‘‘CHP’de genel başkan kim olmalı?’’ anket sorusu üzerine düşündüğümde…

27
Reklam

Yapılan son anketlerden birinde, deneklere, ‘‘Şayet Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan ayrılır/istifa ederse kimi CHP Genel Başkanı olarak görmek istersiniz?’’ sorusu yöneltilmiş… 

Soru pek çok yönden beni düşündürdü.

Bildiğim kadarıyla CHP bir süre sonra seçimli kurultaya gidecek. Orada şimdilerde esen ‘değişim’ rüzgarı eşliğinde partinin kimliğinin tartışılması ve yeni bir parti programı ile kamuoyu karşısına çıkılması bekleniyor.

Daha da önemlisi, kurultayda partinin başına kimin gelmesi konusuna da cevap aranacak.

Seçimli kurultay bu demek.

Muhalifleri, kurultay öncesinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağını açıklamasını bekliyor ve bunu sağlamak amacıyla keskin bir propaganda kampanyası yürütüyorlar. Ancak görünen, Kılıçdaroğlu’nun her şeye rağmen görevini bırakmaya yanaşmayacağı…

Genel başkanlıktan ayrılması veya istifa etmesi şu sıralarda gündemde değil Kılıçdaroğlu’nun…

Oysa anketi hazırlayanlar soru yönelttikleri kişilere sadece bu iki seçeneği sunarak cevap aramışlar. 

Reklam

Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan ayrılmaz veya istifa etmez ise, işte o durumda kurultayda kimin genel başkan seçilebileceğini daha çok merak ederim.

Sanıyorum soruyu hazırlayanlar bu sorunun cevabını biliyorlar ve o yüzden de Kılıçdaroğlu dışındaki ihtimaller arası yarışta kimin ipi göğüsleyebileceğini öğrenmek için soruyu böyle sormuşlar…

Anladığım kadarıyla, soru CHP’li olsun/olmasın ayırt edilmeksizin anketçiler tarafından karşılarına çıkan herkese yöneltilmiş…

İyi de, CHP’ye oy vermiş veya yakasında rozetini taşımasa bile kendisini CHP’li olarak tanımlayan birilerinin bu soruya verecekleri cevap ile, hayatında hiç CHP’ye oy vermemiş ve kendisini CHP dışındaki partilerden birine yakın hisseden birilerinin verecekleri cevap aynı değerde olabilir mi?

CHP’li olmayan, hatta CHP’den herhangi bir sebeple hiç hoşlanmayan birileri, onun başında CHP’yi başarısız kılacak birini görmek isteyebilirler.    

Soruya verilen cevaplara bakarak deneklerin ismini en çok geçirdikleri kişiyi ‘en uygun CHP lideri adayı’ saymak doğru olur mu?

Verilen cevaplara göre en fazla ismi geçen kişiden en aza kadar sıralanan tabloya baktığımda gördüğüm de şu: Hemen her isim medyada hemen her gün görünen kişiler… 

En çok görünenden en az görünene doğru medyatik isimler sıralanıyor o tabloda…

Reklam

O soruya ben muhatap edilsem, daha doğrusu aynı soru ‘‘Anket sonucunda nasıl bir liste ortaya çıkar?’’ biçimine sokularak bana yöneltilse, üç aşağı beş yukarı benzer bir listeyi sadece tahminle hazırlayabilirdim. 

Anketi hazırlayanların iyi niyetinden kuşku duyduğumu sanmayın. Tam tersine, bir biçimde ne yapmaları gerektiğini CHP’lilere hatırlatma yöntemi olarak anketler yapılıyor ve kurultaya gidene kadar Kılıçdaroğlu dışında bir muhtemel adaylar listesinin ortaya çıkabilmesi için bu tür sorularla kamuoyunun niyeti sorgulanıyor.

CHP’liler, karşılarında nasıl bir seçenek tablosu olduğunu, o isimlere şimdiki genel başkanın ismi de eklendiğinde daha kolay anlayabilirler.

Tamamlanmış tablo CHP’nin geleceğiyle ilgili umut verici mi?

Yani, o tabloda yer alan isimlerden herhangi biri seçilip CHP’ye genel başkan olsa, anamuhalefet partisi, seçmenin geneli için, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP’den daha cazip hale dönüşür mü?

