Eskiden teknoloji alanında bir yenilik ucunu gösterdiğinde neler olup bittiğini öğrenmek için bu alanın takipçisi yayınlara başvurulurdu. Günlük gazeteler, siyasi dergiler, haber kanalları teknoloji konularına ayda yılda bir ilgi duyardı.
Şimdi öyle değil.
Daha doğrusu hem öyle hem de öyle değil.
Başka teknolojik konuları hâlâ pek fazla dert etmiyor genel ilgi takipçisi yayınlar; ancak bir konu neredeyse her gün yabancı gazetelerin ve TV kanallarının ilgi alanında.
Yapay zeka konusu.
Gazetenin birinde “Matbaanın icadından bu yana en önemli keşif, hatta ondan bile önemli” tezini işleyen bir yazıyla karşılaşınca, “İşte bu” dedim.
Konuyu hayli zamandır yakından izliyorum. Yalnız izlemekle de kalmıyor, kendim de herkese açık platformlar sayesinde yapay zeka ile yakın ilişki halindeyim. Aklıma gelen münasebetli-münasebetsiz konuları artık erişilebilir hale gelmiş yapay zeka platformlarından birine soru olarak yöneltiyor ve çoğu kez aklı başında cevaplar alıyorum. Hatalı bilgilerini hatırlattığım ve doğrusunu bildirdiğimde, hiç gücenmeden kendisine yardımcı olduğum için yapay zekadan teşekkür de alıyorum.
Milyarlarca dolar yapay zekanın biraz daha zeki hale gelmesi için sarf ediliyor. Teknoloji firmaları bu alanda çalışan girişimlere büyük yatırımlarda bulunuyor. Zaten genel ilgi gören Alphabet (Google), Microsoft, Meta (Facebook) gibi platformlar, kendileri de bu alanda hizmet sunma gayretindeler.
Önce ChatGPT varlığını belli etmişti, şimdilerde Microsoft da Bing adıyla devrede olan platformuna yapay zeka özelliği kattı. Google da Bard ile bir çıkış yaptı ama daha ilk gün vahim bir yanlışı yakalanınca geri adım atmak zorunda kaldı.
Bizde henüz ne olduğunu anlayan fazla kişi yok. Ancak pek çok ülkede okuma-yazma öğrenen yapay zekayla da tanışıyor. Kişiler bir çok ihtiyaçlarını kestirmeden yapay zeka ile çözme yolunda. Daha önce Apple firmasının Siri ve HomePod, Amazon’un Alexa ve EchoDot ile başlattığı kişisel asistan uygulamaları, insanları, bu yeni gelişmeye zihnen hazırlamıştı.
HomePod ve EchoDot cihazları bulunan ev ve iş yerlerinde bir asistanın yapacağı hemen her türlü hizmeti Siri ve Alexa yerine getirebiliyor.
ChatGPT türü yapay zeka programları bunu daha da ileriye taşımış durumda. Dijital alanda var olan milyarlarca veriyi anlık olarak tarayan program, hem aranan her konuda bilgiye ulaşmanızı sağlıyor hem de o bilgilerden arzu ettiğiniz tarzda değerlendirmeler hazırlayabiliyor.
Raporlar, makaleler, tezler üretiyor isteyene yapay zeka.
ABD’de bir üniversitede öğretim üyesi olan bir yakınıma öğrencilere verilen ödev ve tez görevlerinin yapay zeka ürünü mü olduğunu nasıl test ettiklerini sordum. Henüz öyle bir yöntem bulunamadığı cevabını aldım.
Günler, haftalar -hatta yüksek lisans ve doktora tezi söz konusu olduğunda yıllar- sürebilen araştırmaların sonucu bilimsel çalışmaları, ne istendiği kendisine doğru aktarılan yapay zeka, çok kısa sürede kotarabiliyor.
