Muhalefet partileri -hemen hepsi- önümüzdeki yerel seçimi fazla umursamıyor olabilirler mi?

22
Reklam

İktidar cephesi seçim sonrasını yeni bir dönem haline dönüştürme çabasında; hükümet sıfırlandı, AK Parti vitrini ve Meclis grubu yönetimi yenilendi. Bakanların yeni dönemde eskisinden farklı uygulamalara başvurmaları bekleniyor.

Hazine ve maliye bakanlığı ve Merkez Bankası eliyle ‘faiz’ konusunda farklı bir adım atıldı.

Yetersiz bulundu ve beklenen sonuca ulaştırmadı, ama olsun, faiz indirimi yerine artırımı yoluna gidildi ya.

Af beklentisi var. Adalet bakanlığı ekim ayına kadar affın kapsamı konusuna çalışacakmış…

Bu da bir başka yenilik.

TBMM başkanı karar vermede tutuk davranıyor ama, milletvekili seçildiği halde tutukluluğu kaldırılmadığı için Meclis sıralarındaki yeri boş kalan Can Atalay’a cezaevi kapıları her an açılabilir.

Hiç kuşkusuz bu beklenti yerine gelse bile -aynen faiz artışında yaşandığı gibi- bu da yetersiz kalacak. Ekim ayındaki kapsamlı affa kadar hapisteki bazı simge isimlerin evlerine gönderilmelerini de düşünebilir AK Parti…

Düşünse iyi olur.

Reklam

Anamuhalefet partisi henüz seçimin olumsuz etkisinden kurtulamadı. Sandığa yansıyan iradenin ne anlama geldiğini dahi tam değerlendiremedi CHP… Bazı önemli CHP’li isimlerden yükselen ‘değişim’ talepleri, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu yerini terk etse aynı isimler tarafından yeterli bir değişim sayılacağa benziyor.

CHP tartışmayı sevenler partisi olageldi hep, aynı gelenek bugün de sürüyor.

Ezkazara sandıktan CHP iktidar ve Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olarak çıksaydı, o gelenek değişecek miydi? Kuşkuluyum. Muhtemelen yine tartışılacak bir şeyler bulacak ve laf yarıştırmayı icraata tercih edeceklerdi.

İYİ Parti?

Onlar sessiz sedasız. İçlerinden vaveyla etmek geçiyorsa bile bunu dışarıya vurmamayı yeğliyorlar.

Bugün kongresi var İYİ Parti’nin, herhangi bir olağanüstülük yaşanması beklenmiyor.

Siyasette sessizliğin hayra alamet olmadığına inanırım.

HDP de önceki seçimlerde gösterilen başarının gerisinde kalma sıkıntısını üzerinden atamadı.

Reklam

Muhalefette CHP listelerinden aday gösterilip seçilmiş muhafazakar milletvekilleri ne alemde?

Pek çok kişi bunun merakında.

İlk günlerde ben de ‘‘Acaba bir formül bulunup Meclis çatısı altında daha etkin hale gelebilecekler mi?’’ merakındaydım. Merakım fazla uzun sürmedi. Üç partinin formül arayışı olduysa bile bir sonuca ulaşmadığı anlaşılıyor.

TBMM’de etkili olmanın yolu en az 20 kişilik bir grup oluşturmaktan geçiyor. Grup olunca yalnızca komisyonlarda temsil edilme fırsatına kavuşulmuyor, grubun pek çok maddi-manevi imkandan yararlanabilmesi de gündeme geliyor.

Seslerini daha kolay duyurabiliyor gruplar…

Her üç parti -DEVA, Gelecek ve Saadet- kurumsal kimliklerinden fedakarlığa yanaşmak niyetinde görünmüyorlar. 

Grup kurmanın cazibesi bile onları yalnızlıktan kurtulmaya teşvik için yeterli değil.

