TBMM başkanı Mustafa Şentop, büyük zahmete de katlanarak, iki kez cumhurbaşkanı seçilmiş Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki seçimde yeniden aday olabileceğini kabul ettirmeye çalışan, 40 sayfa uzunluğunda bir makale kaleme almış…
Cumhurbaşkanı başdanışmanı Mehmet Uçum da kanal kanal dolaşarak aynı tezi yayma gayretinde…
Olabilir, en olmayacak tezler bile makul gibi görünen bir gerekçe bulunduğu takdirde savunulabilir.
Konunun savunmayı zorlaştıran bir sorunu var: Anayasanın 101. maddesi… O maddede, başka hiçbir anlama çekilemeyecek açık ifadelerle, iki defa seçilmiş birinin bir daha aday olamayacağı yazıyor.
Anayasalar tevile açık olmayan metinlerdir; oysa Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığı adaylığı ancak tevil yoluyla savunulabiliyor.
Zaten bu gerçek bilindiği için olmalı, AK Parti, sözcülerinin zamanında yapılacağını ısrarla tekrarladıkları bu yılın haziran ayı olarak belirlenmiş seçimin takvimini, birkaç hafta öncesine çekmenin yollarını aramakta.
Bu yolu deneyebilir ve başarı sağlayarak seçim tarihini erkene çekebilirlerse, anayasanın 116. maddesinde yer alan açık kapı kullanılabilecek. Anayasanın 116. maddesi, seçim tarihinin TBMM tarafından erkene alınması durumunda, iki kez seçilmiş cumhurbaşkanına üçüncü kez aday olabilme imkanı sağlıyor.
Yol açık gibi görünse de bunu sağlamanın önünde ciddi bir engel var: Seçim tarihinin erkene alınabilmesi TBMM kararını gerektiriyor; oysa AK Parti ile MHP’nin o kararı alacak sayıda milletvekili bulunmadığı için muhalefet desteğine ihtiyaç var.
Muhalefetin ‘6’lı masa’ diye anılan kalabalık grubu, destek vermeye tek bir şartla hazır olduğunu deklare etmiş durumda. Muhalefet destek için seçimin en geç mart ayı içerisinde yapılmasını şart koşmakta.
Seçimin 6 Nisan 2023 tarihinden önce yapılması halinde, iktidar cephesinin bir yıl önce çıkardığı yeni seçim yasası uygulanamayacak.
İktidar ise, kendisine aritmetik yarar sağlayacağı için çıkardığı o yasadan vazgeçmeye hazır görünmüyor.
Ne olacak şimdi?
HDP’ye göz kırpma biraz bu yüzden…
Bir yandan HDP’nin Anayasa Mahkemesi eliyle kapatılması için yasal süreç devam ediyor ve iktidara yakın kalemler ile yorumcular mahkemeyi o yolda bir karar için baskı altında tutuyor, bir yandan da AK Parti heyet oluşturup HDP genel merkezine sempati taarruzları düzenliyor.
Siyaset aritmatiği HDP’yi anahtar parti konumuna getirmiş durumda.
Hem iktidar açısından anahtar parti HDP, hem de kendi adayını cumhurbaşkanı seçtirmek isteyen ‘6’lı masa’ da denilen ‘Millet İttifakı’ paydaşları açısından anahtar parti…
Anahtar parti durumundaki HDP’yi hesaba katmadan çıkartılacak bir adayla seçime gittikleri durumda, ‘Millet İttifakı’ partilerinin onu seçtirebilmeleri için gerekli ‘%50+1’ şartını sağlayabilmesi, çok zor, neredeyse imkansız.
Kendileriyle müzakereye yanaşılmadığında, HDP, kendi adaylarıyla seçime gideceklerini duyurmuş bulunuyor.
Siyaset aritmatiği öyle bir durumda cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalabileceğini gösteriyor.
AK Parti’nin, kapatılması için elinden geleni yaptığı halde ikna amacıyla kapısına heyet gönderdiği, etrafından gelen itirazlara rağmen ikinci kez kapısını çalmaya hazırlandığı ve teklifinin red edildiği HDP’ye, Millet İttifakı içerisinde yer alan muhalefet cephesinin ilgi göstermesi uygun olmaz mı?
Uygun olur, ama ‘Millet İttifakı’ paydaşlarının bunu yapabilmesinin önünde de ciddi bir engel var: İYİ Parti…
İYİ Parti de en az Cumhur İttifakı partileri kadar HDP’nin kapatılmasından yana.
Tam bir açmaz hali var siyasi ortamda.
‘Cumhur İttifakı’ cumhurbaşkanı adayı olarak Tayyip Erdoğan isminde ısrarlı; o ısrarın altında cumhurbaşkanı adayı olarak onunla gidilecek seçimde sandıktan o sayede daha çok milletvekili çıkarabileceklerini hesap ediyorlar.
Anayasal engeli HDP ile aşabilirler ama kapatılma tehdidi altındaki, seçimde kullanabileceği maddi varlığına Anayasa Mahkemesi tarafından bloke konulmuş HDP, kolay lokma değil.
