Türkiye’de ‘çok özel’ imam hatip okulları varmış.. Eğitim seviyemiz ‘çok özel’ olmayı kaldıracak gibi değil

26
Reklam

Bir dostum Türkiye’nin bir çok ilinde ve bazı ilçelerde çok özel imam hatip okullarının faaliyet gösterdiği haberini verdi.

Okulların müdürleri eğitim kadrolarını kendileri seçebiliyorlarmış…

“Kartal imam hatipler çoğalıyor” dedi o dost, biraz da endişeyle.

Endişelenmeli miyiz?

Kendi hesabıma endişem yok; ancak endişelenenleri de anlayabiliyorum. “Bir tek imam hatip -Kartal’daki- vardı ve mezunlarıyla kamuda en önemli yerlerde bulunuyorlar; yüzlercesi ile neler olmaz” diye düşünülüp rahatsızlık duyulduğu meydanda.

Gerçekten endişe duyacaksam, ‘çok özel’ denilen okullardan mezun olacak gençlerin başarıları ismi önünde ‘çok özel’ yazmayan o tek okul kadar olacaksa o zaman endişe etmeye başlayabilirim.

Henüz o çevreden göz dolduran, belli alanlarda sivrilmiş, bırakın dünya çapında olmayı ülke çapında bile bir parlak örnek çıktığını bilmiyorum.

Varsa da benim bilgim dahilinde değil.

Reklam

Görebildiğim kadarıyla, uzun yıllar boyunca ülkede eğitim seviyesi açısından ‘çok özel’ diye bilinen belli başlı eğitim kurumları bile -örnek: Boğaziçi Üniversitesi-, son dönemde, eski parlaklıklarını kaybettiler; bazıları kaybetmemek için direniyor.

“Kaybettirildiler” diyen de var buna.

[Muhafazakar camia bir vakıf üniversitesi ile -Şehir Üniversitesi- kalite arayışı içerisine girmişti; o da kapattırıldı.]

Türkiye’de genel eğitim maalesef sönük. Son Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sınavı sonuçları ‘sönük’ sıfatını bile hak etmeyecek durumda. 100 bin lise mezunu sınavda sıfır çekmiş bulunuyor.  

Son sınavın kısa bir tablosunu Karar yazarı İbrahim Kahveci’nin bugünkü yazısından aktarıyorum:

“40 matematik sorusuna 7,37 doğru cevap verebilmişiz.

20 fen sorusunda ise 2,91 doğru cevabımız olmuş.

14 fizik sorusunda ise 2,18 doğruda kalmışız.

Reklam

12 felsefe sorusuna ise 2,43 doğru cevapla yetinmişiz.”

Gelecek yılın sınav sonuçlarının bu yılınkinden daha iyi olacağını sanmıyorum. 

[Bilenler bu yılın sınav sorularının önceki yıllardan nispeten daha kolay olduğunu söylemekte. Gelecek yıl sorular daha da kolaylaşabilir ama sonuç fazla değişmeyecektir.

Kalite her yıl biraz daha düşüyor çünkü. Sistem iyi öğrenci yetiştirmeyi amaçlamıyor; sistemi uygulatan siyasiler de ‘milli eğitim’de ‘milli’ olmaya ‘eğitim’den daha fazla önem veriyorlar. Ortaya çıkan tablo ortada.

Gençleri evrensel ölçülerde yetiştirmeye önem verilmiyor ülkemizde.

60-65 yıl önce ben nasıl okuduysam benim torunum da aşağı yukarı aynı türden bir eğitimden geçiyor. Ben okullu olduğumda ülkede televizyon yoktu, bilgisayarlar günlük hayata girmediği gibi internet de son 15-20 yılın eseri. Akıllı telefonlar, tabletler son 20 yıla kadar bilimkurgu romanları ile bazı filmlerde birer hayal olarak yer alıyordu.

Sıradan insanları, öğrencileri bir tarafa bırakalım, bilim insanlarımız bile, 20-30 yıl öncesine kadar, kendi alanlarında çıkan herhangi bir eserden ancak neden sonra haberdar olabiliyorlardı. Kitapları edinebilmeleri için çile çekmeleri gerekiyordu.