 ‘‘Bir olarak veya bir görünerek ya da birmiş gibi yaparak daha fazla sesimizi duyuralım’’ demek ve bunun için formül geliştirmek mümkün iken, ‘‘Farklılıklarımız silinmesin, belirgin kalsın’’ anlayışı daha baskın çıkmış, öyle anlaşılıyor.

Ne kadar yanlış.

İktidarın farklılıklarını daha da belirginleştirecek birkaç hamlesiyle, şimdi birleşemeyenlerin, o hamleler tarafından iktidara doğru sürüklendikleri pekala görülebilir.

Siyasi hayatımızda uzak ve yakın geçmişte bunun yaşanmış örnekleri az değildir.

Diğerlerinden daha eski kurulmuş parti…

Her birinden daha fazla milletvekiline sahip parti…

Lideri daha önce başbakanlık yapmış parti…

Bunlar, muhtemelen, üç partiden ‘çatı parti olma hakkı’ için yükselen iddialardır.

Elbette bunların hepsi geçerli iddialar; ancak yine hepsi bir araya gelmemek için bulunan bahaneler…

Milletvekilleri acaba ne düşünüyor bu partilerin?

Genel seçime beş yıl var, ama bütün bu partiler -iktidarı ve muhalefetiyle- dokuz ay sonra yerel seçimde kozlarını paylaşacaklar.

İktidar o seçime şimdilerde daha hazırlıklı görünüyor.

Yerel seçim sonuçları Meclis aritmetiğini de değiştirebilir.

 ΩΩΩΩ

Reklam

22 YORUMLAR

  1. Hiçbir parti Tek başına bu sistemle gelemez. Hükümet bu sistemi kurarken neden muhalefet kuramıyor?

    Hükümet Devlet imkanlarından faydalanıyor. para, güç ellerinde. Satın alamayacağı adam yok yada makam veriyor.

    Numan Kurtulmuş, En ağır lafları Erdoğana ediyordu ona makam, para verek önünde engel olmasını engelledi.

    Sülayman Soylu, En ağır lafları Erdoğana ediyordu ona makam, para verek önünde engel olmasını engelledi.

    Taktik Bu şekilde; Muhalefetin elinde devlet imkanları olmadığı için Güven esasına dayalı bir araya geliyorlar.
    Muhalefetin Kırılma noktası Meral hanımın masayı Terketip, Tekrar dönmesi oy kırılması yaşadı.
    Ekonominin başına İşin ehli ve dürüst birisinide getirsen, Feriştahını’da getirsen başarılı olamaz Neden?
    Her halde Trol Tartışıyoruz Sen Erdoğanın yanıdaki Güvenlikçilere sordunmu adam 3 saat uyku ile duruyor diye övünüyor, sürekli çalışıyor diyor. Erdoğana acıdım işte tek adam dedikleri bu halbu ki işi uzmanlara ver sen uzmanlar arasında ki koordinasyonu sağla.

    İmf ile antlaşma yapılamadan olmaz, Erdoğan imf ile antlaşmaz neden? imf düşük 0.5 faiz alır ama en önemlisi verdiği para nereye harcandı diye denetler. Erdoğan imf ile antlaşsa imf’nin ilk yapacağı iş “ayağını yorganına göre uzat” diyecek yani sarayı terket, 50 mercedes konvoyunu terket gibi bir Dizi devletde ki israfı engelleyici öneriler sunacaktır. Bu da Erdoğanın işine gelmez.
    Mehmet şimşek Ancak Geminin batışını öteler. Türkiye Gerileme Dönemine Girdi (osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi)

    Tek Adam (her işi ben anlarım, zorba yönetim) Rejimininde Ekonomi uzmanının Feriştahınıda getirsen Başarılı olamaz.