Kılıçdaroğlu partinin başında kalırsa ne olabileceğini son seçimde gördük. Listedeki isimlerden biri genel başkan seçildiğinde CHP’nin genel algısı ne olur?

Eminim, CHP’de yaşananları ve CHP’nin geleceğinin nasıl olacağını en az CHP’liler kadar -belki daha da fazla- iktidar cephesi takip ediyor.

İktidar cephesinin kendilerine özel sebeplerle CHP’nin şimdikinden farklı olmasını istemedikleri, bu sebeple kurultayda oy hakları olsa onu Kılıçdaroğlu için kullanacakları düşünülüyor ya, anketin bu sorusuna verilen cevapların oluşturduğu listeyi gördüklerinde, beklediklerinden farklı bir sonuçla karşılaşsalar bile, iktidar cephesinin uykularının kaçmayacağını düşünmek pekala mümkün.  

Anketin ele aldığım sorusu ve o soruya verilen cevapların oluşturduğu tablo, en fazla CHP’den umut bekleyen kitleleri -ve özellikle CHP’lileri- yeniden düşünmeye sevk etmeli.  

ΩΩΩΩ

Reklam

27 YORUMLAR

  1. Anketin ele aldığım sorusu ve o soruya verilen cevapların oluşturduğu tablo, en fazla CHP’den umut bekleyen kitleleri -ve özellikle CHP’lileri- yeniden düşünmeye sevk etmeli.

    Evet, evet CHP bize lazımdır, lazım.
    Umut lazım, düşünmek lazım, sevk lazım.

  2. Geçen hafta 20 tl iken şimdi 50 tl olmuş Büyük bamya 50 tl Küçük bamya 80 tl olmuş, 1 karpuz 100TL, Bir pazar 400-500 TL’ye görülüyor.
    Muhalefetin ölüsü bile para eder. Ekonomiyi biliyorum diyenler Şimdi gıkı çıkmıyor. Reis Bahçesindeki Hurma ağacı meyve vermeyince Elektrikli ısıtıcı döşemiş, Kışın ağaç üşümüyor.

    Bizim Halimiz, Kuveyt Ülkesinin Zengin Kadınları gibi, Kürk giymek için Klimaları açıp Kürk ile oturuyorlarmış.

  3. yenilgiye doymaz pehlivan gibi 404 le koltuğa yapıştın(ötrkilerde öyle) bi salın milleti yeter artık memleket uçmaya hazır bir kanadına iktidar bir kanadın iktidarsızlar yüklenmiş uçamıyor bi salın bu ülkeye nolur

  4. ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI

    KK gerçekten seçimlerde üstün bir başarı kazanmıştır. Gençlerin bütün tuşlara basmak olarak tarif ettiği seçimde bütün argümanları kullanmıştır. Benim deyimimle bir otobüs molasında tesadüfen aynı masaya düşseler kavga edecek kişileri aynı çatı altında toplamış yetmemiş bütün uluslararası aktörlerin de desteğini almıştır. Bütün sanatçı geçinenler kimliklerinden sıyrılıp üç kuruşluk zekaları ile chp trollüğüne soyunmuştur. Bunu başaran kılıçtaroğludur. Seçimi kaybetti doğru ama hiç kimse kazanamazdı. Destekçilerindeki bu kalitesizlik, kibir, halktan kopukluk, din düşmanlığı, tarih düşmanlığı insanları tiksindirdi.
    Kemal bu performans ile chp nin başında ömür boyu kalabilirdi fakat Erdoğan kendisine karşı kurduğu saygısız cümlelerden dolayı onun üstünü çizdi. kemali kendi adamlarına yem diye attı. 13 yenilgi ile sürdürdüğü genel başkanlıktan bir seçim daha kaybederek kovulmuş olarak partisinden atılacak. Bütün tartışmaların anlamı bu dur. Yoksa reis olmasaydı şu anda chp ve diğer muhalifler kemale madalya üstüne madalya takıyorlardı. Sayın yazar özgürlükten, basından fikirden bahsederken kendisine yönelik en ufak bir eleştiri yorumuna dahi tahammül göstermeyip sansüre yönelmesi akparti iktidardan gidince muhaliflerin uygulayacağı istibdan yönetimine açık örnektir. O yüzden önceki yorumumu herkes başkasının putuna ibrahim başlığını koymuştum.