HDP’nin ilgi beklediği öteki ittifak ise, İYİ Parti yüzünden o yolda adım atamayacak durumda.
Seçime böyle bir atmosferde gidildiği takdirde sonuç ne olabilir?
Normalde, siyaset her durumda çözüm üretebilecek bir uğraş alanıdır.
Açmazın açılması, sorunun çözülmesi, muhalefet açısından daha kolay, iktidar açısından daha zor görünüyor.
Tabloya “Hangi ittifak çözüme daha yakın duruyor?” sorusu eşliğinde bakıldığında ise durum farklı: İktidarın elinde daha fazla koz var ve iktidarın büyük ortağı daha esnek; küçük ortak da ondan kopmayı göze alamaz gibi.
Muhalefet saflarında açmazı çözmeyi getirebilecek bir siyasi zeka belirtisi henüz ortada yok.
Laf çok muhalefette, ancak zorlukları aşmayı sağlayacak inceliği ara da bulasın.
İktidar fark ettirmeden karşı tarafın cumhurbaşkanı adayını belirleme çabasında ve belirleyeceğe de benziyor.
Ekonomik sorunlar yanında kraliyet ailesini zora düşürecek bir iklim yüzünden siyasi sıkıntılar da yaşayan İngiltere’de, yeni başbakan, halkın gönlünü kazanabilecek bir formül olarak, ilkokuldan lise sona kadar her sınıfta kuvvetli matematik eğitimi vermeyi düşündüklerini açıkladı.
Hayal kırıklığı yaşattı İngilizlere Rishi Sunak’ın bu vaadi.
Orada işe yarar mı bilemem, ancak sağlam bir matematik eğitimi ihtiyacı, bizde, en çok da siyaset alanında, eksikliğini hissettiriyor.
Dört işlem iyi bilinse açmazı çözecek formül daha kolay bulunurdu gibime geliyor.
ΩΩΩΩ
CUHMUR BAŞKANI NASIL SEÇİLİR
!!!!Cumhurbaşkanını halkın seçmesini onaylayan anayasa değişikliği referandumu sonrasında 2014 yılında gerçekleştirilen seçimle doğrudan halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştur. 2018 yılında gerçekleştirilen seçimle ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiştir.!!!!!
!!!!!Adaylık ve Seçimi (Madde 101)
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.!!!!!
!!!Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin
yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile
Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet
Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar
verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.!!!!!
Bu maddeler varken 3. kez nasıl seçilecek merak ediyorum
GELDE ÇIK İŞİN İÇİNDEN
Alaattin çakıcı Yunanistan’a gitmek için vize istemiş Yunan yetkililer vize vermemiş. Alaattin çakısının fedaileri de karanlık ortamda bozkurt işareti yaparak “Yunanistan insanların seyahat özgürlüğüne kısıtlama getiremez, yoksa meis adasına kadar sular ısınabilir. Çakıcı reisimizdir, çakıcı reisimizin emrindeyiz” sloganları attıkları bir video yayınlamışlar.
Çakıcı CB adayı olsun bari(!)
Muzaffer Sever demiş ki; “Türkiye Erdoğan’la bağımsızlığa kavuşacak”
Açıkçası ben yaşanan bu kaos sürecinin sonunda Türkiye’nin bağımsızlığa yakın bir noktaya geleceğine yürekten inanıyorum.
Ama bu Erdoğan’la nasıl olacak? Benim cevabım bunun Erdoğan’la olması mümkün değil çünkü Erdoğan NATO programının doluna hiç çıkmadıki.
Yani ülkeyi NATO’yla beraber yöneten bir Erdoğan bağımsızlığı nasıl sağlayabilir? Buna mantıklı bir cevap veren olursa benim oyumun rengi de değişebilir o zaman!
Türkiye’de otoriter yönetim NATO’nun bir programı olduğuna inanıyorum ve Erdoğan da aynen böyle yapıp otoriterleşmenin zirvesini yakaladı.
Baran bey nato üyesi ülkeler bağımsız değiller mi yani? Almanya, italya, macaristan, fransa?
Baran bey nato üyesi olmak bağımsız olmaya engel midir? İmf ye borçlu olmak da bağımsızlığa engel midir yoksa o başka mı?
“ddm
11 Ocak 2023 At 10:16
hdp kilit parti.
muhalefetin hdp nin oyuna ihtiyacı var,
iktidarın da aynı şekilde.”
DİDEM HANIM HADİ MUHALEFET NEYSE DE, BU İDDİANIZI NEYE DAYANDIRIYORSUNUZ, YANİ İKTİDARIN HDP OYLARINA MUHTAÇ OLDUĞU SAVINIZI?
