AK Parti’de değişiklik neden gecikiyor? Eskilerin ‘kaht-ı rical’ dedikleri AK Parti’nin gerçeği…

9
Reklam

İyi Parti’de kurultay Müsavat Dervişoğlu’nu genel başkanlığa getirdi. Dört aday arasında geçen yarış ancak üçüncü turda tamamlanabildi.

Bir lider partisi görüntüsündeydi İYİ Parti, ama işte gördük, Meral Akşener’den sonra herbiri delegede destekçisi bulunan üç aday çıktı, çıkabildi.

Hiç küçümsememek lazım.

CHP de, geçen yılki genel seçim sonrasında düzenlenen kurultayda genel başkan değişimine gitti. Yerel seçimde isabetli adaylarla yarıştığı için Türkiye’nin genelinde büyükşehir, il ve ilçe sayısı olarak da birinci parti olmaya hak kazandı CHP.

İYİ Parti’deki liderlik seçimini izlerken aklıma nedense AK Parti’deki durum geldi yerleşti.

Acaba herhangi bir sebeple Tayyip Erdoğan liderliği bırakmak isterse, onun yeri için kaç kişi ortaya çıkar?

Çıkar mı?

Turgut Özal cumhurbaşkanı olmaya karar verdiğinde, kendisinden sonra partiyi ve başbakanlığı teslim edeceği kişi için, aday isimlerini kendisi açıkladı.

Reklam

Kaç isim? 

Tam 18 isim. Muhalif çevreler, adaylara derhal ‘18 büyük Türk büyüğü’ lakabını takmışlardı.

Şimdi olan ne? Seçimin üzerinden bir ay geçti, ‘yenilgi’nin faturasının çıkarılacağı, hükümetten, parti yönetiminden yenilginin sorumlusu görülenlerle yolların ayrılacağı söylentileri hala devam ediyor.

Daha henüz tek bir kişi koltuğunu terk etmedi.

Görevden alınacakların yerine adam bulunamayacağı için olabilir mi?

Şaka gibi gelebilir ama emin olun şaka yapmak niyetinde değilim. AK Parti’de olağanüstü ciddi bir beşeri kaynak sorunu var. Biri bir yere geldi mi, o yerde kalmaya devam ediyor. Başarılı olduğu veya yeri doldurulamaz değerde bulunduğu için değil, onu gönderince yerine getirilecek, o başarısız kişiden daha göz dolduracak biri bulunmadığı için…

Herkesin son seçimde AK Parti tarafından aday gösterilen başkanlarla ilgili ortak kanaati, iyi isimler olmayışlarıydı. AK Parti’ye sevdalı kalem ve yorumcular da belli başlı büyükşehirlerin adaylarının isabetsizliğinde neredeyse birleştiler.

İstanbul’a ideal bir başkan adayı mıydı Murat Kurum? Ya Ankara’ya Turgut Altınok?

Reklam

Geçen seçimde İstanbul’a aday olarak gönderilen Binali Yıldırım bir joker gibi her yere uygun görülen bir isimdi. Bakanlık yaptı. Başbakanlığa getirildi, TBMM başkanlığını da üstlendi; en sonunda seçilsin ve yönetsin diye İstanbul’a gönderildi.

Ankara’da aday, geçen yerel seçimde Mehmet Özhaseki’ydi. Kayseri’de belediye başkanıyken Ankara’ya milletvekili olarak getirilmiş, bakan yapılmış, sonunda başkentin belediye başkanı olsun istenmişti. Kazanamadı, ama o şimdi bakan…

Daha önce de yaptığı göreve ikinci kez getirildi Özhaseki.

Kadro havuzunda çok az isim var AK Parti’de; her yere her zaman aynı isimler düşünülüyor.

İYİ Parti’de genel başkanlık için üç isim qçıkabildi, CHP’de genel başkan değiştirilebildi, AK Parti’de ise bakanların, parti yöneticilerinin değişmesi gerektiğinde bile, büyük ihtimalle yetenek eksikliği yüzünden, bildik isimlerle yola devam ediliyor.