Artık 12-15 yaş arası gençlerin elinde internet bağlantılı akıllı telefonlar ve tabletler var. Herkes istediği eseri aynı gün edinebiliyor, okuyabiliyor. Her alanda araştırmacılar başka ülkelerdeki seviyeli bilim insanlarıyla sürekli temas halinde olabiliyorlar.

Eğitim ise 60 yıl öncesinden farklı değil.

Gençlerin başka gençlere fark atanlarının gözleri eğitimlerine yurtdışında devam etmekte. Kaliteli mezunlar ise hayatlarını başka ülkelerde kurmanın fırsatı peşindeler. 

Ve maalesef, devletin üzerine titizlendiği meslek alanlarından gençler -doktorlar, mühendisler ve diğerleri-, devletin ve ailelerinin yüksek fedakarlıklarıyla okudukları halde, kendilerini başka ülkelere yararlandırıyorlar.

Aileler de teşvik ediyor bunu, devletin izlediği politikalar da bu sürecin hızlanmasına hizmet ediyor.

Sonunda her alanda sıradan bir görüntü ülkeye hakim oluyor. Sorunlar sıradan ortamlarda daha da büyüyor, çözüm yerine çözümsüzlük günü belirliyor.  

Dünyanın ileri sayılan her ülkesinde kalitesiyle ünlenmiş, sıradışı mezunlar veren okullar ve üniversiteler vardır; oralardan mezun olanlar ülkelerini daha ileriyi taşırlar. Bu sebeple de, o kurumların üzerine her ülke titizlenir.

Bizde nedense her alanda olduğu gibi eğitim alanında da kaliteden sanki hoşlanılmıyor. Sanki hiçbir kurumun diğerlerinden daha önde veya ileride olması istenmiyor, sıradanlaşma yaygınlaştırılıyor. Sanki bir el biraz yukarıda olanı aşağıya çekmekle meşgul.

Yazık ediyoruz çocuklarımıza. Yazık ediyoruz gençlerimize. Yazık ediyoruz ülkemize.

İmam hatip okulları arasından bazılarının ‘çok özel’ olarak kurgulanması nasıl bir sonuç verir?

Sizce bu sınav sistemiyle değerlendirilen başarıya başarı denebilir mi?

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. Talim terbiye kurulunun en büyük başarısı,
    her bir öğrencimizi öbürüne benzetmeden yetiştiriyor olmasıdır, yani bizde tornadan çıkmış gibi eğitimin birbirine benzettiği iki kişi bulamazsınız, her öğrencimiz bağımsız farklı bir birey olaraş yetişir, koyun değilizdir!
    Birçok çağdaş ülkede, aynı kalıptan çıkmış gibi benzer bir şekilde davranan, düşünen çemiş sürülerine rastlıyorum, monoton bir eğitim sisteminin iğdiş ettiği, eğittiği irili ufaklı dimağlar, ot gibi…
    Da/de bağlacı ve da/de, ta/te eklerinin nerede nasıl yazılacağından bile haberi olmayan öarabaların gazetecilik, köşeyazarlığı yaptığı bir ülkede özellikle çocuklara haksızlık edilmesin! Kızacaksak öğretmenlerine kızalım diyeceğim ama öğretmenlerimiz de boş değil ki…

  2. Sayın yazar yayınlamadığınız yorumuma dayanarak ve fikri yapısını ona bağlayarak diyorumki ,siz bir imam hatipli muhalif bir yazar olarak söylediginiz belki hakli oldugunuz konularda bile chp şemsiyesinde ve birleştiriciligindeki bir oluşumun destekleyeni olarak ne deseniz güme gider, dinlenmez,.çunki olumlu manadaki yapıcı eleştiriler bile bulunmuş oldugunuz ittifak nedeni ile chp hesabına geçecegi için ..aynen çunki fikri olarak desteklediginiz yapı ne diyor.”BU HÜKÜMET DÜNYANIN EN İYİ İŞİNİDE YAPSA BİZ KÖTÜ DİYECEZ ARKADAŞ” diyen bir yapida beraber yapilan bir siyasette ve fikir yürütmelerde chp ye yarıyor algısından ve gerçeğinden kurtulamazsınız.