KİLİT Mİ SÜRGÜ MÜ, MANDAL MI BİLMİYORUM AMA ÖNCEKİ CB SEÇİMLERİNDE
“SENİ BAŞKAN YAPTIRTMAYACAAAZ!!!!” DİYE AĞZINDAN KÖPÜKLER SAÇARAK HÖYKÜRÜP DURAN BİR HDP LİDERİ VARDI;
MEVCUT DEVLET BAŞKANIMIZ O KİLİT ELEMANA RAĞMEN SEÇİMİ RAHATLIKLA KAZANMIŞTI…
EE NEYİN İHTİYACINDAN SÖZ EDİYORSUNUZ BİRAZ DAHA AÇAR MISINIZ???
nuh nebi zamanının oylarına öyküneceğine,
spotify indirip oldies but goldies mi dinlesen diyorum.
HAY AKSİ ! TAM DA SEÇİME HAZIRLANMIŞTIK !
Güya seçim yapacakmış gibi görüntü veriyorlar:
–Asgari ücreti kendilerine göre en üst oranda arttırıyorlar,
–Memur ve emeklilere ilave olarak %5 daha artış yapıyorlar ve %15 daha hazırlık haberleri veriliyor,
–Elektrik ve doğalgaz tarifelerine 2023 yılında(seçime kadar) zam yapılmayacağı açıklanıyor,
–Yüklü bir KGF paketi deklare ediliyor,
–40 sayfalık Anayasaya uygun adaylık raporu hazırlanıyor,
–Dışarıda “Cihanda Sulh” çizgisine geliniyor,
Tam da seçime bu kadar motive olmuşken o da ne!
Güneydeki, ilişkilerimizi düzeltmek için adım atıp, bu bağlamda en üst seviyede görüşme gerçekleştirdiğimiz(yakın zamanda bekleniyor) komşumuzdan güney illerimize davetsiz misafir sayılacak gönderiler yollanmamış mı?
Gönderilerin sayısı da kayıtlara geçmişmiydi yoksa?
Abiler, ablalar, amcalar, teyzeler!
Bunlar vallahi de, billahi de, ekmek-kur’an çarpsın
seçim yapacaktı.
Gördüğünüz gibi malum ve mel’un dış güçler de olmasa.
İnsan hakları, hukuk ve hasseten demokrasi aşığı sayın iktidarımız için başka türlü düşünmek ne mümkün?
Yoksa siz bunların “demokrasiyi”, ajandalarına ulaşmak için kullandıkları “tramvay” mı sandınız?
Bunlar iyi parti kalkınma politikalarından sorumlu kişisi Özlale namlı biriyle beraber okumak gerekir bellide. İyipartili Ümit Özlele 6’lı masayı dağıtmakla görevli biri olduğunu çok belli eden açıklamalar yapıyor. Veya DEVA partisini 6’lı masadan atmaya çalışıyorlar. Deva ayrılırsa Saadet partisi de ayrılır peşinden de gelecek partisi hesabı yapıyorlar.
İyi parti cumhur ittifakının misyon partisi gibi davranıyor.
Bence matematik bilmelerine bile gerek yok. NATO’nun Türkiye’deki gizli ordu yapılanmaları gayrı nizami harp alanında Kürtler üzerinde uzmanlaştıklarını yani Kürtleri antrenman aracı olarak kullandıklarını bilseler yeter. Kitaplar. böyle yazıyor. Kitap okusalar da yeter yani, illa da matematik öğrenmelerine gerek yok:))
“iktidara yakın kalemler ile yorumcular mahkemeyi o yolda bir karar için baskı altında tutuyor,”
muhalif yazara sormak lazim kendisi ne altinda tutuyor acaba? :))
anayasada hersey acik ve net imis , madem oyle anayasa mahkemesi veya ysk niye var ?
Anayasada açıkça yazılı maddelerin dışına çıkılmasını engellemek için var anayasa mahkemesi. Ama dediğin doğru, madem anayasayı koruyamıyor anayasa mahkemesi o zaman niye var, kapatılsın gitsin.
bir gazeteci bu kadat taraf olmak zorunda mı nasıl bir karın ağrısı bu hele bu gazeteci yıllarca laik sekuler kesime muhalefet etmiş birisi ise
Belirsizlik muhalefette yani 6’lı masada! İktidarın adayı taa baştan belli Reis! Bunun neresinde belirsizlik var da “iktidarda ve muhalefette belirsizlik” diye ecinnilik yapıyorsun?!
Dış güçlere dikkat! bu seçimi de iptal etmesinler sakın veya trafolar sinek kaçmasın
Ah şu dış güçler ah!
Bütün kötülüklerin anası!
Ülkemizi İşgal etmeye çalışıyorlar, Ülkemizin ilerlemesini engelliyorlar, ekonomide on yedinci sıradan yirmi ikilere itiyorlar, yatırımlarımızı engelliyorlar, çiftçimizin üretimini engelliyorlar memura işçiye zammı engelliyorlar, enflasyonu yükseltiyorlar, ev kiralarını yükseltiyorlar, ama az kaldı birileri bu dış güçlere haddini bildirecek..
