Meczubun biri bizi parmağında oynatmaya kalkınca ona akıllı muamelesi yapmayalım

26
Foto: Hürriyet’ten..
Reklam

Adamın biri elinde Kur’an-ı Kerim ile bir mescidin kapısında… Cemaat içeriden çıkarken o da elindeki Kur’an-ı Kerim’den yapraklar koparıyor… Biraz sonra kopardığı yaprakları yakmaya başlayacak…

Müslümanların bayram yapmaya hazırlandıkları günün sabahı, bayram namazı sonrasında yaşanıyor bu olay…

O bunu yaparken karşı kaldırımda mevzilenmiş kameralar eylemi kaydediyor…

Kayıtlar önce sosyal medyada, ardından da geleneksel medyada kendisine yer bulacak…

Avrupa’nın kuzeyindeki İsveç’te oluyor bu olay…

Bir İsveçli neden böyle bir eylem yapar?

Müslümanların kutsal kitabını yakmakla eline ne geçecek o İsveçli’nin?

Küstahlık…

Reklam

Ancak yalnızca bir adamın -küstah birinin- kendisini tatmin için sahnelediği bir tür oyun mu bu? 

Olabilir. Çünkü zaten dine karşı ilginin azaldığı Avrupa’da, kendisini ‘ateist’ -yani tanrıtanımaz- olarak tanımlayanların en kalabalık grubu teşkil ettiği bir ülkede yaşanıyor bu olay. Nüfusun önemli bölümünü Hıristiyanların teşkil ettiği bir ülkede İncil’i de yakıyor olabilirdi o adam…

İncil’i değil Kur’an-ı Kerim’i yakıyor o…

Camiden çıkan cemaatten de kendisinin bu yakışıksız eylemine karşı çıkanlar olmuş ama, onun hedefi o caminin cemaati veya İsveç’te yaşayan Müslümanlar, hatta genel anlamda her Müslüman değil…

Hedefi tek bir ülkenin Müslümanları…

Daha açıkça yazayım: Tek bir ülkenin de tek bir kişisi…

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan

Kur’an yakarak onun dikkatini çekmeye çalışıyor adam…

Reklam

Başarılı da oluyor. Başka ülkelerden de yaptığı çirkin eyleme tepkiler geliyor. 

Halkı Müslüman olan ülkelerden de, hiç Müslüman’ı olmayan ülkelerden de…

ABD’den bile olaya tepki açıklaması yapılıyor…

Yine de en sert tepkiyi Türkiye veriyor…

Sevindiğine eminim adamın… Medyaya aynı eylemi bir süre sonra tekrarlayacağı ‘müjdesini’ duyurmayı ihmal etmemesi de bunu gösteriyor zaten…

Derdi ne olabilir?

İlk aklıma gelen, ülkesinin NATO üyesi olmasını istememesi oluyor…

NATO İsveç’i de üyeleri arasına katmak niyetinde, İsveç de arzulu görünüyor. Tek engel, Türkiye’nin kendisine özel sebeplerle İsveç’in üyeliğine itirazı… NATO’da kararlar üyelerin ittifakıyla alınabiliyor; tek bir üyenin itirazı kararın alınabilmesini engelliyor.

Türkiye İsveç’e teröre göz yumulduğu gerekçesiyle itiraz ediyor. 

İki ülke anlaşır gibi olunca ya PKK kisveli bir eylemle Türkiye kışkırtılıyor ya da o adamın yaptığı gibi Müslümanları rencide edebilecek bir olay yaratılarak…

Ülkesinin NATO üyesi olmasını istemediği için böylesine iğrenç bir eylemi gerçekleştirmiş olabilir o adam…

Veya…

Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkartılması amaçlı bir provokasyon da olabilir bu eylem…

NATO’dan çıksın Türkiye ve Rusya etrafında oluşmuş ‘Şanghay 5’lisi’ne üye olsun…

Ya da, NATO’dan çıksın Türkiye ve NATO da -Avrupa Birliği gibi- bir Hıristiyan Kulübü görüntüsüne kavuşsun… 

Size hangi gerekçe daha makul geliyor?