    • Keçi , hendekten atlarken kuyruğu yukarı fırladığı için kıcı görünen koyuna gülmüş
      Yaa.. işte öyle!

  3. Müslüman, İnsanlığa ulaşıp Cehenneme sürüklenmesine dur demeli.

    Bir zamanlar The Cemaat vardı. bunlar günümüzü iyi okumuş Fen lisesine, Üniversiteye hazırlananlar , diğer kariyer okullara hazırlananlar ile Gençlere Ağaç yaşken İman Hakiketlerini Anlatıyorlardı Tv proğramlarıda Mahşer var hesap var diye halkı dizginliyorlardı.

    Tv proğramları ile ve Dersanelerin Rehberlik Kısmında İman Hakikatlerini anlatıyorlar , Allahın varlığını Düşünce ile nasıl bulunacağını anlatıyorlardı.

    Diğer Doğru itikiatte olan Kardeşimiz çıkış yolu bulmuş (Üniversitelerde konferans)

    Üsküdar Üniversitesinde Allah’ı Öyle Güzel Anlattı Ki! -Konferans -İhtiyaç Penceresi |Mehmet Yıldız
    https://www.youtube.com/watch?v=5CtMBftZIPM

    Allah’ın Yardımı Böyle Gelir – Ümit Veren O Konferans – Bolu Üniversitesi – Yardımlaşma Penceresi
    https://www.youtube.com/watch?v=1f7LyvacY0w

    üniversite mezunlu Kendi gibi üniversiteliye mantıklı izahlar yapıyorlar.

    Cüpbeli gibi ne olduğu bilinmeyen insanlar ancak Ali okulu mezuna bile birşeyler anlatamaz.

    • Sittin senedir eğitimin zarfıyla uğraşıyor ve orada elde ettiğimiz başarılarımızla övünüyoruz. Oysa gaye, mazruftur yani zarfın içindekidir. Bina değil, binanın içindeki öğrencidir. Öğrencinin müfredat programıdır.
      Devletimizi kuranların yetiştirildiği ve hatta kuruluşun ilk yıllarındaki (1940’lı yıllara kadar) derslere ve içeriklerine baktığımızda, hakikati ceket astarımızın içinde unuttuğumuzu görürüz.
      Hemen her şeyde olduğu gibi, eğitimde de kolaycılığa kaçmış ve işi, ABD Büyükelçisi ve ABD’li uzmanlara havale etmişiz (Fulbright Anlaşması-1947) .
      O günden günümüze ise, eğitim kelimenin tam anlamıyla yaz-boz tahtasına dönüştürülmüştür. Her gelen Milli Eğitim Bakanı pansuman önlemlerle işin üstünü kapatmaya çalışmış ama yara git gide derinleşmiştir.
      Köklü bir eğitim reformunu (her kademedeki eğitimin müfredatını) bir türlü gerçekleştiremedik.
      Aklı ve bilimi önceleyen dinimizi, başka dinlerle karıştırarak dini bilimin karşıtı gösterdik ve böylece toplumu sarmalayan öğretmenle imamın arasını açtık ve toplumu böldük.
      Bilimler tarihini yanlış (eksik) okutarak, nesillerimize aşağılık kompleksi aşıladık. Zira her şeyi Batılıların bulduğunu, bizim ve Müslümanların bir şey yapmadıklarını, yapamadıklarını söyleyip durduk.
      Matematiği, cebiri, logaritmayı, trigonometriyi ve dünyanın döndüğünü, optik hesapları, Ay yılı (355 gün) ve Güneş yılı hesaplanmasını (365 gün, 5 saat, 46 dakika, 24 saniye-Battani), astronomiyi, fiziği, kimyayı, geometriyi, tıbbı, coğrafyayı, haritacılığı, denizciliği ve daha nicelerini Müslümanların bulup geliştirdiğini bu günkü nesiller biliyor mu?
      Müslümanların bu kitapları Latinceye ve Avrupa dillerine tercüme edildikten sonra, Avrupalılar bu bilimlerin farkına varıyor. Bu eserlerden öğrenerek yazdıkları, bize örnek oluyor ve biz de bunları Avrupalıların keşfi zannediyoruz.
      Biruni Üniversitesi’nde okuyan gence, ‘Biruni kimdir?’ diye soruluyor, genç, bilmediğini söylüyor!
      Bizim dinimiz, en üstün rütbenin ilim rütbesi olduğunu bildiriyor. Ve yarın kıyamet gününde şehitlerin kanıyla âlimlerin mürekkebi tartılacak, mürekkep daha ağır gelecektir.
      İslamiyet, ‘iki günü müsavi (eşit) olan ziyandadır’ buyuruyor. Yani Müslümanların durmaya-yerinde saymaya bile hakları yoktur. Sürekli ileri gitmek zorundadırlar.
      Bu günkü halimize bakınca; öncelikle, üzerimizdeki şu ölü toprağının kaldırılması ve titreyip kendimize, kendi değerlerimize dönmemiz gerekiyor.