İnsan yaşlandıkca çocuklaşırmış.Bunu en çok Fehmi koru da görüyom..hala çocukca ..gerçeği bildiği halde ..masa 6 artı 1 i kazanacağı ..bi şansının olduğu balonunda..kazanacağı şekerinde..yaşlanmak böyle bir şey herhalde..akıldan ziyade duygu hisle hareket etmek demekki..hadi fehmi koru yaşlı .bi nebze anlaşılabilir…ona bakarak fikir belirleyenler..akıl mantık bilim deyip burda epistemolojik psikolsojik yorum yapanlar ):
Mustafa bey tespitlerinize küçük bir ilave de ben yapayım;
sayın yazarın kimi muhalif geçinen yorumcularından daha genç ve ümitvar/gayretkeş olduğu ortada,
sözde muhalif marabaların ise bırakın yaşını başını, çoktan nalları dikmişler de ağlayanları yok:)
bu dediginiz dogru degil. bilgili insanlar yani alimler yaşlandikca vakari artar. fehmi beyde gayet bilgili biri Turkiye piyasasinin cok ustunde bir entelektuel. ayrica dediginiz dogru olsaydi fehmi koru yorumunuzu yayinlamazdi. lutfen herkes tepkisini yazsin.
Dur yolcu! “ayrica dediginiz dogru olsaydi fehmi koru yorumunuzu yayinlamazdi.” demişsiniz ama bu pek güvenilir bir agüman gibi görünmedi bana, ona göre:))))
Hukukta yapılan düzenlemelerin geçerlilik tarihleri belirlenebilir. Belirlenmemişse resmi gazetede yayımlandığı tarihtir. Bu nedenle anayasanın yürürlüğe girdiği 2017 den sonraki seçimleri kapsar. Yani Tayyip Erdoğan 2023 te aday olabilir. 2028 de meclis erken seçim kararı alırsa o zaman da aday olabilir. Yani bu kadar basit bir konu bu 40 sayfa yazmaya da gerek yok bir paragraf yetiyor 🙂 ama anlamak istemeyen anlamaz.
“Sağlam bir matematik eğitimi ihtiyacı, bizde, en çok da siyaset alanında, eksikliğini hissettiriyor.
Dört işlem iyi bilinse açmazı çözecek formül daha kolay bulunurdu gibime geliyor.”
Rahmet anan canına bir İYİ Partili olarak söylüyorum. Eğer böyle bir ahmaklık yaparlarsa bir dahaki sefere baraj üstünü zor görürler. Lazım olan HDP yi terörün kucağına itmek değil yaptığı yanlışları izah etmek.
Tespitiniz çok doğru; “Yani bu kadar basit bir konu bu 40 sayfa yazmaya da gerek yok bir paragraf yetiyor”
Acaba bu kadar basit bir konu için 40 sayfalık makale döşenen allamenin abdestinden bir şüphesi mi vardı, ya da sağ gösterip sol vurmak istemiş, eşşeğin aklına karpuz kabuğu mu düşürmek istemiştir?
Sonuçta biz ne anayasa profları gördük;
alayı darbesevici postal yalayıcısıdır,
aralarında uyuşturucu baronu bile vardı:)
Cumhur ittifakı En iyi şartlarda %42 oy alabiliyor; %50+1 alamazlar ne yapsalarda %9 oy kapanmaz. Cumhur ittifakının planı 6’lı masayı dağıtmak Kürt seçmenin kafayı dağıtmak. Ne yapsalarda 6’lı masayı dağıtamıyorlar çünkü önlerinde Kılıçdaroğlu var.
Şeçim oyu ikametgah adresinde kullanılmalı Seçim 18 haziranda yapılmasını cumhur ittifakı istemiyor nedeni %2-3 oy hesabı 18 haziran üniversiteler kapalı ve öğrenciler adresinde olacağı için bu kesimde Hükümetin bayağı oy düşüşü var onun hesabı.
Varan 1
CB. istediği tarih için seçim kararı alabilir , üçüncü defa da olsa aday olabilir, YSK ( Buradaki Y. yüksek anlamındadır , artniyetliliğe gerek yok !) da bunları onaylarsa mesele tamamdır ; bunların hesabı mı sorulacak , hem kim ve hangi mercii soracak , bunlar sorumluluktan muaftır ,kararları kesindir , yargılaması yoktur!
Bu iş bağlandı .
Varan 2
AKP. HDP. ile istediği şekilde görüşebilir, konuşabilir, temas kurabilir, hatta mektup alabilir, TV. ye de çıkarabilir , bu onların en doğal hakkıdır ! Çünkü AKP. devleti temsil eder, devletin de herkesle her türlü temas hakkı vardır !
Muhalefetin ise HDP.ile görüşmesi zinhar yasaktır, terörle iltisak meselesine girer ! ( Ulan bu iltisakın gözünü seveyim , maymuncuk gibi bir şey be ! )
Muhalefet için böyle bir görüşme vatan hainliğinin ta kendisidir !
Varan 3
Masadaki Akşener’in , HDP konusunda ikna edilmesinin sihirli formülü ise benden söylemesi T.Karamollaoğlu’ndadır !
O bu işleri pek iyi bilir ; nefesi kuvvetli , derin bir hoca Akşener’e öyle bir muska yapacak ki bu iş şıppadanak bitecek !
Bu iş de bağlandı gitti!
