Yeni ders yılı başlıyor: CB Erdoğan’ı dinleyip üç çocuk sahibi olanlar kara kara düşünüyor…

20
Reklam

Bugün ilkokuldan liselere kadar bütün okullar yeni ders yılına başlıyor. Bu yıl ilk, orta ve lise düzeyindeki okullarda okuyacak öğrencilerin sayısının 20 milyon civarında olacağı hesap ediliyor. 

Pek çok ülkenin nüfusundan daha yüksek bir rakam bu.

O kadar çocuğun eğitilmesi yöneticilere büyük sorumluluk yüklüyor.

Etrafa kulak verdiğimde, günümüzde eğitimin, benim yıllar önce kendi çocuklarımla yaşadığım deneyimden çok farklı cereyan ettiğini anlıyorum.

Bizim çocuklar ilkokulu mahalle mektebinde okudular.

Devlet okullarında.

Biri dışında diğerleri ilk okuldan sonra sınavlarını kazandıkları Anadolu liselerine gittiler.

Anadolu liseleri, yani devlet okulları…

Reklam

Şimdi ise velilerde ciddi bir telaş gözleniyor. Hemen her aile çocuğunu bir özel okula yazdırma telaşında. Evvelce büyük illerimizde bile özel okul sınırlı sayıdaydı ve oralara genellikle zengin ailelerin çocukları giderdi. Özel okul için deli divane olmak gerekmezdi.

Günümüzde hemen herkes imkanlarını da zorlayarak çocuğunu bir özel okula göndermenin peşinde.

Neden?

İlk cevap, devlet okullarının kalitesizliği oluyor. Çocuğunun iyi bir üniversitede istediği bölümde okumasının ancak özel okul eğitiminden geçtiği kabulü bu yeni eğilimin gerisindeki etken. 

Ankara’dayım ve başkentin neredeyse her sokağında birden fazla özel okul tabelasıyla karşılaşıyorum.

Ben diyeyim yüzlerce, siz deyin binlerce özel okul kapılarını öğrencilere açmış bulunuyor.

Özel okul para demek. Hem de iyi para. Ayrıca okullar genellikle ailelerin yaşadığı muhitten uzak olduğundan evden okula ve okuldan eve ulaşım için servis devreye giriyor. O da ayrı para.

Bizim çocuklar ilk eğitimlerini mahallenin okulunda aldıklarından servis hizmetinden yararlanmak gerekmemişti. Karda kışta bile kendileri okula gidip gelebiliyorlardı.

Reklam

Şimdi öyle mi ya. Öğrenci çocuğun evi ile devam ettiği okulun bulundukları yerler bazen bir birinden 30 km uzak olabiliyor.

Gelsin servis araçları.

Yakınlarımdan birinden çocuğunu göndereceği okulun servisi yüksek bir aylık ücret talep etmiş, ardından da eklemiş: “Bu rakam benzin-mazot fiyatı 40 TL’nin üzerine çıktığında değişecektir.”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümet sorumluluğunu üstlendiği ilk günden başlayarak, törenlerine katıldığı nikahlarda yeni evlenen çiftlere ‘en az üç çocuk’ tavsiyesinde bulunmaktaydı.

Tavsiyesini dinleyenlerin çocukları değişik seviyelerde eğitim hayatının içindeler. 

Üç çocuklu bir ailenin onları özel okullara göndermek için harcamaları gerekecek miktar imkanlarının çok üzerinde.

Zannediyorum, yeni kurulan ailelerde genç evliler, muhtemel masrafları düşünerek, o tür tavsiyelere fazla kulak vermiyorlardır.

Galiba Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ya eskisi kadar çok sayıda nikaha katılmıyor ya da katılsa bile eski tavsiye ve temennisini pek tekrarlamıyor.

Bir çocuğun aylık özel okul ve servis masrafı 15-20 bin TL civarında; üç çocuklu bir ailenin eğitim masrafını varın siz hesap edin.

Kim o kadar para kazanıyor?

Özel okullara rağbet bir zorunluğun sonucu; devlet okullarından üniversiteye girmenin güçlüğü aileleri özel okula yönlendiriyor.

Her köşede özel okul açıldığı halde yine de ihtiyaç için yeterli olmuyor.

Yapılması gereken, devlet okullarının kalitesinin yine yeni yeniden eski seviyesine -hatta daha da üzerine- çıkartılmasıdır. Çocuklarımız okul çağına girdiğinde, etraf, hiç tereddütsüz, en yakın devlet okuluna göndermemizi tavsiye etmişti; sonuçtan memnunuz. Şimdi yeniden o tür tavsiyelerin geçerli hale gelmesi ve oralardan alınan eğitimin ailelerin çocukları için düşündükleri istikbale yaraması sağlanmalıdır.