Bir sorum daha var: Bir zamanlar içimizden de bazı acayip eylemler yapanlar çıkar ve onlara derhal ‘meczup’ sıfatı yakıştırılırdı. Neden İsveç’teki adama aynı muameleyi yapmıyoruz da akıllı insanlar olduğumuz halde onun beklediği gibi davranıyoruz?

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. Müslüman Düşmanlığ, her alanda her toplulukta bilhassa küçük düşürmek heveslileri ile çok karşılaştım. Değil kapalı yüz görmek kapalı fotoğrafa dahi tahamülleri yoktu. Madi manevi hatta çok zeki olan çocuklarımın hocaları notlarını dahi gasp ediyordular. Notlarını gasp ettikleri oğullarımın Birisi Waşhinkton üniversitesini 2 diploma aldi ve ilk 10 kişi ile birlikte bitirdi. Diğeride İngiltere ve Kanada 2 diploma aldi başarısından dolayı öğrencilere koçluk etti ve üst derecelerle mezun oldu Avrupa, Amerika, Meksika Kanada, buralari adeta didik didik gezdim hepsi ile muhatap oldum. Bunlardan saygı ve hürmetten başka bir kelime işitmedım. Yukardaki yazdıklarımı’ın kat kat fazlasını Kendi ülkem olan Türkiyede yaşadım.
    Müslüman Düşmanı tek bir ülke var oda Türkiye.
    Son 21 senede bu hakaretler 100 kat artarak devam ediyor.
    1970 yılına kadar kimse kimsenin Dınıne karışmazdı.
    28 Şubatta islam düşmanlığı zirve yapmıştı.
    O dönemi Bil hassa bana yaşatanlar 2016 önce birbirlerine Düşman olan zamanında benim partim olan MHP, düşman taraf PERINÇEKIN PARTISI VE AKP bunlar birbirlerinin kanlı bıçaklı düşmanlar’idiler Perinçek ve dönemin Rütbeli Askerleri şu an emekli ve Perinçek, Bahçeli ve Saray ile birlikteler. Bunların
    genelde Perinçek ile beraber hareket ediyorlar.
    Müslüman, Türk, Kürt, düşmanı ariyorsanız.Türkiyeden başka bir yerde bulamazsınız.
    Yiğit’i öldür hakkını yeme. Perınçek ilkelerinden zerre kadar taviz vermedi ve ülke yönetiminde söz sahibi.

  2. KUR’AN’I YAKAN BİRİ…
    VE
    KUR’AN’I ANLAMAYAN VE UYGULAMAYAN MÜSLÜMANLAR;
    YA DA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYAN MÜSLÜMANLAR;
    ÇALIŞANLARI DA GÖRMEYEN MÜSLÜMANLAR…

    BU KADAR!

    • Avrupa’da neredeyse ayda bir Kur’an yakma rezaleti yaşanırken, bizde İncil ve Tevrat yakan kimseyi görmediniz, göremeyeceksiniz. İşte İslam’ın farkı…

  3. İsveç ve finlandiyanın askeri olarak natoya girmeye ihtiyaçları yoktur, nitekim finlandiyanın rusya ile aşırı iyi ilişkileri vardı ve artık o işler eskide kaldı…
    İsveçin de illaki natoya katılması gerekmiyor, zaten her alanda atlantik sistemiyle bir bütündürler, mesele almanyanın hizaya sokulmasından ibaretti, sokuldu.
    (Baltık denizi ve kuzey deniz yolunun kontrolü vs.)
    Nato üyeliğine ihtiyacı olan ülkeler ise ukrayna, moldova, gürcistan ve hatta belarustur:)

  4. Ben olayların İsveç’in NATO’ya üyelik onayının geciktirilerek deli Petro’nun korkup bir çılgınlık yapmaması için siyaseten biraz rahatlatılması amacından başka hiç bir hedef gütmediğine inanıyorum.