AK Parti başlarda böyle değildi. Kurucu kadronun isimlerine dönüp bakıldığında hemen görülecektir: Her mevki için birkaç isim vardı o kadroda. AK Parti’de önemli görevlerde bulunmuş herbiri pek çok parlak isim bugün AK Parti dışında. ‘Küçük’ olarak adlandırlan partilerde, AK Parti menşeli isimler, bugünün AK Parti kadrolarıyla yetenek yönünden mukayese edilemeyecek kadar ileride.

Biraz önce baktım, iddialı bir televizyoncu, yeniden AK Parti’de her düzeyde kadro değişikliğine gidileceği söylentisini ciddiye alıp beklentiyi bir kez daha pompalamış.

Adamları olsa herhalde o beklentiyi boşa çıkartmazdı AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, fakat hangi bakanı alsa yerine getirebilecek ondan iyisini bulamayacağını en iyi yine o biliyor.

Değişiklik gereği fena halde hissediliyor, ancak onu rasyonel biçimde ve doğru sonuçlar alınacağı beklentisiyle yerine getirmek hayli zor.

Söylenilen doğru ama: Mevcut kadrolarla AK Parti’nin bir seçimi daha kaldırabilmesi imkansız.

ΩΩΩΩ

Reklam

9 YORUMLAR

  1. DEĞİŞİKLİĞİ GÖREBİLMEK
    Arapça bilip- bilmediği tartışılan makamdaki şahıs
    lüks bir otomobil markasının A-6 modelini kurumunun vakfına iade edip, A-8 modelini almış.
    Yeni modelin fiyatı 15.000.000.TL (15 milyon) imiş.
    “Milletin ta kendisiyiz” paylaşımındaki lüks saati tartışma konusu olan milletvekili, saatin “daha pahalısını” takmaya başlamış.
    Ucuz olanı 562.000 TL idi.
    Bu arada kafelerde fiş denetimleri başlamış.
    Saatin faturası mı?
    O da ne?

    • Bunlar hep itibar için biliyorsunuz. Devlet itibarlı olacak ki millet hizaya geçsin, yatsın kalksın devletin önünde. Bizim mahalledeki muhtar da ben devletim diyor. Biz de onun önünde eğiliyoruz her geçtiğinde.

  2. -Öbürü kazansaydı acaba Bahçeli nereye koşar, hangi şarkıyı söylrdi🤔
    Başka sorum yok🤗.
    -özal ve Menderes zamanlarının hatta Ecevit Erbakan dönemlerinin kümülesinin toplanıp 2 ile çarpılmasından çıkan sonuçtur AKP
    -yerel seçimlerde başarı gösterememiş takımın da CeHaPe deki başarının neticesi lolipop kazanmışların durumunun tersi kazığa!.. pardon kızağa alınması gerekir (di)
    Ama lakin bir de var fakat,
    Denge var bu partide de belliki🤔.
    Odunu pardon tuğlayı çektin mii..
    Kocca parti yıkılır mı ki😳?
    Yook yok yıkılmaz.
    Yıkılırsa olmayan demirler midye kabukları hatta kesilen kolonların izi çıkar ortaya belki, Adıyaman daki hatay Kahramanmaraş taki sözde otelleer cennet köşelerii siteleeer
    hatta biz Vanda yaşamamış mıydık bu olayı; nedir bu ülkedeki DEJAVU hastalığı?
    İP dejavu yaşatmadı mı ki;
    AKP yakalasın nirvanayı?😶