  2. Borç alan emir alır! Bunu acı biber olarak Akşener ağzına sürdü bugün. 15 vekil almamalıydık!!!
    Masadan kalkmamalıydık!!!
    Geri masaya dönmemeliydik!!!
    Ağıralileri değil, hafifleri dışlamalıydık!!!
    Bebek katilleriyle arka kapıdan destekleşistiyorsunuz diye suçlanmak yerine, Türk milliyetçileriyle daha yakın olmalıydık!
    Gibi bir sürü bahaneler, sebepler sıralanabilir.
    Kılıçtaroğlu na dur diye rest bile..
    Hepsi geride kaldı. Bittıı!🤗
    Yerel seçimlere hazırlanın.
    Masaya başka hesap ve planlarla ittifak halinde oturun mesela.
    Eşit şatrlarda!
    Küfesiz kambursuz borçsuz harçsız😊
    (Siyasetçi benim için düşünüp çalışıp çabalaması gerekirken, halk siyasetçi İYİ ☹️olsun diye çabalıyor😂😂😂)

  3. Bu ülkeden bir şey olmaz. Herkes kendi gemisini yüzdürmeye baksın.😂😉😉tam da mandacı kafa bu…1919 da m.kemal ve arkadaşlarıda bu kafada olsa idi istiklal harbi olmaz ve yeni devletimiz ortaya çıkmazdı.yani vahdettinde, m.kemalde,karabekiri osmanli genel kurmayıda senin kafada olsa idi enderbey “bu ülkeden birsey olmaz..herkes kendi gemisini yüzdürsün”deseydiler…şu an bu devlet yoktu…eminim sen kendini akp lilerden daha egitimli ,daha devletci, daha mandaciliga karsi ,daha bağımsızlık düşkünü,😂belki daha atatürkçü, görüyorsundur.bu insanlar muhalefet adina konuşan ve muhalifler..çogu böyle..kendi beceriksizliklerini ,cehaletlerini, bu müslüman milleti tanımamazlıklarını kabul etmeyip suçu millete bulup millete hakaret edip ,hatta mandacılık bile yapabiliyolar…1919 mandacılarıda senin kafadandı ender..herkes kendi gemisini yüzdürecekti….her zaman diyorum..güzel ülkemde esas sorun muhalifette ve muhalif zihniyette…1kilo etin 350 lira oldugu ülkede iktidar hala seçim kazanabilir mi?😂😂😂ama ender gibiler olursa kazanır….

    • Sonuç ortada. Seçen de seçmeyen de memnun değil gidişten. Seçen kendini mecbur hissediyor. Değiştirmeye yanaşmıyor. Çünkü karşısı yeterince güven vermiyor. Ama sonuç ortada dediğim gibi. Kimse memnun değil. Değiştirmek için bir şey yapmaya da yanaşmıyor kimse. Bunun Müslümanlıkla alakası yok. Ülkeyi yöneten istediği dinden olabilir. Bir Ermeni de olabilir bir Kürt de, Alevi de. İşi dine milliyete vuranlar kendi beceriksizliklerini kapatıyorlar. Daha dakka bir Erdoğan hemen başörtüsü kartını açtı gördünüz. Ülkenin bir numaralı sorunu bu mu? Ekonomi deyince hemen yan çiziyor. Nas diyor şu diyor bu diyor. Beni ilgilendirmez, 350 TL’ye et yiyenler düşünsün. Ben vejeteryan olmayı tercih ediyorum. Olmazsa Erasmus’la Almanya’ya iltica, 17 yaşında Türk gencinin yaptığı gibi.

      Atatürk de bu ülkeden bir numara olmayacağını bildiği için kurucu meclisi feshetti. İstediği değişiklikleri yapacak bir meclis kurdu ve istediklerini yaptı. Ancak demokrasi olmayınca değişiklikler de tutmadı haliyle. Yada kısmen tuttu, sandık demokrasisi gelince bu da kutuplaşmaya sebep oldu ve oluyor. Bizim gibi kendi iç barışını sağlayamamış ülkeler gerçekten adam olmuyor. Örnekleri çok.