    Türkiye’nin NATO’dan çıkıp çıkmamasının artık hiç bir öneminin kalmadığına inanıyor ve Türkiye’yi yönetenler eğer NATO’dan çıkma kararı alırlarsa muhalefetin buna da bir itirazının olmayacağını da düşünüyorum.

  5. Tepki gösterileceği zaman tepki gösterilir
    Gösterilmeyeceği zaman gösterilmez.
    Türkiye ve Erdoğan tepki göstermişmiş
    Özgürlük ya
    Bunu da batılılar ifade özgürlüğü olarak algılasınlar o zaman.

  6. Sayın Koru,
    Kurban bayramı namazı çıkışı bir İsveçlinin Polis koruması altında Kuran’ı Kerim’i yakması meczupluktur diyorsunuz. Bunu Batiya ve İsveç e yıkmayalım diyorsunuz. Tamam.
    İsveç de bir kilisenin önünde İncil yakılmasını veya İsrail büyükelçiliği önünde Tevrat yakılmasını engelleyen İsveç hükümetinin ve polisinin bu tutumu size neyi gösteriyor. (Elbette yakılmasına müsade edilmemeli zaten)
    Birine müsade edilirken, diğerine edilmemesi provokatörlük değilmidir. Bu İsveç hükümetinin ifade özgürlüğümüdür.
    Bu ikiyüzlülük değilmidir.
    11 Eylül saldırısını bütün müslümanlara yıkmadılar mı.
    Bu ifade özgürlüğüdür, kınıyoruz mu dediler. El kaideyi oluşturdular, Deaşı ,İşidi oluşturdular, silahlandırdılar. Eylemler yaptırttılar sonra ülkeleri işgal ettiler. İslami terör diye kendi milletlerini kandırdılar.
    Sadece bir meczup öyle mi. Masum batı.

    • Konu iki ağaç (yada odundan kağıt yapılmış mürekkeple yazılar yazılı sayfalar) değil Fatih, hâlâ annamadınmı?
      Konu o zibidiye orda bir müslüman garibanın galeyana gelip ona saldırması!!!!

  7. İsveçte Türkiye’ye yönelik sergilenen eylemlerin amacının NATO’dan çıkarmak olduğunu söylemek için bir delil yok, hani batı Türkiye’den vazgeçmiyordu. Ne oldu şimdi vaz mı geçti yani. Hem Türkiye’nin küresel çapta tek ihracat kalemi askeri değil miydi.

    Eylemlerin İsveç’in NATO üyeliğine engel olmak için yapıldığını söylemek için de bir delil yok. Eylemlerin tek bir amacı var o da erdoğanın İsveç’i veto etmesi.

    Bence meselenin ne müslümanlarla ne de Türkiye’yle bir alakası yok, olay sadece Kuran yakan eylemciyle Erdoğan arasında bir mesele. Onlar konuşur anlaşırlar heyecanlanmaya gerek yok bence.

    • Baran bey “Hem Türkiye’nin küresel çapta tek ihracat kalemi askeri değil miydi.” diye soruyor, evet doğrudur, askeri ihracatımız içersinde iha/sihalarımız ve diğer silah sanayimiz çok önemli bir yer tutuyor…

  8. Işte şimdi III. Dünya Savaşı çıkacak ha !
    Gördünüz mü başımıza gelenleri !
    Yarın , Islam Işbirliği Teşkilâtı olağanüstü toplantı yapıyor !
    Isvec’e savaş açmazlarsa çok şaşarım!
    Kılıçlar çıksın kından!
    Haydin cihada , haydin cihada !
    Bu kefereye haddini bildirelim !

  9. Sayın yazar çok safsınız. Ya da öyle görünüyorsunuz. Tepkimiz bu adama değil ki. Bu adama ne yapıyorsun demeyen İsveç’e. İsveç’in Nato’ya alınmayacak olmasına İsveç düşünsün. Nato’dan atılsak ne mi olur? Beş – on şehrimize aynı anda nükleer bomba atılması haricinde hiçbir şey olmaz.