    • CHP Sosyal Medya ve Medya Planlama Birimi’nin yayınladığı yeni rapora göre Kılıçdaroğlu milletvekillerine açık açık ‘konuşma yasağı’ uyguluyordu. Televizyona çıkmadan partiden izin alınması istenen milletvekillerinin bireysel fikirlerini söylemesi de yasaktı. Yasak listesinde ‘milletvekillerinin kendilerine sorulan her soruya cevap vermemesi, dini konulara girmemesi’ gibi skandal yönlendirmeler de mevcuttu. CHP’de sanki Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu koruma amaçlı bir vesayetçi yapı oluşturulmuş, ‘Sıkıyönetim’ ilan edilmişti. Türkiye’de geçmiş dönemlerde yaşanan sıkıyönetim uygulamalarında bile milletvekillerinin bireysel fikirlerini ifade etmesine bir kısıtlama veya yasaklama getirilmemişti. Kılıçdaroğlu koltuğunu kaybetmemek için CHP’yi bilinçli bir şekilde siyaset dışına itmeye mi çalışıyor. Kendisinin ifade ettiği söylenen ‘Koltuğu bırakmak istesem de bırakamam’ sözü ne kadar gerçek? Kılıçdaroğlu bu sözü koltuğu bırakmama gayretlerine bir meşruiyet sağlama amaçlı mı kullanıyor yoksa arka planda CHP’yi örtülü bir biçimde yöneten iç ve dış güçleri deşifre etmeye mi çalışıyor. Sizce hangisi?

  5. Yukardan aşağıya da sorsan soldan sağa da yazsan sonuç değişmez!
    Konu yada sorun o koltuğa kimin oturacağı!!! Yada kimin oturması gerektiği DEĞİL!😡.
    Aaaammmmaaaannnnnn!!!!!
    Bana ne yaaa..
    (Ben o küfür ettiklerinize oy vermedim ki🤣). Kim oy veriyosa ona sorun.

  6. AKP’LİLERİN CEVABI BELLİ
    Bu soruyu ve sorunu yani CHP genel başkanlığını, AKP’lilere sorarak halletmek en isabetli yöntem olacaktır.
    Tabii ki, dediklerinin “tam tersini” yapmak suretiyle.
    CHP genel başkanlığı ülkemiz için tam manasıyla
    “bekâ meselesi” haline gelmiştir.
    Zira mevcut iktidar bir bekâ meselesidir.
    Ve bu iktidarı da bilerek ve isteyerek ayakta tutan da CHP’dir.
    CHP, en azından yönetimi değişmeden bu iktidarın değişmesi mümkün değildir.
    CHP yönetiminin değişmesi diğer muhalif partilerin tabanında da bir umut ışığı olabilecektir.
    “Olabilecektir” diyorum.
    2023 seçimleri muhalif seçmen üzerinde siyasi bir travma oluşturdu.
    Muhalif liderlerin bir çoğunun iktidarın “elemanı” olduğunu düşünmeye başladılar.
    O kadar ki, yeni diye seçilecek kişi yada kişiler de, bu şüphe ve töhmet altıda kalmış olarak işe başlamak durumunda olacaklar.
    Evet CHP’de yönetim değişmeden ülkede hiçbir şey değişmez.
    AKP’lilere sorarsak,kayd-ı hayat şartıyla Kılıçdaroğlu.

    • – Sayın Cumhurbaşkanımız, CHP’nin başında Kemal Kılıçdaroğlu’nun olmasına bayılıyor… Kılıçdaroğlu, genel başkan kaldıkça Tayyip Bey’in keyfine diyecek yok.

  7. 2028, 2053, 2071 hedeflerinin gerçekleşmesi ve ülkenin içinde bulunduğu şartlar gözönünde bulundurulduğunda mevcut genel başkanın Parti’nin başında kalması elzemdir.

    Şaka bir yana “hayatında hiç CHP’ye oy vermemiş ve kendisini CHP dışındaki partilerden birine yakın hisseden birilerinin verecekleri cevap aynı değerde olabilir mi?” elbette olamaz.

    Lakin anketi hazırlayanlar bu soruya verilecek cevaba cevaba göre mutlaka farklı bir değerlendirme belirlemiş olmalıdır.