      Akp bunları aşabilecek bir görüntü verdi başta, AB demokrasisi yoluna girdi ve tuttu, ancak demokrasi tramwayından inmeye karar verince (burada FETÖ bir numaralı tetikçidir) herşey tekrar kaosa döndü. Paramız da pul oldu haliyle.

  4. -Yerel seçimlerde iktidar tulum çıkarır mı çıkarır! Bunu herkes biliyor 🙂.
    Büyük şehirleri alabilirler mi? bilemem! mümkündür🤔
    -CB ve MV seçimi ve öncesinde Kemal KILIÇTAROĞLU masa kurarak (sağ partilerden!) doğru yaptımı? ÇOK DOĞRU yaptı✔️
    -Can ına ciğerine kavalalısına af çıkarda, fetösüne pkklısına selosuna öç alıcısına çocuk katillerine çıkar mı??? Bunu hiç bilemem!
    Çıkmalımı? Onu HALKA SORACAKSIN😡!
    -İyi p ile Deva gereken dayanışmayı yapıp bir grup yada parti daha çıkmasına müsade ederler mi? Bilemem🤗. (Kopuş ayrılık değil! Çogalma!!! Olabilir!)
    -MİLLİYETÇİLİK pik yapmış, %85 lere ulaştığı söylenirken!
    Halâ hdp yi “etnik milliyetçilik” minvalinde suçlayıp o karanlık tünelde boğulmasını SEYRETMEK😯😡!…
    Helal olsun vallaaa!…
    Son söz: yerel seçimleri iyi değerlendirip, varlığını pekiştirmek için bir şans! Olarak gören partiler için güzel günler önlerinde🤗
    Hadi kolay gelsin, “analar kızlar gençler erkekler” HEPBİRLİKTE!!!!🙂

  5. Şunu Söyleyim Ekrem beyin yeri İstanbul şehri İstanbul liderliği Türkiye Liderliğinden daha önemli.
    Youtubedan İBB TV proğramına bakıyorum Ak parti istanbula Gerçekte İhanet etmişler Hiç alt yapı yapmamışlar. Ordaki çalışmalara bakın Ekrem bey Bütün engellemelere rahmen Çok iyi çalışıyor Her videoda 5 Milyon izlenmelere ulaşmış EkrEm beye sevgi selli çok.

    Bir dönem daha istanbulda durmalı Deprem Dönüşümleri yarıda kalmamalı.

    Haberler
    “FETRET DEVRİ’NDEN ÇIKARTACAĞIZ” DEMİŞTİ

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, “İstanbul’un birkaç senedir yerel hizmetler noktasında tekrar bir Fetret Devri’ne girdiğine üzülerek şahit oluyoruz. Önümüzdeki 9 ay süresince hep birlikte çalışarak inşallah İstanbul’u içinde sürüklendiği bu Fetret Devri’nden hep beraber çıkartacağız” demişti.

    ÜÇ İSİM ÖN PLANA ÇIKIYOR

    Daha önce kulislerde Murat Kurum, Tevfik Göksu, Süleyman Soylu ve Şadi Yazıcı isimleri ön plana çıkmıştı. Ancak Soylu’nun isminin son dönemlerde Ankara için dillendirilmeye başlamasından sonra İstanbul için konuşulan aday sayısı da 3’e düştü.
    GERÇEKTEN EKREM BEYİN ÇALIŞMALARI GÖZ DOLDURUYOR İSTANBUL SAHİP ÇIKIN.

  6. Sn yazar bozulmuş plak gibi seçim konusunda uzaklaşalım artık .Eski seçim bit ardından 4 yıl seçim yazdınız .Bu seçim bıttı şimdi yerel yönetim seçimine takdınız .Burakın su yolunda doğru aksın zamanı gelince gider kim iyiyse ona oyumuzu veririz .Dünyada daha önemli olaylar var.
    bakın ülke için de paralel yapı oluşunca neler oluyor en bariz örneğini biz yaşadık.Şimdi sırada RUSYA var paralel ordu nelere sebep olacak .Biraz bunları tartışalım.
    Sizce VAGNER i kim kışkırttı bunlar önemli değil mi.