  10. Sayın yazar bazen öyle yazılar yazıyorsunuz ki insan küçük dilini yutuyor, mesele birmanyağın Kur’an yakması değil, ona müsaade edilmesi, bu fikir özgürlüğü kılıfı altında müslüman düşmanlığı yapmak demektir. Bütün dünya bu kadar eziyet edilmesi ve hor görülmesine rağmen müslümanlığın yayılmasından korkusu içindeler. Yazınızda incil de yakar diyorsunuz, olayları takip etmediğiniz anlaşılıyor, incil yakmak için müracaat eden kişiye izin verilmedi, bundan haberiniz yok. Ne yazık ki ülkemizde de arık hoş görü adı altında iman etmeyi bırak müslüman olmanın bile şartları yerine getirilmiyor. Dinden imandan uzak insanların her gün dindar insanları kötülemek br moda haşini aldı, o adar iştahlandılar ki kendine müslüman’ım diyen kişiler bile hocaları eleştirmekten zevk almaya başladılar. Allah sonumuzu hayr etsin. Fikir özgürlüğü kılıfı altında bakalım her konuda rezlliğin ne kadar dibine vuracağız.

    • Bizlere haylı uzak (uzay kadar) bir sürü inanç üzerine olaylar oluyor dünyada. Papazlar rahibeler üzerinden bize ters gelen! yüzlerce filim çevriliyor. Batıda kiliseler bile satılıuor, bizde camiyi ahır yaptılar propagandası tutuyor!
      ANORMAL OLAN:
      Bir eylemcıye izin vermek yada vermemek! Çırılçıplak eylem yapmaya kalkana ne diyorlar acaba?
      Bize giydirilen:
      Bak sizin!….
      (Ben de senin!… diyeceksin geçeceksin!🙃)

  11. Yazar bütün şıkları yazmış. Tüm kutsal kitapları o sokağın başına serip çok değerli bunların hepsi🤗, Tanrının armağanı Reklamıda yapabilirsin. Ama adam dinsiz!😯. Öyleyse deli ile deli olacaksın😂😂.
    Soru:kur’anın her defasında koruyucusu! iran yada TR mi olacak??? İşte batılıya bedava ekmek kapısı🤔. Bir karikatürcü (selman idi sanırım) adam başgan gibi korunuyordu bayrak gibi gezdiriliyordu!!
    UYAN EY MÜSLÜMAN!
    İşine bak🤔.
    Allah kendi gönderdiğini korumasını bilir.

  12. Bu aşağılık, iğrenç ve insanlık suçu eylem, aynı ülke makamlarınca ‘ifade özgürlüğü’ olarak değerlendirilmektedir.
    Batılı bu kafa, başta biz Türkler olmak üzere tüm Müslümanları ‘barbar’ olarak nitelerler. Bu nasıl bir barbarlıksa, bütün bir İslam tarihi boyunca hiçbir Müslümandan böyle bir aşağılık eylem, ne görüldü ne de işitildi.
    Avrupalının bu iğrenç kahpelikleri yeni değildir, dün de önceki gün de nice kepazeliklere imza atmışlardır. Belli ki bu şom ağızlar yırtılmadığı, hadleri bildirilmediği için, bu denli alçakça eylemler fütursuzca sürdürülmektedir.
    Biz Türkiye olarak, bize bu gözle bakan böyle bir Avrupa’nın kapısında sittin senedir bekliyoruz, bekletiliyoruz. Zaten AB diye bir şey kalmadı; her biri kendi derdine düşen ve yarınları karanlık bu birliğe girsek ne olur, girmesek ne olur? Bu kepazeliğin sergilendiği ülke olan İsveç de NATO’ya girebilmek için Türkiye’nin kapısında bekliyor.
    NATO’dan çıkarılmamız pahasına da olsa, Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğini asla onaylamamalıdır.
    Zira yeniden kurulmakta olan dünyadaki Türkiye’nin yeri, belirlenen değil, belirleyen olacaktır.