    Mesela, CHP’liler dışındaki AKP’li kişilerin verecekleri yanıtta kim daha çok oy alırsa onun kurultaya katılmamasının daha doğru olacağı gibi..

    • Kılıçdaroğlu’nun “ittifakı büyüteceğim, herkesi ittifaka dahil edene kadar çalışacağım” gibi bir kararlı vaadi var ve bu Erdoğan’ı çok korkutuyor olmalı! Millet İttifakını büyütme kabiliyeti olan hiç kimseyi CHP’nin başında istemez Erdoğan!

      • Ben kurumların başında Erdoğan olduğu için Erdoğan odaklı düşünüyorum ama muhalefeti dizayn girişiminin arkasındaki gerçek kişi putin olabilir. Galiba Kılıçdaroğlu da böyle düşünüyor olmalı ki ittifakı dağıtıp seçim iddialarından uzaklaşmış görünüyor. Rus medyasında Erdoğan kaybetme ihtimaline karşı muhalefetle ilişki kurma gerekliliğine dair yorumların çıktığından bahsediyorlardı uzmanlar.

        • Daha önce kendi yorumumda “Tamamen hislerime dayalı olarak CHP’nin ters köşeye yapacağı veya şapkadan tavşanı bu sefer CHP çıkaracakmış gibi gibi geliyor bana..” demiştim.
          Hislerim değişmedi hala..

          • Tavşan çıkıyor yavaş yavaş:
            Belediyeleri birlikte kolayca kazandık diyor muhalefet şimdi.
            Gelin bu belediyeleri kolayca kaybetmeyelim!!!!!
            diyooo…

  8. Dr ümit olmayan hastaya şöyle dermiş:
    Ne yersen ye!😯
    Bence bu günkü yazı da boşuna sayfayı ziyan etmek olmuş🤗
    Bölünme kaçınılmaz artık!
    (Diğerleri mi? Onlar için toplu defin töreni🤔).

    • Kılıçdaroğlu, “Beni seçin, Kanun Hükmünde Kararname ile görevden alınanları, göreve iade edeceğim” dedi mi? Dedi.
      Seçilseydi… Dediğini yapacak mıydı? Yapacaktı.
      Öyleyse… İyi ki seçilmemiş.

  9. 😂Sayın yazarda chp özelinde muhalefetide sanki iktidarın şekillendirdigi izlenimi vermek istiyor.yoksa ben mi yanlış anliyorum.yani demek istiyorki ey chp liler dikkat edin…by kemal veya gündem de olan muhtemel aday adaylarida sanki iktidar için avantaj teşkil ediyor uyanın der gibi…Bu çağdaş, egitim seviyesi yüksek ,akıl ve bilimi rehber alınmış bu seçmen grubuna😂😂😂dolduruşa geliyonuz gibi demeye getiriyor.Eğlenerek , gülerek okuyoruz…chp deki bu çaresizliği görmek…Ne mutlu Türküm diyene….

    • Ben sizin yerinizde olsam Bediüzzaman’nın Münazarat eserini tekrar değerlendirdiği Barla lahikasında “hakiki dinsiz” hakiki mürteci” “hakiki bedevi” diyerek nitelendirdiği insanları bu gün ile kıyaslarım.

      Mesela Bediüzzaman bu gün yaşasaydı istanbul sözleşmesini iptal edenleri ve bunun için çalışanları da aynen böyle itham ederdi bana göre.

      • Baran kardeşim.yazdıklarından birsey anlamadim.açıklarmısin.hakiki dinsiz ,bedevi ve mürteci ney..ve bunun istanbul sözleşmesi ile alakasi ney ve ist sözleşmesini kabul eden ve red eden de SENİN ANLADIGIN Bediüzzamana göre hangisi…merak ettim..