Yirmi yıl öncesine kadar olabilen neden şimdi olamasın?

Ak Parti iktidarda 22. yılını sürdürüyor. Hükümetler değiştikçe bakanlar da değişti, ama bakanı en çok değişen milli eğitim bakanlığı oldu. Artık bu yüzden midir, bilinmez, en fazla şikayet alınan konu da, eğitim.

Okul sahipleri bile bakan olarak denendi, ancak kötü gidiş durdurulamadığı gibi, devlet okullarının eğitim seviyesi 20 yıl öncesinden daha iyi değil. 

Yeni bakan eğitim alanından. Üniversite hocası -rektör- ancak öğretmenlik deneyimi de var. Daha önce aynı bakanlıkta müsteşarlık görevinde bulunduğu için öğretmen-öğrenci eksenindeki sorunları biliyor olmalı.

Başka her şeyi bir yana bırakıp, devletin her seviyedeki eğitim kurumlarını özellerin üzerine çıkartmanın yollarını arayıp bulmalı.

Gelecek nesillerin vebali onun üzerinde.

ΩΩΩΩ

Reklam

20 YORUMLAR

  1. 70 yıldır sağ eğilimli hükümetlerin istisnalar dışında en az önem verdiği alan eğitim olmuştur. 22 senede 8 bakan değişti. Başörtüsü davasını halledelim derken eğitimi kaçırdık. Ancak bu dönemde bir kuşağı harcadık. Ortaöğretimde TISS ve Pisa sınavlarında arkalardayız. Dünya ekonomisinde. 200 kadar üniversitemiz var. Ama ilk 300 içinde tek bir üniversitemiz yok.
    Eğitim politikaları, öğretmenlere bırakılamayacak kadar stratejik öneme haizdir.lAmerika’dan, İngiltere’den CB tam desteğine sahip ortodoks iktisatçı ithal ettiğimiz gibi, galiba 1933’te getirdiğimiz Albert Malche gibi birisini getirmemiz gerekecektir.Ekonomik krizleri belki de telafi edebiliriz. Kaybettiğimiz kuşaklar ise geri gelmez.Türkiye Yüzyılı’nın yirmiüç yılı da şimdiden geçti.

    • İhtiyar “70 yıldır sağ eğilimli hükümetlerin istisnalar dışında en az önem verdiği alan eğitim olmuştur.” diyorsun ama tarihte ilk kez tc meb bütçesi bu iktidar döneminde savunma bütçemizi geçti, buna ne diyorsun?
      Öyle 1933’lere filan gitmeye gerek yok, 2001de getirdiğimiz derwişin imf borçlarını daha yeni bitirdik!

  2. Oturduğum mahallenin sokağı sabah kuş cıvıltıları ve hemen yanıbaşımızdaki kreşten gelen çocuk sesleri dışında pek bir gürültü olmayan gayet sakin bir yer.
    Bu kreşin tabelasının başında akademi ismi de bulunuyor. Ne garip değil ismi akademi olan bir özel bakım evi.
    Aileler çocuklarını herhalde ismi akademi olduğu için buraya vermiyordur ya evlerine yakın olduğundan yada fiyatı makul olduğundandır sanırım. Çünkü adı üstünde kreş veya bakım evi. Çocuklara burada ne eğitimi veriliyor bilemiyorum. Bazen küçücük bahçesinde kolonlar yerleştirerek yabancı hit müzikler dinletiliyor çocuklara tabi istemesek de rahatsız olsak da bize de. Bizim için bu müzikler rahatsız edici olmakla birlikte çocuklara ne faydası var diye de düşünmeden edemiyorum. Kimbilir belki de kulak aşinalığı sağlanıp dünya ile entegre olunmak isteniyordur. Bu da bir gelişme evrensellik açısından. İnsanlık yönünü, gelişim, eğitim tarafını ise uzmanları açıklasın artık. Google’dan baktım şarkının sözlerine;

    “Shape of You
    Kulüp bir sevgili bulmak için en iyi yer değil
    The club isn’t the best place to find a lover

    Yani gittiğim yer bar
    So the bar is where I go

    Ben ve arkadaşlarım masada çekim yapıyoruz
    Me and my friends at the table doing shots

    Hızlı içiyoruz ve sonra yavaş konuşuyoruz
    Drinking fast and then we talk slow”

    Hep eleştirecek değiliz ya hükümeti, kim ne dersin yanıbaşımızdaki kreş yerine bir Kur’an kursu olsaydı ve oradan çocuk sesleriyle beraber Kur’an ve ilahi sesleri gelseydi (özellikle cuma günleri) daha memnun daha relax! olurduk.

