Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde çıkılan yurtdışı gezilerde dostluk kurduğumuz bir ilimizin önemli işadamı Yusuf Özer, uzun yıllar sonra aradığında şaşırmıştım. Heyecanlı sesiyle bir sorusu olduğunu söyledi.
Kırıkkale Üniversitesi Senatosu, katılımcıların oybirliği ile, merkez kampüsünün ‘Prof. Dr. Beşir Atalay Kampüsü’ olan adını değiştirmiş; böylece üniversitenin kurucu rektörünün adı kurduğu bilimler yurdundan silinmiş olacak… AK
Türkiye kaliteye fazla önem verilmeyen bir ülke olduğu için, görevlendirilen insanlar ile onların geldikleri görevlere en uygun kişiler oldukları halde uzak tutulanlar arasında mukayese yapılamıyor.
Benim anketlere dayalı siyasi tahlil ile zihnimin meşgul olduğu, yazımı o konuya ayırdığım dün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan anketlere inanmadığını açıkladı. Dediği şu: “Yalan terörü, algı
Korona günlerini mümkün olduğu kadar evinde geçirenler ne yapıyor? Başkalarını bilmem, ama ben ne yaptığımı sizlerle paylaşabilirim. Günümün önemli bir bölümü tabletimden okumakla geçiyor; okumadığım
Yazımı okumaya başlamadan önce lütfen şu sorunun üzerinde biraz düşünün: “AK Parti bu hallere düşecek bir parti miydi?” Kuruluşuna giden günleri gözümün önüne getiriyorum… Ardından
Yeni partiler kurulma aşamasındayken başgösteren AK Parti kaynaklı tartışmaları nihayet bir kalem bugün özetleyiverdi. AK Parti’ye akıl hocalığı yapan bir kurumla da irtibatlı yazarımızın (Türkiye
AK Parti’nin açıkladığı seçim beyannamesi üzerine düşüncelerimi paylaştığım dünkü yazımda o toplantıya ait üç fotoğraf da yer alıyordu. Ne yalan söyleyeyim, fotoğraflardan biri bana garip
Eskiden ‘‘Fala inanma, falsız da kalma’’ diye bir söz vardı; bugün de buna inananlar var ki, pek çok kahvehanede nöbetçi falcılar dolanıyor. Ben ise ‘‘Anketlere