Hadi bana eyvallah !
hdp kilit parti.
muhalefetin hdp nin oyuna ihtiyacı var,
iktidarın da aynı şekilde.
akpve chp şanslı. akp nin büyük kayıplardan sonra elinde kalan seçmeni hayli pragmatist, yolsuzluktan yoksulluğa, her gün değişen dış politikalara kadar hiç bir konuyu sorun etmiyor, hiç bir çarktan şikayetçi olmuyor. dolayısıyla yandaş medyanın sürekli 6’lı masaya eklemlemeye çalıştığı hdp nin ellerinde çiçekler kapısını çalanın hep akp olması seçmenini büyük ölçüde rahatsız etmiyor. onlar, hdp kapatılsa da onaylayacaklar, kapısına gidilmesini hatta bir ittifak içine girilmesini dahi sorun etmeyeceklerdir. chp seçmeni de öteden beri hdp nin meclis içinde ve meşru sınırlarda tutulması gerektiğini tıpkı hdp seçmeni gibi kabul ediyor zaten. aslında aklı başında her vatandaşın türkiyeleşememiş, pkk gibi kanlı ve acımasız bir terör örgütü ile organik bağını kesememiş bu partinin her şeye rağmen mecliste ve meşru sınırlarda tutulması gerektiğini kabul etmesi gerekir. hdp nin meclis dışına itilmesinin yok sayılmasının hatta kapatılmasının pratikte bir faydası olmadığı gibi ülke barışına zarar verme potansiyeli var.
iyi partinin işi biraz daha zor, seçmeninin katı ve tutucu kodları ve maalesef parti yöneticilerinin dahi içinden geldikleri geleneğin esnek olmayan düşünce yapısından dolayı daha dar bir çerçevede düşünme sorunları var. diğer muhalefet birleşenlerinin de seçmenine dert anlatma konusunda benzer sıkıntıları olduğunu söylemek mümkün. bu konuda esnemeleri kaçınılmaz.
tamam ama bir de hayatın yani yaşadığımız ülkenin gerçekleri var.
6 milyon insan hdp ye oy veriyor, bırakalım milyonlarca oyu tek bir oyun bile değerli olduğu bütün zamanların en önemli seçimine gidiyoruz.
çözüm basit, hesap ortada, bazı partiler seçmeninin karşısına geçip konunun hassasiyetini anlatacaklar.
akp nin oyları, kararsızlar dağıldıktan sonra % 30 civarında, mhp ve diğerleri ile beraber % 40 bile etmiyor. sinan ateş suikasti göründüğünden büyük bir olay, zaten sıkıntılar yaşayan mhp de ciddi bir kırılmaya neden olduğu açık. bu sandığa da yansıyacaktır. akp meclis çoğunluğunu alamayacak. bunu kesin öngörebiliriz.
kemal beyin adaylığı iddiası enteresan denklemler çıkarıyor. akp den kopan kararsız seçmenin kemal beye oy vermesi imkansız değilse de büyük çaba gerektiren bir seçenek, öte yandan genel olarak benim gibi gönlündeki aday olmadığını düşünen geniş bir kesim de var hdp seçmeni ise kemal beye sıcak bakıyor. ama bu çarpık düzenden kurtulmak isteyen bütün seçmen bir şekilde muhalefetin ardında aday kim olursa olsun saf tutacak sonuçta.
normal şartlarda muhalefetin adayı kim olursa olsun, seçileceğini rahatlıkla ön görebiliriz, matematik yanılmaz,
lakin ülke şartlarını düşünürsek ben yumuşak bir geçiş için, bir hafif aralık kapı olabilir diye düşünüyorum, belki yıllar değil ama aylar sürecek bir geçiş.
sistem ise kesin değişecek.
belki sayın erdoğan bile bizi şaşırtabilir.
Yeni cumhurbaşkanı muhalefetten seçilirse o gece geldiğinde bir numaralı kararname ile 2018 Temmuz ayıdan bu yana yapılan bütün atama kararları iptal edilecek. Çıkarılacak İkinci kararnamede; bir numaralı kararname ile iptal edilen atamalar nedeniyle boşalan kadrolara önceden isimleri belirlenen 9 bin kişi atanacak.
Dikkat edilirse 6’lı masa liderleri bugüne kadar ortaya attıkları yönetim sistemleri konusunda kendilerini destekleyen medya da dahi alay konusu olmuşlardı. Ancak muhalefetin Cumhurbaşkanlığını kazanması gerçekleşirse ki inşallah olmaz Türkiye’nin hızla yeni bir müdahale ile karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemeldir. EYT’liler, devlet-millet iş birliği içinde ev arsa ve iş yerlerine talip olan milyonlar çeşitli algı operasyonları ile kışkırtılabileceklerdir. Devletin asli kadrolarının zaman zaman değiştirilmeleri doğaldır. Ancak devlet içinde 9 bin personelin aynı anda görevden alınıp yerlerine atanacak kişilerin en azından görevlerinde acemi olması dışında FETÖ ve PKK iltisaklı olma ihtimallerini göz ardı edemeyiz. Eğer bu iddia doğruysa bu değişim ve kimlerin değişeceği konusu 6’lı masayı fersah fersah aşar. İnşallah ABD ve Batı kaynaklı bir senaryo değildir.