    • “Bu da bir gelişme evrensellik açısından” dediğiniz şey gürültü kirliliğidir ve çocuk sağlığına zararlıdır, hemen en yakındaki meb müdürlüğüne, doğrudan bakanlığa şikayet edin! İhmal etmeyin…

  3. Türkiyeye, dişardan baktığımda. Ruyamda kâbus gördüğmü zennediyorum. 25 senede her yönü ile100 sene geriye gitmişız.
    Ekonomide dahil maddi konularda
    İsraf edilmez ve gelir
    dağlımında’da orta yol bulunur. Rahmetli Özal döneminde olduğu gibi ekonomi düzlüğe çıkar.
    Ama, insanlik konusunda sağ el ile sol eli birleştirme gibi çözüm imkansız. Çünkü o zaman sadece ikiye bölünmüştük.
    Şimdi Dindarlari bariştirayim dersen, 100 den fazla birbirine terörist diyen ve düşman, olan tarikat,ve Cemaatlari barıştıramazsın. Seküler leri bir araya getirim dersen, kominist, faşist, vatan haini, teröris, satlmiş,
    Diyerek onlaride bir araya getiremzsiniz.
    Örnek:6 nufuslu bir aile Baba MHPli Anne HDPli çocuklai ise 6 tane ayri telden çaliyorlar.

    Bu durumdaki bir ülkede, çocuklar Özel okulada okusa
    ne olur okumazsa ne olur. Bizde Ahlak bitmiş.
    Meclise epeyce parti girdi. Maaşlerı artırmaya gelince kendileri ve bakanlar için yüzde yüz artar sıradan vatandaşlar için yüsde 20.
    Battı balık yan gider.

  4. 3 çocuk demografik bir zorunluluktur. Nüfus yaşlanmasına ve nüfusun azalmasına karşı matematik bir şarttır.
    Rahmetl profesör Turan Yazgan “nüfus planlaması vatana ihanettir” dediğinde yüzü kıpkırmızı olmuştu.

  5. Abd’deki gibi bir eğitim getirip uygulayalım!
    Taksi düzeni de ordaki gibi olsun!..
    1 TL = 1 € ossun mu OSSUN🤣🤣🤣
    Ama fakat, şimdi DEĞİL!!!!!!!!!!!!!!!!
    Lakin köprüleri yolları hastaneleri 10 sene önceden yaptııııkkkk!!!!😯
    YAPILIRKEN NERDEYDİN derler adama😡.
    Şimdi eğitimi ulaşımı düzenlerken (düzenlemek isterlerse!),
    aynı aceleciliğe, aynı arka bahçeye gül dikmeye gerek yok aslında. Yeterki OVP’ ı olsun onun da🤗.
    Çok çeşitli okullar yerine, aynı okul içinde 3 ayrı (fen sosyal biyoloji gibi) bölümler belirleyip,
    Sadece meslek okullarını (gerekli bölümlerde orta okuldan) ayrı yerlere, mesela OSB yakınlarına yapalım (masrafları osb den!).
    Sosyal fen lisesi ayrı ayrı okullar içinde 5-10 tane tesla varsa ya!!???!!!…
    Yada fen lisesinde bir Mehmet Akif!
    O çocukların kaderiyle geleceğiyle oynayanları TOPRAK BİLE KABUL ETMEZ!

  6. Attatürk Fransızca konuşuyor. Ecevitin youtube’da var yabancı Dilde konuşuyor. Bunu millilikle karıştırmayın Fatih sultan 4 Dil bilirdi.
    Türkiyeyi yöneten Başkanlar Dil bilmeli. Gizli Konuşaman, Erdoğan Dil bilmiyor. Bazen ABD’de Merve Kavakçının Kızı Tercüman kalıyor.

    Hasan oğlan Öğretmen okulu Cumhuriyetten buyana Videoları renklendirmiş Tarihten Bilgi edinebilirsiniz.
    https://www.youtube.com/watch?v=HIaXmQ2cd4w

  7. “…yönetime geldiklerinde…NESİLLERİ yok ederler.”
    “Onlar yönetime geldiklerinde ekinleri ve nesilleri yok ederler.”Bakara-205
    Ekinden kasıt tüm üretimdir.
    Ancak bizzat ekinler de yok edildi.
    Dünyada gıda fiyatları yıllık bazda %11,8 “düştü.”Bizde %73 “arttı”
    5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 5 ve 12. maddelerine göre, yerli ve mili ata tohumunu alana da, satana da para cezası ve ayrıca tohumunun müsaderesi( zoralımı) gerekiyor.
    Nesile gelirsek;
    –10 milyon gencimiz ne eğitimde ne işte,
    –Esrar tüketiminde İstanbul Dünya 2.si.
    Adana Dünya 3.sü.(hamdolsun 1.liğe az kaldı)
    –Ormanlarımız içki şişesinden geçilmiyor .
    –İktidar partisinden belediye başkanı ve meclis üyesi bulundukları yerdeki yüksek okul müdürü ve bölüm başkanları ile tanışmaya gitmişler:
    Yüksek Okul müdürü de, bölüm başkanları da konularıyla ilgili değil ve kendi konularında da akademik kariyerleri yok.
    Buyrun sizlere nesil!