  4. Bu yazıda ve medyada yayınlanan benzer yazılarda ülkemizdeki eğitim ve öğretimin büyük bir kalite sorunu yaşadığına dair yorumlar ve değerlendirmelere katılıyorum. Yüksek öğretimdeki hasarın çok büyük olduğunu ve etkisinin nesiller boyu süreceğini gördüğüm için de çok üzgünüm. Ancak bu yazılarda YKS’deki doğru cevap istatistiklerinin veri olarak kullanılmasına itirazım var. YKS milyonu aşkın katılımcının sıralanması için tasarlanan bir sınav, bilgi ölçme amacı yok, tekrar ediyorum sıralama amaçlı bir sınav. Çünkü sonuçlar adayları yüksek öğretim programlarına yerleştirmek için kullanılıyor. Sınavın zor olması, kısıtlı sürede kapsamlı sorular içermesi bir zorunluluk. 10 bin kişinin sınavda tüm soruları doğru çözdüğünü varsayın. Bunlardan 1500’ü Hacettepe İngilizce Tıp, 1200’ü Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliği programını tercih etmiş olsun. Nasıl yerleştireceksiniz? Kura mı çekeceksiniz? Sınav tasarımı, değişik bölümlerin farklı puan türlerindeki ağırlıklarının aynı olmaması vb. gibi sebeplerle sınav puan türlerine göre anlamlı (ve küçük farklarla da olsa birbirinden ayrışan) bir sıralama oluşturabilmeli ki sorunsuz bir yerleştirme mümkün olabilsin. Bu sebeple YKS’deki doğru cevap istatistiklerini baz alarak değerlendirme yapılmamalı. PİSA sonuçları, YKS’de sıfır çekenlerin lise bitirme notları, okulların genel olarak YKS başarıları vb. gibi çok somut ve anlamlı verilerden hareket etmek doğru olur. YKS doğru, etkin ve adil (her türlü sahteciliğe karşı dirençli) yapılmalı ki ülkemizde üniversiteye yerleştirmede eşitleyici bir rolü olsun.

    • Bu yıl üniversite sınavına girip sıfır çeken öğrenci sayısı 100 binmiş.
      Geçen sene bu sayı 95 binmiş.
      Öğretmenlerini bulup tebrik etmek gerek.

  5. YÖK’ün bir insan gücü planlaması yok. İİBF’lerin Tıp-dişçilik gibi bölümler açtığı dönemler yaşandı. 5-6 bin nüfuslu kasabalarda meslek yüksek okulları açıldı. Para kazanmak için adeta diploma satan ve adı vakıf üniversitesi olan, uzmanlığın kara deliği özel üniversiteler mantar gibi çoğaldı. Mesela mütevellî heyet başkanı ilkokul mezunu olan özel üniversiteler var. Bunları ne zaman yazdın? Bütün olumsuzlukları zihninde metastaz yapmış ur halinde AK Parti üstüne atmaya kalkman son zamanlarda çok söz edilen namuslu gazeteciliğin bir sonucu mudur?