  7. SİYAM İKİZLERİ (İKTİDAR–MUHALEFET)
    Siyam ikizi, aynı gövdede iki başın olduğu doğumlar için kullanılıyor.
    Bizim iktidar-muhalefet için Siyam ikizi benzetmesi bile iyimser bir niteleme.
    Neredeyse başlar bile aynı.
    Daha doğrusu başlar aynı da gövdeler biraz farklı.
    Bence 2023 seçimlerinin en önemli sonucu ” görmek isteyen seçmene” bunu göstermesi oldu/olacak.
    Buradan muhalefet için, candaş, yandaş, yancı, kontrollü, irtibatlı ve iltisaklı tabirlerini sıkça kullanmıştım.
    2023 seçimleri ayrı gibi gözüken ikitidar ve muhalefeti zamkla birbirine yapıştırdı.
    Birbirine halatla bağladı.
    Muhalefet bu seçimde “kaza süsü vererek” iktidarın devamını sağladı.
    Benim “alayı” gidecek/gitmeli tezimi daha iyi anlaması gerekenler alaya almış.
    Batmakta olan kilolu birini kurtarmaya çalışan zayıf bir cankurtaranın muvaffak olduğu nerede görülmüş?
    Cankurtaran da gitmiyor mu?
    Bizim muhaletefin(kıymet-i harbiyesi olmayan bir-iki istisna dışında) iktidarın çankutaranı rolüne soyunduğunu göremeyen var mı?
    Özellikle iktidarın samimi yandaşlarına sesleniyorum.
    Özellikle güvenlikçi endişe ve kaygılarla muhalefeti eliştirenlere:
    “–Bunların( mahalefetin) canla-başla kurtarmaya çalıştıklarını destekliyorsunuz.”

  8. 3 birbirine benzer Deva, gelecek, sadet Mecliste Grup kuramıyor.

    Bundan anladığımız Abiye ihtiyaç var. Kılıçdaroğlunun yaptıkları Şimdi anlaşılıyor.
    Kardeşim Şunu anlayın 6 partiyi toplamak kolay değil Diyelim ki Ekrem bey veya başkası olsa Bu 6’lı masayı kurubilecek mi ? Kuramazsa Ne kadar iyi biri olsada %50 aşamaz.

    Kılıçdqaroğlu Büyük başarı sağladı Türkiyenin Birleştirici, Toplayıcı, Kardeş olduğumuzu hatırlatan, Bütünleyici Bir Abiye ihtiyaç var oda Kılıçdaroğlu.

    Hükümetin planı Kılıçdaroğlunu Devirip Başına Ekrem bey Gelirse önünü açaçak, İstanbulu iyi bir straji ile alıp Daha sonra Ekrem beyin önünü Engelemek Şu an Hükümetin şer şebekeleri Çalışıyor.
    Böyle sürekli Seçime odaklı bir partiden Ülkeye fayda gelmez Türkiye Gerime Dönemine Girmiş (Osmanlı imparatorluğu gibi)

  9. Türkiye devleti erdoğanın arkasında birleşip kenetlenmiş görüntüsü veriyorsa muhalefet partilerinin hepsinin de erdoğanın arkasında tıpış tıpış hizalanmaktan başka çaresi yok. Bundan sonra muhalefetin sesinin gittikçe kısılacağını düşünmek mümkün!

    Herkes ‘beka’ vadisinde toplanır normal olarak, gelmeyeni de devlet zorla toplar. Devletin elinde olan imkan hiç bir partide yok.