Jürilerden geçer not alacak düzeyde hem de…
[Yapay zeka sadece bilgi alanında kullanılmıyor, değişik firmalar farklı alanlarda onu uyguluyor. Dün çocukluk fotoğraflarımızdan birini yüklediğimde, platform, üç birader arasından beni seçti ve yüzümü hareketli hale getiriverdi. Fotoğrafta sabit duran 10 yaşımdaki yüz ve göz ifadelerim, araya yapay zeka girince, canlanarak karşıma çıkıverdi.]
Tehlikeli mi bu gelişmeler?
Geçtiğimiz hafta, ABD’nin öndegelen üniversitelerinden, iş dünyasından, sivil toplum örgütlerinden isimleri bilinen 1000’in üzerinde kişi, yapay zekayı ‘tehlikeli’ sayan bir metne imzalarını koydular. ChatGPT’yi üreten firmaya programı daha da geliştirebilmesi için milyar dolarlık katkıda bulunan iş insanı Elon Musk da var imzalayanlar arasında.
Metinde, ünlü isimler, bu alanda faaliyet gösteren firmaların konuyu genel kullanıma kapatmalarını, hiç değilse çalışmalarına altı ay ara vermelerini talep etmekteler.
Yapay zekayı ‘tehlikeli’ bulanların sıkça kullandıkları örnek olay Belçika’dan…
Orada adamın biri geceli-gündüzlü bir yapay zeka platformuyla ilişki halindeymiş. İntihar etmiş adam. Ailesi, onun odasına kapandığında ne ile meşgul olduğunu araştırdığında bu gerçeği keşfetmiş. Sonra da, kendisine dünyadan artık zevk almadığını, bırakıp gitmek istediğini bildiren adama, yapay zekanın, “İyi de, bu arzunu neden erteliyorsun?” türü bir cevap verdiğini farketmiş aile.
Belçika’da yaşanmış ve doğruluk payı tam bilinmeyen o tekil intihar olayından hareketle ‘tehlike’ çanları çaldırılıyor.
Esas tehlikeyi başka bir yerde arayanlar daha fazla. Yapay zekanın kolayca erişiliyor ve herkes tarafından kullanılabiliyor olmasının işsizliği artıracağı tehlikesi bu. Milyonlarca çalışan bu sürecin sonunda işsiz kalabilir gerçekten.
Öyleyse şimdiden yaygınlaşmasını önleyelim demeye getiriliyor.
Matbaanın icadından sonra, o zamana kadar ekmeğini el ve göz emeğiyle eser çoğaltarak kazananlar, işlerinin tehlikeye düşeceği gerekçesiyle, onun da yaygın kullanıma kavuşturulmasına bazı ülkelerde karşı çıkmışlardı.
Osmanlı’ya matbaanın Batı’dan uzun yıllar sonra gelmesinin sebebi, bazılarının iddia ettiği gibi dini mülahazalar değil, güçlü meslek loncasının o gerekçeyle bu yeni icadı tehlikeli bulmasıydı.
İmza sahipleri istedi diye yapay zeka kullanımına engel getirilir mi?
Sanmıyorum.
Musk’ın bir yandan 10 milyar dolar aktararak bu alanda firmaya destek çıkarken bir yandan da yapay zeka kullanımının yaygınlaşmasına karşı çıkması niyetin farklı olduğunu açığa vurmuyor mu?
Niyetin, bu alanı herkesin değil yalnızca belli bir zümrenin kullanabilmesi ile sınırlamak olduğunu düşünüyorum.
Konu bizim gibi ülkeler açısından olağanüstü önemli.
Geçmişte matbaayı hayli uzun süre uzağımızda tutmakla sonuçlanmış bir yanlışlık yapmıştık.
Sultan Abdülhamid döneminde ithal ederek tanıştığımız otomobilin yapımını erteleye erteleye bugünlere geldik.
Önemi onlardan daha geri olmayan yapay zeka konusunu da görmezden gelir veya kullanımını tehlikeli bulanlar kervanına katılırsak, eskisinden daha vahim bir hata yapmış oluruz.
ΩΩΩΩ