“Yeni cumhurbaşkanı muhalefetten seçilirse o gece geldiğinde bir numaralı kararname ile 2018 Temmuz ayıdan bu yana yapılan bütün atama kararları iptal edilecek.”
elbette. bana kalırsa sadece atama kararları değil, pek çok karar iptal edilecek diye tahmin ederim.
zaten bu kararları doğru bulmadığımız için, ülkenin haline bakarsak neden bulmadığımız son derece ortada olduğu için iptal edilsin diye milyonlarca muhalif seçmen olarak muhalefete “değiştir” diye oy vereceğiz. kararlarla ilgili bir itirazımız olmasaydı iktidara oy verirdik zaten.
Çıkarılacak İkinci kararnamede; bir numaralı kararname ile iptal edilen atamalar nedeniyle boşalan kadrolara önceden isimleri belirlenen 9 bin kişi atanacak.
elbette.
akp kadroları boşaltıp kendi belirlediği isimleri atamadı mı?
her gelen kendi kadrolarıyla çalışmak ister, bundan daha doğal ne olabilir?
bizler bu kadrolardan memnun olmadığımız, değiştirilmesini talep ettiğimiz için muhalefete oy vereceğiz.
“Ancak muhalefetin Cumhurbaşkanlığını kazanması gerçekleşirse ki inşallah olmaz Türkiye’nin hızla yeni bir müdahale ile karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemeldir.”
bence kısa bir geçiş döneminin ardından CB muhalefete inşeAllah geçecek ve herkes farazi bir hayalden ibaret olan müdahalenin komik bir hezeyan olduğunu kuvvetle fark edecek.
“EYT’liler, devlet-millet iş birliği içinde ev arsa ve iş yerlerine talip olan milyonlar çeşitli algı operasyonları ile kışkırtılabileceklerdir.”
geçmişte 100.000 konut vaadine talip olanlar
elleri boş kaldı da kışkırdılar mı ya da
2023 te kişi başı milli gelir 25.000 dolar olacak vaadi vardı
da biz kışkırıyor muyuz sayın sever?
Devletin asli kadrolarının zaman zaman değiştirilmeleri doğaldır. Ancak devlet içinde 9 bin personelin aynı anda görevden alınıp yerlerine atanacak kişilerin en azından görevlerinde acemi olması dışında FETÖ ve PKK iltisaklı olma ihtimallerini göz ardı edemeyiz.
geçmişte bütün kadroların fetöcülerle dolmasını göz adı etmiştiniz,
81 ilin emniyet müdürünün 74 ü fetöcü çıkmıştı, atamalarını muhalefet mi yapmıştı?
şimdi tarikat ve cemaatlerle dolmasını da göz ardı ediyorsunuz,
kadrolar muhalefete geçince mi göz ve nasılsa ardı aklınıza gelecek,
peh peh
muhalefetin en azından şimdi olduğundan çok daha iyi kadroları getireceğinden hiç bir kuşkumuz yok.
“Eğer bu iddia doğruysa bu değişim ve kimlerin değişeceği konusu 6’lı masayı fersah fersah aşar. İnşallah ABD ve Batı kaynaklı bir senaryo değildir.”
değişim kaçınılmaz sayın sever,
biraz izanı olan herkes 2023 yılında hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını görüyordur herhalde, biz bu değişimin ülke için çok daha hayırlı olacağına inanıyoruz, daha yeni yazdığım gibi, tarih bize her bir başlıkta olay ve rakamlarla geçmişte bugünden çok daha iyi yönetilmiş olduğumuzu gösteriyor, gelecekte de çok daha iyi yönetileceğini pek çok nedenin dışında bu akıl yürütme ile dahi ön görebiliriz,
daha önce 6 ay 2 sene iktidarda kalan kadrolar bile bizi dünyanın ilk 17. ekonomisine getirmişti, şimdi 20 yıllık tek başına iktidar bizi 21. sıraya geriletti, bu yıl olası 23. sıraya gerileyeceğiz,
yüzlerce başlık açsak bile sadece gerileme bulacaksınız,
bu tablolara bakmak yerine abd ve batı kaynaklı senaryolar kurgulamak istiyorsanız paşa izanınız bilir,
biz size engel olmayalım.
Bu bir darbeye benziyor.
Seçime hazırlık böyle mi olur?
Dahası…
Kapatılacak gazeteler ve televizyonlar varmış…
Hemen o gece… Kapısına kilit vurulacak holdingler, tutuklanacak müteahhitler, gözaltına alınacak sanatçılar, sporcular varmış…mış.
Yok artık.
– Ben buna inanmam.
İnanmam, çünkü, kutuplaşmayı bırakıp kucaklaşmaya yöneleceğini söyleyen bir siyasi kadro, böyle bir başlangıç yapmaz.
İstese de yapmaz.
Yaparsa, zaten kendine kötülük eder.
