İYİ Parti MHP ile ittifakı mı tercih eder yoksa İmamoğlu ile ‘merkez parti’ iddiasını mı sürdürür?

17
Reklam

Siyaseti bizim kadar ciddiye alan, gece-gündüz siyaset konuşulan bir toplum zor bulunur. ABD’den, İngiltere’den, Avrupa’nın belli-başlı ülkelerinin hemen hepsinden daha fazla haber kanalımız var ve bunlarda gündüz-gece siyaset konuşuluyor.

Hemen şikayetçi olduğum sonucunu çıkarmayın; insanların ülkelerinin günlük işleyişiyle ilgilenmesi herhalde şikayet konusu yapılamaz, ben bunu hiç yapmam. 

Mümkün olsa da siyaseti gündemimden çıkarabilsem.

Gönlümden böyle geçse de siyaset beni de kendisine çekiyor.

Bir süredir İYİ Parti konusunda fikir jimnastiği yapıyorum. 

Her parti gibi İYİ Parti de siyaset alanında bir boşluğu doldurmak üzere kurulmuş olmalı da acaba hangi boşluğu?

Temeli ilk atıldığında, İYİ Parti kurucuları hedeflerinin ‘merkez’ olduğunu açıklamışlardı. Bazen ‘merkez sağ’ dediler; hatta bazen ‘sağ’ sözcüğünü bile kullanmadan doğrudan ‘merkez’ sıfatıyla kendilerini tanımlamaya çalıştılar.

Son seçimde İYİ Parti’nin aldığı 5.272.482 oy ve 9.69 oy oranı bu iddiayı hayli zayıflattı.

Reklam

Merkez doğal olarak bundan daha kalabalık olmalı. ‘Merkez sağ’ olarak düşünsek bile, orada da İYİ Parti başka ‘sağ’ partilerin gerisinde oy almış oldu.

Ülkemizde ‘merkez’ hala siyasi temsilcisini bekliyor.

[AK Parti aslında o ihtiyacı belli bir tarihe kadar karşılayabiliyordu, ancak 2010 sonrasında ‘toplayıcı’ tavrını ‘ayrıştırıcı’ üslupla değiştirince istemli olmasa da kendisini o konumdan uzaklaştırmış oldu. Bugün AK Parti de bildik‘sağ’ partilerden biri.]

İyi de siyaset tablosunda İYİ Parti nerede?

Bu sorunun cevabının, şu sıralarda, başta İYİ Parti olmak üzere sağ partiler tarafından arandığının işaretleri alınıyor.

İlk işaret İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’den geldi. Parti sözcüsü, Akşener’in, Büyük Taarruz’un 101. yıldönümü olan 26 Ağustos günü, Afyon’da, partisi tarafından düzenlenecek bir kapalı salon toplantısında, önemli bir konuşma yapacağını açıkladı.

Konuşması ‘‘Türk siyasetinde önemli bir başlangıç’’ olacakmış…

‘‘Ne konuşacak acaba?’’ diye düşünülürken, ikinci açıklama MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bir genel başkan yardımcısı aracılığıyla, konunun görüşüldüğü bir TV programına gönderdiği mesajında, Bahçeli, şu ifadeyi kullandı: ‘‘Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına.’’

Reklam

Açık bir çağrı bu. 

Çağrı, iki seçimdir ittifaklara alışılmış siyaset meydanında yeni bir ittifaka…

Her iki seçimde İYİ Parti AK Parti ile MHP’nin ana gövdesini oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın karşısında yer almıştı. İlkinde CHP ile, ikincisinde de CHP’nin de içinde olduğu beş partiyle birlikte.  

Bahçeli, İYİ Parti’ye açıkça ‘‘Önümüzdeki yerel seçimde orayı bırak, yanımıza gel’’ çağrısında bulunuyor.

Gider mi İYİ Parti Cumhur İttifakı’na?

İYİ Parti’den gelen ilk tepkiler olumsuz olsa da benim kanaatim gidebileceği yönünde.

Sebebi de yukarıdaki tahlilde var: İYİ Parti başlangıçta benimsediği ‘merkez parti’ veya ‘merkez sağ parti’ olma hedefinden hayli uzakta kaldı. Bugün bildik bir ‘sağ parti’ hüviyetinde. Beş parti ile bir yıl boyunca sürdürdüğü yolculuktan da mutluluk duymadığı, genel başkanının, seçim sonrasındaki, aslında yaptığı en akıllıca tercih olan, 2018 seçimine katılabilmek için 20 milletvekili gerektiren gruba sahip olma şartı yüzünden CHP’den gelen ‘ödünç vekil’ teklifini kabul etmesini ‘hayatının en büyük pişmanlığı’ saydığı türden açıklamalarından belli olmaya başladı. 