  10. Bir de diyorlar ki; “İmamoğlu İBB Başkanlığı’nın kaybedilmesine izin vermemek için aday olacak. Özgür Özel’i ‘emanetçi başkan’ olarak destekleyecek. 2024 Nisan’ından sonra da düzenlenecek Olağanüstü Genel Kurul’da CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturacak.”
    Ölme eşeğim ölme… Bunların ‘parlamenter sisteme geçiş’ masalı gibi bir durum…
    Diyelim ki bu teori gerçek, o zaman Ekrem Bey’in Anadolu yollarında ne işi var… Otursun, İstanbul’a hizmet üretsin değil mi?..
    Bu arada İstanbul’da mahalle delege seçimlerinin sonuçları belli olmuş… 21 ilçede Kılıçdaroğlu’nun listeleri kazanmış… Belli ki bu, önce ilçe, ardından il ve nihayet Genel Kurul’da Kılıçdaroğlu lehine gelişecek bir süreç…
    İmamoğlu’nun bunu, yani Kemal Bey’in yıllardır yaptığı gibi her kaybettiği seçimden sonra delegeleri kontrol ederek kendisini genel başkan seçtirdiği gerçeğini anlaması biraz zaman aldı… Ama sonunda oldu… Şimdi de ayak değiştiriyor…

    • bu zam sever iktidar oldugu surece chp nin bisey yapmasina gerek yok. once bu zamlar milletin ne hale geldigini yazin konusun sonra chp imamoglu neyse konusursunuz. millet perisan duyun.
      iktidar cephesine oy moy yok. o kadar.

      • İYİ Parti Cumhur İttifakı’na geçerse, yeni bir senaryo yazılır. Çünkü AKŞENER, “TÜRK MİLLETİ, Başkanlık sistemine destek verdi” dedi. Bu açıklamalarını daha da büyüten bir adım da atabilir. Peki bunlar olmazsa Buğra Kavuncu’ya mı yol açabilir? Siyasi kulislerde Aksener’in PRENSİ Buğra Kavuncu yorumları yapılıyor. iddiaları dolaşıyor. Ancak onun da FETÖ ile bağantılı olduğunu iddia eden ÜMİT ÖZDAĞ akıllara geliyor. Düşünün HDPKK destekli ALTILI MASA seçimleri kazansa ne olurdu? Türkiye bölünme dahil her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalırdı. Çünkü hepsinin tek derdi koltuklarını korumak gizli ajandalarıyla ülkeyi yönetmeye çalışmaktı. Bu da ülkenin yönetilemez hale gelmesinin önünü açacak bir garabetti. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu veya diğerleri… ALLAH TÜRKİYE’yi korumuş.
        Gözler tornistan yapmaya hazırlanan Ekrem İmamoğlu’nun ve Meral Akşener’in 26 Ağustos konuşmasında. Türkiye’nin muhalefeti artık dönülmez bir yola girdi. Belki Meral Akşener bir hamle ile yeni bir yol bulur yoksa o da diğerleri gibi siyasetin yok olan sistemi içinde bulur kendini…

    • Belediye Başkanlığının ilk üç yılında kendisini cumhurbaşkanı namzedi sanan, sonraki birkaç ay cumhurbaşkanı yardımcısı olduğunu düşünen, iki aydır ana muhalefetin ana muhalefeti rolünü üstlenen, Erzincan-Tunceli hattında yüksek gerilime kapılmış bir belediye başkanının şehrinde görülmesi muhtemel bir başıboşluk.

      Ama bu böyle değildir. Şart-ı vâkıf nass-ı Şâri gibidir! Seni oraya belediye başkanı diye koymadılar mı? Her fırsatta 16 milyon adına konuşmuyor musun sen?

      Başkasının işine heveskârlık değil mi düzeni tarumar eden?

      Bu böyle gitmez, gitmeyecek. Az kaldı bakalım ne olacak?

  11. Ne yalan söyleyeyim , yazıyı okumadan doğrudan fikrimi söyleyip geçmek istiyorum , Fehmi Bey zaten yazının özetini başlık olarak kullandığı için , konu rahat kavranıyor .
    Bana göre bu CHP, başına peygamberi de getirsen adam olmaz, topyekûn temelden tepeye zihniyetlerinin değişmesi şarttır!

    • CHP seçmenine de küçük bir tavsiye.
      ‘Değişim’ iyidir, eyvallah! Kemal Bey’i illa ki değiştirecekseniz başarı hikayesi olan birini bulun. Cıvık olmasın, korkak olmasın, hesabi olmasın.
      Tatil ona yakışmasın. Tembel olmasın. Kifayetsiz olmasın.
      Ama yine de siz bilirsiniz tabii ki!

Yoruma kapalı.