  6. Ağzını açan eğitim, kötü tarım kötü, gençler kaçıyor mavalları okuyor. neye göre kime göre. İmamhatiplerden dünya çapında başarılı kimseyi görmemiş. Eskiden zamanda yazand bir gazeteci vardı mesela. Birde Cumhurbaşkanı var. Onlar sayılmaz mı. Maden bu kadar eğitimde kalitesiz ülkeyiz gençler kalitesi göklerde olan avrupa ülkelerinde nasıl iş bulabiliyorlar. Doktorlarımız pilotlarımız nasıl yurtdışında iş bulabiliyor.

    Hedef 2028 sitedeki kurulduğundan beri ilk mantıklı soruyu sormuş. Sayın yazar yarın cevaplasın. “Ülkemizde eğitim öğretimin kalitesi düşüyorsa chp nin oyları nasıl yükseliyor acaba?
    Türk doktorları, türk pilotları, türk subayları, türk denizcileri, türk cerrahları, türk demiryolu çalışanları sizce diğer ülkelerin personelinden daha mı beceriksiz, daha mı düşük eğitimli, yoksa öylesine sallıyor musunuz?

    • Kendisini CeHaPe zihniyetine montelemeye çalışan bir güruh var! Bu doğru.
      “Ülkemizde eğitim öğretimin kalitesi düşüyorsa chp nin oyları nasıl yükseliyor acaba?” Sorusunun cevabı yok! Çünkü öyle bir tespit durum gerçeklik kanıt yok!
      Tersi durumda da aynı: eğitim seviyesi ile hiç bir partinin bir ilgi alaka yok! İspatı yok!
      Eğitim öğretim sistemimiz bir tarikattan temizlenmesiylede, yök vb nin kapatılmasıylada düzelmez!
      Tüm okulları imam hatip yapsak yada köy enstitüleri ni yeniden açsak ta !…
      Neticeye gelirsek, Avrupa’da nasıl bir eğitim öğretim sistemi var bilen yok!
      ABD lilere baksan konuşur, konuştuğunu yazamaz amerikalı😂😂😂
      Araplar Kur’anı çok iyi okuyup bilirler! İyi de anlarlar! Hatta onlar islamın en önderleridir! Savı da doğru değildir!
      Anadolu coğrafyası islamı en iyi yaşayan yer🤗. Burda da islamı sakız çiğnemek orucu bozarmıya indirgemek isteyenler olmadı mı?
      Yaşar Nuri hoca gibileri nerdeyse kafir ilan edeceklerdi!
      Dinimizi doğrudan öğrenip rahatça yaşayabilmek için herkesin imam hatibe gitmesine gerekte yok! Çünkü islamı ahlakı edebi terbiyeyi gelenek görenek leri çok iyi bilen bir toplum var çok şükür.
      Bir zamanlar oddü boğaziçi vb isimli Üniversite isimleri gözde olsun istenirdi.
      Şimdi Amerikan üniversiteleri özel olan! Parayı basıp okunulan ünlü yerler var!
      BİZ İSTİYORUZ Kİ;
      Tüm okullarımız zehir gibi öğrenciler yetiştirsin😊,
      Öğretmenler ana baba ailenin el atmasına gerek kalmadan çocuğumu yetiştirsin (eti senin kemiği benim kafası),
      BU KAFA DEĞİŞMEK ZORUNDA;
      HEM SİYASET TE HEM DE OKULDA!🤔

  7. İmam Gazali’ye ait olan “Mantık bilmeyenin ilmine güvenilmez” sözü mantığın eğitim hayatındaki önemini bana göre tartışmasız ilk sıraya taşımaktadır.