Akşener ile işbirliğini CHP adına tek başına kurmuş olan Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisinde varlık-yokluk mücadelesinde ve CHP de şu sıralarda güven verici bir görüntüye sahip değil zaten.

Tek sorun, MHP ile aynı ittifak içerisinde yer almak, İYİ Parti’nin tabanını MHP’ye kaybetmesini getirebilir endişesidir.

Endişeyi gidermenin bir yolu bulunabilir.

İYİ Parti ve Meral Akşener için bir başka seçenek de, eğer ‘merkez parti’ boşluğunu doldurma hedefinde ısrarcı olunacaksa, Ekrem İmamoğlu’nun CHP içerisindeki macerasının sonucunu ve oradan ayrılması durumunda birlikte yol almayı beklemek olabilir.

CHP’de siyaseti sürdüren İmamoğlu’nun şu yakınlarda haftalık ‘Oksijen’ gazetesinde yayımladığı ‘Türkiye için yeniden’ başlıklı kapsamlı yazısı, ‘merkez’ olma iddialı bir partinin programının bütün unsurlarını içeriyor. 

Türkiye’de başka ülkelerden çok fazla sayıda haber kanalı var ama o kanalların izleyicileri arasında ben yokum. Bu sebeple konunun bu yönüyle oralarda tartışma gündemine alınıp alınmadığını bilmeden ben burada görüşümü serd etmek istedim.

ΩΩΩΩ

Reklam

17 YORUMLAR

  1. Evvel refîk ba’del-tarîk’
    önce yoldaş, sonra yol.

    Siyasette ise tam tersi bir durum söz konusu;
    önce yol, sonra yoldaş.
    (Bakalım hangisi hangisini belirleyecek bekleyip göreceğiz)

    Siyasetin doğası gereği yol değiştikçe yoldaşlar da değişiyor.
    Değişmeyen şeyin ise sona gelindiğinde ancak anlaşılabilecek olmasıdır. Sonun yani oyunun sonunun.

    Siyaset yolcusu olup da hakikati arayan veya hakka ulaşmaya çalışan biri için en büyük trajedi de budur. Çünkü ne sen başlangıçtaki sensin ne de yol aynı yoldur artık. Ne hedeflerin, ilkelerin kalır, ne ideallerin. Artık yolun hedefleri, ilkeleri, idealleri vardır. Kendini dahi inkara vardıran bir zorunluluktur bu.
    Kaçınılmaz bir şekilde ya yol seni savurur ya da yoldaş.

    Yol o dur ki, seni sana götüre,
    Senden başlayıp yine sende bite..

  2. Osmanlı bile, surlara ilk tırmanan askeri alınan yerin beylerbey’i yapmış!
    Bir partiye başgan olabilmenin şartları nelerdir mesela?
    -(En basitinden gidelim) bir büyük şehir başganlığı yapıp, en fazla oyla ve birçok kesimin desteğini alarak! Başganlık yapmış olsun🤗.
    -ülkede taş üstüne taş koymuş! Hiçbir yolsuzluk haksızlık, ülkeye zarar verici anlaşmalar yapmamış,
    Hatta yapılan iş gelir getirip yarar bile sağlayan! işler yapmış!…
    (Metrolar müzeler turistik mekanlar fak fuk fonlarla ilgili kurumlara daimi gelir getirici otel motel ispark uzay üssü vb yerler imar etmiş olmak!!)
    -Okulları hastaneleri parkları sanayi bölgesi vb yerleri öyle bir plan proğramla yerleştirip,
    Trafik sorununu yerleşim problemini erişim sıkıntılarını ortadan kaldırmayı BAŞARMIŞ!
    yada planlamış ve halka deklare etmiş, inandırmış!!! bir başgan🤗
    (Yada tam tersi bir kural koyalım:
    1 defa belediye başganı olmaya çalışmış olamamış!..😯
    2. Defa yine olamamış!..
    2.3.4. Defada başbakan- cb !…☹️☹️☹️☹️)

    • Hımmm.. çok zor bir soru bu.
      Gece istiareye yatmak lazım önce.
      Son 20-25 yılın tüm tarihini bilmek,
      Ekonomiden annamak şazım önce🤗.
      Buldummm bıldummmm.
      Birisi RECEP TAYYİP ERDOĞAN 👏👏👏
      İkincisine EKREM İMAMOĞLU diyeceğim ammaaaaa….. kendi ilçesine bile meyro getiremedi daha😡.
      (Ya da kısmını sağır sultan biliyor zaten😂)

      • CHP kulislerini yakından takip eden gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü TV’de; CHP’nin bir kesiminde, Ekrem İmamoğlu için, “Aday olsun, kaybetsin, biz de kurtulalım” düşüncesinin egemen olduğunu söyledi.

        Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan CHP’nin 25 yıl sonra kazandığı Rize Fındıklı’nın Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu epey dertli:

        “Şuan CHP’nin sahada durumu kötü. Fındıklı’da, ‘ben oy vermeyeceğim sen olmasan’ diyorlar. İyi görünmüyor. Moral kaybı var. En büyük etken, seçimlerin sonucu… Yenildik yani. Sonuç iki sıfır. Parlamentoda da yenildik. Bu bir başarı değil.”

        Çatışan tarafların hırsları, koltuk kavgaları dışında bir de parti tabanının bir türlü yerine getirilemeyen talebi var.

        T24’e konuşan CHP Çankaya İlçe Başkanı Fahri Yıldırım, “Örgütlerin temel talebi, aday tespitlerinde söz sahibi olmak” diyor. Ekliyor; “Bizden alınan önerileri, milletvekili adaylığı için kurulan komisyon dikkate almadı. Hem Ankara’da hem Türkiye genelinde bu böyle oldu. Genel Merkez, parti üyelerimizin umutla beklediği, kendi içinden çıkan kadroları göremediği zaman kampanyada zafiyet yaşandı.”

        CHP yönetiminin karakteri bu. Taban, nasıl olsa CHP’den vazgeçmez.

        CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır geçenlerde ne dedi?

        “Bizim seçmenimiz kızar ama sonunda sandığa gelince yine bize oy verir…” sözlerini sertçe eleştirdim. Kemal Kılıçdaroğlu da seçimlerden önce Çankaya’daki CHP’liler için aynen şunu demişti: “Tıpış tıpış oy verecekler.”

        Belediye başkan adaylarının tespitinde aynı zafiyet daha derin yaşanacak.

        Şimdiden neler konuşuluyor?

        Kılıçdaroğlu’nun “değişim’ hamlesine karşı çıkan CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş’tan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana oldu. CHP’den ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Yarkadaş’a tepki gösterip, “Dünya tarihi bu kadar büyük bir yalakalık görmedi” demişti.

        Katıldığı TV100 canlı yayınında Özcan, Yarkadaş’ın Kılıçdaroğlu’ndan ‘siyasi’ bir söz aldığını iddia etti. Özcan, “Kupon belediyelerden birisine aday yapıldı. O da Kadıköy” dedi.

    • Asıl soru şu: CHP yeniden yapılandırılırken Washington kimden yana çalışıyor?
      Kılıçdaroğlu’ndan yana mı?
      İmamoğlu’ndan yana mı?

  3. İmamoğlu nun CHP yi merkez diye düşünüp oraya yönelmesi hata olur. Bu partinin İmamoğlu gibileri öğütecek bir sürü mrdanesi var. 14.kata çıkıncaya kadar tozu bile kalmaz.
    İyi partiyi kurtarmak İmamoğlu na mı kalmış? Bilemem.
    “Baş koltuğa geç otur” 😯 derler mi hiç bilemem. (Deseler keşke🤗. Yeni yine yeniden bir doğuş! olabilir, mümkün)
    MHP’ye katılırlarmı? Hiç sanmam.
    Yerelde birlik imkansız!
    Peki Bahçeli AKP’ye bak ayağını denk al! çekiyor olabilir mi? (Kimse bilemez)
    Bu oyuna Meral bacı gelirmi?
    Kolaraktan🏃‍♀️

    • Geçtiğimiz gün Hande Fırat, CNN’deki programları süresince asla elinden düşürmediği akıllı telefonuna düşen bir mesajı okudu.
      Devlet Bahçeli, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir aracılığıyla Hande’ye şu mesajı göndermişti:
      “Sayın Genel Başkanımız, 1 Ağustos 2019 tarihinde Twitter üzerinden bir mesaj yayınlamış ve geçmişte MHP’de yer alıp daha sonra İYİ Parti bünyesine geçen isimlere bir çağrıda bulunmuştu. Yine Sayın Genel Başkan’ımız sizlere hürmetlerini sunarak İYİ Parti’ye yeni bir çağrı iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar: ‘Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına.'”
      Bugün “Akşener, Cumhur İttifakı’na katılır mı?” diye soranlara, ateş olmayan yerden bu kadar duman çıkmaz diye yanıt veriyorum.
      Anlaşılan o ki o ateşler alev olmuş, bacayı sarmış.