  3. Mevcut CB sisteminin ne kadar absürt olduğunu son CB seçiminde tekrar gördük. Muhalefet iktidarı değiştirmek için güya bir araya geldi. Akşener fitne çıkarıp durmasaydı belki hakikaten iktidarı da değiştireceklerdi. Ama ya değişseydi ne olacaktı diye düşünmeden de edemiyorsunuz. Bir tane CB, 5 ile 7 arası değişen CB yardımcıları falan gibi tam bir alaturka sistemsizlik ve plansızlık durumu. O belediye başkanları da CB yardımcısı olsalardı şehirlerin hali ne olacaktı falan. Neyse ki muhalefet seçimi alamadı da bir sürü saçmalıklardan da kurtulmuş olduk. Artık muhalefetin, özellikle yerel seçimlerde hazırda iktidarı devirmişken, oturup ciddi bir sistem önerisi olması gerekmez mi? Ne yapacaklar oturup 4 yıl daha mecliste çay muhabbeti mi yapacaklar. Nedir bu rezalet gerçekten. Ülke yüksek enflasyon, düşük ücretler, açlık sınırında yaşayan çalışan ve emeklilerle sürünüyor, bir yere gittiği de yok. İktidarı indirme gibi bir niyetiniz yoktuysa neden bir sürü tantana yaptınız bu güne kadar. Yerelde alt üst ettiniz iktidarı, eğer iktidar şimdi değişmeyecekse ne zaman. Çay muhabbeti yapmayı bırakın bari.

    • Canına yandığımın ülkesi bizim vatanımız bizim yurdumuz değilmiş gibi!..☹️
      hissine kapılıyorum bazen😡
      Çoğu kişi bu duyguyu yaşıyor biliyorum.
      Sokakta ömür boyu gidip görmeyeceğimiz ülkelerin insanları dolaşıyor😳
      Yolda araba çarpıp canımızı alan kişi anında yurtdışı turizm😡
      Evde bizi yakan cani dağda birde tehditte!
      Bu ülkenin nüfusunun içinde nokta ile gösterilebilecek bir avuç azınlık öncelleniyor niye? Çünkü onları haktan hukuktan ırak eyliyor birileri profesyonelce😡😡😡
      Türk üm diyen dinnenmede, acanım bölücüyüm ben aslında Türk bile değilim😳 diyenler; (acaba nerede hangi koltuklarda? hangi köşede hangi sotada???)
      Muhalefet uykuda!
      Yöneticilerimiz uykudamısın sevgili yariimm uyaaaannnn türküsü dinliyo☹️😯😳😡.

  4. İyi partiye başkan seçilen kişiye siyasilerden tebrik yarışı varmış. Hala kimse yeni sistemin farkında değil. Bu sistemde parti başkanlarının artık bir önemi yok, olmamalı da. Parti başkanları artık milletvekili bile seçilemiyorlar. Onlar parti yöneticisi o kadar. Bu sistemde sadece CB önemli, gerisi teferruat. Eğer demokratik bir başkanlık sistemi olsaydı, mecliste muhalefet grubunun ve onların temsilcileri milletvekillerinin bir önemi olurdu. Ama bizim alaturka CB sisteminde meclisin de bir önemi yok. Orada yasalar torba torba geliyor geçiyor parmak kaldırma makinaları sayesinde. Buna kısaca tek adam sistemi diyoruz. Herşeyi o zat yapıyor, her konuda o karar veriyor, her sorumluluk da onun diyeceğim, ama sorumluluk aldığı pek yok, genelde Allah’a havale ediyor, Allah affetsin deyip geçiyor.

  5. Millet İttifakı dağılmadı, CHP’de birleşti. Kılıçdaroğlu ve Akşener “mıntıka temizliği” yapıp gitti, yeni gelenlerin ne yapacağı ise en azından beni şaşırtmayacak.

  6. ak parti deki sorunlardan biri bir makama bir kişinin gelmesi değil getirilmesidir. bu nedenle gelen kişi kadar getiren de hatalıdır ve sorumludur. bu modda yapılan değişiklikler nedeniyle başarılı kişiler ortaya çıkmıyor. çıkanlar bir süre affını isteyip gidiyor. bir ülke yönetimi bilimin gerçeklerine aykırı ise yani eşyanın tabiatına aykırı ise sonuç bu olur. doğru olan ak parti tüm yönetiminin değişmesidir. ak parti iktidar kaybettiğinde dağılacak bir parti olduğundan dedikleriniz ve beklentileriniz gerçekleşmez…

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen adınızı yazınız