– Bir tane halk var.
Başka halk yok.
Eğer gelirse…
Gelecek olan o yeni siyasi kadroda, eğer intikam gibi bir duygu hakim olacaksa kimden ne intikamı alacak?
20 yıldır her seçimde yüzde 50’ye yakın oy vermiş milyonlarca insanı tedirgin etmek ona ne kazandıracak?
Kaldı ki, tehlikeli bir yol bu.
Daha beter bir kutuplaşma getirirse, Allah korusun, sonu neye varır?
Söylenti üzerine yazı yazılmaz ama yazıyorum, zira bu söylentinin derhal bastırılması lazım.
Çünkü: Bu söylenti, seçimde zafer bekleyen muhalefete de yaramaz… Olsa olsa korku oyları’nı sandığa taşır.
Şu an Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu olsa ve ikinci döneminde olsa idi Anayasa Tarihi Profesörü yine de o 40 sayfalık makalede savunduğu fikirleri savunur mu idi? Ya da diğer benzer pozisyonu savunanlar. Buna savunurlardı diyecek makul bir insan çıkabilir mi?
Meclis Başkanlığı da yapan bir kimseye yakışacak şey kurallardan yana olmak ve hatta bundan sonra kariyerini taçlandırarak bizzat kendisinin Cumhurbaşkanlığına aday olması değil mi?
Hala daha Erdoğan’ın seçime girip giremeyeceğini tartıştırıp milletin kafasını karıştırıyorsunuz.
Anayasa’nın değiştirilen maddelerini aşağıya yazdım. CHP nin ve diğer muhaliflerin Öküzün altında buzağı arayacaklarını bilmeyen var mı? bunu bildikleri halde böyle önemli bir konuyu yılların tecrübelerinden geçmiş politikacıların bilmemesine ihtimal var mı? ama unuttukları bir şey var muhalefet şeytana bile külahını ters giydireceğini hesap edememişler. Böyle hukuki terimler yerine bir madde ile “u seçim Erdoğan’ın ilk seçimidir” diye madde koysalardı eminim “hangi Erdoğan Dünyada bir sürü Erdoğan var” diyeceklerdi.
17.MADDE NEYİ İFADE EDİYOR?
“GEÇİCİ MADDE 21-
A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir.
18. MADDE KABUL EDİLDİ
Bu Kanun ile Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125’inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127’nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137’nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148’inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası,161, 162, 163, 164, 166 ncı ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.
Güzel yurdumun güzel insanları bir gün mutlaka ama mutlaka iyi eğitime kavuşacaktır.
iç açıları toplamı verilmiş ikizkenar üçgen denmiş lakin, çocuk problemi çözemiyor!
x+y=z diyon, bu ne diyor.
İngilizce öğreneceksin, dır dır da dır ne dir?
sana öğrettiği bu dır!😡
sonra dil sınavına girersin,
soru çarşaf gibi hikaye anlatır; dir dır kayıp😎
tatile çıkmış.
sermaye=varlık+borç diyon,
borç hepsini götürüyor kalan sana elde var sıfır
Kanunda anayasada hukukta “xkişisinin hiç bir şekilde aday olamama durumu varmı?”
yok!!!
her bi çözüm tercih sunulmuş🤗
2023 seçimleri, Batı medyasına göre de bu yıl dünyadaki en önemli seçimlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Seçimlerde alınacak en küçük oy bile Türkiye’nin kaderini yakından etkileyecek.
İki kız babası Sinan Ateş’in gündüz gözüyle katledilmesinin arkasındaki sır perdesinin kısa sürede şüphesiz aydınlanması gerekiyor. Ucu nereye, kime dokunursa dokunsun bu cinayet tüm ayrıntılarıyla aydınlanmalı. Bu, devletin vatandaşına karşı namus borcudur da aynı zamanda.
Nitekim bu cinayetin şimdiden seçimleri etkilemek, MHP seçmenini parti yönetiminden soğutmak ve milliyetçi seçmenin İYİ Parti’ye, dolayısıyla altılı masaya kanalize edilmek amacıyla kullanıldığı da açıkça görülüyor. FETÖ, tarzını bundan daha iyi yansıtan bir psikolojik harekât örneği yok aslında. Sır perdesi aralanmayan olayları, kendi amaçları doğrultusunda çarpıtarak toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar. Geçmişte de hep böyle yapmadılar mı?
İktidar cephesi Cb adayı Erdoğan’ın aday olmada engel görmüyor, gerekçe ise üçüncü defa kuralı önceki Cb kuralıymış, yani diyorlar ki önceki Cb kuralları geçerli değil, buraya kadar haklılar, fakat başka uygulamalarda eski Cb kurallarını uyguluyorlar buna ne diyecekler? örneğin danıştay üye seçimi önceki Cb kurallarından kalma bir kural neden şimdi uyguluyorlar, Cb neden danıştaya üye seçiyor. Danıştay dan da YSK üye seçiliyor, bu durumda YSK nın tarafsızlığı tartışılır hale gelmez mi? Yani Şimdiki Cb taraf durumundan, taraf olan bir Cb YSK da üye seçmiş olmuyor mu?