    Mantık, olumlu ya da olumsuz anlamda dinle bir alakası olmadığı için de önemlidir. Önemlidir çünkü ben dinin ilgilendiği konularla aklın alanına giren konuların birbirinden ayrılması gerektiği kanaatindeyim. Ayrılması derken ne dinin bilimsel değerlendirmelere rastgele müdahalesinin ne de bilimin dini konulara aynı şekilde müdahalesini doğru bulmuyorum.

    Zaten günümüzdeki sorun da buradan kaynaklanıyor. Biraz araştırmayla bunun örneklerini pekala kolayca bulabilirsiniz. Bilime karşı çıkan din adamlarıyla dini yok sayan bilim adamlarının malesef gelişigüzel açıklamalarına/tartışmalarına şahit oluyoruz.

    Tabi benim bu söylediğim o kadar da kolay gerçekleştirilebilecek bir mevzu değil. Çok hassas bir denge güdülmeli ve sınırlar mutlaka korunmalıdır.

    Aksi halde eğitim, öğretim, bilim, kültürel, sosyal, ahlaki, dini ve inanca ait konularda bir arpa boyu yol alamayız. Ne dünyamızı ne de ahiretimizi mamur edemeyiz.

  8. Bir ülkenin Kalkınabilmesi için Meslek lisesi, Fen liselerinide ihtiyaç var.
    Evet Ülkede imam olması içinde İhtiyaç kadar İmamhatip liseside olmalı.

    Önceden İmamhatip lisesi ihtiyaç kadardı. Burayı Gerçekten samimi olanlar okurdu Şimdi Her okulu imamhatip yapıyorlar samimi olmayan DEİST imamlarda yetişiyor.

    Bence Her okulda AHLAK dersi verilmeli. Çevremde Çok var İmamhatip mezunlu ama dinle alakası olmayanlar çoğunlukta ve bu kişilere bakarak Din Buysa……Diyorlar

    Ahlak Her grupta olur Müslüman, Hiristiyan, yahudi, Deist, Ateist……Ahlaklı nesiller yetiştirirsek Ülke her alanda gelişir. Temiz, Ahlaklı biri içinde varsa Güzel anlatılırsa Müslüman olur.

    Müslüman Artık Farklı Düşünmeli Günümüzün Şartlarına göre Farklı yol bulup Dinini anlatabilir.
    Yoksa bu gidişle Taliban(Münafık) Rejimine Doğru gidiyoruz.

    Bu adamın MilliEğitimden bağımsız Okulları var
    İyi ki İlahiyat Okumamışım!
    https://www.youtube.com/watch?v=pzsW53r3QQg

    • Eskiden tamamen bağımsızdı ama şimdi tam bağımlı Kuran kursların tamamı. Maaşlarını diyanetten alıyorlar. Kardeşim’e hocalık teklif etmişler, kardeşim evde oturmaktan iyidir deyip gitti. Nasıl bir kurs diye sordum. Evinin alt katını öğrencilere açıp Diyanetten din görevlisi maaşı alan bir kurs hocası 6 öğrenciye okumayı öğretip hafızlık yaptırıyormuş. kardeşim hafız olduğu için onların ezberlerini dinliyor.

      Geniş ailemde kime sorsam erkekler imam olmak istiyor kuzular da kurs hocası olmak istiyor. Çalışkanlığıyla bildiğim bir yeğenim 20 yaşına kadar yatılı kurslarda kaldıktan sonra hocalık yapmaya başlamış sevinçten havalara uçuyor garibim hoca olduğu için.

      • Baran bey kuran kursunda hoca olmak güzel bir şey değil mi sizce? Ya da kötü bir şey midir, utanılacak ya da geçinemeyek?
        Genelde hafızların hepsi hali vakti yerindedirler de:)))