  13. Peygamberimizin doğumundan kısa bir süre öncesinde meydana gelen bir Ebrehe veya Ebabil kuşları vakası vardır. Hıristiyan olan Yemen valisi, üç bin filin de yer aldığı büyük bir orduyla Kabe’yi yıkmak üzere harekete geçer .Mekke yakınlarında bir yerde konaklamaya geçerler. O esnada Peygamberimizin dedesi ve Kabe’nin de sorumlusu olan Abdulmuttalip , valiyle görüşüp gasbedilen develerinin geri verilmesini rica eder .
    Ebrehe bu duruma oldukça şaşırır,
    — Ben seni Kabe için rica edecek sanmıştım, sen ise develerinin derdine düşmüşsün, tuhaf bir şey !
    Abdulmuttalip şöyle cevap verir ,
    — Evet, ben develerimin derdindeyim ,onların koruyucusu benim , Kabe’nin ise kendi koruyucusu vardır , O gereğini yapar !

  14. bir diplomatimiz cikip sunu soylebilir : isvec boyle seylere izin vererek bir yere varamazsiniz. siz kendinizi yakiyorsunuz. O.mubarek kitapta Hz. İsa da var Hz. Meryem de var. siz kendinizi yakiyorsunuz diyemiyor mu? isvec halkina bir tv programi yaptirarak duyurabilirsiniz. isvec halkina oranin entellektullerinden birine bi yazi yazdirilarak. aslinda yakilan Hz. İsa ve Hz. Meryem oldugu anlatilabilir. bu sekilde isvaec halkinin islamiyeti arastirmasinin kapisi acilir kuru siradan hamasi tepkilerle bir yere varamazsiniz. bu avrupanin tumune yapilmali avrupanin buna ihtiyaci var. ben siradan biri olarak bunlari dusunebiliyorsam ultra IQ seviyesindeki diplomatlar bunu neden dile getiremiyor. sunu diyebilirler bu stratejimizin parcasi isvec i koseye sıkışitiriyoruz. bence bu da dogru degil kazanarak daha cok kazanma stratejisi daha zekice.

  15. Dünyanın yeni bir dönüşüme gittiği dönemde açık olan şey Batı merkezli adaletsiz düzenin yıkılmakta olduğu ve yeni bir düzen arayışının öne çıktığıdır. Batılı değerler de bir zamanların “evrensel normları” olarak görülmüyor. Bunu bizzat Batılı liderlerin adaletsiz uygulamaları, işgalleri ve çifte standartları sağladı. Rus lider Putin’in sanki Stockholm’deki menfur eyleme karşılık gibi Dağıstan’da camiye giderek “Kuran-ı Kerim, Müslümanlar için kutsaldır ve diğerleri için de kutsal olmalıdır. Biz başka ülkelerde farklı şekilde davranıldığını biliyoruz. İnsanların dini duygularına saygı göstermiyorlar ve bunun da suç olmadığını söylüyorlar. Bizim ülkemizde ise bu hem anayasaya göre hem de ceza kanununa göre suçtur” demesi hayli manidardır.
    Giderek yaygınlaşan Kuran yakma eylemi gösteriyor ki, genelde Batı ve özelde Avrupa Müslümanlara yönelik politikalarını gözden geçirmek durumunda. Müslümanların 11 Eylül, el-Kaide ve DEAŞ gibi terör bağlamında ele alınması Avrupa kamuoyunda aşılması gereken bir önyargı oluşturdu. İslam’ın kutsallarına saldırıların “özgürlük” adı altında destek görmesi Müslümanlar arasında yeni Batı karşıtı oluşumları tahrik etmektir. Batı’da İslam karşıtlığını artıran bu kötü gidişata dur demenin yolu başka medeniyetlerden, kültürlerden ve milletlerden eşit göz mesafesinde öğrenebileceğini fark etmektir. Kibri terk etmektir. Başkan Erdoğan’ın uyarılarına bu gözle bakılmalı.

