Bu sabah daha önce hiç denemediğim bir iş yaptım ve dünya gündeminde şu sıralar adı pek geçmeyen bir ülkeyle ilgili haberleri listelemesini Google’dan talep ettim.
Türkiye’nin ülkesinde işlenmiş bir cinayetin peşine düşmesi kadar doğal bir şey olamaz; cinayet mekanı uluslararası anlaşmalara göre ‘yabancı toprağı’ sayılan diplomatik bir temsilcilik olsa bile…
Suriye konusunda yazılan bir değerlendirmeyi baştan sona dikkatle okur musunuz? Tek tek hangi yazımı kaç kişinin okuduğunu internetten yayın yapmam sayesinde bildiğim için bu soruya
Bugün yazım iki parçalı. AK Parti’nin bu Pazar seçim olsa alabileceği oy ilk katıldığı seçimde (3 Kasım 2002) aldığından (yüzde 34.4) daha aşağıya düşmüş olabilir
Bir Orta Amerika ülkesiyle diğerinin sınırında çekilmiş yukarıdaki fotoğrafa dikkatle bakın. Yaşadıkları ülkedeki şartların bozulması, kundaktaki bebeklere süt bile bulamayacak hale gelinmesi yüzünden onbinlerce insanın
Gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın ölmediğini, bir süre sonra ortaya çıkacağını iddia eden, bunu yüksek perdeden ifade eden, hatta yazanlar var. Hem bizde var, hem de dışarıda.
Önce bir ilk soru: Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha çıkmadığı görülen Cemal Kaşıkçı olayı üzerine, iki haftayı aşan bir süre zarfında, hemen her ülkeden
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi bizde de ‘polisiye’ meraklıları az değildir. Bu alanın önemli bütün yazarlarının eserlerinin neredeyse tamamı dilimize de çevrilmiştir. En az
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın iki hafta önce girdiği ve bir daha çıkmadığı binasının kapılarının bir ortak araştırma grubuna açıldığı dün, nihayet
Gazetelerimiz günlerden beri Rusya’nın Türkiye’nin zorlamasıyla kabul ettiği, İran’ın itiraz etmediği, ABD’nin ise uyacağını bildirdiği ‘İdlib’ konusundaki mutabakatı gündemde tutuyor. Herhalde televizyon kanallarındaki tartışma programlarında