    Seçimlerin ikinci turundan iki gün önce bizim kahvehanede belediye seçimleri konuşuluyordu, konuşanlara Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak yerinde kalırsa yerel seçimlerde Büyükşehir belediyeleri akpartiye geçer, KK CB olursa ancak muhalefet partilerinde kalır dediydim. O zaman parasal sıkılaştırmadan haberim bile yoktu. Şimdi parasal sıkılaştırma politikasına geçildi. Para her nerdeyse Erdoğan orda olur. Devletin paraya ihtiyacı varken muhalefetin elindeki belediyeler paraları kendileri harcasın var mı öyle bir şey, bu erdoğanın kabul edebileceği bir şey değil. Ya seve seve teslim edecekler ya da tıpış tıpış😂😂

  10. Yenilginin sorumlusu kim.
    Ender’e göre;
    Türk milleti.
    Hepsi makarnacı, hepsi göbeğini kaşıyan adamlar.
    Muhalif basındaki bazı yazarlar da yenilginin sorumlusunu bulmuşlar.
    Muhalefetin krizinin sorumluluğu da Erdoğan… Hepsi Erdoğan’nın işi…
    Muhalifler yeni söylem bulmuş
    Muhalefetsiz diktatör diye…
    Beceriksizliklerini de yine Erdoğan’a yıkmışlar.
    Ya kardeşim birisi de desin şurda hata yaptık, şunu iyi yapamadık, şöyle yapsaydık şöyle olurdu.
    Diyorlarlardı ya
    Herşey çok güzel olacak
    Kirazlar çiçek açtı.
    Baharlar gelecekti.
    Büyükşehirleri almışlardı
    9 ay sonra seçim var.
    Geliyor gelmekte olan.
    Bakalım lafla peynir gemisi yürüyecek mi.
    İyiki büyükşehirleri almışlar
    En azından gençler mukayese yapabilirler
    kim çalışıyormuş, kim çalışmıyormuş.
    Gerçi 9 ay sonra talih kuşu ellerinden uçup gittiğinde, derler; yenilginin tek sorumlusu Türk milleti.

    Ender sen daha buralardamısın.
    Ne zaman gidiyorsun Man Adalarına.
    Uğurlamaya gelirdik, şöyle arkandan su dökerdik.

    Erdoğan kazanırsa Türkiyeyi terk ederim diye atıp tutanların hepsi hala burda.
    Bu söylemleri bile kolpa çıktı.
    Sözünüzün eri olun be kardeşim.

    • Fatih bey “Ya kardeşim birisi de desin şurda hata yaptık, şunu iyi yapamadık, şöyle yapsaydık şöyle olurdu.” diyorsunuz ama dersimli kemal demiş ki:
      “Milletvekili listelerini son anda gördüm. Düzeltmeye zaman kalmadı. 600 milletvekili adayının hepsiyle tek tek ilgilenmem mümkün değil. Bu bağlamda görevli ekipler vardı. Hepsi de örgüt tarafından bilinen, tecrübeli isimlerdi. Hatalarımız oldu. Sadullah Ergin’in Çankaya’dan aday gösterilmesi yanlıştı, başka yerden olabilirdi. Ancak seçimin kazanılması için bazı fedakârlıklar gerekiyordu”

      • Sadullah Ergin’in Çankaya’dan aday gösterilmesini yanlış olduğunu mu düşünüyor Kılıçdaroğlu? O zaman Kılıçdaroğlu oyunu okuyup da oyunun seyrine göre strateji belirleyememiş demektir.

        Sadullah Ergin’i Çankaya’dan aday gösterenlerle Abdüllatif Şener’i Bolu’dan aday göstermek isteyenler aynı kişiler olmalı. Kılıçdaroğlu’nun bunu beklemesi ve buna göre adayları motive etmeliydi.

        CHP’nin en güçlü kalelerinde muhafazakar siyasetçilerin aday gösterilmesi muhafazakar adayların radikal chpli söylemlerin muhafazakar siyasi söylemlerle aynı çatı altında çatışması ve ortaya çıkacak seçmen kanaatlerindeki küçük değişimler ülke siyaseti için bir fırsat olabilirdi.

