KKM için 2022 yılında bütçeden 92,5 milyar TL ödenmiş.
    Merkez Bankasından da 90 milyar TL ödendiği düşünülüyor.
    Yani 2022 KKM maliyeti “182,5 milyar TL.”
    Bu yıl için KKM hesaplarında 2 trilyon 628 milyar TL var iken, bu yıl maliyetinin “491 milyar TL” olduğu hesaplanmıştı.
    En son KKM mevduatı 3 trilyon TL yi geçtiğine göre anlaşılan, maliyeti benim diyen ekonomistler de hesaplayamadı.
    Silah üreticileri, geliştirdikleri bombaların gücünü vurgulamak için ” bombaların anası-babası” tabirini kullanırlar.
    Çağın buluşu olarak lanse edilen KKM, ekonomimiz için bomba olmasına bomba da, bombaların anası mı? Yoksa babası mı?

  7. kkm ile dolar kur u18 den 10 a indirildi. iyide dolar suan 26 ne ise yaradi bu kkm. kkm cikmasaydi kur belki 30 olurdu. ama birkac triliyon tl cepte.kalirdi.
    basiretli olmak farkli bir sey…

  8. Yaşlı teyzeye:30bin lira borç vermiştim akrabama, 7yıl geçti ($=3tl idi).
    Şimdi o para ($=26₺).
    Yani benim param cebimde kalsaydı:
    300bin liram olacaktı!!!!😡😡😡
    Desen mesela…
    (Ama şimdi 30bin lira kağıt üzerinde alacağım görünüyor 😯)
    Bak NASIL ANLARDI TEYZE ŞIPPADANAK.

    • Koskoca ülke 10 yada 100 para vermekle batmaz. Önceden denize düşen yılana sarılmış, yılan sarılanı DEĞİL!,
      emekliyi çalışanı garibanı ortadireği memuru esnafı sokmuş😡.
      (Daha sonra sıra siyasetçi nin çok sevdiği “çalışmadan -OY VERDİM AMA BEEENNN- cileri sokacak! (Sıra sana gelecek)”.
      Son söz:
      Eskiden faiz vb isimle kimin ne alıp götürdüğünü kimse bilmiyordu!
      Şimdi en azından kim kazandı? Ne kazandı devlet biliyor 🤔.
      (Sonra onları öpermi ben bilemem😂)
      BENİ ÖPMEYİ BIRAK TA!!!
      KİME MUSALLAT OLURSAN OL!😡 artık!
      musalla taşı yanında olsun ayrılmasınlar hiç bizi bu halkere düşürenleri Allah inşallah.🤲

  9. Fehmi Bey ,soru sormak hakkınız da
    maalesef muhatabınız yok , aslında hem de birinci derecede muhatap da var , ama cevabı yok ki ne diyecek !
    Bu yerli ve dahi milli icat ! KKM. işi rüşvetten başka bir şey değildir ve aynı zamanda resmen kendi paramızın devre dışı bırakılarak dövizin dolaylı yoldan geçerli para olarak kabul edilmesidir .
    Yani tam bir şark hokkabazlıgıdır!
    Buna bir deli bir kuyuya bir taş atar , kırk akıllı çıkaramaz derler !

    • Cambaza bak oyunu bu sayın mucit.
      Tek yapılması gereken:
      Varlık fonu vb yerlerdeki dahil (satılmamış-satamayacaklarını bildikleri!) şirketler varlıklar üzerinden kar payı senetleri çıkarmak!!!
      Halkı gelire ortak etmek!
      Elindeki deli parayı almak!
      Piyasadaki boş dolaşan köpekleri pardon uçuşan kağıtları toplamak!
      Not.:enflasyon ve kura endeksli kağıtlar çıkarmak!!!!

      • Varlık fonu kurulurken karşı çıkan elemanlar, bakıyorum şimdilerde “varlıklar üzerinden kar payı senetleri çıkarmak!!!”tan filan bahsediyor olmuşlar, ha gayret!!!

Yoruma kapalı.