  16. Avrupa, üzerine titrer göründüğü değerlere savaş açanlara yönetim olarak da destek veriyor.
    Kur’an’ın yakılması, inançlara saygı açısından bütün Avrupa’yı ayağa kaldırmalı değil miydi?
    Putin’in gösterdiği hassasiyetten neden uzaktalar?
    Hıristiyan birliği olduğunu zaman zaman hatırlatan Avrupa Birliği, Müslüman Türkiye’yi hasım gördüğü sürece kendi mezarını kazıyor.
    Türkiyesiz bir Avrupa, küresel barış ve huzur adına bir çıkış yolu bulamaz.

  17. İsveç ve benzeri ülkelerde sergilenen bu İslâm düşmanlığı tavırlarına NATO dünyası, kesin bir reddiye getirmezse, bu ilkellikler, İslam’a kaşı açık bir düşmanlık sergilemek için Hristiyan halkları, İslâm’a ve Müslüman dünyasına karşı, düşmanca duygularla doldurmaya yönelik çabaların devamından başka bir şey olmayacaktır. Almanya’da yapılan son kamuoyu yoklamalarının da, halktaki İslam düşmanlığının giderek yoğunlaştığını göstermesi, müslüman halkımız ve onun yöneticilerini de daha bir kararlı hale sevkedecektir.
    Ama, müslüman halkımız, Başkan Erdoğan’a, her şeyden önce, kendi aslî değerlerinin bekçiliğinin hakkıyla yapılması için ve onu bu konuda en liyakatli şahsiyet olarak gördüğünden, ona yeni bir 5 yıl için daha yetki vermiş bulunmaktadır. Ve o da bu konunun en kararlı takipçisi olduğunu, bu zamana kadar 20-25 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da gösterecektir, inşaallah..

  18. Modern, çağdaş, Avrupalı, Batılı… Demokrat, hoşgörülü, özgürlük aşığı, centilmen, hümanist… İsveç, bunlar ve benzeri bütün evrensel değerleri kucakladıklarını, temsil ettiklerini, dünyaya yaymaya çalıştıklarını söyleyenlerin örnek gösterdikleri bir ülke.
    İsveç’i idare edenler bırakın çağdaş değerleri, küçük bir çocuğun hassasiyetine bile sahip değiller. Yoksa iki milyara yakın Müslümanın kutsal kitabına yönelik aşağılık tecavüzlere seyirci kalmazlardı.
    Bu melanetlere hukuk bahanesi uydurmaları, tüy dikmekten beter. Kur’an-ı Kerim yakmaya özgürlük diyebilen hakimler içinse, ‘hangi sapıklıklarının diyetini ödediklerini’ sormak yeterli. Böyle bir alçaklığa özgürlük denemeyeceğini bilmek için hukukçu olmaya bile gerek yok çünkü.
    Türkiye’ye muhtaç oldukları için melanetlere engel olmak istiyormuş gibi gözüken ama mani ol/a/mayan İsveç yöneticilerinin durumu, ibretlik. Yapılmaması gerektiğini bildikleri halde alçaklıklara mani olamıyor ya da olmuyorlar. NATO’ya katılma konusunda Türkiye’den anlayış beklediklerini söylerken yüzlerinin bile kızarmaması, ayrı bir problem.
    İsveç’in NATO’ya ve bu arada herhalde çeşitli stratejik hesaplarla NATO’nın İsveç’e olan ihtiyacı, anlaşılabilir bir şey. Ancak İsveç için varlık yokluk meselesi kabul edilen bir hususta bile ülkeyi yönetenlerin, ‘özgürlüklerin sınırı başkalarının özgürlüklerinin başladığı yerdir’ temel kuralını uygulamakta sıkıntı çekmeleri, düşündürücü.
    İsveçlilerin, NATO’yu çok önemsedikleri, açık. FETÖ, PKK gibi terör örgütleri ile ilgili sözlerini yerine getirmekte zorlanmaları ve Türkiye’nin kararını etkileyecek alçaklıklara mani olamamaları, kendi problemleri. Artık baskılara boyun eğen bir ülke olmadığımızın da farkındalar…
    İsveç’in NATO’ya girişi sürecini takip edenler, ülkemizi yönetenlerin tavizsiz tavrı yanında, olanları adeta görmezden gelen teslimiyet yanlılarının pısırıklığının da farkındadır, elbette.
    Hayvandan aşağı olanlar farkında olmayabilir, ama Cehennem haktır, dedikten sonra, Başkan Erdoğan’ın açıklaması ile yorumu bitirelim: “Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında izin verenler, bu alçaklığa göz yumanlar emellerine ulaşamayacak… Müslümanların kutsallarına hakaret etmenin düşünce hürriyeti olmadığını, batılı kibir abidelerine eninde sonunda öğreteceğiz.”