  9. Matematik fen bilmesen de olur (mu?). Olursa ne olur? Cevap:uzaya duble yol yapmaya başlarken!…😊
    Bu yolun tek gidiş geliş olursa,
    Duble olursa,
    Kaç tele dolara mal olacağını nassı hesaplaycaz? Hesaplayamayız! Böylece ihaleye de çıkamayız!🤔 (rakam lazım).
    Kaç yolda biteceğini bilmek için ışık hızını hesaplamak gerek!!!!😯 FEN FİZİK okumasan nassı hesaplaycaz?
    Yazarın bu yazısını okuyan der ki; bu panik niye?
    Vatandaş der ki; ocuksfrot vardıda!..😂😂
    NETİCE OLARAK:
    1-uyanık bir kesim var! Kısa yoldan hem nassı zengin olunur?
    Hem de arkadan dolanarak nassı muktedirler arasına katılınır??
    2-eğitim kaynak suyunun başına nassı cem i cemati yerleştirip!..😡
    3-yem de şu olur:ama okuyup ta noluyo ki? Yurtdışına kaçıyo çocuk ilk fırsatta😯
    Yapılması gereken:
    Orta-lise seviyesinde tüm eğitim öğretim verilmeli çocuklara (fizik fen matematik sosyal bilimler sosyal yaşam inanç ahlak tarih -dini eğitim- felsefe ve çıraklık !!)
    Not:çıraklık -staj- en öncelikli olandır aslında. Bunu da bizzat osb ler oda ve borsalar barolar kendi kesesinden organize etmeliler!!!!

    • Eğitim seviyesini sınavla belirlemek! diye bir cümle kurulur hep.
      Bu seviye nasıl bir seviyedir ki, kimse kaçıncı mt yada IQ dan bakmak gerek bilinmez🤔.
      Mesela inanç-din eğitimini MEB verip te, ihtisasını X tarikatında tamamlıyorum tamamladım! dese birisi!😯
      Bir Üniversitenin dünyada xxx . (inci) sıraya girmesi mi? Yoksa bir ülkedeki okumuş kişilerin şu şekilde sıralana bilmesi mi möhim olurdu:
      100bin toplam öğrenci sayısı.
      95bini okuldan (%95) mezun olur olmaz İŞE GİRMİŞ VE ÇALIŞIYOR! (Nassı annadın? Çünkü okurken kredi verdim geri ödeme oranından!🤗).
      İstersen i.Kahveci gibi dök fincana şöööle bir karıştır;
      70 bini liseden sonra girdi işe🤗
      15 bini yöksek lisans doctora yapıyor hâla😊
      Tercih senin ey seçmen (pardon vatandaş 😂) ya okutup işe bir meslek sahibi olarak başlatırsın çocuğunu hayat mücadelesine (hastane işleri teknisyen sağlıkçı güvenlikçi tasarımcı kaynakçı metro sürücüsü sporcu çifçi besici lojistik denizci din işleri arazi (harita kadastro işleri) memur masabaşı işi belediye hizmet sektörü aşçı garson turizm sektörü sanayi elemanı …)
      Yada okuyom buba!.. vir para😂😂🤣🤣.

  10. Fehmi Koru bildiğimiz Fehmi Koru.Şaşırmadım.Sadece amacını merak etmeye başladım doğrusu.

  11. Fehmi Bey ; “çocuklarımıza ,gençlerimize , ülkemize yazık ediyoruz ” diyerek hayıflanıyor, üzülüyor, esef ediyor ! Valla bu sözler dün akşam Reyiz’in , o muhteşem konuşmasının üzerine adeta tuz biber olmuş!
    Ben şahsen kendimi o konuşma esnasında, masaldaki harikalar diyarında zannettim, ülkemiz bir cennet bahçesi, her tarafta güller , türlü türlü çiçekler , bütün dünya bize hayran , içim gurur doldu , gururumdan az kaldı patlayacaktim !
    En büyük Reyiz bizim Reyiz !
    Yaşa varol !