Her iki ittifakta Hdp siz bir formül bulmalı. Aksi halde bir tarafın ortaklığı bozulur, diğer tarafın ise, Hdp nin adını ananları teröre destekle yaftalarken kalkıp da ittifak yaparsa, halk acı reçeteyi keser, bir daha gelmemek üzere siyaset çöplüğüne atar.
En son çare olarak ittifaklardan biri hdp ile ittifak yapar da seçimi kazanırsa, bu defa halk kendisini siyaset çöplüğüne atar.
Sonuç olarak, ittifaklar hdp siz girdikleri bir seçimde sonuç ikinci turda belli olur. Temiz bir ittifak için birinci turda kazanmak yerine ikinci tur da kazanmak daha mantıklıdır. ittifakların ,,
Hdp siz seçime girmeleri kendi seçmenleri açısından da daha kabul görecektir. Fakat gerçekler böyle olmayacaktır her iki ittifakta seçimi kazanmak için ne daha önce söylediklerini ne de parti kuralarını dikkate alacaktır. Burada en karlı Hdp çıkacaktır.
Kahroldular ama çaktırmamaya çalışıyorlar.
HDP adına konuşmaya yetkili Pervin Buldan, “kendi adaylarını” çıkaracaklarını söyledi.
Bu, ilk turda hiçbir muhalif adayın kazanamayacağını gösterir.
“Altılı masa” tek bir aday üstünde anlaşsa bile, HDP desteği olmadan hiçbir şansı yoktur ve olamaz.
HDP adayının hele hiç…
Böylece, “seçimi ikinci tura bıraktırmak” muhalefet açısından bir “başarı” kabul ediliyor.
Kalırsa tabii.
Başarı neresindeyse bunun?
Erdoğan birinci turda ezip geçerse, yeniden birbirlerini yemeye koyulurlar.
Peki HDP ikinci turda ne yapar?
Elbette muhalefetin adayını destekler, İstanbul’da İmamoğlu için yaptığı gibi.
Hele MHP kökenli bir adayın desteklenmesi ayrılıkçı Kürtler için apayrı bir “kara mizah” örneği olur.
Akşener için de bu geçerli değil midir?
Meral ablasına oy veren Pervin…
Temel Reis’e oy verseler bu daha da eğlenceli…
Erdoğan’ın iki eski bakanına oy verseler daha da öyle…
HDP bu “atraksiyonu” niçin yapıyor?
“Biz kaç kişiyiz?” diyebilmek için.
Altılıyı şimdilik rahatlatmak için.
“Bu masada HDP yokmuş” denecek ya…
15 ocaktan sonraki tarihler gec olacakti diye dusunurken mayis 15 de secim olmayacak ihtimali gercegini isittim. Secim tuned I icin 3 ya yeterli yeterkimgidilecek bolgeleri millet ittifaki iyi paylassin o sekilde coklu ittifak olmalari avantaja dönüsür.
Yazarın altılı kuponu ilk ayakta yatar. Yazar zor durumda. Kuponun yattığınına üzülsün. Hakikaten zor, ALLAH yardım etsin.
6’lı masa Reis’e darbe yapmak için kuruldu. Çünkü ABD ‘demokrasi’ adı altında Irak’a yaptıklarının aynısını Türkiye’de de yapmak istiyor!
Irak’a da ‘demokrasi’ getirmek için girmişlerdi! Ama sonuç ortada…
Reis’i itaat etmediği için istemiyorlar…
Kısacası ‘Erdoğan’ bağımsızlığımız için şarttır, 6’lı masa ise ülkemizin işgali demektir.
Hava öylesine puslu ki şeytan bile ‘Atatürk’ mintanı giymiş!
Halk TV, KRT TV, Flash TV, Tele1 gibi kanallar ile Sözcü ve Cumhuriyet gazeteleri Türkiye’nin işgali için çalışıyor.
Timsah gözyaşına aldanmayın.
Yunan bayrağıyla poz veren FETÖ’nün çakalı Enes Kanter “Halk ayaklansın, Batı destek versin” diyor.
Meseleyi anlayın artık!
Sevgili Muzaffer. Senin gibi kaş yapayım derken göz çıkaranlar yüzünden insanlar AK Partiden soğudu. Bu kadar kör müsünüz, artık korku siyaseti ters tepiyor.
Adem bey körler kendi işlerini bakalarından daha iyi görürlermiş, allah şaşılık vermesin de:))))
Bugün geldiğimiz durum bundan net açıklanamazdı bence. Teşekkür ederiz Fehmi bey. Muhalefet Kemal beyin adaylını onaylarsa Tayyip beye can suyu vermiş olacak, iktidarın işi kolaylaşacak.
Bay Kemal “128 milyar nerede” yalanını savurduğu günlerde, bir arkadaşına 300 bin dolar aldırmış.
Adam bu yalanla milleti cambaza baktırıp arkadan iş bitirmiş meğer.
Kılıçdaroğlu bu parayı nereden buldu?
Yoruma kapalı.