        Türk düşünce yapısında bunu düşünecek akıl var da siyasetçilerin çıkarları ve bencillikleri küçük fedakarlıklar gerektiren bu akla itibar etmezler işte. Siyasetçi için önemli olan MV olmak değil kanaatlere damga vurmak olmalı. Benimkisi de boş muhabbet, böyle düşünen birinin siyasette ne işi olur öyle değil mi!

  11. CHP’nin yoğun bakımdan çıkarak kurtulması için;
    İlk yapması gereken çok acil fabrika ayarlarına dönmesi,
    Parti içindeki PKK ve FETÖ iltisaklı tüm isimleri makamına, görevine bakmaksızın derhal tasfiye etmesi,
    Türk’e ve Türk Dünyasına yüzünü dönmesi,
    Seçmen kitlesinin terlik politikasından vazgeçmesi,
    Milli politikalarda ülke menfaatini gözetmesi gerekir.
    Aksi takdirde bir seçim sonra en kuvvetli olduğu yerler de bile oy sandıkları çeyiz sandığına dönüverir.
    Bizden söylemesi…

    • CHP fabrika ayarlarına dönünce yüzde 25 altına doğru gidiyor. Fabrika ayarlarından uzaklaştıkça da oyu artıyor ama CHP’liler dahil kimseyi memnun edemiyor. Yanlış bir tavsiye olmuş bu sizinki. Ortalık yerli milli şeylerden geçilmiyor zaten. Bir tane daha olunca ne olacak ki? Tam tersine yerli milli diye milleti soyanlardan uzaklaşıp farklı bir söylem geliştirmek gerekiyor. Ne olduğunu bilseydim parti kurardım. Aslında çözüm belli orada duruyor, Avrupa Amerika’nın dünyanın gelişmiş ülkelerinin gittiği yol belli. Liberal demokrasi. Kore de Japonya da hepsi aynı yolu izliyor. Ama bizim millet anlamıyor. Liberal demokrat ne o gavur icadı diye dalga geçiyor. LGBT zannediyor. E anlamazsa böyle sürünmeye devam. Bana ne, size ne, kime ne, değil mi? Vatandaş bu yolda sürünmeyi tercih etmişse yapacak bir şey yok. Elbette olan ülkenin diğer yarısına oluyor. Sandık demokrasisi ile buraya kadar. Sürünmeye de devam.

      • Endercim “Sandık demokrasisi ile buraya kadar” derken başka nasıl bir çözümleme öneriyorsunuz, açarmısınız. Başka nasıl bir alternatif var sana göre, engin bilgilerinizden bizleri mahrum etme.

        • Yazdığım gibi “liberal demokrasi”, sandık ötesi de demokrasi, her zaman demokrasi, yada batı tipi demokrasisi, hemen bir taş atımlık mesafemizdeki Avrupa demokrasisi. Halkı asla yaklaştırmadıkları gerçek demokrasi, yada halkın uzak durmakta ısrar ettiği demokrasi, Almancı Türklerin bile içinde yaşayıp da öğrenemedikleri demokrasi.

          • Ender bey avrupa ülkelerinde seçimlere katılım oranı %50nin altında dolaşıyor, bunlar da ileri demokrasi oluyor öyle mi? Temsil kapasitesi nerde kaldı?

    • “Parti içindeki PKK ve FETÖ iltisaklı tüm isimleri makamına, görevine bakmaksızın derhal tasfiye etmesi,”

      Böyle birileri yok sadece AKP’nin iftirası var Ha sen diyorsunki böyle birileri var Jandarma, polis, Mit Hükümetin elinde tespit ettiğini mahkemeye versin. Sadece Algı operasyonu

