‘İstanbul Sözleşmesi’ üzerine yürütülen tartışmaların bazılarımıza kabak tadı verdiğinin tabii ki farkındayım. İstisnasız hepimiz sonuç alınmayacak bir tartışma yürütüyoruz. Bu konuda da ‘atı alan Üsküdar’ı
Ülkelerin dışa bakan yüzleri günden güne değişmez. Bu gerçeği pek çok ülkenin Türkiye ile ilgili dış politikalarına mercek tuttuğumuzda açık seçik görebiliyoruz. ABD’nin, Avrupa Birliği’nin (AB)
Eskiden yeni hükümet kurulması öncesi TBMM’de heyecan yaşanırdı. Bakan olmayı bekleyenler ‘lâcileri çeker’, kendilerini daha görünür hale getirirlerdi. Yeni başbakan, bakanlar kurulu listesini sunacağı cumhurbaşkanının
Ankara’da ülkelerini temsil eden 10 büyükelçinin ortak açıklamasıyla başlayan diplomatik kriz en sonunda bulunan formülle çözüldü. Büyükelçiler adına yapılan yeni bir açıklamada 1961 tarihli Viyana
Fazla uzağımda olmayan AK Parti’ye sürekli oy vermiş kişilerin konuşmalarından kulağıma geliyor, görüntüler de zaten insana ister istemez aynı soruyu sorduruyor: AK Parti son zamanlarda
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘Kürt sorunu’ diye bilinen kronik derdimizi adlı adınca anan bir açıklama yaptı. Çözülmesi için bir muhataba ihtiyaç olduğunu, bunu HDP’nin
İnsanız, hepimizin takıntıları olabiliyor. Görüşlerini kendine saklamak yerine başkalarıyla paylaşmayı tercih edenlerin takıntıları olmaması gerekiyor. Kendi hesabıma bu gerekliliğe uygun davranmaya, farklı bir yönü olmadıkça
Yıllar önce ‘sakıncalı kitap’ kavramı vardı ve toplumun üzerindeki olumsuz etkisi yüzünden önemliydi. Her askeri müdahale sonrasında, sol veya sağ fark etmez, şahsi kitaplığında ‘sakıncalı’
Türkiye’nin Batı ile ilişkileri kötü mü, yoksa her şey yolunda mı? Eski deyimle ‘asayiş berkemal’ sayılır mı? Geçen haftadan iki tablo hafızamızda hiç değilse bir
Anayasa Mahkemesi (AYM) başkanı Prof. Zühtü Arslan bir haftadır ülkenin tartışma gündeminde. Sebebi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlama töreninde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elini sıkarken çekilmiş