  4. En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.
    İmamoğlu nun ne işi var solda?
    Solun var mı ihtiyacı İMAMOĞLU na??
    (Yada onun gibilerine? Bakmayın siz birilerinin çarşafa dolanmalarına, türbanlı birini yanında gezdirmelerine!).
    Sol SOL’dur , sağ da SAĞ🙂.
    Başganlık sistemiymiş, parlamenter sistem imiş.. geçin bunları. “Öküz ölür ortaklık biter” diye bir sözvardır.
    Ah bir kapata bilseler o partiyi yada cemati,
    Bitirecekler terörüdeee… din simsarlığını da!
    Emmeeee…. İşte püf noktası burda.
    Kaç kişi aç kalır acaba???????
    Onun için bırakın “SU MECRAINDA AKSIN”
    İmamoğlu bulacaktır doğru yol’u en sonunda🤗
    Haa.. CeHaPe zihniyeti mi?
    Dr dedi:”NE YERSE YESİN”.😂🤣😂🤣

  5. Ülkemizde ‘merkez’ hala siyasi temsilcisini bekliyor.
    [AK Parti aslında o ihtiyacı belli bir tarihe kadar karşılayabiliyordu, ancak 2010 sonrasında ‘toplayıcı’ tavrını ‘ayrıştırıcı’ üslupla değiştirince istemli olmasa da kendisini o konumdan uzaklaştırmış oldu. Bugün AK Parti de bildik‘sağ’ partilerden biri.]
    Akp ve Erdoğan niye 21 yıldır iktidar …….%150 enflasyon , hayat pahalılığı,(😂milletin açlığı…aç millet aç)liyakat sorunu, yolsuzluk (5 li çete söylemi)torpil adam kayırma,birde tek adam ve ucube sisteme ramen niye iktidar……yukardaki tesbiti oku..anlarsın…siyasetle uğraşan insanların bu kadar bu milleti tanımaması kadar garip bir şey yok.insan paçayı bi chp zihniyetine kaptırınca onlar gibi olaylara bakıp o zaviyeden degerlendirme yapınca …..😊

    • Meral Hanım her şeyi 26 Ağustos’a kilitlemiş gibi. Durduk yerde kendini bir tür “olmak ya da olmamak” durumuna düşürmüş. Oradan ya zaferle çıkacak ya da dağ, bir kez daha fare doğuracak ve siyasi kariyeri büyük yara alacak.
      Göreceğiz…

  6. IYI Parti de diğer partiler gibi siyasette sadece cebindeki boşluğu dolduruyor , başka hangi boşluğu doldurmasını bekliyoruz ki !
    Neymiş efendim ; ” 26 Ağustos ruhuyla pusulamız net , rotamız millet ” !!!
    Vay vay vaaay !
    Ulan helal olsun vallahi !
    Parti dediğin böyle olur işte!
    Gözlerim doldu , nerdeyse ağlayacağım !

    • Yerel seçimler öncesi siyaset gündeminde hareketli günler yaşanıyor. Meral Akşener-İYİ Parti’nin yerel seçimlere tek girip girmeyeceği konuşulurken MHP lideri Devlet Bahçeli’den, Meral Akşener’e stratejik bir teklif yapıldı. Bahçeli, “Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” dedi. Bahçeli’nın iç siyaset eksenleri değiştirecek siyasi hamlesi, çok akıllı, iyi düşünülmüş, hedefleri ve zamanlaması çok özellikler barındırıyor.
      Hedefi İYİ Parti’yi CHP’ye REHİN OLMAKTAN ÇIKARMAYI VE KİMLİK PROBLEMİ YAŞAYAN partinin önünü açmak.

        • Devlet Bahçeli’nin İYİ Parti’ye yaptığı çağrıyı, ben şöyle tercüme ediyorum:
          “Size Cumhur İttifakı’na girin diyen yok. Girseniz tabii ki iyi olur ama girmeseniz bile ikili – üçlü ittifaklarla ülke hayrına birçok belediyeyi, beraberce emin ellere teslim edebiliriz. Seçimden sonra da isterseniz yine evli evine, köylü köyüne… İşte o kadar. Sonrasına bakarız.
          Siyaset ustalığı budur.
          Bakın, o kısacık mesajda neler var:
          – Her şeyden evvel bir zerafet var.
          – Belirli bir hedef var.
          – İYİ Parti’nin kurumsal kimliğine saygı var.
          – Özen gösterilmiş bir üslup var. Yani “ortaklık” değil, öne çıkarılmış bir “komşuluk” kavramı var.
          – Diyaloğa hasret kamuoyunun tam da bamteli var.
          Daha da bir sürü şey. Zamanlama ise harika.
          Böyle bir yaklaşımı İYİ Parti reddetse bile, aynı nezaketi göstereceği muhakkaktır.
          Gerisini kendi bilir.

Yoruma kapalı.