    • 205. İktidara geldiğinde yeryüzünde fesat yaymaya, malları ve canları yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.

      206. Kendisine, “Allah’tan sakının” denildiği zaman, kibri onu daha çok günaha sürükler. Korkunç bir yer olan cehennem ona yeter.

      • “Eksi fizik neti ile üniversite fizik bölümüne girmek” Dünyanın hangi ülkesinde olabilir?
        Gerçek diploma ile bunlar olabilir mi?
        Asıl yazımda bahsettiğim iktidar mensubu belediye başkanı ve meclis üyesi gördükleri manzara karşısında küçük dillerini yutuyor.
        Müsebbiplerin sülalesine saydırıyorlardı.
        Ama yine gidip oylarını verdiler.

  8. Çok şükür bu melmekette ! her bi şeyimiz yerli ve dahi millidir ama ne hikmet ve kerametse eğitim ve savunma bakanlığımız milli diğerleri ise yerlidir ?
    Benim bu işe aklım ermiy !
    Hoş bu arada milli egitim bakanlığımız da evrim geçirerek zilli olmuştur ya !
    Yahu ne kadar bozguncu adamlarsınız ! ben o anlamda demedim , hani okullarımızda sabahtan akşama kadar ders başında ve ders sonunda zil çalmıyor mu , dediğim o işte!
    En eyisi gaarik ben ağzımı gapatayim !

  9. Sayın yazar “Özel okullara rağbet bir zorunluğun sonucu; devlet okullarından üniversiteye girmenin güçlüğü aileleri özel okula yönlendiriyor.” filan diyor ama
    galiba dünyadan haberiniz yok!
    Özel okul işi daha ziyade gösteriş merakıdır, parası olana engel yoktur…
    Üniversiteye giriş deseniz, sınava girebilen herkes mutlaka bir bölüme yerleşiyor zaten, açıkta kalan yok ki!?
    Sıfır puan alanlara da çare yok, onlar mecbur özel üniversiteye giderler, hepsi bu!
    Her yıl öğrencilerin ders kitaplarını bedava veren, üniversite harçlarını kaldıran ve herkese bir bölümde okuma fırsatı yaratan bu iktidarı eleştirirken biraz da insaflı olalım…

    • Evet , doğru canım ! “Fehmi Beyin dünyadan haberi yok” !
      Sen ise maşallah allamei cihansın ,
      bilmediğin bir beş vakit namaz!

    • Özel okul işi bir gösterişten ibarettir, hedefi 12 den vurmuşsunuz, tebrik ederim. kimse kimseyi kandırmasın kardeşim. Toplumun ekonomik yönden alt kesimi ile orta kesimi arasındaki yaşam standardı farkı azaldıkça çıldırıyorsunuz, daha çok çıldıracaksınız, Allah kibrinizin cezasını erteledi ama affetmeyecek,

    • Gösteriş için kimse 20-30 bin vermez bu devirde, veremez!
      Devlet okullarının eğitim öğretiminin çağı teknoloji yi günceli yakakalaya mayışından dolayı OLABİLİR Mİ acaba?
      Bilgisayarın kolundaki saatle kontrol edildiği bir çağda! Yüzyılmıydı neydi😂) manuel yazı hoca gelirse ders verilir!, yoksa ders boş!!!:(
      Haydin evlere!!!
      İşte falımızda çıkan.

    • insaflı olmak öylemi.yahu ebeveyn çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağını kara kara düşünüyor.Giyimine kırtasiye masrafına hiç girmiyorum.
      bir yumurta kaç lira biliyormusun.kantinde tost yemeğe kalksa kaç lira ödeyecek sen bunun farkındamısın.üniversite harcı kaldırılmış yahu üniversite öğrencisi kalacak devlet yurdu bulamıyor.
      ülke gıda ulaşım barınma eğitim konusunda 50 yıl geriye gitti.
      bir yerden bir yere otobüs metrobüs minibüsle gitmek bile cesaret istiyor.
      senin de artık metaverse evreninden dünyaya bilhassa türkiye ye dönmen gerekiyor.
      yandaş tv gazete v.s. ye göre ülke cennet pahalılık enflasyon psikolojik.

      • “ülke gıda ulaşım barınma eğitim konusunda 50 yıl geriye gitti.” diyorsun ama hızlı tren ve uçaklarda boş koltuk yok?! İstanbulun bir ucundan öbür ucuna metroyla gidiyorum, bir kere bile trafik sıkışıklığına rastlamadım…

Yoruma kapalı.