  12. EKİNLERİ VE NESİLLERİ YOK ETMEDİLER Mİ?
    “–Onlar yönetime geldiklerinde ekinleri ve nesilleri yok ederler.” Bakara-205.
    5553 sayılı kanunun 5. ve 12. maddelerine göre babanızdan ve dedenizden kalan tohumu, yani GDO’suz tohumu birine satarsanız alıcıya da satıcıya da para cezası ve tohumun da müsaderesi gerekiyor.
    Lütfen yandaşlar iyi okusun.
    Tekrar, tekrar.
    Daha önce İstanbul’da bulunan kaliteli devlet liselerindeki en önemli derslerin, haliyle kaliteli öğretmenlerini imam hatiplere kaydırdılar.
    Bu öğretmenlerin bir kısmı emekli oldu.
    Kendileri kaliteli öğretmen yetiştiremedi.
    Öğretmen kadrosu boşaltılan liseler çok büyük irtifa kaybettiler.
    Ancak öğretmen kaydırılan imam hatipler, kalitesi bilerek düşürülen liselerin kaybettikleri başarıyı kendi hanelerine aynı oranda yansıtamadı.
    Yansıtmaları da mümkün değildi.
    Zira eğitim işi, samimiyet ve fedakarlık işidir.
    Rant işi değildir.
    Buradan da rant devşirmeyi de başardılar hamdolsun.

    • Sayın yk “Zira eğitim işi, samimiyet ve fedakarlık işidir.
      Rant işi değildir.” neyim diyorsunuz da, cumhuriyet tarihinde meb bütçesi ilk kez hangi iktidar döneminde msb bütçesini geçti haberiniz var mı?
      Rant işiymiş…

  13. “İmam hatip okulları arasından bazılarının ‘çok özel’ olarak kurgulanması nasıl bir sonuç verir?”
    bilemem ama büyükada imam hatip okulundan daha özeli yoktur, tam 7 adet öğrencisi var, misss:))))
    Ülkemizde eğitim öğretimin kalitesi düşüyorsa chp nin oyları nasıl yükseliyor acaba?
    Türk doktorları, türk pilotları, türk subayları, türk denizcileri, türk cerrahları, türk demiryolu çalışanları sizce diğer ülkelerin personelinden daha mı beceriksiz, daha mı düşük eğitimli, yoksa öylesine sallıyor musunuz?

    • Sallıyor. Yoksa KK nın bir tane geçmişli temiz adam bulabilirsem koltuğu bırakırım dediği gün chp de geçmişi temiz bir adam var mı yok mu, genel başkandan iyi mi bileceğiz diye gündeme dair yazardı. CHP deki kargaşayı örtmek için böyle iktidara neresinden saldırsam kardır yazısı.

      • Geçmişi temiz mi kirli mi bilmem ama chpde bir imam hatip okulu mezunu vardı: m.ince!
        Dersimli kemal partiyi ona emanet etmek istememiş ve o da memleket partisini kurmuştu hatırlarsanız…

        • Bu yazdığını İbrahim Kiras bey görmesin, dün kararda tr rumuzuyla bir kaç cahilane cümleler yazdım, ukalalığa zirve yaptırdım bu gün yazısında Kiras vermiş veriştirmiş. halbuki bana göre yazdıklarım önemli mesajlar içeriyordu. Galiba Kiras mesajlarımın tamamını yazmadığım için eksik bıraktığım yerleri dolduramadığından kendi kendine çok stres yapmış:))

          Sana gelince imam-Hatip mezunları fizik kimya bölümünü pek tercih etmezler. Bir arkadaşım anlattı İHL’de lise 1ve 2 fizik derslerine giren öğretmen sınavlarda 1-2’den büyük not veremeyince bunu dert edinmiş ve her sınıfa fizik dersini hiç sevmiyorsunuz hiç anlamadığınızı söylüyorsunuz bunu anlayabiliyorum ve not ortalamasını 10’luk düzende 5’e yükseltmek için siz bana yardımcı olun ben de her birinize tek tek yardımcı olayım bu işi birlikte başaralım motivasyon konuşmasını yaptıktan sonra çok uğraşmış her ders saati öğrencilere kendisine vermek üzere anlayamadıkları yerleri ve neden anlamadıklarını belirten notlar istemiş, ne yaptıysa çare olmamış.

          M.İnce endüstri meslek torna tasfiye bölümü mezunu, zaten siyasetinden de belli olmuyor mu torna reddiyeci olduğu:))

Yoruma kapalı.