  12. Toplumun genel menfaatleri yerine partisine oy getirmesi ve puan kazandırması muhtemel kişilere ulaşılması amaç olunca ister istemez farklılıklar ortaya çıkıyor. Bu farklılık da mevcut konumun korunması ya da partisine mensup kişilerin menfaatlerinin korunması sonucunu doğuruyor ve buna göre çaba sarf edilmesi de yeterli görülüyor sanırım. Öyle ya da böyle bu ısrarından vazgeçmeyen parti/partiler ya yenilerek engelleniyor ya da iktidarın safına geçmek zorunda kalarak eritiliyor. Kazanmak için tek başına dürüstlük yetmiyor. Akıl da lazım cesaret de.. İktidar cephesinde ise atılan adımlarda toplumun tümünü kapsayıcı genel menfaatler gözönünde bulundurulmazsa bir kısım bundan faydalanacaktır. Öyle olunca da ya mağduriyetler yaşayacak bireyler ya da çaresiz menfaatinin bulunduğu yere gidecek. Sonuç değişen bir şey olmayacak gene gemisini kurtaran kaptan.. Selametle..

  13. Hani diyorlar ya, CHP halkı beğenmiyor. Gerçekten beğenmemelerine itiraz edecek bir şey bulamıyorum. Beğenilecek bir tarafını görmüyorum ben de görmüyorum çünkü. Akp’li siyasi kariyeristler de halkı beğenmiyorlar. Nerden biliyoruz. Bakara makara ile halkı kafaya aldıklarından biliyoruz. Adam hala büyükelçi. Kayıtlar orada YouTube’da duruyor. Aya dört şerit yol yapacağız desek inanırlar diye vatandaşla dalga geçen damattan biliyoruz. O kayıtlar da duruyor. Yani sonuçta bu halkı ne CHP’liler ne AKP’liler ne HDP’liler beğenmiyor. Yalan değil ben de beğenmiyorum.

  14. İktidar geçen seçime de daha hazırlıklıydı. Şimdi görünen önümüzdeki seçime de hazırlıklı çoktan. Planlar yapılmış. Dağıtılacak rüşvetler hazır. Çoktan yola çıkmışlar. Muhalefet yine dağınık, yine kararsız, yine ne yapacağı konusunda bir karara varmış değil. Elbette bu görüntü değişebilir. Ama bu çok çalışmayı ve kararlı olmayı gerektiriyor. Muhalefet hızlı toplanmazsa kısa zamanda mesafe açılabilir ve ara kapatılamaz. Öyle görünüyor ki bu seçim de kaybedilecek. Sonucun değişmesi için halkın zorlaması gerekiyor. Muhalefet partilerini bu başıbozuk durumdan çıkmak için sarsmak gerekiyor. Elimizde fazla bir manivela yok. Aristo’nun dediği bana bir manivela verin dünyayı yerinden oynatayım dediği manivela halkın elinde olmadı hiç bir zaman. Partiler siyasi kariyeristlerin elinde. Halkımızın büyük çoğunluğu karar mekanizmalarının çok dışında. En sonunda önüne bir sandık koyuyorlar. A mı olsun B mi karar veriyor o kadar. Sorsanız kimse kimi milletvekili yaptığını bilmiyor. Bilmesi gerekenler bile bilmiyor. Hala CHP’den kaç tane yedek milletvekili hangi partide kimseler doğru dürüst bilmiyor. İstifa edecekler de öğreneceğiz. Yanılıyor muyum? Demem o ki, halkımız hakiki manada demokrasiden fersah fersah uzak tutuluyor, karar mekanizmalarında yer almıyor. En çok üyesi olduğunu söyleyen Akp’de de durum farklı değil. Milletvekili adaylarını o üyeler belirlemiyor. Tepeden karar veriyorlar. O yüzden milletvekilerinin üyelere yada halka karşı bir sorumluluğu yok. O yüzden meclisteki parmak kaldırma sporunda da hiç bir dahlleri yok, yasa yukardan geliyor, MV hop parmağını kaldırıyor. Neye parmak kaldırdığını da elbette bilmiyor. Böyle de demokrasi olmuyor elbette. Boşa enerji harcamaya gerek yok. Bu ülkeden bir şey olmaz. Herkes kendi gemisini yüzdürmeye baksın.

Yoruma kapalı.