  19. İsveç aynı zamanda AB üyesi ve bir AB üyesi olarak Türkiye’nin katılımına ne destek vermiş? Bir yana, daha iyi anlıyoruz, 1995’te başlayan üyeliği boyunca koynunda yılan besleyip bize salmış…
    Türkiye’nin terörle mücadelesinin en ağır/kanlı yılları. Üzerine, Irak ve Suriye’deki varlıklarına da oluk oluk para akıtılmasına imkân vermiş. Kim yapmış? NATO’ya üye olmak isteyen İsveç. AB üyesi İsveç. Bu fikri akışına bıraktığınızda, ona hem NATO üyeliği vermemiz hem de sözde yeniden başlayacak AB sürecinde “şartlarını” dinlememiz isteniyor! Ne güzel hayat…
    NATO’ya kabul ettiğimizde AB’de burnunu sürttüğümüzü unutacak mı sanıyorsunuz? Stockholm unutsa, Washington, Londra, Berlin, hiç olmadı bi-vesile Atina hatırlatır.

  20. Her iki gerekçe de mümkündür. Hangisi olursa olsun veya her ikisi birden olsun bir taşla iki kuş vurulmuş olur. Esasen bir meczuba yaptırılan zekice! kurgulanmış bir eylem diyebiliriz.
    Bir toplumun en hassas olduğu konulardan din ve terör, o yüzden de en çok tahrik olunabilecek iki noktadır. Ülkemiz bu tuzağa elbette düşmeyecektir. Türkiye sanıldığının aksine her ne kadar iktidara bir çok konuda eleştirel bakılsa da devlet aklı dış işlerinde bazı konularda tökezlese de mantıklı ilerlemektedir.
    Müslüman bir ülke olarak şunu artık iyice biliyoruz ki Cemil Meriç’in tabiriyle; ‘Olimpos Dağının çocukları Hira Dağının evlatlarını asla kabullenmeyecekler.’ Böyle olunca da bizim düşe kalka da olsa kendi yolumuzda yürümemiz şarttır.
    Yeri gelmişken öngörümü belirteyim; artık batı, müslümanların Hira Dağının idrakinde olan (şımarıklardan olmayan) müslümanların, batının elindeki hikmetin yitik malları olduğunu, ona sahip olunacağını ve elde edildiğinde de akıl, bilim ve sanatla dünyayı güzelleştirmek için çaba harcayacağını iyi bellesin. İyi bellesin ki bu tür oyunlara girmesin. (Bunun öncüsü biz mi oluruz Suudiler mı yoksa başka bir müslüman toplum mu bilemiyorum.)

    • İsveç’te Kuran-ı Kerime karşı yapılan alçakça saldırıya Türkiye’den sonra ilk diplomatik tepki Fas’tan geldi. Fas istişarelerde bulunmak üzere büyük elçisini geri çekti. Ardından İran ve Arabistan’da protesto gösterileri düzenlendi. Nihayet Müslüman toplumlar harekete geçmeye başladı. Tepki gösteren sağduyulu insanlara selam olsun.

Yoruma kapalı.